İTÜSBD, Cilt 20, Sayı 40, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 34
  • Öğe
    Algılanan örgütsel destek ve örgütsel davranış literatüründeki yeri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Genç, Emine
    Algılanan örgütsel destek (AÖD) kavramı örgütsel davranış literatüründe birçok kavramla ilişkilendirilen önemli bir yere sahip olmasına rağmen ilgili literatürde yayınlanan çalışmaların detaylı bir içerik analizi yapılmamıştır. Bu araştırmanın amacı, AÖD konusunda gerçekleştirilen çalışmaların literatür taraması yapılarak incelenmesidir. Bu doğrultuda ScienceDirect veri tabanında 60 yabancı çalışma, TR Dizin veri tabanında 45 yerli çalışma olmak üzere toplam 105 çalışma incelenmiştir. Çalışmalar içerik analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. Çalışmalar yazar/lar, dergi, yayın yılı, değişken türü, ilişkili olduğu değişkenler, verilerin toplandığı sektör ve ülke bazında incelenmiştir. Elde edilen veriler, yüzde ve frekansa dayalı olarak tablo ve grafik yardımıyla sunulmuş ve yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda araştırma verilerinin toplandığı sektörlerin başında turizmin geldiği bulgulanmıştır. Ayrıca AÖD’nin çalışmalarda genellikle bağımsız değişken olarak ele alındığı ve en fazla örgütsel bağlılık, işten ayrılma niyeti ile iş doyumu üzerine etkilerinin incelendiği tespit edilmiştir. Araştırmanın literatüre katkısı, AÖD kavramının örgütsel davranış literatüründeki yerinin genel bir resminin görülmesini sağlaması, AÖD konusunda araştırmacılara yön göstermesidir. Amaç: Bu araştırmanın amacı, AÖD konusunda gerçekleştirilen çalışmaların literatür taraması yapılarak incelenmesidir. Yöntem: Çalışmada, AÖD ile ilgili ScienceDirect ve TR Dizin veri tabanlarında yer alan araştırma makaleleri taranmıştır. Bu doğrultuda tam sayım gerçekleştirilerek Haziran 2020 tarihinde ScienceDirect veri tabanında yer alan toplam 60 yabancı çalışma, Tr Dizin veri tabanında 45 yerli çalışma incelenmiştir. Çalışmalar içerik analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. İçerik analizi kapsamında çalışmalar yazar/lar, dergi, yayın yılı, değişken türü, değişkenler, verilerin toplandığı sektör ve ülke bazında incelenmiştir. Elde edilen veriler, yüzde ve frekansa dayalı olarak tablo ve grafik yardımıyla sunulmuş ve yorumlanmıştır. Bulgular: Araştırmada incelenen çalışmalarda araştırma verilerinin toplandığı sektörlerin başında turizmin geldiği bulgulanmıştır. Araştırmada elde edilen diğer bir bulguya göre AÖD hem yerli literatürde hem de yabancı literatürde genellikle bağımsız değişken olarak incelenmiştir. İncelenen 105 çalışmanın 15’inde iş doyumunun, 13’ünde örgütsel bağlılığın, 12’sinde işten ayrılma niyetinin ve 7’sinda işle bütünleşmenin AÖD ile ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmalar genel olarak değerlendirildiğinde AÖD’nin örgütsel bağlılığı, iş doyumunu, işle bütünleşme düzeyini, performansı, işle bütünleşme düzeyini, örgütsel vatandaşlık davranışını arttırdığı ve işten ayrılma niyetini, sinizm ve stres düzeyini azalttığı bulgulanmıştır. Özgünlük: AÖD örgütsel davranış literatüründe birçok kavramla ilişkilendirilen önemli bir yere sahip olmasına rağmen ilgili literatürde yayınlanan çalışmaların detaylı bir içerik analizi yapılmamıştır. Bu açıdan çalışmanın özgün olduğu ve literatüre katkı sağlayacağı söylenebilir.
  • Öğe
    Örgütsel adalet ve örgütsel sinizm ile ilgili tez çalışmalarının incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Vardarlıer, Pelin; İncesu, Elgiz
    Günümüz işletmelerinde insan odaklı yaklaşımın artması nedeniyle insan davranışlarının incelenmesi kaçınılmaz bir gereklilik olmuştur. Çalışanların örgüt uygulamalarında adaletsiz davranıldığını düşünmeye başlamaları, onların örgüte karşı olumsuz tutumlar sergilemesine neden olmaktadır. Bu durum örgütsel sinizm olarak tanımlanan davranışlara yol açabilmektedir. Amaç: Çalışmanın amacı, örgütsel adalet ve örgütsel sinizm davranışı konularında mevcut durumu ortaya koymak, genel bir bakış açısı oluşturmak ve gelecekteki araştırmalara yön tayin etmeye katkı sağlamaktır. Yöntem: Literatür taraması ile incelenen çalışmalar, örgütsel adalet üç alt boyutu olan dağıtımsal, prosedürel ve etkileşimsel adalet boyutları ile; örgütsel sinizm ise üç alt boyutu olan bilişsel, duyuşsal ve davranışsal boyutları ile ele alınmıştır. Çalışmada meta-analiz yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışma kapsamında, kavramların alt boyutları da dikkate alınarak 2010-2019 yılları arasında Türkiye’de örgütsel adalet konusunda yapılmış 10 yüksek lisans, örgütsel sinizm konusunda yapılmış 8 yüksek lisans tezi ve 2 doktora tezi, bu iki kavramı birlikte ele alan ise 6 yüksek lisans tezi ile 1 doktora tezi olmak üzere toplam 27 lisansüstü tez dâhil edilmiştir. Örgütsel adalet ve örgütsel sinizm konularının daha çok hangi konularla ilişkiler kurulduğuna ve karşılaştırıldığına bakılmıştır. Meta-analiz yöntemi kullanılarak yapılan çalışmada örgütsel sinizm ile bağlantılı olarak en fazla ‘örgütsel vatandaşlık, işten ayrılma niyeti, iş tatmini, liderlik, örgüt kültürü, psikolojik sözleşme ve sermaye, örgütsel bağlılık, örgütsel güven, mobbing ve tükenmişlik’ konularına yer verildiği görülmüştür. Örgütsel adalet ile bağlantılı olarak ise, en fazla ‘performans değerlendirme, liderlik, örgütsel güven, iş tatmini, örgütsel bağlılık, örgütsel vatandaşlık ve tükenmişlik’ konuların incelendiği görülmüştür. Özgünlük: Örgütsel adalet ve örgütsel sinizm kavramları alan yazınında önemli sayılabilecek bir inceleme alanına sahiptir. Bu çalışma işletmelerin bu kavramları göz önünde bulundurarak örgüt politikalarını geliştirilmesini sağlamasına katkıda bulunacaktır.
