TR Dizin İndeksli Yayınlar
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe The child's right to privacy within the framework of disaster journalism and ethics: The case of the Kahramanmaraş earthquake(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Tok, İpekThe media plays a crucial role in disaster situations by generating a substantial amount of news and informing the public. While the need for information surges during such times, it is paramount that disaster reporting is conducted within the framework of ethical considerations. However, there are instances where media outlets prioritize commercial interests over ethical practices in their coverage of disasters. Examples such as disregard for the right to privacy of victims, portraying death and suffering as mere numbers, and providing unnecessary details about the deaths of victims are frequently encountered during disaster periods. This study aims to examine the news coverage about children related to the 6 February 2023 Kahramanmaraş earthquake within the framework of disaster journalism and ethics, focusing on the right to privacy. A total of 556 news articles about children, published in Sabah, Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Yeni Şafak, and Sözcü newspapers during the 7-day national mourning period (February 7-13, 2023) declared after the earthquake, were analyzed using quantitative and qualitative content analysis methods. The findings reveal that children's privacy rights were violated through the overt publication of their identities and photographs, neglecting their best interests. The news stories often objectified children, utilizing them as instruments to amplify dramatic impact. It can be argued that these reports primarily served public interest rather than upholding public good.Öğe Kuantum yönetimine kısa bir bakış(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Yıldıran, CananHer şeyin her şeyle etkileşim içinde ve birbirine bağlı olduğu bütünlük perspektifi, küreselleşme ile giderek daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bu noktada örgütlerin kuantum bir organizasyona dönüşmesinin gerekliliği ve böylece örgütteki sayılı tarafların refahı yerine en küçük birimden en büyük birime kadar tüm tarafların refahı ve kazancı vurgulanmaktadır. Canlı organizmalar olarak tanımlanan örgütlerin yaşamlarını sürdürebilmeleri bulundukları çevreye bağlıdır. Yüzyıl koşullarında bir canlı organizmanın kendi kolonisinde (sektöründe) yaşamını sürdürebilmesi için kazan-kazan anlayışından çok, çoklu-kazanan anlayışına evrilmesi gerektiği belirtilmektedir. Kuantum fiziği yasalarının nerede geçerli olduğu sorusunun kısa cevabı “her yerde”dir. Buradan hareketle bu çalışmanın amacı kuantum teorisini ve kuantum yönetimini incelemektir. Çalışma yazılı ve veri tabanlı kaynakların incelenmesi ile hazırlanmıştır. 21. yüzyılın gerekliliklerine uygun olarak, kuruluşların temel bilimlerden yararlanarak yönetsel anlamda kendilerini güncellemeleri, iş süreçlerini ekosistem topluluğu perspektifinden bütünsel ve bağlantılı bir yaklaşımla şekillendirmeleri, böylece sürdürülebilirlik ve kârlılık konusunda ortak bir anlayış doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir. Kuantum perspektifinin getirdiği bütünsel yaklaşım, serbest akışlı etkileşimi ve ortak karar almanın önemini vurgulamaktadır. Çalışmanın özgün tarafı, kolektif olarak zaman algısının daralmasından dolayı kuantum teorisi ve kuantum yönetimine ilişkin kapsamlı ve öz bir bakışın sunulabilmesi ve gelecekteki çalışmalar için yön belirlemeye çalışarak literatüre katkıda bulunmasıdır.