İTÜSBD, Cilt 12, Sayı 23, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 19 / 19
  • Öğe
    “Perseus” kahramanlık mitinin arketipsel sembollerle incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Tokyay, M. Nefrin
    Bu çalışmada; Perseus miti, kahramanlık mitosu çerçevesinde arketipler ve semboller yönünden ele alınarak incelenmektedir. Mitoloji ile psikoloji arasında ilişki kurularak, arketipsel semboller Perseus kahramanlık miti üzerinden yorumlanmaktadır. Böylelikle insanın kendini ve dünyayı anlama çabasında mitlerin yol gösterici rolü psikoloji ile uğraşanlar için önemli görülmektedir. Yirminci yüzyılın en ilginç kişiliklerinden biri olan Jung ve onun Analitik Psikolojisi bu incelemenin temelini oluşturmaktadır. Perseus miti, ana eksen olarak Jung ve onun takipçilerinin görüşleri çerçevesinde ilerler. Bu çalışmayı kapsayan Perseus kahramanlık mitosunun arketipsel incelenmesi, Jung ve Campbell’in eserleri başta olmak üzere, çok sayıda literatürdeki evrensel sembollerin, analitik psikolojinin temel kavramlarıyla birlikte ilişkilendirilmesi ile gerçekleştirilmiştir. Bu değerlendirmeler, kadın/anne ile erkek/çocuk arasındaki çatışma, diğer yandan bir kişinin kendisine üstün gelen bir güce karşı verdiği mücadele ile bu gücü yenmesi ve üstün gelmesi olarak özetlenebilir. Sonuç olarak, Perseus’un yolculuğu insanın kendi içine daha doğrusu kendi “ben”ine doğru yaptığı kahramanca bir yolculuktur. Ve bu yolculuk geçmişte olduğu gibi bugün de ve çağlar boyu tüm insanlığın ortak bilinçdışında yaptığı evrensel bir yolculuktur.
  • Öğe
    Hegemonya, ‘Hegemania’ olunca…
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Ceylan, Can
    Yaşadığımız toplum içinde, bizim ve etrafımızdakilerin davranışlarını belirleyen birçok etken vardır. Çoğu zaman, toplumsal eylemlerin kişisel kabul görmese de yapıldığına şâhit oluruz. Bu eylemler, kendi rızamızla yaptığımız eylemler olmaktan çıkıp, sınırları zorlayabilir. Gramsci’nin ‘hegemonya’ kavramıyla ele aldığı bu eylemler bir sonraki evrede ‘hegemania’ya dönüşüp çılgınlık seviyesine varıp sosyal hayatımızı kontrolden çıkmış bir hâle getirebilir.
  • Öğe
    Etik açıdan insan genom projesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Demir, Aysel
    Bu araştırmada İnsan Genom Projesi (HUGO)’nin sonuçları ve neden olabileceği olası etik problemler somut örnekler üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışmada, HUGO’nun taşıdığı potansiyel risklerin gerçekleşmesi durumunda, bireyin sosyal hak ve özgürlüklerinin, etik, sosyal norm ve değerlerinin bundan ne şekilde etkileneceği, sınırların nerede başlayıp, nerede sona ereceği detaylı bir şekilde ortaya konmaya çalışılmıştır. Genetik müdahalelerin sonucunda bireyin araçsallaştırılarak metaya dönüştürülebileceği sorunu üzerine tartışmalar yapılmış ve ne yazık ki genetik müdahalelerin bireyin temel hak ve özgürlüklerine müdahale edilmesine yol açabilecek bir yapıda olduğu saptanmıştır.
