İTÜSBD, Cilt 10, Sayı 19, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 17 / 17
  • Öğe
    The African Union (AU) and democracy promotion in Africa: prospects and limitations
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Uchehara, Kieran
    In 2001, the African states established the African Union (AU) as a successor of the Organization of African Unity (OAU). Since its establishment, the Union has made a significant effort to become an active player in promoting democracy in Africa. This represents a significant change in tempo from its predecessor, the OAU, also raises important questions as to exactly how committed the AU is in promoting democracy in Africa since the majority of its member states are autocratic/dictatorial regimes and leaders. This paper addresses the so forth question by examining a number of cases in whcih the AU has–or has not-been able to realize its goals and agenda due to the presence of such regimes and leaders within the Union.
  • Öğe
    Turizm, kültür ve kimlik ilişkisi; turizmde toplumsal ve kültürel kimliğin sürdürülebilirliği
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Duran, Erol
    Bu çalışmada, kültür, kimlik ve sürdürülebilirlik kavramlarının turizmdeki ifadesi ile turizmin bir bölgenin toplumsal ve kültürel yapısı üzerindeki etkilerine yönelik tartışmalar ele alınmaktadır. Bu çerçevede yapılan kapsamlı bir taramayla yazın incelenerek, turizmde toplumsal ve kültürel kimliğin korunmasına ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik somut öneriler sunulması amaçlanmıştır. Dolayısıyla çalışmada, bölge turizm gelişiminde toplumsal ve kültürel kimliğin korunmasının ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasının önemi vurgulanmaktadır. Sürdürülebilir turizm, her aşamasında toplumsal ve kültürel sorumluluk, ekonomik verimlilik ve doğal duyarlılığı içermektedir. Turizm sektörünün var olması ve sürdürülebilirliği, turizme kaynak teşkil eden bölgesel ve yerel alanlara özgü doğal, sosyal ve kültürel değerlerin korunmasıyla gerçekleşebilir.
  • Öğe
    Küresel kriz sürecinde artan korumacı önlemlerin gelişmekte olan ülkelere yansımaları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Atabay Baytar, Rana
    Dünya ekonomisi, altmış yılı aşkın bir süredir, ticaretin kolaylaştırılması ve serbestleştirilmesine yönelik çabaları sürdürmektedir. 1948 yılında imzalanan Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması’ndan bugüne, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesine yönelik çabalarda öncü rolü üstlenmiş olan gelişmiş ülkeler bugün, küresel rekabet baskısına bağlı olarak, ithalatın ve dış rekabetin kontrolüne yönelik en yaratıcı politikaları ve koruma engellerini uygulayan ülkeler konumundadır. Gelişmiş ülkelerin bu tutumu, oluşturulmalarına kendilerinin öncülük ettiği serbest ve adil ticaret ilkelerine de zarar vermektedir. Gelişmiş ülkelerin küresel ekonomide bir yandan serbestleşmeyi ve rekabeti özendirme çabalarının bir yandan da ithalat ve dış rekabetin kontrolüne yönelik politikalarının oluşturduğu çelişkili durum, gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonominin temel ilkelerine olan inançlarını da sarsmaktadır. Üstelik günümüzde küresel alanda yaşanan keskin rekabet ve kriz ortamında, gelişmiş ülkelerin söz konusu uygulamalarına hız kazandırmaları, uluslararası ticaretin geleceğini tehlikeye atmaktadır.
