İTÜSBD, Cilt 21, Sayı 43, Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte modernleşmede yaşanan değişim ve süreklilikler(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Yaşar, Nezihe; Asal, Uğur YasinOsmanlı modernleşme süreci, askeri alandaki zayıflıkların fark edilmesiyle devleti kurtarma temelinde bir araç olarak ortaya çıkmıştır. Askeri alanda başlayan reformlar, Tanzimat döneminde siyasal ve hukuki alanları kapsaması bakımından modern Türkiye’nin ortaya çıkmasında önemli bir aşamayı ifade eder. Tanzimat döneminden Meşrutiyet dönemlerine geçişle birlikte modernleşme çabaları padişahın ve devlet adamlarının bireysel etkisinden çıkarak; bu reformların Osmanlı aydın sınıfı tarafından talep edilmesi ile Osmanlı devletinde idari, siyasi ve toplumsal dönüşümleri beraberinde getirmiştir. Tanzimat ve Meşrutiyet dönemleri sürecinden, Cumhuriyet dönemine kadar olan süreçte reform hareketleri askeri, idari ve siyasi alanlarda gerçekleşmiştir. Cumhuriyet’in kuruluşu ile çağdaş esaslara dayalı bütünsel anlamda gerçekleşen ilk modernleşme hareketi meydana gelmiştir. Amaç: Çalışmanın amacı, Osmanlı modernleşme sürecinden Cumhuriyet dönemi çağdaşlaşma hareketine geçişte politik değişim ve toplumsal sürekliliklerin ifade edilmesidir. Yöntem: Çalışmanın amacı doğrultusunda yapılan literatür taraması ile Osmanlı-Türk modernleşme aşamaları karşılaştırmalı analiz çerçevesinde ele alınmıştır. Bulgular: Osmanlı-Türk modernleşme aşamaları kapsamında incelenen çalışmada, Osmanlı modernleşme sürecinden Cumhuriyet dönemi çağdaşlaşma hareketine geçişin bütünsel bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerektiği görülmüştür. Bu doğrultuda çalışmada Osmanlı modernleşme sürecinin, modern Türkiye’nin kuruluşuna siyasal, idari ve toplumsal alanlardaki etkileri incelenmiş ve Osmanlı reform hareketlerinin bir taraftan Cumhuriyet dönemi çağdaşlaşma hareketini etkilerken bir taraftan da modern Türkiye Cumhuriyeti’ni ortaya çıkaran koşulları hazırlaması bakımından önemli bir politik süreci ifade ettiği saptanmıştır. Özgünlük: Osmanlı modernleşme süreci, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu etkilemesi bakımından önemli bir araştırma alanına sahiptir. Bu çalışma, Osmanlı modernleşme aşamalarının ele alınarak, Cumhuriyet dönemine geçişte ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya çıkışındaki etkilerinin değişim ve süreklilik bağlamında değerlendirilmesi açısından literatüre katkıda bulunacaktır.Öğe Yeni hafıza: Kolektif hafıza ve iktidar ilişkisinde yeni bir faz mı?(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Aydın, SenaGeçmişe dair bilgiyi yapılandıran, parçalayan, yeniden kuran hafıza, bugünün koşulları üzerinden bir bağlama oturtularak tecrübe edilir. Bugünün bilinci, geçmişin imajını yeniden anlamlandırır, ona bir berraklık kazandırır ve doğruluk atfeder Öyle ki bugünü onaylayan ve anlamlandıran hafıza, özellikle kolektif hafıza, geçmiş, kimlik, iktidar, aidiyet gibi olgu ve kavramlardan soyu tlanarak ele alındığı takdirde eksik kalır. Bu çalışma, kolektif hafızanın, iktidar ile ilişkisini ihmal etmeksizin, mitler ve ritüeller ile inşa edilme sürecinden medya ile dolayımlanan bir yapıya dönüşümünü tartışmayı hedefler. Nitekim inşa sürecindeki d önüşüm, kolektif hafızanın yapısını da dönüştürür. Hoskins’in tabiriyle “yeni hafıza”, eskiye nazaran daha kırılgan ve öngörülmez olmanın yanı sıra iktidar için de daha manipülatif bir araçtır. Amaç: Çalışma, toplumsal bağlamda hafıza inşasının iletişim t eknolojilerinin sağladığı imkanlarla nasıl dönüştüğünü ve bunun kolektif hafızadaki yapısal etkisini tartışmayı amaçlar. Yaklaşım Çalışma, niteliksel bir tartışma etrafında ilerler Bulgular: Hafızanın geleneksel inşa biçimlerinden, medyayla dolayımlanan bir ürüne dönüşerek öngörülmesi daha zor, daha kırılgan bir yapıya evirilmesinin, iktidar için toplumsal bağlamdaki işlevini değiştirmediği görülür. Hafıza yeni formunda da toplumsal sistemin bakacağı gerçekliği inşa eden ve denetleyen bir ar açtır. Özgünlük: Kolektif hafıza üzerine tarihsel ve siyasal bağlam daki geleneksel tartışmalar, iletişim teknolojilerini göz önünde bulundurulmadığı sürece güncel toplumsal dönüşümleri anlamakta yetersiz kalacaktır. Sosyal alanlarda kolektif hafızayla ilişki çok sayıda çalışma olmasına rağmen, özellikle Türkçe literatürde bahsi geçen bu yapısal dönüşüme ilişkin çalışmalar ihmal edilmiştir. Bu sebeple, Hoskins’in “yeni hafıza” kavramı nı merkeze alan bu teorik tartışma nın iletişim teknolojileriyle kolekt if hafızanın yapısal dönüşümü ele almasıyla literatüre katkı sağlayacağını söylemek mümkündür.Öğe Matüridi günümüze ne söyler?