  • Öğe
    Üniversite reklamlarında konumlandırma mesajlarının kullanımı
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Tatlı, Erdem
    20. yüz yılının ikinci yarısındaki nüfus artışı ve toplumdaki çeşitlenmenin bir neticesi olarak ortaya çıkan konumlandırma – positioning kavramı, zamanla sadece mal piyasasında değil hizmet sektöründe de önemini hissettirmiştir. İster mal ister hizmet olsun her türden ürünün tüketici zihninde belli bir alana yerleştirilmesi çabası olarak tanımlanan konumlandırma, hizmet sektörünün aktörlerinden biri sayılan üniversitelerin de pazarlama stratejileri içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Öte yandan rekabet ortamına alışkın olmayan üniversitelerin bu yönde stratejiler oluşturması ve iletişim faaliyetlerinde bulunmalarına yeni yeni rastlanmaktadır. Üniversitelerin bu amaçla kullandığı araçların başındaysa reklamlar gelmektedir. Bu çalışmada konumlandırma kavramı ile üniversiteler arasındaki ilişki ele alınmış, İstanbul’da bulunan 10 adet vakıf üniversitesinin reklamları konumlandırma mesajları çerçevesinde incelenmiştir. İnceleme, Aaker ve Shansby tarafından geliştirilen konumlandırma yöntemleri esas alınarak gerçekleştirilmiştir (1982: 56-62). İnceleme sonunda üniversitelerin reklamlarında konumlandırma mesajlarına ya hiç yer vermedikleri ya da sadece nitelik ile konumlandırma yaklaşımını benimsedikleri görülmüştür.
  • Öğe
    Uzaktan eğitim hizmetinin öğrenciler tarafından değerlendirilmesi: Karabük Üniversitesi’nde bir uygulama
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Çakmak, Ali Çağlar
    Eğitim alanında hizmet veren devlet okulları ve özel okullar, öğrencileri kendilerine çekebilmek için hizmet kalitesini artırma çabası içerisine girmişlerdir. Öğrencinin hizmet alan bir müşteri olarak değerlendirilmesi ve kayıt olduğu okuldan yüksek memnuniyet düzeyi ile mezun olması bütün eğitim kurumlarınca dikkat edilmesi gereken bir durum haline gelmiştir. Sınıf ortamından uzakta ve teknolojik araçlar kullanılarak gerçekleştirilen bir eğitim türü olan uzaktan eğitimde hizmet kalitesinin ölçümü ve değerlendirilmesi diğer eğitim türlerine oranla daha fazla önem arz etmektedir. Bu araştırma uzaktan eğitim hizmeti veren Karabük Üniversitesi’nin, öğrencileri tarafından değerlendirilmesini konu edinmektedir. Araştırma kapsamında öğrencilere SERVQUAL ölçeğinden yararlanarak anket uygulaması yapılmış ve elde edilen bilgilere MANOVA analizi uygulanmıştır. Ayrıca araştırmada hizmet kalitesi ölçümü yapılmış ve elde edilen hizmet kalitesi değerleri yorumlanmaya çalışılmıştır. Karşılaştırmalar yapılırken öğrencilerin demografik özellikleri ve okul bilgileri dikkate alınmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin beklentilerinin karşılanmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Proje finansmanı ihracat kredi kurumlarının proje finansmanındaki rolü
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Yalçın, Fatma Ceren
    İhracat ve ihracat kredi kurumlarının işlevi, ülke ekonomilerinde iktisadi büyümeye katkısı bakımından önemli bir yere sahiptir. Gelişmiş ülkeler ihracat ve ihracat finansmanını geliştirme ve destekleme amacıyla çeşitli politikalar izlemekte ve kurumlar oluşturmaktadırlar. Her ülke kendi iktisadi durumuna göre mevcut yasal çerçevede kendi ihracat finansman mekanizmasını geliştirmektedir. Bununla birlikte, özelleştirme ve ekonomik deregülasyon hareketleri, büyük projelerin finanse edilme yaklaşımlarında, finansman yükünün önemli bir kısmının özel sektör tarafından üstlenilmesi şeklinde kendini göstermektedir. Özel sektörün bu yatırımları gerçekleştirebilmesi için gerekli finansmanın sağlanmasında “proje finansmanı” önemli bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni geliştirilecek projeler için bu amaçla kurulmuş kuruluşa sınırlı rücu (limited recourse) imkânı veren veya hiçbir şekilde rücu imkânı vermeyen (non-recourse) finansman sağlama yöntemi olarak tanımlanan proje finansmanında İhracat Kredi Kurumları’nın (İKK) rolü son yıllarda önemli ölçüde artmıştır.