  • Öğe
    Sıfır atık yaklaşımının kökenleri ve günümüzdeki anlamı
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Bilgili, Muhammed Yunus
    Atık sorunuyla mücadele edebilmek için günümüzde sıfır atık olarak nitelendirilen atık yönetim anlayışının temel düşünceleri, doğal çevrimler ve döngüsel ekonomi modelinin dayanak noktalarıyla büyük oranda benzerlik göstermektedir. Amaç: Bu çalışmanın amacı, sıfır atık yaklaşımının, geçmişten günümüze geçirdiği dönüşümleri atık sorunu, atıkların yönetilmesi gerekliliği, doğrusal ve döngüsel ekonomi bağlamında ele alınması ve kavramın günümüzdeki anlamının incelenmesidir. Yöntem: Literatür araştırması yöntemine dayanan bu çalışmada, kaynak taraması “Science Direct”, “Wiley”, “Taylor and Francis”, “ JStor”, “Web of Science” ve “Google Scholar” veri tabanlarında, “sıfır atık yaklaşımı”, “sıfır atık yaklaşımının tarihi”, “sıfır atık hiyerarşisi” ve “döngüsel ekonomi ve sıfır atık” gibi anahtar kavramlar girilerek gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Yapılan araştırmalar sonucunda, sıfır atık yaklaşımının temel mantığı ile uyumlu düşüncelere 19. yüzyılda rastlanılmasına rağmen, kavramın ilk kez 1970’li yıllarda kullanıldığı, günümüzdeki anlamının ise daha çok döngüsel ekonomi ve sıfır atık hiyerarşisi kapsamında ele alındığı tespit edilmiştir. Ayrıca sıfır atık yaklaşımının öncelikli uygulamalarının sıfır atık ürün tasarımı, atık azaltımı ve önleme ile yeniden kullanım olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özgünlük: Çalışmanın özgün yanı, sıfır atık yaklaşımının ortaya çıkışı, tarihsel dönüşüm süreci ve günümüzdeki anlamını Türk çevre literatüründe detaylı bir şekilde ele almasıdır.
  • Öğe
    Yeni dünya düzeninin oluşumu: Ekonomik ve sosyolojik anlamda yeni dünya düzeninin etkileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Zafer, Cem
    Ekonomik gelişme ile eş tutulan güç unsurunun devletler açısından öneminin anlaşılması ile birlikte ekonomik kalkınmaya yönelik faaliyetler gündeme gelmiştir. Sanayi Devrimi sonucunda artan üretim ile daha müreffeh bir yaşama ulaşılsa da bu gelişme yeterli görülmemiş ve zamanla daha büyük kazanımlar elde edebilmeye yönelik atılımlar yapılmıştır. Ekonomik gelişmelerin teknolojik gelişmelerle iç içe geçmesi sonucunda küresel anlamda bir pazar ortaya çıkmış ve ticari faaliyetlerde sınır kavramı giderek ortadan kalkmaya başlamıştır. Ancak gelişmeler her zaman istenen sonuçları doğurmamıştır. Nitekim dünya genelinde ekonomik anlamda sorunların ortaya çıktığı “kriz” dönemlerinin de yaşandığı bilinmektedir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik anlamda yaşanan olumsuz durumlar ülkelerin bu durumlardan kurtuluş çareleri aramasını beraberinde getirmiştir. Bu çare arayışları geçmiş dönemler için uygun ve tecrübe edilmiş bir sistem olan kapitalist sistemin yeniden yapılandırılmasını gündeme getirmiştir. Eski sistemin canlandırılmasına yönelik bu çabalar ise sonuçları itibariyle oldukça büyük eleştirilere maruz kalan “yeni dünya nizamatı”, “yeni dünya sistemi” veya “yeni dünya düzeni” adı verilen yapının ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur. Amaç: çalışmada “yeni dünya düzeni” olarak ifade edilen yapının ekonomik, sosyal vb. olgularla küresel anlamda yaptığı etkileri ve bu bağlamda dünyada değişen veya gelişen güç dengelerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmanın amacı doğrultusunda literatürde benzer konularla ilgili çalışmalarda yer verilen hususlar incelenerek bir araya getirilmiş ve bir derleme çalışma oluşturulmuştur. Bulgular: Yeni dünya düzeni olarak adlandırılan sistem ekonomik krizler açısından belirli çözümler veya rahatlamalar sağlamakla birlikte belli başlı problemlerin temel kaynağı olma özelliğine sahiptir. Nitekim yeni dünya düzeni uygulamaları ile özellikle çalışanların sorunlar yaşaması ile gelişen olaylar ekonomik anlamdaki krizin sosyal bir krize dönüşmesi sonucunu doğurmuştur. Özgünlük: Konuya ilişkin konuların sosyolojik açıdan bir arada ele alınması nedeniyle çalışma literatüre katkı sağlayacaktır.