  • Öğe
    Davranışsal finansın temelleri: karar vermenin bilişsel ve duygusal eğilimleri
    (2011) Sefil, Sinem; Çilingiroğlu, Hakkı Kutay
    Geleneksel finans teorilerinin finansal piyasa anomalilerini açıklamada gösterdikleri başarısızlık sonucunda yeni teorik arayışlar başlamıştır. Bu bağlamda, davranışsal finans teorisi araştırmacılara karar verme süreci esnasında insan zihnini etkileyen anomaliler hakkında yeni bir bakış açısı sunmuştur. Bu arayışların neticesi olarak, karar verme süreci esnasında insan zihnini etkileyen anomalilerin finansal davranışı açıklaması açısından davranışsal finans teorisi önemli rol oynamıştır. Daha mantıklı finansal stratejiler üretmek amacıyla, gerçeğe uygun psikolojik bileşenlere sahip yeni finansal modeller ortaya çıkmıştır. Davranışsal finansın teorik yapısı, yatırımcı kararlarını sistematik olarak etkileyen eğilimlerin özelliklerini anlama amacıyla, bilişsel ve duygusal faktörler temel alınarak oluşturulmuştur. Bu çalışmanın amacı finansal piyasalara önemli derecede etki eden bilişsel ve duygusal karar verme eğilimlerinin genel çerçevesini sunmaktır.
  • Öğe
    Moda sektöründe faaliyet gösteren mağazalarda müşterilerin mağaza tercihinde mağaza tasarımının önemi ve tasarım kriterleri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Arslan, İ. Kahraman; Ersun, Nur
    Moda sektöründe faaliyet gösteren moda mağazalarının amacı, müşterileri için olumlu deneyimler yaratmak ve uzun dönemli ilişki kurabilmektir. Bu amaca ulaşmada en önemli araçlardan biri, perakende satış mağazasıdır. Bu nedenle moda mağazalarında mağaza tasarımı son yıllarda büyük önem kazanmış ve moda perakendeciliğinde başarının temel şartlarından biri, "görsel yönetimde güçlü olmak" şeklinde özetlenmiştir. Mağazanın iç ve dış görünümünü oluşturan tüm unsurlar, mağaza atmosferi olarak tanımlanmakta ve bu atmosfer müşterilerde satınalma güdüsü uyandırmak amacıyla değerlendirilmektedir. Mağaza tasarımı ile mağaza tercihine yönelik davranışlar, son yıllarda mağaza tasarımı ile ilgili planlama ve uygulamaları ön plana çıkarmıştır. Bu ilişkiden hareketle, mağaza tasarımına ilişkin önemli unsurlar incelenmiş ve çekici bir mağaza atmosferi oluşturarak perakendecilik faaliyetlerinin hem daha ekonomik hale getirilmesi hem de müşteriler üzerinde olumlu etkiler yaratılabilmesi için mağaza dışında ve mağaza içinde yapılacak düzenlemelerle ilgili tasarım unsurları ortaya konulmuştur.
  • Öğe
    Din ve vicdan özgürlüğü: Türkiye için bir anayasal çerçeve önerisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Özipek, Bekir Berat
    Din ve vicdan özgürlüğünü garanti altına almanın gerekleri birisi, onu anayasal güvenceye kavuşturmaktır. Bu bağlamda onun anayasada nasıl düzenleneceği, uzun mu kısa mı olacağı veya neleri kapsaması gerektiği gibi konuların tartışılmasında yarar vardır. Bu makale, söz konusu özgürlüğün evrensel insan hakları metinlerindeki düzenleniş biçimini de göz önüne alarak, Türkiye için ideal bir düzenlemenin nasıl yapılması gerektiğini tartışmakta ve bir öneri sunmaktadır.