Öğe Sentiment analysis of Youtube video comments using artificial intelligence: The case of Trump-Zelensky meeting(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Kalaman, SeferThe diplomatic meeting between Donald Trump and Volodymyr Zelensky on February 28, 2025 had important consequences for international relations and was widely covered both in other countries and in the international press. Especially on social networking sites, many posts were made on the subject, and people commented on the shared content and expressed their feelings and thoughts. From this point of view, the aim of this study is to understand people’s emotional orientations and to determine their perceptions of the meeting by analyzing the emotions of the comments made on YouTube videos of the meeting. In the study, text mining method was used to analyze the comments. 226.000 comments on 4 videos shared on the YouTube platform were collected with the YouTube API interface using Python programming language. Then, the process of cleaning the obtained data was carried out. The cleaned data was divided into tokens and lemmatization was applied and the words were converted into root forms. A sentiment dictionary was then developed to prepare the data for analysis. VADER, Gensim, Pandas, Requests and NLTK libraries were used for data extraction, processing and analysis. Sentment analysis technique was used to analyze the data obtained. In this context, the ChatGPT-4.5 artifical intelligence model of OpenAI was preferred and sentiment classificaton was performed with an unsupervised machine learning approach. The data were obtained from 4 videos of the Trump-Zelensky meeting on the YouTube accounts of CNN and Fox News television channels between February 28, 2025 and March 1, 2025. According to the results obtained from the research, anger, neutral and anticipation emotions were the most common emotions in the comments. However, negative emotional orientation predominates in the comments. The most frequently used words in the comments on the posts were Trump, Zelensky-Zelenskyy, America-American, Ukraine and War.Öğe Görme engellilerin hastane hizmetlerine fiziksel erişimi: İstanbul örneği(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Ertaş, Muhammed FatihEngelli bireylerin sağlık işletmelerine erişimi; sağlık hizmetlerinden eşit bir şekilde faydalanmaları müreffeh bir toplum için büyük önem taşımaktadır. İstanbul’daki hastanelerin görme engelli bireyler için fiziksel erişilebilirlik açısından mevcut durumunu değerlendirmeyi amaçlayan bu araştırma güncel olayların derinlemesine incelenmesini içeren nitel araştırma desenlerinden biri olan durum çalışması şeklinde tasarlanmıştır. Araştırma, toplumda farkındalık oluşturma ve görme engellilerin karşılaştığı zorlukları asgari seviyeye indirme bakımından önemlidir. Diğer taraftan mevzuat düzenlemeler ve iyileştirmeleri açısından politika yapıcılara da katkıda bulunacaktır. Araştırma İstanbul ili sınırları içinde yaşayan 24 görme engelli birey ile gerçekleştirilmiş olup, örneklem kartopu örnekleme yöntemiyle belirlenmiştir. MAXQDA 2020 programına aktarılarak içerik analizleri gerçekleştirilmiş ve analiz sonucunda 6 ana kod ve alt kodlar oluşturulmuştur. Analiz bulgularına göre, katılımcılar hastaneye erişim ve hastane içinde yön bulma konusunda çeşitli zorluklar yaşadıklarını, temel alanlara ve hizmetlere ulaşımda engellerle karşılaştıklarını, yardımcı teknolojilerin yetersiz olduğu ve işlemleri tek başına gerçekleştirmekte güçlük çektiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca, sağlık personelinin ilgisi ve bilgilendirme düzeyi değişkenlik göstermekte, randevu alma süreci ise birçok katılımcı için sorun teşkil etmektedir. Katılımcıların yaşadıkları zorluklara yönelik çözüm önerileri kategorisinde ise, ağırlıklı olarak personel desteğinin artırılması, sesli çağrı sistemlerinin iyileştirilmesi ve rehber işaretlerin artırılması gibi genel erişilebilirlik düzenlemeleri konusunda önerilerde bulundukları görülmektedir.