  • Öğe
    Yükselen Piyasa Ekonomileri Karması: EM2-18 modeli uygulaması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Ekren, Nazım; Fındıkçı Erdoğan, Mefule; Bildik, Kübra Hatice
    Ekonominin makro anlamdaki krizlerden uzak dönemlerinde, ülkelerin sergiledikleri performansların potansiyel performanslarına en yakın sonuçları vereceği varsayılmaktadır. Bu varsayıma karşın sürdürülen performansların krizleri içeren senaryolarda nasıl bir trend izleyeceği özellikle önem taşımaktadır. Amaç: Çalışmada gelişmekte olan ülkelerden seçilmiş 41 ülkenin 2015-2019 ve 2016-2020 dönemlerinde; büyüme oranı, enflasyon oranı, işsizlik oranı, faiz oranı ve döviz kuru göstergelerinden oluşturulan makroekonomik performanslarına göre Yükselen Piyasa Ekonomileri Karması'nın (EM2-18) belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede, ülkelerin 2020’de ortaya çıkan pandemi krizinden önceki 2015-2019 dönemiyle krizin dâhil olduğu 2016-2020 dönemi verileri analiz edilmiştir. Ayrıca, söz konusu analiz dönemlerinde Yükselen Piyasa Ekonomileri Karması'nı oluşturan ülkelerin bütçe açığı/GSYH, cari açık/GSYH ve kamu borç stoku/GSYH oranları makroekonomik performansın yan etkileri olarak ele alınmıştır. Yöntem: Çalışmada, ülkelerin yıllık ve beş yıllık ortalamaları dikkate alınarak makroekonomik performans sıralaması yapmak amacıyla Çok Kriterli Karar Verme Teknikleri kullanılmıştır. Yeni yıl eklendiğinde beş yıllık dönemin ilk yılı çıkarılmaktadır. Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) ile makroekonomik performans göstergeleri ağırlıklandırılarak endeks oluşturulmuş ve ülkelerin TOPSIS modeliyle sıralamaları belirlenmiştir. Bulgular: 41 ülkeden ilk 18’e girenler, görece daha iyi makroekonomik performansa sahip olduklarından Yükselen Piyasa Ekonomileri Karması'nı oluşturan ülkeler olarak belirlenirken diğerleri ise söz konusu Karmay’ya girebilecek aday ülkeler olarak ele alınmıştır. Çalışmada kullanılan modelin makroekonomik performans analizi, geçmiş beş yıllık göstergelerin yıllık ve beş yıllık ortalamalarını dikkate aldığından orta vadeli süreçlerde kamu otoritelerinin tercih ve önceliklerinin doğrudan/dolaylı sonuçlarına da işaret etmektedir. Cari açık, bütçe açığı ve kamu borç stoku göstergelerindeki değişimler analizin öne çıkan önemli başka bir özelliğini yansıtmaktadır. Seçilen ülkelerin coğrafi dağılımı ise dünyanın her bölgesini içerecek şekilde tasarlanmıştır ve yüksek performanslı ülkelerin genel olarak Asya kıtasında kümelendiği görülmüştür. Özgünlük: Çalışmada kullanılan yaklaşımla literatürde yer alan makroekonomik performans analizi makroekonomik istikrar perspektifiyle birlikte ele alınmakta ve bu yaklaşıma ekonomi politik boyut katılarak farklı bir bakış açısı sunulmaktadır. Böyle bir yaklaşım, ulusal ve küresel ekonomik paydaşların karar alma ve uygulama süreçlerinde kullanabilecekleri makroekonomik veri ve bilgi setinin üretilmesini mümkün kılmaktadır. Modelin daha sonraki uygulamalarında, gerçekleşmiş verilerin yanında göstergelerin yıllık tahminleri kullanılarak Yükselen Piyasa Ekonomileri Karması'nın bir yıl sonraki muhtemel ülkeleri de belirlenecektir.
