İTÜSBD, Cilt 5, Sayı 10, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 17 / 17
  • Öğe
    Avrupa insan hakları sözleşmesi ve mahkemesi kararlarında mükellefin suç ve cezalara ilişkin hakları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Soygüt, Mualla Buket
    Bu çalışmada, mükellefin suç ve cezalara ilişkin olan haklarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde korunması incelenmiştir. Suç ve cezalara ilişkin haklar(örneğin suç ve cezaların kanuniliği ilkesi) maddi ceza hukuku bakımından yerleşik ve vazgeçilemez kurallar olmakla birlikte, bunların insan hakları bağlamında birer mükellef hakkı olarak kavramsallaştırılması yeni sayılabilir. Bu nedenle vergi cezaları bakımından da temel olan söz konusu hakların ele alınması faydalı olacaktır.
  • Öğe
    Francis Fukuyama ve tarihin sonu tezi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Ceylan, Şule Şahin
    Bu makalede, Francis Fukuyama’nın ‘tarihin sonu’ kuramı, liberalizm ve Kojeve’in Hegel diyalektiğine getirdiği yorumla bağlantısı üzerinden ele alınmıştır. Fukuyama’ya göre, monarşi veya komünizm gibi yönetim biçimlerinin başarısızlığı, insanlara özgürlük ve refah sunmaktaki eksikliklerinden kaynaklanmaktadır. İslamın alternatif bir yönetim şekli olarak düşünülmesini engelleyen de, özgürlük ve demokrasinin bulunmayışıdır. İslamın, modernitenin bazı önemli değerlerini sağlayabilecek araçlara sahip olmaması, liberal demokrasi ve kapitalizmle tanımlanan moderniteyle bağdaşmasına imkan tanımamaktadır. Verili bir toplumda, özgürlüğün geliştirilmesini için, en elverişli sosyal ve siyasi sistem liberal demokrasidir, ki zaten ideolojiler arasındaki mücadelenin de liberalizmin zaferiyle sonuçlandığı açıktır.
  • Öğe
    Ortadoğu’da siyasal modernleşme süreci ve müzakere kültürü
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Mumcu, Cumhur
    Bu makale, Ortadoğu’daki uluslararası olaylarda, siyasal modernleşme ile müzakere kültürü arasındaki bağlantıları açıklığa kavuşturmayı amaçlar. Ortadoğu’da siyasal modernleşme, uluslararası çatışma ve işbirliğinin kültürel eğilimlerini belirliyor. Aynı zamanda, iki veya daha fazla devlet arasında çatışmanın devam etmesi, sadece yüksek önemi haiz konulardaki siyasetin, düşük önemi haiz siyasi konuları belirlemesi değil, aynı zamanda tam tersinin muhtemelen doğru olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle, Ortadoğu, makro düzeyde ekonomik, mikro düzeyde siyasal göstergeler verir. Diğer bir deyişle, Ortadoğu’da müzakere çoğunlukla sözlü, kısmen yazılı bir eylemdir. Böylece, Filistin tarafı için daralan müzakere alanı çatışmacı bir iklim yaratır ve bu iklim onları hiyerarşik ve geri döndürülemez bir geleceğe doğru taşır. Daha da ötesinde, bunlar İsrail tarafına karşı önemli pazarlık parametreleridir.
  • Öğe
    Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Evik, Ali Hakan
    Çalışmanın konusunu, Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesinde düzenlenmiş olan “sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu” oluşturmaktadır. Bugüne kadar bu konuya ilişkin ayrıntılı bir çalışma yapılmamış olması ve konunun çeşitli sorunları içermesi nedeniyle söz konusu suçu inceleme gereği duyduk. Çalışmada; öncelikle sendikal hak kavramını ve Türkiye’deki durumu, daha sonra suçun yapısal unsurlarını, suça etki eden nedenleri ve yaptırım konularını inceledik. Sonuç kısmında ise, sendikal hakların kullanılmasının engellemesi suçuna ilişkin ulaştığımız kanaat ve önerileri ifade ettik.
  • Öğe
    İş hukukunda esneklik ve 4857 sayılı iş kanunu’na çeşitli yansımaları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Zeytinoğlu, Emin
    Globalleşme , işverenlerin rekabet piyasasında geri kalmalarını engellemek için çeşitli sistemlerin uygulanmasını gerektirmektedir. Bunlardan bir tanesi de iş ilişkilerinde esnekliğin sağlanmasıdır. Bugüne kadar klasik iş hukuku kurallarına göre, işçinin korunması amaçlı katı kurallar uygulanırken, bundan sonra devletin sadece temel kuralları koyup, tarafların özgür iradeleri ile belirleyecekleri alanların genişletilmesi gerektiği belirtilmektedir. Bununla beraber, işletmenin korunması gereği, işçinin korunması kavramıyla bir arada ele alınmalıdır. Bu incelemede esneklik uygulamalarının gerekçeleri, Türk hukukuna çeşitli yansımaları ve olumlu-olumsuz yanları açıklanmaya uğraşılmış, 4857 sayılı İş yasasındaki durum ortaya konulmuştur.