  • Öğe
    “Perseus” kahramanlık mitinin arketipsel sembollerle incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Tokyay, M. Nefrin
    Bu çalışmada; Perseus miti, kahramanlık mitosu çerçevesinde arketipler ve semboller yönünden ele alınarak incelenmektedir. Mitoloji ile psikoloji arasında ilişki kurularak, arketipsel semboller Perseus kahramanlık miti üzerinden yorumlanmaktadır. Böylelikle insanın kendini ve dünyayı anlama çabasında mitlerin yol gösterici rolü psikoloji ile uğraşanlar için önemli görülmektedir. Yirminci yüzyılın en ilginç kişiliklerinden biri olan Jung ve onun Analitik Psikolojisi bu incelemenin temelini oluşturmaktadır. Perseus miti, ana eksen olarak Jung ve onun takipçilerinin görüşleri çerçevesinde ilerler. Bu çalışmayı kapsayan Perseus kahramanlık mitosunun arketipsel incelenmesi, Jung ve Campbell’in eserleri başta olmak üzere, çok sayıda literatürdeki evrensel sembollerin, analitik psikolojinin temel kavramlarıyla birlikte ilişkilendirilmesi ile gerçekleştirilmiştir. Bu değerlendirmeler, kadın/anne ile erkek/çocuk arasındaki çatışma, diğer yandan bir kişinin kendisine üstün gelen bir güce karşı verdiği mücadele ile bu gücü yenmesi ve üstün gelmesi olarak özetlenebilir. Sonuç olarak, Perseus’un yolculuğu insanın kendi içine daha doğrusu kendi “ben”ine doğru yaptığı kahramanca bir yolculuktur. Ve bu yolculuk geçmişte olduğu gibi bugün de ve çağlar boyu tüm insanlığın ortak bilinçdışında yaptığı evrensel bir yolculuktur.
  • Öğe
    Perakende mağazacılığında satınalma noktası iletişimi: ayakkabı sektöründe zincir bir marka örneği
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Bayazıt Şahinoğlu, Zeynep; Yıldırım, Figen
    Perakende yönetiminde yaşanan hızlı değişim özellikle rekabetçi stratejilerin oluşmasında ve her geçen gün tüketiciye farklı deneyim sunan markaların öne çıkmasına sebebiyet vermektedir. Farklı olmanın anahtarı öncelikle pazardan beslenip bilginin doğru bir şekilde kullanılması ve yaratıcı sunumlarla talebe karşılık verilmesi ile mümkündür .Değişen tüketim kültürü, en çok perakende yönetiminde etkisini göstermektedir. Tüketici ile markaların buluştuğu yer olan satınalma noktası iletişim tekniklerinin farklı kılınması ile büyük bir güç oluşturmaktadır. Artık tüketicinin cüzdanındaki payı takip eden markalar, rekabet tanımlarını genişletmekte, bunun sonucunda gerek mağaza yeri seçimleri, gerekse mağaza içi pazarlama sunumları ile fark yaratma stratejileri uygulamakta ve sadık müşterilerine ek değer sunmaktadırlar. Bu çalışmada, mağazacılık anlayışının değişen tüketime uygun olarak geliştirdiği satınalma noktası iletişimi hakkında literatür taraması yapılmıştır. Teorik bilginin pratikteki uygulamalarını ortaya koymak amacıyla çalışma; ayakkabı perakende sektöründe faaliyet gösteren bir zincir markanın iletişim stratejilerini örnek olarak almış ve marka yetkilisiyle yapılan derinlemesine mülakat ile araştırma zenginleştirilmiştir.
  • Öğe
    Ana akıma bir alternatif: nöroiktisat
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Kent, Oya
    İktisat yazınında bireylerin karar alma davranışları neoklasik devrimle birlikte, bireysel faydayı maksimize etmeye yönelik rasyonel bir gayret olarak tanımlanmıştır. Neoklasik iktisatta bireysel karar almanın merkezine oturan rasyonellik kavramı pek çok iktisatçı tarafından gerçek insan davranışını yansıtmadığı gerekçesiyle çoğu kez eleştirilmiş ve bunu gerçekle uyumlaştırmaya çalışan pek çok yaklaşım ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımların en önemlilerinden birisi de 90’ların sonlarında beliren ve 2000’li yıllarda gelişimini sürdüren nöroiktisattır. Bu çalışma, nörobilimin ölçüm tekniklerini kullanarak iktisadi kararlar üretmede beynin çevresiyle etkileşimini anlamaya çalışan bu yeni interdisipliner alanın, belirsizlik altında karar alma ve zamanlar arası seçim ekseninde genel çerçevesini sunmayı amaçlamaktadır.