  • Öğe
    Öğretmenlerin yaşam amacı, anlamı düzeyleri ve iyi oluşları arasındaki ilişkide öz-duyarlık değişkeninin aracı rol etkisinin incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Altıparmak, Demet; Ekşi, Halil
    Amaç: Öğretmenlerin yaşam amacı ve anlamı düzeyleri ile iyi oluşları arasındaki ilişkide özduyarlık değişkeni alt boyutlarının (özsevecenlik, özyargılama, paylaşımların bilincinde olma, izolasyon, bilinçlilik ve aşırı özdeşleşme) aracı rolünün incelenmesidir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini, çok aşamalı örnekleme tekniği ile belirlenmiş olan 138’i (%30,8) kadın, 287’si (%69,2) erkek toplam 415 ortaokul ve lise kademesinde çalışan öğretmenden oluşturmaktadır. Katılımcılara veri toplamak için Yaşamın Anlam ve Amacı Ölçeği (PPMI), Beş Boyutlu İyi Oluş Modeli Ölçeği (PERMA), Özduyarlık Ölçeği (Self-Compassion Scale) ve sosyodemografik veri formu uygulanmıştır. Araştırmada kullanılan istatistiksel veriler; Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) ve Bootstrapping analizleridir. Bulgular: Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; öğretmenlerin yaşamda anlam ve amaç ile iyi oluş düzeylerinin anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Yapısal eşitlik modeline göre yaşamda anlam ve amaç ile iyi oluş arasındaki ilişkide özduyarlık değişkeninin kısmi aracı rolü bulgulanmıştır. Modele göre; kişilerin yaşamda anlam ve amaç düzeylerinin yüksek oluşu özsevecenliği arttırmakta, özduyarlığın alt boyutu olan özsevecenliğin farklılaşması da iyi oluşu arttırmaktadır. Yaşamda anlam ve amaç ile izolasyon arasında negatif yönlü ilişki bulunmakta ve iyi oluşu da negatif yönde yordamaktadır. Özgünlük: Yaşamda anlam ve amaç ile iyi oluş ilişkisinde özduyarlığın aracı rolü araştırmasının sonucu olarak, kişilerin yaşamlarındaki anlam ve amaç düzeyinin artması ile psikolojik iyi oluşun arttığı ve bu ilişkide özduyarlığın kısmi aracı rolü olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    Kurumsal sosyal sorumluluk algısının iş arkadaşlarının çevre duyarlılığına etkisi ve ahlaki yansımaların düzenleyici rolü
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Değirmenci, Bekir; Aytekin, Mehmet
    Amaç: Çalışma kapsamında; çalışanların kurumsal sosyal sorumluluk algısının iş arkadaşları çevre duyarlılığı üzerindeki etkisini ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Yöntem/Tasarım/Metodoloji/Yaklaşım: Çalışma kapsamında kullanılan veriler, Merinos A.Ş. iş kolu olan Besni iplik fabrikasında çalışan 270 kişiden toplanmıştır. Çalışma kapsamında kullanılan ölçeğin yapı geçerliliği ve güvenilirliği yapılan istatistiki analizlerle test edilmiştir. Daha sonra çalışma kapsamında kullanılan hipotezlerin test edilmesinde, Process Makro programından faydalanılmıştır. Bulgular: Çalışma kapsamında elde edilen bulgular incelendiğinde literatüre 3 farklı katkı sağlanmıştır. Bunlardan ilki, çalışanların kurumsal sosyal sorumluluk algısının iş arkadaşları çevre duyarlılığı üzerinde pozitif ve anlamlı eksinin bulunduğudur. İkincisi, kurumsal sosyal sorumluluk ve ahlaki yansımaların birlikte iş arkadaşları çevre duyarlılığı üzerinde pozitif ve anlamlı etsinin bulunmasıdır. Üçüncü katkı ise KSS-İAÇD ilişkisinde ahlaki yansımaların düzenleyici etkisinin bulunmamasıdır. Özgünlük: Çalışma kapsamında iş arkadaşları çevre duyarlılığının ortaya çıkarılmasında KSS algısı ve ahlaki yansımaların etkilerinin incelendiği bu çalışmada literatürde nadir olarak yapılan çalışmalardan birisidir.
  • Öğe
    Türk televizyon dizilerinde bir erkeklik performansı olarak babalık
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Özgür, Özlem
    Bu çalışmada Türk televizyon yayıncılığının en yaygın program türlerinden biri olan yerli dizilerde babalık temsillerine odaklanılmıştır. Amaç: Bir erkeklik performansı olarak babalığın Türk televizyon dizilerindeki temsil ediliş biçimlerinin ve babalığa yüklenen anlamların nitel veri analizi yöntemi aracılığıyla çözümlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: 2010-2020 yılları arasında en az bir sezon yayınlanan diziler amaçlı örneklem yöntemi ile araştırmaya dahil edilmiştir. Analiz süresince araştırmacı tarafından örneklem içerisindeki her bir dizinin birinci sezonunun ilk 5 bölümü izlenmiş ve analitik notlar yazılmıştır. Analitik notlar aracılığıyla elde edilen veriler birbirleriyle ilişkilendirilerek sınıflandırılmış yani kategorileştirilmiş ardından da örüntü ve temalara ulaşılarak Türk televizyon dizilerinde babalık temsilleri ve babalığa yüklenen anlamlar bulgulanmıştır. Bulgular: Araştırmanın bulgularına göre söz konusu anlatılarda babalık bir bütün olarak değişmez kurallara sahip değildir. Aksine örneklem dahilindeki dizilerde babalık kurumu aynen toplumsal yapıda olduğu gibi son derece hassas ve kırılgan bir zemin üzerinde ilerlemektedir. Özgünlük: Bu araştırma ile kitle iletişim araçlarındaki babalık temsillerine dair sınırlı sayıdaki çalışmaya bir yenisi daha eklenmiştir.
  • Öğe
    Müşteri memnuniyeti ölçüm kalitesini tercih edilen ölçek derece sayısı nasıl etkiler?