  • Öğe
    Öğrenen organizasyonun psikolojik güçlendirme üzerindeki etkisi: kamu sektöründe bir araştırma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Toplu, Duygu; Akça, Meltem
    Bir organizasyonun değişen çevre koşullarına uyum sağlayabilmesi ve yaşamına devam edebilmesi için sürekli öğrenme prensibini benimsemiş olması son derece önem taşımaktadır. Çalışanlarına gereken önemi veren ve onların öğrenme isteklerinin artmasını sağlayan organizasyonların daha başarılı olacakları düşünülmektedir. Buradan hareketle bu araştırmada öğrenen organizasyonlardaki bireylerin güçlendirilmiş çalışanlar olup olmadıkları, öğrenen organizasyon yapısının psikolojik güçlendirme ile ilişkisi ve psikolojik güçlendirme üzerindeki etkisi araştırılmaktadır. Bu kapsamda öncelikle öğrenen organizasyon ile psikolojik güçlendirme arasındaki ilişkiler ve daha sonra da öğrenen organizasyonun psikolojik güçlendirme üzerindeki etkisi ve bu etkinin hangi boyuttan kaynaklandığı ortaya konulmuştur. Araştırmanın sonuçlarına göre öğrenen organizasyona ilişkin özelliklerin, psikolojik güçlendirme üzerinde etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır ve bu durumda öğrenen organizasyon haline gelmiş bir işletmede psikolojik güçlendirmenin de yüksek olacağı söylenebilir.
  • Öğe
    Üstün zekâlı öğrencilerde özel öğrenme güçlüğü belirtilerinin taranması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Kaya Şekeral, Canan; Özkardaş, Oya
    Bu araştırmada üstün zekâlı öğrencilerde öğrenme güçlüğü belirtilerinin taranması ve bu belirtilerin normal zekâ düzeyine sahip öğrencilerinki ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışma, İstanbul ilinde üstün zekâlı çocuklar için farklılaştırılmış bir eğitim sunan, özel bir ilköğretim okulunda 1. sınıfa devam eden 30’u üstün, 80’i normal zekâ düzeyine sahip 110 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında, WISC-R zekâ testi, Thurstone Temel Kabiliyetler Testi (TKT 5-7 yaş), Öğrenme Güçlüğü Belirti Tarama Listesi ve demografik bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenler hem üstün hem de normal zekalı öğrencilerde en yaygın olarak hareketlilik ve dikkat becerileri alanında sorun olduğunu belirtmişlerdir. Öğrenme güçlüğü belirti alanlarının alt boyutlarından yalnızca görsel algı, işitsel algı, aritmetik becerisi, yönelim becerisi, sıraya koyma becerisi ve sözel ifade becerisi puanlarının zekâ değişkenine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde farklılaştığı görülmüştür. Üstün zekâlı çocuklarda WISC-R testi sözel ve performans puanları arasındaki farkın öğrenme güçlüğünü belirleyiciliğinin yüksek olmadığı görülmüştür. Sözel ve performans puanları arasında 15 puan fark olan ve olmayan öğrencilerin gösterdikleri öğrenme güçlüğü belirtileri arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
  • Öğe
    İş hayatında erdemli insanın yetkinlikleri ile performans arasındaki ilişki
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Zaim, Halil