  • Öğe
    Hisse senedi piyasasında görülen anomaliler ve İMKB üzerine ampirik bir çalışma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Güneren Genç, Elif
    Günümüzde makro ekonomik değişimlerin yanında anlık yaşanan mikro çevre etkilerinin bileşimi finansal piyasalara yön vermektedir. Literatürde; finansal piyasalardaki beklentiler ve sonrasına ilişkin olası tahminler konusunda birçok çalışma bulunmaktadır. Son dönemde yatırımcıların günlük fiyat değişimlerini, finansal balon ve çöküş dönemlerini önceden fark etmelerini sağlamaya yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Böylelikle aşırı kayıplardan kaçınan önemli kazançlar elde etmek isteyenlerin beklentilerine karşılık hisse senetleri piyasasındaki değişimlerin günlük takibi ve gelecek tahminleri ile ilgili bulguları içeren çalışmalar önemsenmektedir. Literatürdeki çalışmalar özetlendiğinde; birincil sav olarak hisse senedi fiyatlarındaki aşırı hareketleri, ters yönlü fiyat dönüşümleri takip etmektedir. Buna ek olarak; ilk fiyat hareketi ne kadar aşırı olursa, bunu takip eden ters yönlü fiyat hareketi de o kadar büyük olması konusundadır. Yapılan çalışmada bahsedilen savları test etmek ve yatırımcı beklentilerini karşılamak üzere; İMKB-100 Endeksindeki değişimleri belirlemek amaçlanmıştır. Çalışmada 03.01.2008 ile 15.03.2011 tarihleri arasındaki 785 işgünü ilişkin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Bileşik 100 Endeksi’nin günlük değişimleri veri olarak kullanılmıştır.
  • Öğe
    Türkiye’de internet bankacılığı ürünleri üzerine pazar trend analizi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Yıldırım, Figen
    Günümüzde tüketicilerin giderek artan taleplerini karşılayabilmek adına özellikle hizmet sektöründe değer yaratma stratejileri büyük önem taşımaktadır. Gelişen teknolojilere karşı hızlı olabilmek hizmet sektöründe rekabet edebilmenin temel koşuludur. Bu gelişmelerin yoğun bir şekilde yaşandığı sektör olan bankacılık alanında alternatif dağıtım kanalları olarak internet sıklıkla kullanılmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de internet bankacılığında her geçen gün gelişim gözlemlenmektedir. Bankacılık sektörü hem iç hem de dış çevre etkisi ile hızla gelişmekte, internet bankacılığı ise bankalara müşterilerine anında ve daha düşük maliyetlerle hizmet sunabilme olanağını tanımaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de internet bankacılığı trend araştırması yapılarak, internet ürünlerine yönelik pazar trendlerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmada Türkiye Bankalar Birliği tarafından internet bankacılığı üzerine yayınlanan istatistiki raporlardan yararlanılmıştır. Söz konusu analizde internet hizmeti veren 26 bankanın 2006-2010 yılları arasındaki verilerini içeren raporlar kullanılmıştır. Yapılan trend analizi ile internet bankacılığında kullanılan ürünlerin ortaya konması ve gelecekteki eğilimlerin tahmin edilmesi amaçlanmıştır.