  • Öğe
    4875 sayılı doğrudan yabancı yatırımlar kanunu’nun getirdiği yenilikler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Yılmaz, Lerzan
    Yabancı yatırımcıların Türkiye’de yatırım yapmalarını teşvik etmek, yabancı yatırımcıları yerli yatırımcılarla eşit muameleye tâbi kılmak ve yabancı yatırımcıların Türkiye’deki faaliyet ve işlemlerinden doğan net kâr, iştirak hisselerinden doğan temettü, hisse ve mal satışından doğan satış bedellerini, tasfiye artığı, tazminat ve lisans bedellerini yurt dışına serbestçe transfer edebilmelerini teminat altına almak maksadıyla 17.06.2003 tarihinde 4875 sayılı “Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu” çıkarılmıştır. Biz bu çalışmada bu kanunun eski kanuna nazaran farklılıklarını ve getirdiği yenilikleri ortaya koyarak, getirdiği yenilikleri değerlendirmeye çalışacağız.
  • Öğe
    Avrupa Birliği Aile Hukuku ve CEFL : (Avrupa Birliği Aile Hukuku Komisyonu, prensipleri, amaçları ve yapılan çalışmalar)
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Şıpka, Şükran
    Eylül 2001’de uluslar arası bir grup akademisyen Avrupa Birliği Aile Hukuku Komisyonu’nu (CEFL) kurmuşlardır. Komisyon, herhangi bir organizasyona veya kuruma bağlı olmayan, tamamıyla bilimsel bir kuruluştur. CEFL’in temel amacı, Avrupa Aile Hukuku’nu uyumlaştırabilmek için, en uygun Avrupa Aile Hukuku Prensiplerini yaratmaktır.
  • Öğe
    Rusya Federasyonu idare hukukunda temel kavramlar ve yaklaşımlar
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Oğurlu, Yücel; Saetgaraev, Alvir
    Rus hukuk sistemi ve özellikle de İdare Hukuku, Türkiye’de yeterince bilinmemektedir. Sovyet döneminde bu hukuk sistemi, İdare Hukukunu ideolojik gerekçelerle reddediyordu. Rusya Federasyonunda son yirmi yıl içerisinde Batı formlarında bir İdare Hukuku kurulmaya çalışılmıştır. Bu süreç hızlı bir gelişme kaydetmiştir. Özellikle, 2000 yılı sonrasında Rusya idari teşkilatına ve İdare Hukukuna yeni bir şekil vermek amacıyla umulanın da ötesine geçen bir reform teşebbüsüne girişilmiştir. Bu reform, Devletin idari organizasyonunu, devlet-vatandaş ilişkilerini ve idari yargıyı da kapsamıştır ve halen reform süreci işlemektedir.
  • Öğe
    TTK tasarısı’nın deniz ticareti başlıklı beşinci kitabı ile getirilen düzenlemeler ve değerlendirmeler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Algantürk Light, Didem
    1 Ocak 1957 tarihinden itibaren yürürlükte bulunan 29 Haziran 1956 T . ve 6762 sayılı TTK.’nun değiştirilmesinin uygun görülmüş olması nedeniyle hazırlanan TTK. Tasarısı’nın D eniz Ticareti başlıklı Beşinci Kitabı’nda yer alan maddeler ile getirilen düzenlemeler ve bunlara ilişkin değerlendirmeler incelememizin konusunu oluşturmaktadır.
  • Öğe
    Organize hayali ihracat eylemlerinin yasal gelişmeler kapsamında değerlendirilmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) İçel, Kayıhan
    Bu incelememizde, 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu gereğince organize hayali ihracat eylemleri ele alınmış ve özellikle yeni Türk Ceza Kanunu’nun suç işlemek için örgüt kurulmasını düzenleyen 220.maddesinin bu alanda uygulanma olanağı tartışılmıştır.
  • Öğe
    Güvenlik sorunu ve ceza hukuku : (nedenler ve öneriler)
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) İçel, Kayıhan
    Bu makalemizde, özellikle büyük kentlerde önemli bir sorun durumuna gelmiş bulunan güvenlik konusunun nedenleri incelenmiştir. Bu bağlamda, son yıllarda yoğun bir şekilde gerçekleştirilen kanunlaştırma hareketlerindeki yanlışlar ortaya konularak, güvenlik sorununun çözümlenmesi için önerilerde bulunulmaktadır.
  • Öğe
    Telif ceza hukuku açısından eser kavramı ve bu bağlamda avukat dilekçelerinin değerlendirilmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) İçel, Kayıhan
    Bu incelememizde “Avukat Dilekçeleri”nin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında “fikri eser” sayılıp sayılmayacağı sorunu ele alınmıştır. Bu sorun, Yargıtay kararları da göz önünde tutularak, ceza hukuku ilkeleri çerçevesinde irdelenmektedir.