(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Yazıcıoğlu, Mustafa Saidİslam dünyası Emevi saltanatı ile farklı bir yöne evirilmiş, din ile siyaset iç içe girerek bir eksen kayması yaşanmıştır. Buna rağmen 8-12. Yüzyıllarda Orta Asya’da önemli bir medeniyet yaşanabilmiştir. Serbest düşünce ortamı ve ifade hürriyetinin hâkim olduğu bölgede Harezmî, Farabi, İbni Sina, Biruni gibi filozof ve bilginler, Matüridi gibi din âlimleri bu ortamın oluşmasında kilit roller üstlenmişlerdir. Daha sonra bu parlak medeniyet çeşitli iç ve dış nedenlerle sönmüş ve kendini tekrar ederek yeniliklere kapanmıştır. O dönemin etkili düşünürlerinden olan ve bir İslam inanç sisteminin oluşumuna vesile olan Matüridi, zaman içinde ihmal edilerek unutulmaya terk edilmiştir. İslam dünyasının günümüzdeki içine kapalı, tutuk, sorunlarına çözüm üretemeyen, eksen kaymasına uğramış din anlayışını bir türlü aşamayan yapısı, yeni açılımlara ihtiyaç duymaktadır. İşte bu noktada ihmal edilmiş, özgür düşünceye alan açan Matüridi düşünce yapısının tekrar aktive edilmesine ve yol göstericiliğine ihtiyaç bulunmaktadır. Kur’an’ın insan verdiği değeri yeniden ona kazandırabilecek, insanı, aklını kullanan, duruşu olan, düşüncesini her ortamda ifade edebilen, sorumluluk sahibi ve hür iradesi ile yaptıklarının hesabını vereceğinin bilincinde bir varlığa dönüşmesinde, Matüridi düşünce yapısının katacağı çok şeyler bulunmaktadır. Amaç: İslam düşüncesinin parlak dönemlerinde ve o dönemlerin şartlarına göre oluşturulan düşüncelerin günümüze ışık tutması ve kaybedilen bazı değerlerin günümüz şartlarında ihyası için Matüridi gibi bir düşünürün günümüze neler söyleyebileceği makalede irdelenecek ve okuyucunun takdir ve değerlendirmesine sunulacaktır. Yaklaşım: İslam dünyasında eksikliği hissedilen, bilim ve teknolojide atılım yapmanın en önemli göstergelerinden birisi olan düşünce ve ifade özgürlüğünde açılım yapacak düşüncelerin dini kökenlerini anlamak bağlamında Matüridi örnek alınacak bir konumdadır. Asırlar önce dile getirilen düşüncelerin bugüne aktarılarak çözüm üretilemeyeceği bilinen bir husustur. Ancak o üstün medeniyet döneminde ortaya koyan düşüncelerin günümüze söyleyebileceği çok şeyler de vardır. Bu çalışmada, dini referansları bağlamından hareket ile ele alıp bilim ve teknolojide atılımın ne temel göstergelerinden olan düşünce ve ifade özgürlüğünde açılım yapılarak düşüncelerin dini kökenlerini anlamak bağlamında Matüridi düşüncesi örnek olarak gösterilemeye çalışılacaktır. Yöntem: Bu çalışma deskriptif yöntem kullanılacak olup, Matüridinin görüşlerine ilişkin analiz yapılarak, İslam düşüncesine katkısı ortaya konulacaktır.Öğe İngilizce dersi öğretim programında belirtilen temel değerler çerçevesinde 5. sınıf İngilizce dersi kitaplarının incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Akbulut, Salih; Üzüm, Burhan; Pesen, AtaAmaç: Bu çalışmanın temel amacı, İngilizce dersi öğretim programında belirtilen temel değerler (arkadaşlık, adalet, dürüstlük, öz-denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik ve diğerkâmlık) çerçevesinde 5. sınıf İngilizce dersi kitaplarını incelemektir. Yöntem: Bu araştırmada analiz edilmesi gereken birden fazla alt tabaka veya alt birim (İngilizce Ders kitapları ve İngilizce Öğretim Programı) olduğundan durum çalışması desenlerinden “iç içe geçmiş tek durum deseni” kullanılmıştır. Bu çerçevede, verilerin toplanması sürecinde öncelikle hangi dokümanların incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Bu çalışmada doküman olarak 5. sınıf İngilizce Dersi Öğretim Programı, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında devlet okullarının 5. sınıf kademesinde okutulmasına karar verilen İngilizce 5 ve Happy English 5 olmak üzere iki farklı kitap belirlenmiştir. Verilerin analizinde, nitel veri analiz sürecinde doküman incelemesine uygun olarak içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Bu doğrultuda, verilerin analizinde betimsel istatistik yöntemlerinden frekans ve yüzde tablolarına ek olarak sıklık grafiklerinden de yararlanılmıştır. Bulgular: Yapılan analizler sonucunda hem Özel Yayın hem de Millî Eğitim Yayını ders kitaplarında değerlerin neredeyse eşit sayıda vurgulandığı ancak bu değerlerin en çok vurgulandığı ünitelerin kitaplara göre farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, Happy English 5 kitabında İngilizce dersi öğretim programında belirtilen adalet, dürüstlük, sabır ve diğerkâmlık değerlerine yer verilmediği tespit edilmiştir. İngilizce 5 kitabında ise adalet, sabır ve diğerkâmlık değerlerine yer verilmediği, dürüstlük değerine ise sadece 1 kez yer verildiği belirlenmiştir. Özgünlük: Bu çalışma, İngilizce öğretim programındaki değerlerin ders kitaplarına ne kadar yansıtıldığını varsa ihmal edilen değerlerin neler olduğunu belirlemek ve bu konuda alanyazına katkı sağlamak bakımından özgün bir makaledir. Dolayısıyla, İngilizce dersi için hazırlanacak olan kitaplarda programda öngörülen değerlere daha fazla yer verilmesi konusunda program geliştiricilere yol göstereceği düşünülmektedir.Öğe Aile işletmelerinde kurumsallaşma düzeyi ve örgütsel performans ilişkisinin incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Yurdakul, Selin; Bayraktar, OsmanAmaç: Bu araştırmada aile işletmelerinde kurumsallaşama düzeyi ile örgütsel performans algısı arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma nicel araştırma desenine göre tasarlanmıştır. Araştırmanın örneklem grubunu İstanbul’da 50 ayrı aile işletmesi sahibi ve çalışanlarından 207 kişiden oluşmaktadır. Araştırma verileri tesadüfi anket yöntemi ile toplanmıştır. Anket formunda, kavramsal yapılara ilişkin Likert tipinde beş dereceli iki ölçek ve katılımcılara ilişkin demografik bilgi formuna yer verilmiştir. Verilerin çözümlenmesi için değişkenler arası korelasyon analizi, yapısal eşitlik modeli ve ANOVA testleri yapılmıştır. Veriler SPPS 25.0 ve AMOS 25.0 yazılımları kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Korelasyon analizinde, örgütsel performans ile kurumsallaşmanın bütün alt boyutları arasında zayıf, orta ve güçlü ilişikler saptanmıştır. Yapısal eşitlik modeli ile gerçekleştirilen yol analizinde