    İş hayatında tüm paydaşların huzurlu bir ortamda iş yapması, verimli ve başarılı olabilmeleri ancak erdemli yönetici ve çalışanlarla mümkündür. Gerek toplumlar, gerek kuruluşlar için başarının altın anahtarı insan faktörüdür. Bu sebeple iktisadi faaliyetlerde insan unsurunu ihmal ederek, özellikle de insanın manevi özelliklerini, ruh ve his dünyasını görmezden gelerek istikrarlı, kalıcı başarılar elde etmek mümkün olmadığı gibi dengeli bir iktisadi yapıya ve huzurlu bir topluma sahip olmak da düşünülemez. Zira, uzun vadeli, istikrarlı başarılar ancak erdemli insanların gayretleri ile elde edilebilir. Bu çalışmanın amacı iş hayatında erdemli insanın sahip olması gereken yetkinliklerle kurumların performansı arasındaki ilişkiyi ölçmektir. İş hayatında erdemli insanın özellikleri ele alınırken Sabahattin Zaim'in "Güzel İnsan" modeli esas alınmıştır. Daha sonra yapılan çalıştaylar ve odak grup çalışmaları ile söz konusu yetkinlikler belirlenmiştir. Nihayet İstanbul merkezli bir saha çalışması ile 2585 çalışan ve yöneticiden toplanan veriler analiz edilerek erdemli insanın yetkinlikleri ile şirketlerin performansı arasındaki ilişki ortaya konulmuştur.
  • Öğe
    Göstergebilimsel yöntem ışığında otomotiv firmalarının amblemlerinin çözümlenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Yılmaz, Mithat; Saymalı, Murat
    Bizi sürekli çevreleyen, etkileyen yaşamımıza yön veren görsel bir dünyada yaşıyoruz. Bu görselliğin belki de en etkili yönü her yerde ve her zaman karşılaştığımız göstergelerdir. Göstergebilimi genel olarak kendi dışında bir şeyi temsil eden ve dolayısıyla temsil ettiği şeyin yerini alabilecek nitelikte olan her çeşit biçim, nesne, olgu, vb. olarak tanımlanabilir. Kuruluşlar kendisini her yerde temsil edecek ve diğer firmalar arasından ayırt edilmesini sağlayacak bir simgeye ve sembole ihtiyacı vardır. Amblem, ürün ya da hizmet üreten kuruluşlara kimlik kazandıran, sözcük özelliği taşımayan, soyut ya da nesnel görüntülerle ya da harflerle oluşturulan sembollerdir. Otomotiv sektöründeki firmaların ismi kadar kullandıkları logo/amblemler de zihinlerde önemli bir yer edinmiştir. Dolayısıyla bugüne kadar ekonomide çok önemli bir yere sahip olan otomobil firmalarının logo/amblemlerinin çözümlenmesi yerinde olacaktır. İşte bu amaç doğrultusunda otomotiv sektörünün köklü firmalarından altı tanesi seçilerek göstergebiliminin anlamlandırma yöntemleriyle, amblem/logoların sözcelem (ağızdan çıkan her sözcük) ve anlamsal boyutları incelenmiş ve çözümlenmeye çalışılmıştır. Amblem/logo üzerindeki göstergeler betimsel düzey (anlatı düzeyi) altında sözcelem ve anlamsal açıdan çözümlenmiştir. Betimsel düzey metnin görünen tüm nesneleri ele alınarak yapılmakta yüzey, renk ve sınırlarının anlamlandırılmasıyla gerçekleşmektedir. Çözümlemede anlatının ve içeriğin biçim düzeyleri incelenerek taşıdığı göstergeler çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışma sonucunda bakıldığı zaman, göstergelerin hayatımızın içinde hep var olduğu ve anlamlı nesnelerin her birinin birer gösterge olduğu anlaşılmaktadır.