  • Öğe
    Analitik hiyerarşi süreci ve vikor tekniği ile dinamik performans analizi: bankacılık sektöründe bir uygulama
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Dinçer, Hasan; Görener, Ali
    Yeni ekonomi kavramı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin olumlu etkisiyle beraber firmaları yoğun rekabetçi bir ortam içine sokmaktadır. Küresel çerçevede, finansal kesim içindeki deregülasyon ve hızlı bilgi akışı; rekabetin artışıyla paralel olarak, uluslararası ölçekteki finansal kuruluşların, diğer ülkelerdeki performans ve büyüme potansiyeli olan kuruluşlarla stratejik ortaklıklar içine girmesine zemin hazırlamaktadır. Ayrıca ulusal çaptaki rekabetçi yapı, ölçek farklılıklarından dolayı bankaların kendi içinde birleşme ve devralma işlemlerini yoğunlaştırmalarına neden olabilmektedir. Bu nedenle, bankaların performansların ölçmeleri ve değerlendirmeleri, sektör içindeki pozisyonlarını belirlemede gittikçe önem kazanmaktadır. Bu çalışmada; Türkiye’deki kamu, özel ve yabancı sermayeli bankalar gruplandırılarak, bu grupların finansal performanslarının ölçümünde kullanılacak kriter ağırlıkları, analitik hiyerarşi süreci (AHP) yardımıyla hesaplanmış, sonrasında VIKOR yöntemi kullanılarak performans ölçümü gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amacı, 2002-2008 yıllarını kapsayan dönemlerde bu üç banka grubunun performanslarının analiz edilmesidir. Sonuçlar incelendiğinde; 2002, 2003 ve 2008 yıllarında yabancı sermayeli bankaların, 2004-2007 yılları arasında ise kamu bankalarının en iyi performansı gösterdiği görülmektedir.
  • Öğe
    Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin rantiyeci ekonomi yapıları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Sözen, İlyas; Uslu, Kamil; Öngel, Volkan
    Rantiyeci Devlet Teorisine göre; ülke gelirlerinin yüzde 40’tan fazlasını ülke dışından ve tek kaynaktan sağlaması, o ülkenin rantiyeci bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Doğal kaynak rantı, dünya genelinde en fazla Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde temin edilmektedir. Bu çalışmada, MENA bölgesindeki doğal kaynaklardan (petrol, doğalgaz v.b.) elde edilen rantın, iktisadi ve siyasi etkileri ele alınmaktadır. MENA ülkelerindeki doğal kaynak rantının etkileri, doğal kaynak fiyat artışlarının ve düşüşlerinin yaşandığı dönemlerde politik ekonomi modellere göre karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Karşılaştırmalı analizde MENA ülkeleri rantiyeci ve rantiyeci olmayan ülkeler olarak iki gruba ayrılmıştır. Rantın ülkeler üzerindeki etkileri; sosyo-ekonomik gelişim, iktisadi özgürlük ve sosyal devlet uygulamaları gibi göstergelerle incelenmiştir. Ortadoğu’da yer alan rantiyeci devletlerin kurumsal yapıları, günümüzde de, İbn-i Haldun’un sözünü ettiği asabiyetçilik (sosyal dayanışma) anlayışına dayanmaktadır. Kurumsal yapının değişmesi için, toplumsal olarak girişimci bir anlayışı ortaya çıkaracak politikaların uygulanması gerekmektedir.
  • Öğe
    Sosyal devlet anlayışında sağlık politikalarının önemi ve sağlıkta dönüşüm programının değerlendirilmesi: Yalova örneği
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Koçak, Orhan; Tiryaki, Davut
    Hükümetler, İkinci Dünya Savaşı sonrasında gelişen Refah Devleti anlayışı ile ekonomik işleyişe müdahale ederek halkın refahını artırmak gayesi ile sağlık, eğitim ve gelirin yeniden dağılımı konularında politikalar oluşturmuşlardır. Bunların arasında sağlığın, toplum için hayati olduğundan dolayı önemli bir yeri vardır. Sağlık hizmetleri, toplumun tüm kesimleri tarafından ihtiyaç olunduğu zaman yeterli kalite seviyesinde ulaşılabilir olmalıdır. Bu hizmetler, vatandaşların gelir durumlarına bakılmaksızın, yasal zemini hazırlayan ve refah devletine uygun olarak devlet tarafından sağlanmalıdır. Sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye’de, sosyal devletin gereklerinden biri olan, sağlık hizmetlerinde son on yılda önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu çalışmada birinci bölümde, refah devleti doğuşu ve gelişimi ile uygulama türleri, ikinci bölümde, sağlık politikalarının sosyal devlet anlayışındaki yeri, gelişmiş ülkelerde ve Türkiye’de sağlık politikaları araştırılmıştır. Üçüncü bölümde ise, Yalova ilinde yapılan araştırma ile toplumun farklı kesimlerinin yeniden yapılanan sağlık hizmetlerine bakışları değerlendirilmiştir.