kurumsallaşma alt boyutlarından sadece iç denetim faaliyetlerinin örgütsel performans üzerinde etkisi olduğu bulgusuna varılmış, diğer boyutların örgütsel performansı etkilediği varsayımları doğrulanamamıştır. ANOVA analizi sonuçlarına göre işletmede çalışan sayısı ve işletmeyi yöneten nesle göre farklılıklar saptanmış; şirketin yaşı, mülkiyet yapısı, bulunduğu sektör ve hukuki statüsü faktörlerinde, katılımcıların düzeyleri ile örgütsel performans algısı arasında bir farklılık bulunamamıştır. Özgünlük: Aile işletmelerinde kurumsallaşma düzeyi ile örgütsel performans ilişkisine dair farklı araştırma sonuçları bulunmaktadır. Bu araştırma pandemi koşullarında ve Rusya-Ukrayna savaşının sürdüğü dönemde yapılmıştır. Kriz dönemleri, yöneticilerin işletme içi finansal hareketleri daha sıkı takip etmelerini ve daha hızlı karar almalarını gerektirir. Böyle bir ortamda iç denetim faaliyetlerinin örgütsel performans algısı üzerindeki etkisine dair kanıt sunulması değerlidir.Öğe The effects of dividend distribution policies on firm value: An application on Bist food beverage and Bist chemical petrol and plastic indices(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Beytemur, Nur; Ersoy, HicabiThere is no consensus in the literature among theoretical approaches and studies which try to explain the effect of dividend policies on firm value. In this study, it has been investigated whether the dividend policies affect the firm value. Between 2010 and 2020, annual data from companies in the BIST Chemical, Petrol, Plastic, and BIST Food and Beverage indices were used in the study. In this research firm value is included the dependent variable, dividend distribution status per share is included independent variable, debt/equity ratio, return on assets and return on equity are included as instrumental variables. Using Two Stage System Generalized Moment Method proposed by Arellano and Bover and Blundell and Bond it was determined that the dividend distribution policies in the BIST Food and Beverage index did not have a significant effect on the firm value. On the other hand, dividend distribution policies in BIST Chemical, Petrol, Plastic index have a significant and negative effect on firm value. Purpose: The aim of this study is to investigate whether the dividend policies of companies in the BIST Food Beverage and BIST Chemical, Petrol and Plastic Indexes have an effect on the firm value. Method: In this study dynamic panel data Two Stage System Generalized Moment Method proposed by Arellano and Bover, Blundell and Bond were used between 2010 and 2020, annual data from companies in the BIST Chemical, Petrol, Plastic, and BIST Food and Beverage indices were used in the study. In this research firm value is dependent variable. Dividend distribution status per share is included independent variable, debt/equity ratio, return on assets and return on equity are included as instrumental variables. Findings: It was determined that the dividend distribution policies in the BIST Food and Beverage indexes did not have a significant effect on the firm value. On the other hand, dividend distribution policies in BIST Chemical, Petrol, and Plastic index have a significant and negative effect on firm value. It has been observed that the instrument variables used in the study have a positive and significant relationship on the firm value. Originality: Although there are many studies in the literature on this subject, it has been seen that the dividend puzzle is continues. It is thought that this study will contribute to the literature since it has a larger and more up-to-date data set compared to other studies conducted in Turkey, and includes the comparative results of the two indices determined.Öğe Holidaycheck web sitesindeki en iyi otel sıralamasına göre otellerin karşılaştırılması: Google Trends örneği(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Kıvılcım, BurcuAmaç: Bu çalışmanın amacı, Holidaycheck web sitesinde yapılan çevrimiçi değerlendirme ve puanlamalar sonucu belirlenen, Türkiye’nin en iyi ilk beş otelinin dünya genelinde tanınırlığını ortaya koymaktır. Yöntem: Araştırmada içerik analizi yöntemi kullanılarak Holidaycheck web sitesinden veriler alınmış daha sonra bu veriler Google Trends web sitesi üzerinden sorgulanarak karşılaştırmalı analiz edilmiştir. Bulgular: Analiz sonucunda, Google aramalarına göre, Tui Blue Palm Garden otelin diğer dört otele göre en iyi otel, Tui Magic Life Sarıgerme otelin ise en az sorgulanan otel olduğu görülmüştür. Döneme göre yapılan inceleme sonucunda otellerin yaz sezonu olan 13 Haziran-06 Ekim tarihleri arasında sık sorgulandığı, ülkelere göre bakıldığında ise, en fazla Almanya’da popüler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçlar ışığında, alanyazına katkısı bakımından örnekleme diğer çevrimiçi değerlendirme sitelerinin de dâhil edilmesi ve daha fazla otelin karşılaştırılmasının yapılması önerilmektedir. Otel işletmelerine ise, stratejik planlar hazırlarken Google Trends ve Holidaycheck gibi web sitelerin kullanıcı yorumları ve değerlendirmelerini göz önünde bulundurmaları önerilmektedir. Özgünlük: Çalışma, otel işletmelerinin rekabet avantajı ve sürdürülebilir gelişimine katkı sağlaması açısından önemli olup, konuya ilişkin çalışmaya rastlanılamamış olması sebebiyle özgün bir çalışma niteliği taşımaktadır.