Öğe Türk Devletleri Teşkilatı'nın dijital dönüşümü: CRITIC ve ARAS ile performans analizi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Özbalcı, Ahmet AlpBu çalışma, Türk Devletler Teşkilatı (TDT) üye ülkelerinin dijital hazırlık seviyelerini sistematik ve objektif bir biçimde değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Dijital dönüşüm, ekonomik büyüme, toplumsal kalkınma ve küresel rekabet gücü açısından kritik bir unsur haline gelmiş olup, ülkelerin bu sürece ne kadar hazır olduğu büyük önem taşımaktadır. TDT üye ülkelerinin dijital dönüşüm süreçlerinde hangi aşamada olduklarının, güçlü ve zayıf yönlerinin belirlenmesi ve küresel düzeyde rekabetçiliklerinin değerlendirilmesi, bu araştırmanın temel amaçlarını oluşturmaktadır. Literatürde dijital hazırlık seviyelerinin ölçülmesine yönelik çalışmaların sınırlı olması, bu araştırmayı daha da anlamlı kılmaktadır. Çalışmada, CISCO Dijital Hazırlık İndeksi’nin (CDHİ) 2019 ve 2021 verileri kullanılarak, CRITIC ve ARAS yöntemleriyle bir analiz gerçekleştirilmiştir. CRITIC yöntemi, dijital hazırlık kriterlerinin ağırlıklarını nesnel bir şekilde belirlerken, ARAS yöntemi, bu ağırlıkları kullanarak ülkelerin dijital performanslarını sıralamaktadır. Ayrıca, TDT üye ülkelerinin küresel dijital rekabet içerisindeki konumları değerlendirilmektedir. Elde edilen bulgular, 2019 yılında "Temel İhtiyaçlar" kriterinin dijital hazırlık açısından en önemli faktör olduğunu, 2021 yılında ise "Beşer Sermaye" unsurunun öne çıktığını göstermektedir. 2019’da Azerbaycan dijital hazırlık açısından lider konumda yer alırken, 2021’de Türkiye en üst sıraya yükselmiştir. Küresel düzeyde yapılan karşılaştırmalar, TDT üye ülkelerinin dijitalleşme yolunda ilerleme kaydettiğini, ancak dünya liderleriyle aralarındaki farkın sürdüğünü ortaya koymaktadır. Sonuçlar, TDT üye ülkelerinin dijital dönüşüm süreçlerinde daha kapsamlı ve stratejik bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Özellikle beşerî sermayenin geliştirilmesi, start-up ekosisteminin güçlendirilmesi, iş yapma kolaylığının artırılması ve teknolojik altyapının iyileştirilmesi zaruret ön plana çıkmaktadır. Bu doğrultuda, bölgesel iş birliğinin artırılması, ortak stratejiler geliştirilmesi ve dijital politikaların uyumlu hale getirilmesi, sürdürülebilir dijital dönüşüm için kritik bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır.Öğe Profesyonel mi, esnaf mı? Eczacılıkta meslek sarkacı(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Kargılı, Feyza; Baştar, Fatma Betül; Koytak, ElyasaTürkiye’de çalışma hayatının geçirdiği dönüşümler içinde profesyonel meslekler önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda eczacılık, birçok farklı meslekî rol ve dinamiği içinde barındıran çok boyutlu bir meslek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma, hem profesyonel hem “serbest meslek” olarak kabul edilen eczacılık mesleğinin çalışma ilişkilerinde yaşanan dönüşümün eczacıların meslekî rol ve itibarına yansımalarını keşfetmeyi hedefleyen bir araştırmadır. Nitel araştırma yöntemlerinden gömülü teori deseni kullanılarak yürütülen çalışmada, sekiz sahip ve mesul müdür eczacı, bir yardımcı eczacı, iki stajyer eczacılık öğrencisi, bir eczane çalışanı, bir hastane eczacısı ile derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile görüşmelerden elde edilen bulgular; sosyal bir mekân olarak eczaneler, güven-bilgi-temsil ilişkisi, meslek sarkacı, sosyal medya olmak üzere dört başlıkta analiz edilmiştir. Analiz sonucunda eczacılık mesleğinin yalnızca kendi içinde farklı meslek rollerini barındırmakla kalmadığı, aynı zamanda profesyonellerin mesleklerini icra ederken başka mesleklerin rollerini de üstlendiği bir yapıya sahip olduğu anlaşılmıştır. Bu durum, “meslek içinde meslek” kavramsallaştırmasını ortaya çıkarırken, eczacılık mesleğinde güven, bilgi ve temsil ilişkilerinin dengede tutulması gerektiğini ifade eden “meslek sarkacı” kavramını da doğurmaktadır.