  • Öğe
    Yaşama hakkı ve ölüm cezası
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Gören, Zafer
    Ölüm cezasının, yaşama hakkının insan onuru çekirdeğini zedelediği açıktır. Çünkü ölüm cezasının yerine getiriliş çeşitlerinin hepsi insan onurunu zedelemektedir. Devletler hukuku tarafından korunan yaşama hakkı ve vahşi ve insanlık dışı ceza yasağı, ölüm cezasının kaldırılması konusunda kesin bir garanti içermemektedir. Ölüm cezasının ayıplanması konusunda genel bir teamül bulunmamakla birlikte, ulusal hukuklarda bu yönde bir gelişim izlenmektedir. Ölüm cezasının yasaklanması bugün Avrupa kamu düzeninin temel bir ögesini oluşturmaktadır Avrupa Birliği bu yasağı bir değer kriter mertebesine yükseltmiş ve Birliğe kabul için bir koşul haline getirmiştir. Dünya genelinde uluslararası hukuk tarafından da hiç de uzak olmayan bir gelecekte ölüm cezasının ayıplanacağını söylemek mümkündür.
  • Öğe
    Yönetilenlerin “Öz” yönetimi - kamuoyu
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Dinçkol, Bihterin
    Bu makalede siyasal sistemlerin ilgilendikleri ve kullandıkları “kamuoyu” kavramı incelenmektedir. Kamuoyu, toplumun tümünün ya da bir kesiminin tavır ve düşüncelerinden oluşmaktadır. Kamuyu oluşturan bireyler farklı görüş ve davranışlara sahiptir. Kamuoyu bu görüş ve davranışları tasnif edip, ortaya çıkarır. Özellikle temsili demokrasilerde mevcut görüşlerden hangisinin daha güçlü olduğunu bilmek yararlıdır. Kamuoyunun içeriği, sertliği, yoğunluğu ve yönü kamunun siyasal iktidardan ve liderlerden beklentilerini göstermesi açısından önemlidir. Kamuoyu, demokrasilerde kamusal politikaların oluşmasında yegane faktör olmasa da en önemlisidir. Kamuoyu totaliter devletlerde küçük bir rol üstlenmektedir. Buna karşın, kamusal yargıların olmadığı demokratik toplumlar kanatsız uçak gibidir.
  • Öğe
    Kopenhag kriterlerinin Türk pozitif hukuku’na etkileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Dinçkol, Abdullah
    Bilindiği üzere Avrupa Birliği (AB), Avrupa’daki demokratik ulusları birleştiren en eski uluslararası örgütlerden biridir. Avrupa Birliği’ne üye olmanın şartlarını belirten Kopenhag Kriterleri 1993 yılında kabul edilmiştir. Avrupa entegrasyon süreci, katılan ülkeler üzerinde çok çeşitli etkiler yapmaktadır. Reform sürecinde AB, Türkiye’nin üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme yeteneğini incelemektedir ki, bu yükümlülükler, antlaşmalar, ikincil yasalar ve AB politikalarında ifadesini bulan AB müktesebatından oluşmaktadır. Bu makalenin temel amacı Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin Türkiye’de ulusal hukuk sistemini ne ölçüde etkilediğine ışık tutmaktır.
  • Öğe
    4857 sayılı iş kanunu’na göre geçici iş ilişkisi : “kavramı, türleri ve koşulları”
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Çifter, Algun; Demir, Özge
    1475 sayılı İş Kanunu, esnekleşme sonunda ortaya çıkan yeni istihdam türlerine, dolayısıyla da geçici iş ilişkisine yer vermediğinden, bu dönemde geçici iş ilişkisi öğretisel tartışmalar ile şekillenmiş ve bu tartışmalar ekseninde problemler çözülmeye çalışılmıştır. Ancak zamanla Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik perspektifinin netlik kazanması ve üyelik sürecinin önemli bir ayağını oluşturan yasaların birlik yasalarına uyumlaştırma sürecinin bir parçası olarak, İş Kanunu da değişmiş ve olgu olarak bize yabancı olmayan geçici iş ilişkisi ancak 4857 sayılı İş Kanunu döneminde kanun kapsamına alınmış ve yasal tanımlaması yapılmıştır. Böylece daha önce kanuni bir düzenleme olmadan uygulanan geçici iş ilişkisi, hukuki dayanağa kavuşmuştur.
  • Öğe
    İş güvencesi - kötüniyet tazminati ilişkisi : (karar incelemesi)
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2006) Çelik, Nuri
    İncelediğimiz Yargıtay kararı, İş Kanunu’ndaki iş güvencesi hükümleri kapsamında bulunan bir işçinin, sendika üyeliği veya sendikacılık faaliyetinden dolayı işten çıkarılması halinde, ihbar ve kıdem tazminatları dışında isteyebileceği tazminat konusu ile ilgili bulunmaktadır. Uyuşmazlık, İş Kanunu’nun bu konuda Sendikalar Kanunu ile bağlantılı olmasından kaynaklanmaktadır. Yargıtay’ın kararı yasal düzenlemeler bakımından isabetlidir. Ne var ki, konu olması gereken hukuk kuralları açısından tartışmaya açıktır. İncelemede sorunun çözümü bu yönüyle de ele alınmıştır.