Öğe Corporate governance rating in Turkey: Investigaiton of scores of firms(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Okan, Ezgi Ecem; Uğurlu, ErginbayAfter the corporate governance crisis in 2001, and the crises in the following years increased the concern about the governance of the firms. The concern focused on corporate governance. There were important developments in Turkey related to corporate governance after 2003. The Capital Markets Board of Turkey (CMB) published “Corporate Governance Principles of Turkey” in 2003, and the corporate governance rating agency's rules were published in Official Gazette in 2007. Purpose: Based on these developments, the paper aims to investigate corporate governance rating firms in Turkey and their rating scores. Method: To investigate the rating firms and their scores, annual data are collected from the TKYD website from 2007 to 2010. Because no article comprehensively investigates the data, we use simple descriptive statistics and data visitation methods. Findings: We find two main results. The first one shows that there are two dominant rating companies in Turkey. The second shows that the firms have increasing rating values by year. Originality: In the absence of any comprehensive analysis of Turkey's corporate governance rating firms' rating scores, this article will constitute base information for further research.Öğe Ulusal ekonominin tercihlerini ve önceliklerini güncelleme sürecinde alternatif araç olarak makroekonomik stratejik plan: Yükselen piyasa ekonomileri için öneri(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Çınar, Muhammed Ali; Ekren, Nazım; Erdoğan, Mefule Fındıkçı; Bildik, Kübra HaticeAmaç: Kamu otoriteleri, gelecekteki operasyonlarında yeni fırsatları gözetebilmek ve sistemdeki aktörler arasında eşgüdümlü aksiyonlar alarak geleceğe dair öngörülerinin tutarlığını arttırabilmek maksadıyla sürdürülebilirliği ve kapsayıcılığı yüksek makro ölçekli stratejik planların tasarımını önemsemektedirler. Bu çalışmada kilit makroekonomik performans ve istikrar göstergeleri analiz edilmiş, karar alma ve uygulama süreçlerinin aktörler açısından kesiştiği/ayrıştığı alanlar ile ulusal ekonominin tercihleri ve öncelikleri değerlendirilerek yükselen piyasalar için alternatif bir makroekonomik stratejik plan tasarlamak amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmada ilk olarak seçilmiş yükselen piyasa ekonomilerine ilişkin makroekonomik göstergeler ve iç/dış paydaşlar tarafından hazırlanan raporlar incelenerek ülkelerin mevcut durumları belirlenmiştir. Daha sonra SWOT ve PEST yaklaşımları kullanılarak 21. yüzyılda yaşanan gelişmelerin etkisiyle oluşturulmasının gerekliliği ortaya çıkan makroekonomik stratejik plana uygun olacak şekilde yeni bir matris tasarımı yapılmıştır. Ardından oluşturulan yeni matriste yer alan faktör elemanlarının önem derecelerini belirlemek amacıyla Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) kullanılmıştır. AHP yöntemi ile makroekonomik stratejik planın ana eksenleri ve bileşenleri için ikili karşılaştırma matrisleriyle ağırlıklar elde edilmiştir. Böylece ülkelerin hangi makroekonomik ana eksene ve üretilen strateji önerisine daha fazla önem vermeleri gerektiği ortaya çıkarılmıştır. Bulgular: Çalışma sonucunda yükselen piyasa ekonomilerinin tercih ve önceliklerini güncelleme sürecinde en önemli ana ekseni, mukayeseli dezavantaj oluşturabilecek alanlar olduğu belirlenmiştir. İlgili ülkelerin ekonomik ilerlemelerinin olası engeli olarak görülebilecek dezavantaj noktalarının belirlenmesi ve uygun tedbirleri üretmesi gerekmektedir. Ayrıca, birinci strateji yükselen piyasa ekonomileri için kamu otoritesi tarafından oluşturulacak stratejik plan açısından ulusal ekonomik güvenlik ve savunma sisteminin, ulusal yapının ve ilişkiler sisteminin güçlendirilmesine öncelik verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. İkinci en önemli strateji ise, iş dünyasının yükümlülüğü olarak ele alınan işletmelerin stratejik tepki üretme kapasitesinin iyileştirilmesidir. Özgünlük: Çalışmada, 21. yüzyılın gereklilikleri ve ülkelerin girdiği yeni patikalar dikkate alınarak yükselen piyasalar için özgün bir makroekonomik stratejik planın bileşenleri SWOT ve PEST yaklaşımları bağlamında ele alınmıştır. Bu sebeple, çalışma literatüre yeni bir makroekonomik stratejik plan önerisi geliştirme bakımından katkı sağlamaktadır. Çalışmada elde edilen stratejik planın bileşenlerinin önem derecelerinin belirlenmesiyle oluşturulan plan, politika yapıcılar için izlenecek bir yol haritası niteliği taşımaktadır. Ayrıca çalışmada disiplinler arası bir yaklaşım sergilenerek ekonomi politik bir analiz ortaya konmuştur.Öğe Endüstri içi ticaretin rekabet gücüne etkisi; Türkiye bağlamında bir değerlendirme(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Adıgüzel, MuhittinÜlke endüstrilerinin rekabet gücünün mikro ve makro çok sayıda faktör tarafından belirlendiği göz önüne alındığında, bir endüstrideki Endüstri İçi Ticaret’in (EİT) bu endüstrinin; arz-talep, ürün fiyat ve kalitesi, rekabet gibi birçok özelliğini belirlediği ve bu bağlamda endüstrinin rekabet gücünü etkilediği değerlendirilmektedir. Amaç: Çalışmamızda, Türkiye’nin 2001-2019 yılları arasındaki dış ticaretinde EİT ile rekabet gücü arasındaki korelasyonun, HS/GTİP’nun 97 faslı bazında belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmamızda endüstri-içi ticaretin derecesi Grubel-Lloyd yöntemi ile ölçülmüştür. Rekabet Gücünün ölçümünde Vollrath’ın (1991), Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) yöntemi kullanılmıştır. EİT ile rekabet gücü arasındaki ilişkinin belirlenmesinde, korelasyon analizi ve panel veri analizi kullanılmıştır. Bulgular: EİT ile rekabet gücü arasında 27 fasılda çok yüksek pozitif ve 24 fasılda çok yüksek negatif korelasyon ilişkisi belirlenmiştir. 