Öğe Firma düzeyinde yerli girdi kullanımı ve firmaların karşılaştıkları engeller(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Eriş Dereli, Bilge; Düzgün Öncel, BurcuBu çalışmanın amacı Türkiye imalat sektöründe (gıda, tekstil, hazır giyim, metal ürünler, makine teçhizat ve diğer imalat) faaliyet gösteren firmaların karşılaştıkları engellerin yerli girdi kullanımlarına göre nasıl farklılaştığını analiz etmektir. Çalışmada 2019 yılına ait Dünya Bankası Girişimcilik Anket (WBES) verileri ve lojit tahmin yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, tamamen yerli olan ve olmayan firmaların faaliyetlerinde karşılaştıkları engellerin farklılaştığını göstermektedir. Elektrik, suç ve düzensizlik ile politik belirsizlik gibi konularda karşılaşılan engellerle firmanın yerli olup olmaması arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bununla birlikte, yüzde yüz yerli firmaların ulaşım, gümrük ve ticaret, kayıt dışı sektör, araziye erişim, finansa erişim, vergi dairesi, işletme lisansı, yolsuzluk, mahkemeler, işgücü düzenlemeler ve eğitimli işgücüne erişim gibi alanlarda daha fazla engelle karşılaştıkları tespit edilmiştir. Son olarak, yüzde yüz yerli firmaların elektrik konusunda daha az engelle karşılaştığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bu çalışma, literatüre iki önemli katkı sağlamaktadır. İlk olarak, bildiğimiz kadarıyla Türkiye’de faaliyet gösteren firmaların yerlilik oranlarını hesaplayan bir çalışma bulunmamaktadır. İkinci olarak, çalışma, Türkiye'deki firmaların karşılaştıkları engeller ele alan sınırlı sayıda araştırmayı genişleterek bu alana yen bir perspektif kazandırmaktadır.Öğe Siyasal propaganda ve siyasal seçim stratejilerinin seçmen davranışları üzerine etkisi: Teori ve pratiği Lüleburgaz Büyükkarıştıran yerel seçimleri üzerinden anlamak(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Senemoğlu, OlkanBu araştırma, siyasal propaganda ve seçim stratejilerinin seçmen davranışları üzerindeki etkilerini anlamak amacıyla tasarlanmıştır. Araştırma kapsamında Lüleburgaz Büyükkarıştıran beldesinde 2024 yılında gerçekleştirilen yerel seçimler örnek olay olarak ele alınmıştır. Yenilenen seçim sürecindeki propaganda faaliyetleri, aday stratejileri ve seçmen tercihleri, çok yönlü bir yöntemle analiz edilmiştir. Metodoloji olarak, karma yöntem yaklaşımı benimsenmiş hem nitel hem de nicel veriler kullanılmıştır. Nitel veriler, saha gözlemler, adayların kampanya materyallerinin incelenmesi ve söylem analizlerinden elde edilmiştir. Nicel veriler ise seçim sonuçlarına ve seçmen profillerine dayanmaktadır. Bu veriler, seçmen davranışlarını anlamlandırmak için teorik modellerle ilişkilendirilmiştir. Araştırmanın tasarımı, seçmen davranışını etkileyen sosyo-ekonomik, kültürel ve psikolojik faktörlerin derinlemesine incelenmesini hedeflemiştir. Sosyal kimlik teorisi, rasyonel tercih teorisi ve psikolojik yaklaşımlar kuramsal çerçeveyi oluşturmuş; bu çerçeve seçmen davranışının çok boyutlu bir şekilde ele alınmasına olanak sağlamıştır. Ver toplama sürecinde, adayların yerel seçimlerdeki propaganda stratejiler, medya kullanım teknikler ve sosyal ilişkiler detaylı şekilde değerlendirilmiştir. Sonuçlar, yerel bağlamda güçlü sosyal ilişkiler kurmanın, stratejik ve bilinçli yapılandırılmış siyasal propagandanın, birebir temasın ve duygusal bağlılık yaratan mesajların seçmen davranışı üzerinde belirleyici olduğunu göstermiştir. Çalışma, siyasal kampanyaların yerel seçimlerdeki etkisini açıklamak için bir model önerisi sunmaktadır. Bu model, seçmen davranışlarını etkileyen farklı dinamikler daha kapsamlı bir şekilde anlamayı hedeflemekte ve siyasal kampanya süreçlerinin kuramsal işleyişini anlamaya odaklanmaktadır.