  • Öğe
    Toplam kalite yönetimi kapsamında paydaş memnuniyetinin incelenmesi: hizmet sektöründe bir uygulama
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Görener, Ali
    Toplam Kalite Yönetimi (TKY), müşteri beklentilerini karşılayabilmek ve üzerine çıkabilmek için; kuruluşların sistematik bir şekilde yönetilmesine, kalite ve performansın geliştirilmesine odaklanan önemli bir yönetim yaklaşımıdır. TKY’nin en önemli yapı taşlarından biri, organizasyon paydaşlarının memnuniyetidir. Bu çalışmada, bir üniversitedeki paydaş memnuniyetini araştırmak için anket çalışması yapılmıştır. Akademisyenler, mezunlar ve öğrenciler, fakültenin farklı paydaşları olarak tanımlanmıştır. Elde edilen veriler, MANOVA(Çok değişkenli varyans analizi) yönetimiyle değerlendirilerek, fakülte paydaşlarının memnuniyetlerine ilişkin farklılıklar ortaya çıkarılmıştır. Çalışmanın temel sonucu, öğretim elemanlarının, akademik ve sosyal anlamda memnuniyetlerinin, mezunlar ve öğrencilerden daha yüksek oranda olduğunun tespit edilmiş olmasıdır. Ortaya çıkan durumun oluşma nedenlerinin ifade edilebilmesi için neden-sonuç diyagramları kullanılmıştır.
  • Öğe
    İstanbul’dan Ankara’ya: İstanbul Helen Edebiyat Cemiyeti (Syllogos) Kütüphanesi’nin izinde
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Macar, Elçin
    İstanbul Helen Edebiyat Cemiyeti (Syllogos), 1861’de, Osmanlı Rumları arasında eğitimi geliştirmek ve Rumların kimliklerini korumak amacıyla kuruldu. Araştırmacılar için, değerli bir kütüphane oluşturdu. Syllogos, “Türkiye’deki Rumların Eğitim Bakanlığı” gibi çalıştı. 1923’te Ankara’ya gönderilen kütüphanesinin akıbeti 1933’e kadar meçhul kaldı. Aynı yıl elyazmaları ile kitapların tarih ve arkeoloji ile ilgili olanları Türk Tarih Kurumu’na verildi. Geri kalanlar ise, yıllar içerisinde Milli Kütüphane’de toplanacaktır.
  • Öğe
    İskandinav estetiği: Dagur Kari filmlerinde varoluşçu sorgulamalar
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Özdemirci, Ekin Gündüz
    Bu çalışmada, Kuzey ülkeleri içinde en izole konumda bulunan ada ülkesi İzlanda’dan Dagur Kari’nin iki filmi ele alınacaktır. Küçük bir ada ülkesine göre oldukça gelişmiş ve aktif bir sinema endüstrisine sahip olan İzlanda’nın toplumsal yapısı, ülke tarihinde önemli bir yere sahip olan sagalar ve toplumsal yaşamda etkin olan ruhani inanışlar bağlamında incelenecektir. Kari’nin filmlerindeki karakterler ve mekân kullanımı, toplumsal yapının bu özellikleriyle varoluşçuluk felsefesi arasında kurulan paralellikler çerçevesinde analiz edilecektir. Bu çalışmanın amacı, İskandinav sinemasının genel özelliklerini incelenen filmler üzerinden yeniden tanımlayarak, toplumsal yapının sinema estetiği ve anlatım biçimine etkilerini İzlanda örneğiyle bir kez daha ortaya koymaktır.