24 Fasılda da yüksek pozitif, 6 fasılda yüksek negatif korelasyon belirlenmiştir. Bulgular çerçevesinde EİT ve rekabet gücü arasında fasıllara göre değişen yüksek veya çok yüksek korelasyonun olduğu ifade edilebilir. Çalışmadaki Panel Veri Analizi sonuçlarının da Korelasyon Analizi sonuçları ile uyumlu olduğu gözlenmiştir. Özgünlük: Türkiye için özgün olan bu çalışma ve sonuçlarının ileriye taşınması ve iktisat, kalkınma, sanayileşme ve dış ticaret politikalarında yol gösterici sonuçların üretilmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.Öğe OECD ülkelerinin endüstri 4.0 düzeylerinin Critic ve Codas yöntemleri ile değerlendirilmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Eşiyok, Sevgi; Demircioğlu, MertEndüstri 4.0, tüm dünya ülkeleri için sürdürebilir ekonomik büyüme için büyük bir önem arz etmektedir. Özellikle de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından gelişmiş ülkelerle rekabet edebilme yeteneğine sahip olma açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, ülkeler bu dönüşüm için gerekli tüm yönetim şekli, altyapı, süreç ve teknolojilere uyum sağlamak zorundadır. Amaç: Araştırmada, ülkelerin 2019 yılına ait Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm göstergelerinin çok kriterli karar verme teknikleri ile değerlendirilmesi ve ülke performanslarının belirlenip karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu araştırmada ülke performansları değerlendirilirken patent başvuruları, Ar-Ge’ye yapılan gayri safi yurtiçi harcamalar (GSYİH'nın yüzdesi), toplam araştırmacı sayısı, sabit geniş bant abonelikleri, güvenli internet sunucuları, bilgisayar, iletişim ve diğer hizmetler (ticari hizmet ihracatının yüzdesi), imalat endüstrisinde robot yoğunluğu, küresel rekabet endeksi, kişi başına GSYİH, iş yapma kolaylığı, küresel inovasyon endeksi, hükümet yapay zekâ hazırlık endeksi, ağ hazırlığı endeksi, UNCTAD B2C E-Ticaret endeksi gibi birçok farklı kriter kullanılmıştır. Her ülkenin Endüstri 4.0 ve dijitalleşme ile ilişkili kriterlerinin ağırlıklandırılması çok kriterli karar verme tekniklerinden CRITIC yöntemi ile, ülkelerin sıralaması ise CODAS yöntemi ile yapılmıştır. Bulgular: Araştırma sonucunda ekonomik ve teknolojik olarak gelişmiş olan ülkelerden ABD, Japonya, Güney Kore ve Almanya gibi ülkeler Endüstri 4.0 ve dijitalleşme göstergelerine göre üst sıralarda yer almıştır. Danimarka, İsveç, Fransa, İsviçre, Finlandiya, İngiltere gibi Avrupa’nın önde gelen ülkeleri ise ortalama seviyelerde yer almışlardır. Sıralamada 20 ülke arasında Slovenya, İspanya, Slovakya, Türkiye ve Meksika son sıralarda yer almıştır. Özgünlük: Bu çalışmada ülkelerin Endüstri 4.0 ve dijitalleşme performansları çok kriterleri karar verme yöntemi ile sıralanmıştır. Araştırma ile ilgili literatür geniş çaplı irdelenmiş ve ülkelerin Endüstri 4.0 performanslarının araştırıldığı çalışmaların özellikle Türkiye’de oldukça az olduğu sonucuna varılmıştır. Performans ölçümünde kullanılan kriterler bu çalışmalar doğrultusunda belirlenmiştir. Bu sayede kriterlerin çeşitliliği açısından bu alanda yapılan en kapsamlı çalışmalardan biridir.Öğe Türk aile şirketlerinde nesiller arası yönetim devri: Bir gömülü teori çalışması(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Alpman, GökhanDünya ekonomilerinde var olan şirketlerin %80’inden fazlasını aile şirketleri oluşturmakta, pek çok ülkede gayri safi milli hasılanın %70’inden fazlası aile şirketleri tarafından üretilmektedir. Ancak çoğu aile şirketinin birkaç neslin ötesinde ayakta kalamaması, yönetim devri konusunu aile şirketleriyle ilgili en önemli konulardan biri haline getirmiştir. Nesiller arası yönetim devrini etkileyen faktörlerin anlaşılması aile şirketlerinin sürdürülebilir olmaları açısından büyük önem taşımaktadır. Amaç: Bu çalışmada Türk aile şirketlerinin nesiller arası yönetim devri konusundaki sorunlarının anlaşılmasına yönelik bir model geliştirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Klasik gömülü teori metodolojisi uygulanarak Türk aile şirketi kurucuları, ikinci nesil aile üyeleri, gelinler ve damatlar, profesyonel yöneticiler ve danışmanlar ile görüşmeler gerçekleştirilmiş, toplanan veriler modelin oluşturulabilmesi için kodlama ve sürekli karşılaştırmalı veri analizine tabi tutulmuştur. Bulgular: Çalışmanın sonucunda Türk aile şirketlerinin kurucularının nesiller arası yönetim devri ile ilgili temel sorunlarının devir gerçekleşirse “Bana ne olacak?” endişesi olduğu ve Türk aile şirketlerinin kurucularının nesiller arası yönetim devri ile ilgili bu sorun ve endişelerini gidermek ile ilgili davranış modelinin yönetim devrini ölene kadar gerçekleştirmemek yani “Mezarda emeklilik” olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özgünlük: Bu çalışmanın en büyük özgünlüğü Türk aile şirketlerinde yönetim devri konusunda gömülü teori yöntemi kullanılarak yapılmış ilk çalışma olmasıdır.