Öğe Anayasa dilinin öz Türkçeleştirilmesi ve Halide Edib: “Tekâmül” ile “İnkılâp” arasında(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Alpbaz, Mustafa MertOsmanlı’dan Cumhuriyete geçiş döneminde edebiyatçı, gazeteci, öğretim üyesi ve siyasetçi olarak önemli roller üstlenmiş olan Halde Edib Adıvar, 1950’de Demokrat Parti (DP) listesinden bağımsız olarak milletvekili seçilmiş ve siyasi hayatını 1954’e kadar sürdürmüştür. Halde Edib’in milletvekili olduğu dönemde, 1945’te öz Türkçeleştirilmiş olan 1924 Anayasası’nın dil bakımından yenden ele alınması gündeme gelmiş, Halde Edib de bu konuda görüşlerin açıklamıştır. Halde Edib hakkında geniş sayılabilecek bir literatür bulunmasına rağmen kendisinin Anayasanın dil hakkındaki görüşlerin değerlendiren bir çalışmanın mevcut olmadığı görülmektedir. DP döneminde ilkin 1924 Anayasası’nın köktenci bir öz Türkçecilik anlayışından uzak bir şekilde sadeleştirilmesi söz konusu olmuştur. Bununla birlikte bu yöndeki çalışmalar 1924 Anayasası’nın ilk metninin yenden yürürlüğe konulması le sonuçlanmıştır. Yaygın kanaatin aksine 1924 Anayasası’nın ilk metninin yenden yürürlüğe konulmasında DP içinde görüş birliği yoktur. Bu konuda dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in müdahalesi etkili bir rol oynamıştır. Bu çalışma Halde Edib’in, görüşlerindeki bütün çelişkilere rağmen ılımlı bir öz Türkçeciliğe sıcak baktığını, 1924 Anayasası’nın ilk metninin yenden yürürlüğe konulmasını savunmadığını ortaya koymaktadır.Öğe Evaluating crew fatigue management strategies in aviation: A Fuzzy DEMATEL approach(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Öz, TuncelCrew fatigue is a significant issue in aviation, affecting both safety and operational performance. This study applies the Fuzzy DEMATEL method to evaluate and prioritize strategies for managing crew fatigue, based on expert input from 12 aviation professionals. The analysis identifies workload management as the most influential factor, with direct impacts on other key elements such as rest schedules and flight duration control. Real-time monitoring technologies emerged as a critical tool, enabling more effective fatigue management by providing actionable data for adjusting crew schedules and mitigating risks in real-time. Flight duration, particularly on long-haul operations, was highlighted as a major contributor to cumulative fatigue. The novelty of this study lies in its use of Fuzzy DEMATEL to map the complex interdependencies between fatigue factors, providing a structured, data-driven framework for decision-making in aviation management. The findings offer practical insights for improving crew performance and safety by prioritizing strategies that directly target the most influential causes of fatigue. These insights are valuable for aviation companies seeking to enhance fatigue risk management systems, particularly through the implementation of real-time monitoring and workload adjustments. Future research should explore integrating quantitative data from actual operations to further validate these findings and examine emerging decision-nuking models for fatigue management.