  • Öğe
    Amerika Birleşik Devletleri’nde popülist yeni sağ: Çay Partisi hareketi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Altınkaş, Evren; Arman, Murat Necip
    1773 Boston Çay Partisi olayından esinlenen Çay Partisi hareketi, Barack Obama’nın Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk Afrika kökenli Amerikalı başkanı olarak seçilmesinin hemen ardından, 2009’un ilk aylarında çeşitli toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle iç politikada etkili olamaya başlamıştır. Bir politik partiye dönüşmeden sivil bir inisiyatif biçiminde örgütlenen hareket Amerikan sağındaki yeni eğilimleri bünyesinde toplayan bir çatı organizasyonudur. Bu çalışmada Amerikan toplumunun dengelerinde meydana getirebileceği olası etkileri nedeniyle Çay Partisi hareketinin küresel ölçekte etkileri olabileceği iddia edilmektedir.
  • Öğe
    Paydaşlar odaklı değer zinciri ve Türkiye’deki en büyük sanayi kuruluşlarının paydaşlarına yönelik yaklaşımları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Karabulut, Ahu Tuğba; Karabulut, Muhittin
    Değer zinciri yaklaşımı, stratejik birim eksenli, kâr/ortaklar odaklı ve çıkış noktası olarak birincil ve destek faaliyetlere ilişkindir. Bu yaklaşıma yönelik en önemli eleştirilerden biri, değer zincirinin tüketici/müşteri odaklı olarak düzenlenmesi gerektiği savıdır. Bu çalışmada, değer zinciri kavramı paydaşlar açısından ele alınmaktadır. Değer zincirinin, sadece ortaklara ve tüketicilere/müşterilere dönük olmasının yeterli olmadığı ve tüm paydaşlar değerine dönük olarak ele alınması gereği üzerinde durulmaktadır. Makalede, konun teorik yönü irdelendikten sonra, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 2009 yılının en büyük sanayi kuruluşlarının tutum faktörlerine ilişkin bir araştırmaya da yer verilmektedir. Araştırmada altı tutum faktörünün paydaşlar değerini açıkladığı görülmektedir.
  • Öğe
    The cross-country comparison of poverty reduction
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Okumuş, Hacer Şaduman; Gür, Betül; Güneren Genç, Elif
    Bu çalışmada, yoksulluğun azaltılmasının seyri üzerine ülkelerarası karşılaştırmalı bir analiz yapmak amaçlanmıştır. Bu karşılaştırmalı analiz için, 88 ülkenin 1990-2005 dönemine ait Dünya Bankası verileri kullanılmıştır. En küçük kareler yöntemi kullanılarak, aşırı yoksul ülkeler arasında var olan ortak özellikler ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmada, aşırı yoksul olan ülkeler ile olmayan ülkelerin karakterlerinin ayrışmadığı görülmüştür. Araştırmanın sonuçlarına göre, nüfus yoksulluğu azaltan başlıca unsurlardan biri olup, buna ilaveten işsizlik, mal ve hizmet ihracatı, yaş bağımlılık oranı, ekilebilir arazi ve banka kredisi gibi değişkenler ile yoksulluğun azalması arasında pozitif bir ilişki söz konusudur. Ayrıca yoksulluğun bölgesel boyutunun da olduğu yönünde sonuçlar elde edilmiştir.