Öğe Eğitim sürecindeki Z kuşağının evrensel değerlere ve toplumsal konulara yönelik algılarının araştırılması(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Ayça, BetülAmaç: Bu çalışma, özellikle lise ve üniversitede eğitim gören Z-kuşağının evrensel değerleri ve uluslararası düzeyde önem taşıyan, benlik, sosyal ve kültürel konuları nasıl yorumladıklarını incelemektedir. Yöntem: Bu çalışmada 21 maddeden oluşan “Değerler Ölçeği (Portrait Value Questionnaire)” uygulanmıştır. Bu ölçek, Schwartz (1992;1999; 2012) tarafından “Temel Evrensel Teorisi” çerçevesinde geliştirilmiştir. Uluslararası alanda kabul görmüş, geçerliliği ve güvenliliği kanıtlanmıştır; ancak ülkemizde şu ana kadar yalnızca birkaç araştırmacı bu ölçeği kullanmıştır. Ayrıca, literatürden yararlanarak 10 maddelik sosyo-kültürel konulara ilişkin bir soru formu hazırlanmış ve ölçekle beraber bu form da uygulanmıştır. Bulgular: Bu çalışmaya, İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaşayan toplam 314 lise son sınıf ve lisans öğrencisi katılmıştır. Katılımcılar kolayda örneklem yöntemiyle seçilmiştir. Katılımcıların 187’si (%59,6) kadın ve 127’si (%40,4) de erkektir. Yaş ve gelir seviyesi değişkenine göre güç, başarı, uyarılım, uyum arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Kültürel Değerlerin mutluluk üzerinde pozitif bir etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim başarı ve gelenekselcilik ile ilgili değerler sosyo-kültürel konuların %22,8’ini açıklamaktadır. Özgünlük: Mevcut literatür önceki kuşakların çeşitli konulardaki düşüncelerini ve ayrıca eğilimlerini ortaya çıkarmaktadır. Ancak, Z kuşağına ilişkin çalışmaların sayısı hâlâ sınırlıdır. Bu bağlamda, eğitim sürecindeki Z kuşağının evrensel değerler, benlik, toplum ve kültürle ilgili konulara dair tutumlarının incelenmesi literatüre katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, bu kuşağın üyeleri yakın gelecekte işgücüne katılacakları için bu çalışma, örgütlere ve pazarlamacılara yakında beraber çalışacakları bireylerin dünya görüşleri ve öncelikleri hakkında bilgi sağlaması açısından da önem taşımaktadır.Öğe Karanlık liderlik algısının işgören performansı ve iş tatminine etkisi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Işık, Metin; Kızıltuğ, SezginAmaç: Bu araştırmanın temel amacı akademisyenlerin karanlık liderlik algılarının performans ve iş tatminlerine etkisini incelemektir. Ayrıca ortalamalar üzerinden akademisyenlerin karanlık liderlik algısı, işgören performansı ve iş tatmin düzeyleri değerlendirilmiştir. Yöntem: Araştırmada değişkenler arası ilişkiler ve etki düzeylerinin tespit edilmesi hedeflendiğinden nicel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Araştırmanın anakütlesini Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi merkez kampüsünde görev yapan akademisyenler oluşturmaktadır. Örneklemi ise basit tesadüfi yöntemle araştırmaya dahil olan 259 kişi oluşturmaktadır. Araştırmaya anket tekniği ile veri toplanmıştır. Araştırmaya katılanlara yanıtlanmak üzere, karanlık liderlik, işgören performansı ve iş tatmini ölçekleri verilmiştir. Araştırmada elde edilen verilere ölçüm modeli ile DFA, korelasyon, regresyon ve frekans analizleri yapılmıştır. Analizlerin yapılmasında SPSS 25 ile IBM Amos 24 paket programlarından yararlanılmıştır. Bulgular: Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre akademisyenlerin karanlık liderlik, performans ve iş tatmini ortalamalarının 3’ün (kararsızım) altında olduğu bulunmuştur. Analiz sonuçlarına göre; karanlık liderlik algısının samimiyetsiz ve zorbaca davranışlar boyutları işgören performansını negatif yönde etkilemektedir. Öte yandan karanlık liderliğin samimiyetsiz, bezdiren ve zorbaca davranışlar boyutlarının da iş tatminini negatif yönlü etkiledeği görülmüştür. Bu sonuçlara göre çalışanların karanlık liderlik algıları arttıkça performans ve iş tatminleri azalmaktadır. Özgünlük: Literatürde son yılarda karanlık liderliğin türlerinden bir tanesi seçilerek yapılan çok sayıda araştırma görülmektedir. Bu çalışmayı diğer çalışmalardan ayıran yönü karanlık liderlik türlerini tamamını kapsayan salt karanlık liderliğin ele alınmış olmasıdır. Ayrıca bu değişkenleri yükseköğretim alanında inceleyen araştırmaların yeterli olmamasından dolayı da hem literatüre hem de uygulayıcılara katkı sağlanması beklenmektedir.Öğe Eğlence mekanlarında çalışan konsomatrislerin maruz kaldıkları ikincil travma ve başetme yöntemleri arasındaki ilişkinin incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Şener, Özlem; Özkur, Sırma GülEğlence mekanlarında çalışan konsomatrisler, toplum tarafından dışlanmaya maruz kalmakta, bunun bir getirisi olarak travmalar yaşamaktadır. Travmaya maruz kalan konsomatrislerin baş etme becerileri, hayatın seyri bakımından kritik öneme sahiptir. Çünkü bu bireyler gece çalışmaları veya giyim tarzlarının etkisiyle sık sık travmatik olaylar yaşamakta ya da travmatik olaya şahit olmaktadır. Amaç: Bu araştırmanın amacı, müzikhol tarzındaki eğlence mekanlarında konsomatris olarak çalışan kişilerin maruz kaldıkları ikincil travmalar ile bu travmaların sonucu olan stres ve zorluklarla baş etme yöntemleri arasındaki ilişki çeşitli demografik değişkenlerine göre incelenmesidir. Yöntem: Bu amaçla 2021 yılında ilişkisel tarama modelinde gerçekleştirilen bu araştırma için İstanbul, İzmir, Aydın, Manisa ve Ankara’da bulunan eğlence mekanlarında çalışan konsomatrislerle yapılan görüşmeler ile 195 kişiden veri toplanmıştır. Araştırmada ölçme aracı