Öğe Erken Cumhuriyet döneminde Türkiye-İngiltere ilişkilerinin Cumhuriyet Gazetesine yansıması (1929-1939)(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Varol, Sibel Fügan; Asal, Uğur YasinBu çalışmada, 1929-1939 arası dönemdeki Türkiye-İngiltere ilişkilerinin Türk basınındaki yansımaları ele alınmıştır. İki ülke arasındaki ilişkilerin incelenen dönemdeki seyri, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan haberler üzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın örneklemini, 1929 yılı başından 2 Eylül 1939 tarihine kadarki Cumhuriyet gazetesi arşiv oluşturmuştur. Cumhuriyet gazetesinin "İstanbul Üniversitesi Gazeteden Tarihe Bakış Projesi" dijital arşivinden ulaşılan ilgili döneme at 3603 sayısı üzerinde bir çerçeveleme analizi yapılmıştır. Çalışma kapsamında, taranan gazetelerde İngiltere’nin görünürlük oranı, İngiltere’ye yönelik tutum ve bu tutumun dönemin Türk dış politikasıyla ne ölçüde uyumlu olduğu incelenmiştir. Karşılaştırmalı değerlendirme yapabilmek amacıyla, aynı gazetelerde Sovyet Rusya’yla ilgili haberler de aynı kriterler üzerinden incelenmiştir. Elde edilen bulgular, söz konusu dönemde, Cumhuriyet gazetesinde Türk dış politikasına ilişkin haberlerde uygulanan yayın politikasının dönemin Türk dış politikasıyla genel olarak uyumlu bir seyir izlediğini, İngiltere ve Sovyet Rusya’ya yönelik dış politika değişikliklerinin de çoğu kez eş zamanlı olarak gazetenin yayın politikasına yansıdığını göstermiştir. Erken Cumhuriyet döneminde, özel olarak da 1929-1939 arası dönemde Türkiye’nin İngiltere’yle ilişkilerin gazeteler üzerinden çerçeveleme analizi veya başka bir araştırma yöntemiyle sistematik olarak inceleyen başka çalışmaya rastlanmadığından, bu çalışmanın literatürde konuya ilişkin bir eksikliğin giderilmesine katkıda bulunacağı umulmaktadır.Öğe Türkiye’den İngiltere’ye ihracatın ekonomik büyümeye etkisi: 2004-2023 dönemi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Yanar, Gülşen; Çetin, GüldenurÜlkeler ekonomik büyüme ve kalkınma hedef çerçevesinde ekonomi politikalarını belirlemektedirler. Bu bağlamda özellikle ticari sınırların ortadan kalkması, ülkelerin sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma hedefler için uluslararası ticaret faaliyetlerini de düzenleyerek ekonomilerine yön verme çabası içerisinde olmalarına sebep olmaktadır. Gerek gelişmiş ülkeler gerekse gelişmekte olan ülkeler bu minvalde politikalar oluşturarak politika araçlarını düzenlemektedirler. Bu çalışmada 2004–2023 dönem için Türkiye’den İngiltere’ye gerçekleştirilen ihracatın Türkiye ekonomisi açısından ekonomik büyümenin dinamiği olup olmadığı sorusuna yanıt aranmaktadır. Çalışmada Otoregresif Dağıtılmış Gecikme Modeli ARDL model kullanılmıştır. Analizler yapılmıştır ve değişkenler arasında eşbütünleşik ilişki vardır. Buna göre, Türkiye’den İngiltere’ye olan ihracat ile ekonomik büyüme arasında gerçekleşen değişiklikler birbirini etkilemektedir.Öğe Türkiye perakende sektörünün on yıllık durum analizi ve güncel gelişmeler ışığı altında yeniden değerlendirilmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Çolak, Sedat; Yıldırım, FigenDünya ticareti son on yılda büyük değişimlere tanık olmuştur. Pandemi, savaşlar, dijitalleşme, e-ticaretin yükselişi, değişen tüketici profili gibi olgular tüm sektörlerin iş yapış tarzını etkilemiştir. Tüm bu değişimler karşısında Türkiye perakende sektörüne paralel olarak dönüşüme uğraşmıştır. Türkiye perakende sektörünün makro çevre değişkenlerinin etkisinin yoğun olduğu son on yıllık sürece dair durum analizini içeren çalışmaların sayısı oldukça azdır. Bu makale, teori ile pratik uygulamaları anlatan kapsamı güçlü olması sebebiyle seçilmiş olan 2012 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yapılan Türkiye perakende sektörünün SWOT analizinin yeniden değerlendirilmesi, güncel gelişmeler ışığı altında yeni bir SWOT analizi oluşturulması amacı ile yapılmıştır. Güncel SWOT analizi oluşturulurken teoride anlatılana uygun olarak Türkiye'deki perakende sektörüne ait makro ve mikro çevre analizi, talep analizi ve rekabet analizini içeren sektördeki Porter'ın Beş Güç Modeli yaklaşımıyla ilerlenmiştir. Yapılan çalışmanın sonucunda; 2012 yılında yapılan analizdeki bazı unsurların halen devam ettiği, bazılarının tam tersi yönde yer değiştirdiği (tehdit durumundan fırsat durumuna dönüşme gibi), günün koşulları dikkate alınarak bazı unsurların da yeniden eklenmesi gerektiği tespit edilmiştir. On yıllık süreçte özellikle e-ticarette yer alan değişimi de göz nünde bulundurarak güncel bakış açısı ile sektörün tekrar değerlendirilmesi, önceki analizin tutarlılık testine ve geleceğe yönelik bakış açısı geliştirmeye faydalı olacaktır.