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Tavşan, Nihat; Duran, Cem
    Sürdürülebilir müşteri ilişkileri yönetimi, sürdürülebilir müşteri değerinden; müşteri değerini anlamanın yansıması ise müşteri memnuniyetinin ölçümünden geçmektedir. Bu gerçekten hareketle müşteri memnuniyetinin ölçümünde ölçek derece seçimi kritik rol oynamaktadır. Netice itibariyle kurumların mümkün olan en iyi ölçüm enstrümanı ile hareket etmeleri onların müşteri devamlılığını sağlıklı biçimde kurmalarını sağlayacaktır. Halihazırda kurumlar müşteri memnuniyetini çeşitli derecede ölçekler kullanarak ölçmektedirler. Amaç: Bu araştırmanın amacı; üç, beş, yedi ve on dereceli ölçekler ile müşteri memnuniyetinin ölçüm farklılıklarını ortaya koymak ve müşteri memnuniyeti ölçümünde ideal ölçek derece sayısına yönelik bir yaklaşım geliştirmektedir. Böylelikle müşteri memnuniyeti ölçümü yapan araştırmacıların ve uygulamacıların daha güvenilir sonuçlara ulaşmaları sağlanacaktır. Yöntem: Bankacılık sektöründe yapılan bu araştırmaya toplam 212 katılımcı iştirak etmiştir. Banka müşterilerinin hizmet aldıkları bankaya dair memnuniyet seviyeleri üçlü, beşli, yedili ve onlu ölçekler vasıtasıyla ölçülmüş, akabinde hangi dereceli ölçeğin müşteri sadakatini daha güvenilir olarak açıkladığı sınanmıştır. Bulgular: Müşteri memnuniyetinin müşteri sadakatine olan etkisinin de nomolojik anlamda sınandığı araştırma bulguları ışığında; on dereceli ölçeğin müşteri sadakatini açıklamakta diğer ölçek derecelerine kıyasla daha anlamlı sonuçlar doğurduğu ortaya konmuştur. Özgünlük: Türkiye’de memnuniyet ölçek derecesinin müşteri sadakatini ne güvenilirlikte açıkladığına dair bir çalışma bulunmamaktadır. Bu yönüyle çalışma literatürde özgün bir rol oynamaktadır.
  • Öğe
    Finansal başarısızlık tahmininde karınca kolonisi optimizasyon yaklaşımı: Borsa İstanbul’da bir araştırma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Terzi, Serkan; Kıymetli Şen, İlker
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, Borsa İstanbul İmalat Sanayiinde işlem gören şirketlerin finansal başarısızlık tahmininde güvenilir bir model geliştirmektir. Bunun için Borsa İstanbul’da kayıtlı 100 üretim şirketinin 2005-2019 yılları arasında finansal tablolarından elde edilen 18 değişken analizde kullanılmıştır. Yaklaşım: Finansal başarısızlık tahmininde optimizasyon algoritmaları içinde yer alan karınca kolonisi algoritması tabanlı bir yaklaşım (antminer +) kullanılmıştır. Bulgular: Yapılan çalışma sonucunda finansal başarısızlık tahmininde en yüksek başarım oranına sahip kurallar tespit edilmiştir. Bazı değişkenlerin finansal başarısızlık riski ile doğrudan ilişkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca oluşturulan kuralların başarı oranlarının %82-%93 arasında olduğu belirlenmiş olup, ortalama başarı oranı ise%88 olarak tespit edilmiştir. Bu nedenle kullanılan algoritmanın literatüre göre geçerli olduğu tespit edilmiştir. Özgünlük: Literatürde finansal başarısızlığın tespiti için karınca koloni algoritmasının (AntMiner+) kullanıldığı az sayıda çalışma mevcuttur. Türkiye’de ise finansal başarısızlık tespitinde bu algoritmayla yapılan çalışma bulunmamaktadır.
  • Öğe
    Marka imajının elektronik ağızdan ağıza pazarlama (EAAP) üzerindeki etkisi: Notebook kullanıcıları üzerine bir araştırma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Urmak, Tibet Tebriz; Dayanç Kıyat, Gül Banu
    ÖZET Tüketicilerin, tarih boyunca hiç olmadığı kadar çok seçeneğe sahip olduğu günümüzde, internet tabanlı pek çok pazarlama kanalından etkilendiklerini görmek mümkündür. Bu kanallarında başında sosyal medya ve sosyal medya uygulamaları gelmektedir. Sosyal medya uygulamalarının yaygınlaşması ile sosyal medya ağları, gündelik yaşantımızda önemli yer tutmaktadır. Bu ağlar üzerinde tüketiciler, fikir ve görüşlerini paylaşarak, birbirlerini etkileyebilmektedir. Özellikle işletmelerin, sosyal medyada yarattıkları güçlü marka imajı, pazarda rekabet üstünlüğü ve yüksek finansal getiri demektir. Amaç: Araştırmada marka imajının, elektronik ağızdan ağıza pazarlama (EAAP) üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Yöntem: Araştırmada veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, İstanbul ve Ankara’daki notebook kullanıcılarından kolayda örnekleme yöntemi ile toplanan veriler ile yapılmıştır. Araştırmada, marka imajı ile elektronik ağızdan ağıza pazarlama arasında ne tür ve ne yönlü bir ilişki olduğunun ve marka imajının elektronik ağızdan ağıza pazarlamayı nasıl ve ne oranda etkilediği sorusuna cevap aranmıştır. Bulgular: Araştırma sonucunda marka imajının, EAAP üzerinde orta dereceli ve pozitif bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç ile işletmelerin marka imajı geliştirme çabalarının, EAAP’nin etkisini arttırmada, doğrudan bir etkisi olduğu görülmektedir. Özgünlük: Bu araştırma yapısı, örneklem ve uygulandığı sektör olmak üzere özgün olup, kendisinden sonra yapılacak araştırmalara ve literatüre katkı sağlayacak niteliktedir.