olarak İkincil Travmatik Stres Ölçeği (İTSÖ) ve Başa Çıkma Yolları Ölçeği (BÇYÖ) kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmadan elde edilen sonuca göre, ikincil travmanın kaçınma, uyarılma ve duygusal ihlal alt faktörlerinin problem odaklılık alt faktörünü %19,1’lik bir düzeyde yordadığı, iyimserlik\sosyal destek arayıcı alt faktörünü de %12,7’lik bir düzeyde yordadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak konsomatrislerin maruz kaldıkları ikincil travmalar ile baş etme yöntemlerinin ilişkili olduğu bulunmuştur. Özgünlük: Eğlence mekanlarında çalışan konsomatrislerde travmayla ilgili araştırmanın olmaması, araştırmanın özgünlüğünü oluşturmaktadır. Bu araştırmanın sonuçları İstanbul, İzmir, Aydın, Manisa ve Ankara’da bulunan eğlence mekanlarında çalışan 195 konsomatris tarafından verilen yanıtlarla sınırlıdırÖğe Çalışanların yenilikçi iş davranışlarında ve işten ayrılma niyetlerinde örgütsel destek algısının etkisi: İmalat sanayi üzerine bir araştırma(2022) Bozkurt, Öznur; Ercan, ArmağanAmaç: Çalışanların yenilikçi özellikleri işletmeleri başarıya götürmedeki kilit faktördür. Özellikle yenilikçi davranışların örgütsel olarak desteklenmesi, çalışanların yenilikçi yeteneklerini işletme için kullanmasının önünü açacaktır. Örgütsel ortamda desteklendiğini hisseden çalışanın yenilikçi iş davranışlarını sergileyeceği ve işten ayrılma eğilimi sergilemeyeceği varsayımı ile bu çalışmada imalat sektöründe çalışanların algıladıkları örgütsel destek ve bu desteğin yenilikçi iş davranışları ve işten ayrılma niyeti ile olan ilişkisi incelenmiştir. Yöntem: Nicel veriye dayalı olarak yürütülen çalışmada birincil veriler kasti örnekleme ile seçilen ve büyük işletme statüsünde Düzce’ de faaliyet gösteren işletmelerden toplanmıştır. Beşli likert tipi ölçeklerle toplanan veriler SPSS24 programında analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmanın sonuçlarına göre, araştırmaya katılanların işten ayrılma niyetleri düşük, örgüt desteği algıları ve yenilikçi iş davranışı eğilimleri ise yüksektir. Çalışanların algıladığı örgütsel destek ise yenilikçi iş davranışlarını pozitif; işten ayrılma niyetini ise negatif olarak etkilemektedir. Özgünlük: Yenilikçi uygulamalar işletme başarılarının en önemli belirleyici unsuru olmaya başlamıştır. Bu yenilikçi yapılar ise çalışanlardan bağımsız ortaya çıkmamaktadır. Örgütün hiyerarşik yapısı, yönetim tarzları, iş ortamındaki işbirlikleri, bireysel özellikler ve daha pek çok faktör çalışanların yenilikçi davranışlarının oluşumunu etkileyebilmektedir. Sayılan bu bireysel ve örgütsel faktörler aynı zamanda çalışanların örgüte olan bağlılığını veya işten ayrılmaya olan eğilimlerini de etkileyebilmektedir. Bu çalışma tüm bu konuları birbiri ile ilişkili ele alması açısından ve Türkiye sanayisinin önemli bir parçası olan imalat sektörü çalışanları özelinde konuyu incelemesi açısından özgün değer taşımaktadır.Öğe Kişiselleştirilmiş ürün öneri sistemi için kullanıcı bazlı işbirlikçi filtreleme ve kümeleme kullanan hibrit bir yaklaşım(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Budak, Hüseyin; Gümüştaş, EnisGünümüz rekabet koşulları firmaları, özellikle perakende ve e-ticaret firmalarını, müşterilerini daha iyi tanımaya, onların tercihlerini ve davranışlarını anlamaya, ihtiyaçlarını tahmin etmeye; böylelikle, onlara kendilerini özel hissettirecek, teklifler sunmaya zorlamaktadır. Firmaların söz konusu kişiselleştirme ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri adına kullandıkları yöntemlerden biri ürün öneri sistemleridir. Amaç: Çalışmada, kişiselleştirilmiş ürün öneri sistemleri için literatürde ve iş dünyasında sıklıkla kullanılan yöntemlerden biri olan kullanıcı bazlı işbirlikçi filtreleme yöntemini iyileştirmek adına k-means ile kullanıcı bazlı işbirlikçi filtreleme algoritmalarını birlikte kullanan hibrit bir yaklaşım önerilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Kullanıcı bazlı işbirlikçi filtreleme ve k-means yöntemleri kullanılmıştır. Bulgular: Mevcut yöntem ve önerilen yöntem iki farklı veri seti için uygulanmıştır. Yöntemlerin karşılaştırılması amacıyla veri setleri %80’i eğitim, %20’si de test seti olmak üzere ikiye ayırılmış ve eğitim verisi üzerinden kurulan modellerin test verisindeki hataları (RMSE) hesaplanmıştır. Yapılan karşılaştırma sonucunda her iki veri setinde de önerilen yönteme ilişkin hata değeri daha az olduğu görülmüştür. Özgünlük: Bu çalışma ile sadece kullanıcı-ürün skorları üzerinden çalışan kullanıcı bazlı işbirlikçi filtreleme yöntemine kullanıcılara ilişkin farklı bilgileri de kullanabilen bir yaklaşım önerilmiştir. Ayrıca, önerilen yöntem literatürde sıklıkla kullanılan MovieLens veri setinden uygulanmasının yanı sıra gerçek bir süpermarket verisinde de uygulanmıştır.