  • Öğe
    Belediye şirketlerinin özelleştirilmesi sürecinde bazı hukuki sorunlar
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Öztürk, Ali İhsan
    Belediye şirketlerinin özelleştirilmesi, konuyla ilgili özel kanun kapsamına alınmış, ancak Özelleştirme İdaresi yerine kendi organlarıyla yürütülmesi öngörülmüştür. Özelleştirme mevzuatının düzenlenmesi esnasında, gerek kanun gerekse ikincil mevzuatta, mahalli idareler dikkate alınmamıştır. Belediye şirketlerinin özelleştirilmesi uygulamasıyla ilgili yeterli tecrübe ve yargı içtihatları henüz gelişmemiştir. Bu nedenle uygulamada bir çok hukuki tereddütler oluşmaktadır. Yerel yönetimlerin idari özerkliği ilkesi çerçevesinde, konuyla ilgili yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. Belediyelerin şirketlerdeki hisselerini özelleştirmek için özel bir kanuna gerek bulunmamaktadır. Diğer kamu mal varlıklarının satışında kullanılan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, şirket hisselerinin satışı için de uygundur. Bu kanunda yapılacak çok kısa bir düzenleme ile, kanun özelleştirme işlemlerinde de uygulanabilecektir.
  • Öğe
    Avrupa borç krizi’nin izini sürmek: mali disiplin
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Sezgin, Zafer
    Maastricht Anlaşması parasal ve mali disiplin sağlanması için çeşitli kriterler kabul etmiştir. Mali disipline dönük kriterler bütçe açığı ve borçlanma kriteridir. Bu kriterlerin gelişimi izlendiğinde son yıllarda mali disiplinin sağlanamadığı görülmektedir. Euro Bölgesi ekonomilerinde tek para politikasına karşın çok başlı maliye politikası uygulaması bozulan mali disiplinin yeniden tesisi üzerinde olumsuz bir etki yapmaktadır. Bu durumda kriz önlenemediği gibi giderek derinleşmektedir. Mali disiplin olmaksızın para politikasının tek başına etkili olması mümkün değildir. Mali disiplin sağlanması konusunda atılacak adımlar krizin sona ermesinde belirleyici olacaktır.
  • Öğe
    Barış kavramına teorik yaklaşımlar ve küresel yönetişim
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Sandıklı, Atilla; Kaya, Erdem
    Bu makalede, uluslararası ilişkiler kuramlarının barış kavramına yaklaşımları incelenmekte, kalıcı barışın tesisinin küresel yönetişim sistemi ile mümkün olduğu değerlendirilmektedir. İdealizm ve Liberalizm geleneğindeki teorik yaklaşımlar kalıcı barışın tesisinin belirli norm ve kuralların devlet düzeyinde ve devletlerarası seviyede yerleşmesine bağlı olduğunu öne sürmektedir. Realizm geleneğindeki teorisyenler uluslararası barışı güç ve çıkar kavramları temelinde ele almakta, ancak sınırlı ve izafi bir barışın gerçekleşebileceğini iddia etmektedir. Marksist çizgideki yapısalcı yaklaşımlar, sürdürülebilir barışın sağlanabilmesini dünyadaki cari kapitalist sistemin yeniden yapılandırılmasına bağlamaktadır. Postyapısalcı bakış açısı ve eleştirel kuram ise pozitivist teorilerin barış anlayışını sorgulasa da uygulanabilir bir barış önerisi geliştirememiştir. Bu çalışma, uluslararası ilişkiler teorilerinin kalıcı barış için sunduğu düzenlemelerin küresel düzeyde işleyebilen bir yönetişim sistemiyle gerçekleşebileceğini ileri sürmekte, etkin bir küresel yönetişimin dünya barışı için gerekli olduğunu savunmaktadır.
  • Öğe
    İnsanın saldırgan ve yıkıcı doğasını anlamak
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Yavuzer, Nurgül
    Sosyo-kültürel değer yargılarının göreceli olması ve kültürel farklılıklar nedeniyle her toplum farklı saldırganlık türlerini farklı biçimde değerlendirmektedir. Bu çalışma, bazı kişilik kuramları ve sosyal psikolojinin argümanlarıyla beslenerek insanın saldırgan yapısının savaş ve yıkıcılığa yol açmasının nedenlerini tartışmakta, insanın saldırgan davranışının doğasının nereden kaynaklandığını inceleyerek anlamaya çalışmaktadır. İnsanın intra-psişik ve bilişsel yapılarının ele alınması ve bunun üzerinden ahlaki benlik yapılarının tartışılması önemli görülmektedir. Ancak insana dair her türlü ahlaki seçeneklerin çoğu kendi içinde çelişki taşımaktadır. Bu amaçla çelişkilerin farklı düşünürlerce incelenerek barış ve hoşgörü olgusunun nasıl oluşacağına ilişkin sorulara cevap aranmaktadır.