  • Öğe
    Volatilite Endeksi (VIX) ile Ar-Ge payı, sanayi üretimi ve işsizlik ilişkisi: Türkiye üzerine ampirik bir çalışma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Eygü, Hakan; Demir, Yıldırım
    Amaç: Bu çalışmanın amacı 1996-2019 yılları arasında Türkiye’de volatilite endeksi ile Ar-Ge harcamalarına ayrılan pay, sanayi üretim endeksi ve işsizlik oranı arasındaki ilişkileri analiz etmektir. Yöntem: Volatilite endeksi (VIX), korku endeksi olarak da ifade edilen bir endeks olup piyasalardaki dalgalanmayı ölçmeye yardımcı olmaktadır. Piyasalardaki dalgalanmaların yüksek olduğu durumlarda volatilite endeksi değer kazanırken tersi durumda bu endeks değer kaybetmektedir. Bulgular: Ekonometrik analizde ADF, PP ve KPSS birim kök testleri ile serilerin durağan olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, LM testi ile serisel otokorelasyonun olmadığı, White testi ile değişen varyans sorunu olmadığı ve çarpıklık ve basıklık değerleri ile de değişkenlerin normal dağılıma sahip oldukları belirlenmiştir. Granger nedensellik analizi sonucunda ise VIX, Ar-Ge, sanayi ve işsizlik oranları arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Özgünlük: Ülkelerin finans piyasalarının hangi değişkenlerden nasıl etkilendiği ve bu değişkenler arasında bir nedensellik ilişkisinin olup olmadığı hem ileriye yönelik politikalar hem de ülke refah düzeyi için büyük bir önem oluşturmaktadır. Türkçe literatür incelendiğinde, verilen değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesinde kullanılan yöntem bakımından bu çalışmanın önemli çalışmalardan biri olduğu söylenebilir.
  • Öğe
    Koronavirüs (Covid-19) salgınında okul yöneticileri ve öğretmenlerinin yaşam kalitelerine ilişkin görüşleri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Uçar, Rezzan
    ÖZET Amaç: Bu araştırma koronavirüs (Covid-19) salgınında okul yöneticileri ve öğretmenlerinin yaşam kalitelerine ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Araştırma nitel araştırma yaklaşımı benimsenerek durum çalışması deseninde tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu belirlenirken amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda 10 okul yöneticisi 12 öğretmen olmak üzere toplam 22 katılımcı ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma verileri betimsel analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırma sonucunda okul yönetici ve öğretmenlerinin Covid-19 salgını döneminden psikolojik, sosyal, ailevi ve mesleki açıdan etkilendikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu dönemde hem pozitif hem de negatif düşüncelerinin olabildiği belirlenmiştir. Okul yöneticileri ve öğretmenlere bu sürecin olumsuz etkileriyle baş etme stratejilerini kullanabilmeleri için online destek hizmetlerinin sunulabileceği önerilmiştir. Özgünlük: COVID-19 salgınında okul yöneticileri ve öğretmenlerin yaşam kalitelerinin belirlenmesine yönelik hazırlandığından özgün bir çalışma olduğu değerlendirilmektedir.
  • Öğe
    Türkiye’de koruyucu aile hizmetlerine yönelik uzman görüşleri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Erbay, Ercüment; Çalış, Nurullah
    Amaç: Koruyucu aile hizmeti, kurum bakımına alternatif bir sosyal hizmet modeli olarak, korunma ihtiyacı olan çocukların aile ortamında korunması ve bakımına yönelik bir uygulama biçimidir. Türkiye'de koruyucu aile hizmetleri 1960’lardan bu yana uygulamada olmasına rağmen uzun bir süre yaygınlaşma göstermemiştir. Son yıllardaki artışa rağmen koruyucu aile sayısının çocuk koruma sistemi için yeterli düzeyde olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu çalışma, koruyucu aile hizmetlerinin sunulması ve yaygınlaşması bağlamında mevcut duruma ilişkin alanda çalışan uzmanların gözüyle bir değerlendirme yapmayı amaçlamıştır. Yöntem: Bu çalışma, nitel araştırma yaklaşımlarına dayalı olarak ve fenomenolojik desene uygun biçimde gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda, koruyucu aile hizmetlerine yönelik bilgi ve deneyime sahip akademisyenler ve koruyucu aile alanında hizmet veren sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Katılımcılar, toplum boyutunda koruyucu aile hizmetinin Türkiye’de aileler tarafından halen yeterince tanınmadığını ve anlaşılmadığını, bazı sosyo-kültürel nedenlerin koruyucu aile olmaya karşı olumsuz tutumlara neden olduğunu belirtmiştir. Politika ve uygulama boyutunda ise koruyucu aile hizmetini tanıtma, yaygınlaştırma, organize etme, denetleme gibi konularda profesyonel uygulama eksikliğine vurgu yapılmaktadır. Özgünlük: Türkiye’de çocuk koruma sisteminin işleyişine ve çocuk koruma politikalarının uygulama ortamına yansımasına ilişkin literatür halen kapsamlı bir altyapı sunmadığından bu alanda yapılan araştırmalar önemini korumaktadır. Çalışma, koruyucu aile hizmetinin yaygınlaştırılması ve niteliğinin geliştirilmesine yönelik öneriler sunmaktadır.