Öğe Entelektüel sermaye ve kurumsal itibarın örgütsel performans ilişkisinde bilgi yönetiminin aracı rolü(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Özgül, Türkan; Fidan, YahyaSağlık hizmetleri dünyanın birçok ülkesinde özel, kâr amacı gütmeyen özel ve kamu olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından sunulmaktadır. Farklı mülkiyete sahip bu sağlık işletmeleri rekabet üstünlüğü elde etmek için kendilerine özgü politika ve stratejiler izlemektedir. Günümüz işletmelerinde rekabet üstünlüğü sağlamak için en önemli kriter rakiplerden farklılaşmaktır. Son yıllarda işletmeler bu farklılaşmayı ortaya koyabilmek için entelektüel sermaye ve bilgi yönetimine yatırım yapmaktadır. Amaç: Bu çalışmada entelektüel sermaye, kurumsal itibar ve kurumsal performans arasındaki ilişkide bilgi yönetiminin aracılık rolünün ortaya konulması amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmada veri toplamak için anket yöntemi kullanılmıştır. İstanbul’da faaliyet gösteren sağlık işletmelerinin yöneticileriile anket gerçekleştirilmiştir. Anket sonuçlarının doğruluğunu kontrol etmek ve anlamak için faktör analizi ve güvenilirlik testleri uygulanmış, aracı etki analizi için yapısal eşitlik modellemesinden yararlanılmıştır. Bu kapsamda aracı etki analizi ile "bilgi yönetiminin aracı rolü" analiz edilmiştir. Bulgular: Yapılan analizlere göre entelektüel sermaye, kurumsal itibar üzerinde pozitif yönlü ve anlamlı bir etkiye sahip iken bilgi yönetiminin anlamlı bir etkiye sahip olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bilgi yönetiminin aracılık etkisi için yapılan analizlerin sonucunda bilgi yönetiminin entelektüel sermaye ile kurumsal performans arasında aracılık rolü olduğu tespit edilmiştir. Özgünlük: Son zamanlarda işletmelerde bilginin önemi her geçen gün artmakta ve bilginin yönetimi önem kazanmaktadır. Bilginin işletmelerdeki değerinin belirlenmesi, entelektüel sermaye ile kurumsallaşma arasındaki rolünün tespiti, rekabette belirleyici olacaktır.Öğe 0-6 yaş çocuğu olan ebeveynlerin ev kazalarına yönelik güvenlik önlemlerinin incelenmesi: Covid-19 salgın dönemi örneği(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Çiçek, Birgül; Şahin, Hande; Erkal, SibelAmaç: Bu araştırma, Covid-19 salgınının ülkemizde görülmeye başladığı 11 Mart 2020- 13 Temmuz 2021 tarihleri arasında 0-6 yaş çocuklarının ev kaza oranlarının belirlenmesi, ebeveynlerin salgın dönemine ilişkin bazı bireysel ve ailesel özelliklerinin ortaya konulması, ev kazaları ve kazaların önlenmesine ilişkin bilgi birikimlerinin çeşitli sosyo-demografik değişkenler açısından incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırmanın çalışma grubunu, farklı illerde yaşayan, tüm çocukları 0-6 yaş grubunda olan ve Covid-19 salgın sürecinde evden ya da esnek çalışma sistemiyle çalışan, araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 540 ebeveyn oluşturmaktadır. Araştırma verileri, araştırmacılar tarafından hazırlanmış “Sosyo-demografik Bilgi Formu” ile Çınar ve Görak (2003) tarafından geliştirilen “0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Güvenlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Bulgular: Salgın döneminde 0-6 yaş çocuklarının ev kazası geçirme oranı %24,8 olarak bulunmuştur. Ebeveynlerin ev kazalarına yönelik güvenlik önlemlerini tanılama ölçeği puan ortalaması orta düzeyin üzerinde belirlenmiştir. Kadınların erkeklere, Covid-19 salgın döneminde çocuklarının ev kazası geçirmediğini belirtenlerin ev kazası yaşadığını belirtenlere göre ölçekten aldıkları puanların daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır (p<0,01, p<0,001). Ayrıca Covid-19 salgın döneminde kaza geçiren 0-6 yaş gurubu çocuklarının (n=134) %12,7’sinin anne ya da babasının Covid-19 tanısı aldıkları dönemde ev kazası yaşadığı belirlenmiştir. Elde edilen bulgular alan yazındaki güncel salgın dönemi ve salgın öncesi çalışmalar çerçevesinde tartışılmış, salgın döneminde çocuklarda yaşanabilecek ev kazalarının önlenmesi amacıyla bireylere, ilgili kurum ve kuruluşlara önerilerde bulunulmuştur. Özgünlük: Salgın döneminde konu ile ilgili az sayıda akademik çalışmalara rastlanıldığından bu çalışmanın alan yazına katkı sağlayacağı, konu ile ilgili yapılacak benzer çalışmalara öncülük edeceği düşünülmektedir.Öğe Eğitim sistemi ve eğitime yapılan harcamaların orta ve üst düzey kadın yönetici istihdamına etkisi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Özsoylu, Hacer Merve; Turanlı, MünevverAmaç: Bu araştırma, eğitim sistemi ve gayri safi milli hasıla üzerinden eğitime yapılan harcamaların, orta ve üst düzey kadın yönetici istihdamı üzerinde etkisi olup olmadığını açıklamak amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışma nicel bir araştırma olarak tasarlanmış olup bir ülkenin zorunlu eğitim süresi, eğitime yaptığı harcama ve okullaşma oranı kullanılarak, orta ve üst düzey kadın yönetici istihdamı üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla, IBM SPSS İstatistik programının 24. versiyonu kullanılarak, çoklu doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Yapılan testlerle çoklu doğrusal regresyon analizinin tüm varsayımları sağlanmış ve anlamlı bir model ortaya konulmuştur. Gayri safi milli hasıladan eğitime yapılan harcama oranı ile okula gitmeyen öğrenci oranının, kadın yönetici istihdamı üzerinde anlamı bir etkiye sahip olduğu; zorunlu eğitim süresinin ise tek başına kadın yönetici istihdamında anlamlı etkiye sahip olmadığı görülmüştür. Ancak bu değişken, modelden çıkarıldığında bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkeni açıklama oranları ile karşılaştırma oranlarında düşüş gözlemlenmiştir. Özgünlük: Literatür incelendiğinde eğitim ve eğitim harcamaları ile istihdam konusu üzerinde sıklıkla çalışmalar yapıldığı görülmüş, ancak bu unsurların kadın yönetici istihdamıyla ele alındığı bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle, araştırma bulgularının özellikle kadın istihdamı konusuna anlamlı bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.