The premature filing of the lawsuit
Küçük Resim Yok
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Belgin Gerçek
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
The cases where the right to claim exists, however, the right to demand has not arisen yet; the circumstances where, even though an obligational relationship exists, the obligation expected to arise from this obligational relationship has not come into existence; the circumstances where the elements which are necessary for allowing a constructive right to be exercised have not been completed yet; the circumstances where the time period during which the right may be exercised has not begun yet, and other circumstances where the filing of a lawsuit is postponed by a special provision of law are the circumstances where the lawsuit is filed prematurely. Dismissal of the case due to the premature filing of the lawsuit is based on the provisions of substantive law. Under such circumstances, it is observed that legal doctrine and judicial precedents refer to the term of prerequisite for bringing a lawsuit to justify that the lawsuit can be filed again (when its time is due) without being subject to claim preclusion. In case the facts of the lawsuit, which has been filed prematurely, mature while it is pending, the lawsuit cannot be dismissed. In this context, the approach of “each lawsuit is decided according to the circumstances under which it is filed” is not appropriate.
Alacak hakkının doğmuş olmasına rağmen, talep hakkının henüz doğmadığı haller; geniş anlamda borç ilişkisi mevcut olmasına rağmen, bu borç ilişkisinden doğması beklenen alacağın henüz doğmamış olduğu haller; yenilik doğuran haklarda, hakkın kullanılabilir hale gelmesi için aranan unsurların henüz tamamlanmadığı haller; süreye bağlı haklarda, hakkın bağlı olduğu sürenin başlamadığı haller ve davanın açılmasının özel bir kanun hükmü ile ertelendiği haller, davanın vaktinden önce açılmış olması sebebiyle reddine ilişkin haller olarak sayılabilir. Davanın erken açılmış olması sebebiyle reddi, esasen maddi hukuk hükümleri gereğince olur. Bu hallerde davanın (zamanı gelince) yeniden, kesin hüküm engeliyle karşılaşmadan açılabileceğini ifade etmek üzere, ilmi ve kazai içtihatlarda dava şartı kavramından yararlanıldığı görülmektedir. Davanın vaktinden önce açılmış olmasına rağmen, derdest olduğu sırada vaktinin gelmesi halinde dava reddedilmeyecektir. Bu bağlamda “Her dava açıldığı tarihteki duruma göre hükme bağlanır” sözü isabetli değildir.
Alacak hakkının doğmuş olmasına rağmen, talep hakkının henüz doğmadığı haller; geniş anlamda borç ilişkisi mevcut olmasına rağmen, bu borç ilişkisinden doğması beklenen alacağın henüz doğmamış olduğu haller; yenilik doğuran haklarda, hakkın kullanılabilir hale gelmesi için aranan unsurların henüz tamamlanmadığı haller; süreye bağlı haklarda, hakkın bağlı olduğu sürenin başlamadığı haller ve davanın açılmasının özel bir kanun hükmü ile ertelendiği haller, davanın vaktinden önce açılmış olması sebebiyle reddine ilişkin haller olarak sayılabilir. Davanın erken açılmış olması sebebiyle reddi, esasen maddi hukuk hükümleri gereğince olur. Bu hallerde davanın (zamanı gelince) yeniden, kesin hüküm engeliyle karşılaşmadan açılabileceğini ifade etmek üzere, ilmi ve kazai içtihatlarda dava şartı kavramından yararlanıldığı görülmektedir. Davanın vaktinden önce açılmış olmasına rağmen, derdest olduğu sırada vaktinin gelmesi halinde dava reddedilmeyecektir. Bu bağlamda “Her dava açıldığı tarihteki duruma göre hükme bağlanır” sözü isabetli değildir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Medenî Usûl ve İcra - İflâs Hukuku Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
17
Sayı
50