  • Öğe
    Dramatik hakikat, savaş ve barış
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Şentürk, Rıdvan
    Fert ve toplum hayatında barışın mı yoksa savaşın mı hâkim olacağını belirleyen şartlar sadece politik, ideolojik, ekonomik ve askeri değildir. Bu soru askeri, ekonomik ve politik olduğu kadar, kültürel ve ahlakidir de. Fert ve toplumun kültür ve ahlakını belirleyen en önemli unsurlardan biri de sanattır. Bütün yazılı, sözlü ve görsel biçimleriyle sanat, toplumun kültürel ve ahlaki kodlarının belirlenmesinde ve dönüşmesinde önemli roller üstlenmektedir. Bu rol, ekonomi ve politikanın aksine kendini pek toplumsal hadiselerin yüzeyinde göstermemektedir. Bilakis sanat fert ve toplumun en ücra hücrelerine kadar işleyen bir nüfuz gücüyle süren hayatın solumalarına sessizce eşlik etmekte, gizlice akışı yönlendirmektedir. Bu çerçevede çalışma özellikle Batı’nın masal, tiyatro, roman ve sinema kültürüne hâkim olan dram sanatının hakikatle ilişkisini ve toplumsal hayat üzerindeki muhtemel etkisini sorgulamaktadır. ABSTRACT Die Bedingungen, welche die Dominanz der Friede oder des Kriegs über das individuelle und gemeinschaftliche Leben bestimmen, sind nicht nur die Politischen, Ideologischen, Wirtschaftlichen und Militärischen. Das ist nicht nur die Frage des Militärischen, Ökonomischen und Politischen, auch des Kulturellen und Moralischen. Einer der wichtigsten Faktoren, welche die Kultur und Moral der Gesellschaft bestimmen, ist die Kunst. Mit allen schriftlichen, mündlichen und visuellen Formen spielt die Kunst wichtige Rollen bei der Bestimmung und Transformation der kulturellen und moralischen Codes der Gesellschaft. Im Gegensatz zu Wirtschaft und Politik zeigt sich diese Rolle nicht so sehr auf der Oberfläche von gesellschaftlichen Ereignissen. Im Gegenteil begleitet die Kunst mit ihrer die entlegensten Zellen der Gesellschaft und des Individuums wirkende Durchschlagskraft ruhig die Atmungen des dauernden Lebens und lenkt heimlich den Strom. In diesem Rahmen inquiriert die Arbeit die Beziehung des Dramas zur Wahrheit und die vermutliche Wirkung auf gesellschaftliches Leben, welches die westliche Kultur des Märchens, Theaters, Romans und Kinos dominiert.
  • Öğe
    21. Yüzyılda sürdürülebilir barış için küresel stratejiler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Asal, Uğur Yasin
    Barış çalışmalarının geçmişten günümüze gelen süreçte bir takım değişiklikler sergilediği gözükmektedir. Bu değişiklikler, 21. Yüzyılın kendine özgü ekonomi politik yapısıyla değerlendirildiğinde sürdürülebilirlik kavramını gündeme getirmektedir. Barışın sürdürülebilir olma niteliği ise barış kavramının strateji ile olan ilişkisini ortaya çıkarmaktadır. Bu ilgileşim, barışın kurulma ve koruma aşamalarında stratejik davranışın sergilenmesi gerektiği sonucunu doğurmaktadır.