  • Öğe
    Kadın girişimcilerin işlerini kurarken karşılaştıkları sorunların demografik faktörler bağlamında incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Çakır, Ahmet; Arşit, Dilek
    Amaç: Bu çalışmanın amacı kadın girişimcilerin işlerini kurarken karşılaştıkları sorunlar ile demografik özellikleri arasındaki ilişkiyi Şanlıurfa ili özelinde ortaya koymaktır. Yöntem: Veri toplamada anket tekniğinden faydalanılmış olup anket uygulaması yüz yüze gerçekleştirilmiştir. 31 sorudan oluşan anket Şanlıurfa Sanayi ve Ticaret Odasında 63 kadın girişimci ile yüz yüze yapılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma evreni içerisinden elde edilen veriler kodlanarak bilgisayar ortamına aktarılmış ve analizler için hazır hale getirilmiştir. Değerlendirmede nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Nicel verilerin analizinde SPSS-21 paket programından yararlanılmıştır. Araştırma farklı sosyal-kültürel yapıya sahip bir şehirde yapılmıştır. Bu açıdan çalışmanın literatür ve örgütler açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Bulgular ve Sonuç: Araştırmanın sonunda işlerini kurarken ailelerini ikna etmek zorunda kalmayan kadın girişimciler ile ikna etmek zorunda kalan kadın girişimcilerin karşılaştıkları sorunlar arasında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. İkna etmek zorunda kalmayanlar daha fazla sorun yaşamıştır. Yine işlerin kurulması aşamasında medeni durum, sahip olunan çocuk sayısı ve aylık gelir gibi demografik özellikler açısından ise kadın girişimcilerin karşılaştıkları sorunlar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Özgünlük: Kadın girişimcilerin işlerini kurarken karşılaştıkları sorunlarla ilgili farklı bölge ve şehirlerde yapılmış birçok çalışma literatürde bulunmaktadır. Şanlıurfa’da ise bu anlamda yapılan ilk çalışmalardan biri olması çalışmanın özgün yapısını oluşturmaktadır. Zira bu şehir sosyo-kültürel özellikler ve bu özelliklerin belli ölçülerde şekillendirdiği girişimcilik olgusu noktasında bir takım farklılıklar taşımaktadır. Bu bağlamda çalışmanın literatüre katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
  • Öğe
    İşletmelerde geleceğin vizyonu olarak dijital dönüşümün gerçekleştirilmesi ve dijital dönüşüm ölçeğinin Türkçe uyarlaması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Sağlam, Mehmet
    Dijital çağın gelişimiyle birlikte işletmelerde dönüşüm faaliyetlerinin hızla gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yöneticiler için dijital dönüşümün nasıl gerçekleştirileceği ve iyi tanımlanmış bir dijital dönüşüm stratejisinin nasıl uygulanacağı merak konusudur. Amaç: Bu çalışmada geleceğin vizyonu olarak görülen dijital dönüşümün nasıl gerçekleştirileceği konusunda işletmelere yol haritası sunulmaya çalışılmaktadır. Ayrıca akademisyen ve araştırmacılar için sonraki çalışmalarda kullanılması amacıyla dijital dönüşüm ölçeğinin Türkçe uyarlamasının geçerliliği ve güvenilirliği araştırılmıştır. Yöntem: Bu kapsamda dijital dönüşümün gerçekleştirilme nedenlerine, sürecine, karşılaşılan zorluklar ve çözüm önerilerine, dijital dönüşüm stratejisine, dijital olgunluk düzeyleri, dönüşümün sürdürülebilirliği ve uygulama örneklerine yer verilmiştir. Veri toplama aracı olarak anket kullanılmış ve veri analizinde SPSS 24 ve AMOS 24 programları kullanılmıştır. Araştırma ihracat firma yöneticileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Örnekleme yöntemi olarak yargısal ve kartopu örnekleme tercih edilmiştir. Bulgular: Açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi sonucunda ölçeğin orijinal formu doğrulanmıştır. Güvenilirlik testi Cronbach alfa değeri, yapı geçerliliği, birleşim ve ayrışım geçerlilik değerleri uygun bulunmuştur. Özgünlük: Çalışmanın, işletmelerin dijital dönüşümü gerçekleştirme çabalarında yol gösterici olması açısından ve ölçeğin Türkçe olarak akademik literatürde ilk uyarlama çalışması olması nedeniyle özgün olduğu ifade edilebilir.
  • Öğe
    Coğrafi işaretli ürünlerin markalaşma algısı üzerine bir araştırma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Uygurtürk, Hilal; Güner, Şeyma Nur
    Amaç: Bu çalışmada üniversite öğrencileri tarafından coğrafi işaretli ürünlerin markalaşma algısının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda öğrencilerin marka algısının demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Safranbolu sahip olduğu kültürel değerler ve ürünler açısından coğrafi ürünlerin markalaşması açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle çalışma Safranbolu özelinde gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Çalışmada Karabük Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde öğrenim gören öğrencilere anket uygulanmıştır. Verilerin analizinde t- testi ve ANOVA yöntemleri kullanılmıştır. Bulgular: Ulaşılan sonuçlara göre, markalaşmaya ilişkin algının bölüme göre farklılaştığı, yaşa göre kısmen farklılaştığı tespit edilmiştir. Diğer demografik değişkenler açısından coğrafi işaretli marka algısına yönelik herhangi bir farklılık bulunmamıştır. Özgünlük: Tüketicilerin satın alma kararlarında coğrafi işaretli ürünler hakkındaki düşünceleri, algıları ve farkındalıkları araştırılması gereken bir konu niteliği taşımaktadır. Gençlerin bilgilenmesi ve farkındalık düzeylerinin arttırılması açısından bu alanda yapılacak çalışmanın yararlı olacağı ve sonraki çalışmalara ışık tutacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Türkiye sağlık sisteminin dönüşümü (2003-13): Sağlık hizmet bölgeleri planlaması ve şehir hastaneleri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Boyacı, İsrafil
    Amaç: Bu makale, Türkiye sağlık sisteminde sağlık hizmetlerinin fiziki/bölgesel erişilebilirliğini ve sağlıkta kaliteyi temin etmeye yönelik uzun-dönemli planlama esaslı sağlık politikalarından Sağlık Hizmet Bölgeleri uygulamasını ve Şehir Hastaneleri projelerini ele alıyor. Yöntem: Türkiye’de sağlık sisteminin geçirdiği güncel dönüşüm “planlama” uygulamaları çerçevesinde betimleyici bir şekilde ele alındı. Bulgular: Sağlık hizmetlerinin sunulmasında “rekabet/piyasa” mekanizmalarından daha fazla faydalanılması ve bu piyasa-eksenli politikaların gerekli kıldığı “regülasyon” uygulamalarının başlatılması Sağlıkta Dönüşüm Programı (2003-13)’nın 2010 yılına kadar olan aşamalarının belirgin özellikleri oldu. Dönüşüm Programının bu safhasında evrensel sağlık kapsayıcılığı hedefinin yakalanması ile de bütün vatandaşlara sağlık hizmetlerinin sunumunda hızlı ilerleme kaydedildi. Dönüşüm Programının son safhasında ve tamamlanmasını takip eden yıllardan bugüne ise sağlık hizmetlerinin sunumunda Sağlık Bakanlığının iki güncel uygulaması olarak sağlık hizmetlerinin bölge tabanlı planlamasının yapıldığı Sağlık Hizmet Bölgeleri ve bu bölge tabanlı planlamayı tamamlayıcı nitelikte olan Şehir Hastaneleri projeleri öne çıktı. Özgünlük: Türkiye sağlık sistemindeki bu güncel “planlama” yaklaşımlı sağlık politikalarını aydınlatan bu makale, sağlık sisteminin bütününün anlaşılmasına ve değerlendirilmesine yönelik yürütülecek araştırmalara zemin teşkil edecek ve yol gösterecektir.
  • Öğe
    Importance of services trade and a case on competitive advantages of Turkey
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Vurdu, Selahattin Armağan
    Purpose: The services sector has been emerging as a key driver of global trade rather than merchandise trade. Together with the re-shaping role of digitalization, ICT and ICT enabled services have been of high importance for the global growth and presenting opportunities both for developed and even more for developing economies. Telecommunications, computer and information, insurance and pension, financial services, intellectual property are emphasized for being more efficient on economic growth and after the Covid-19 pandemic outbroke, the importance of ICT and related services were highlighted due to the rapid digital transformation the pandemic has triggered. The purpose of this paper is to analyze Turkey’s foreign trade competitiveness in ICT and ICT-enabled services comparing with the major exporters of aforementioned services. Method: Competitiveness of Turkey, USA, India and China are compared in the trade in services by using competitive advantage indices RCA, RXA, RMP, RTA, RC. Findings: Turkey has a surplus in its services trade, however, the sectors Turkey has competitiveness are travel and transport but not the ICT and ICT-enabled services. Digital transformation may help Turkey to both enable sustainable trade and faster recovery from pandemic. Originality: Originality of the paper comes from the indication of necessity to change the mixture of Turkey’s trade in services and the literature lacks this kind of research.
  • Öğe
    Is there a relationship between the institutional success of universities in webometric ranking system and their popularity on Facebook? A holistic case of Turkish universities
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Yıldız, Orkun
    Purpose: Social media is among the most important digital platforms that bring individuals and institutions together. In the digital age, universities use social media to share news and updates about the institution, research, teaching and social activities. Perhaps, one of the most critical indicators of success in the university account management process in social media might be the number of followers. Hence, this study examined whether there is a relationship between universities’ Facebook official account follower counts and universities’ position in the Webometrics university success ranking scale, which is an indicator of universities' institutional success. Method: The present study focused on 161 universities located in Turkey. The official Facebook accounts of these institutions and ranking success position in Webometrics were examined by using two different secondary data sets from 2017. Findings: The assumed relationships were tested through correlation analyses by using SPSS 20 statistical software. The results showed that there was a significant relationship between universities’ follower counts on Facebook pages and Webometrics ranking scores. Originality: This study would be a pioneering research that can contribute to the literature on the relationship between the success of higher education institutions in Webometric ranking and the popularity of official accounts in a social media channel. Considering the results of this research, it is expected that the top managers of higher education institutions and universities will contribute to institutional value management.