Öğe Dünya toplumunun yapısal fenomeni: Düzensiz göç(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Nargül, SemihDüzensiz göç, küreselleşme ile hız kazanan uluslararası göç hareketlerinin en tartışmalı boyutlarından birini oluşturmaktadır. Devletlerin vatandaş-yabancı ayrımına dayalı sınır politikaları, bireylerin daha iyi yaşam koşullarına ulaşma çabasıyla çelişmekte ve bu durum düzensiz göç olgusunu ortaya çıkarmaktadır. Ulus-devletlerin sınır güvenliği ve egemenlik anlayışı ile ekonomik ve toplumsal sistemlerin kapsayıcı yapısı arasındaki çelişki, düzensiz göçü modern dünya toplumunun kaçınılmaz bir fenomen haline getirmektedir. Düzensiz göç, bu iki farklı ve zıt mantığın etkileşime girdiği bir senaryoda ortaya çıkmaktadır. İlki tarafından yaratılan akışlar ile ikinci tarafından kabul edilen ve meşrulaştırılanlar arasındaki uyumsuzluk, sürekli sayıda göçmenin düzensiz bir şekilde harekete katıldığını, kamet ettiğini ve çalıştığını belirlemektedir. Bu çalışma, düzensiz göçün ortaya çıkış koşullarını, tarihsel gelişimini ve devlet-göçmen ilişkileri bağlamında kazandığı sosyolojik boyutları ele almayı amaçlamaktadır. Çalışmada, düzensiz göç yalnızca bir yasallık sorunu olarak değil, farklı toplumsal sistemlerin etkileşimi sonucunda şekillenen dinamik bir olgu olarak ele alınmaktadır. Devletlerin sınır politikaları ve göç yönetim yaklaşımlarının, küresel ekonomi hukuk, eğitim ve sosyal sistemlerle nasıl bir etkileşim içerisinde olduğu analiz edilmektedir. Çalışma, göçmenlerin sosyal hareketliliğe erişim stratejilerle devletlerin bu hareketliliği sınırlama çabaları arasındaki gerilim gözler önüne sermektedir. Düzensiz göçün yalnızca güvenlik ve yasa ihlal perspektifiyle ele alınmasının yetersiz olduğu, bunun yerine olgunun toplumsal farklılaşma süreçler, uluslararası politikalar ve bireysel stratejiler bağlamında çok boyutlu bir şekilde incelenmesi ve ampirik çalışmaların artırılması gerektiği ortaya çıkmaktadır.Öğe Mechanical properties of clay/LLDPE and organoclay/LLDPE nanocomposites(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Günister, Ebru; Iracheta, Edgar Alejandro AyalaLinear low-density polyethylene (LLDPE) is widely used in many areas in daily life because it is both light and flexible. In this study, clay/LLDPE and organoclay/LLDPE nanocomposites were obtained by melt intercalation method, incorporating small amounts (1- 5 wt.%) of nanosized clay and organoclay modified with a positively charged salt to enhance the mechanical properties of the polymer. Characterization and mechanical tests showed that the mechanical strength of the composites increased with additive content, though some flexibility was partially lost. FTIR and XRD analyses confirmed that clay and organoclay interacted with polymer chains and dispersed homogeneously. ANOVA results demonstrated that both filler type and concentration significantly influence the mechanical properties, with organophilic organoclay showing superior interaction to the LLDPE matrix compared to hydrophilic clay. Specifically, the addition of 5 wt.% organoclay resulted in increases of 56,67%, 58,73%, and 39,53% in elastic modulus, yield strength, and tensile strength, respectively. Additionally, the observed 5% rise in melting temperature suggests potential for expanding the application range of these nanocomposites to areas requiring thermal stability.Öğe Effect of heat treatment on wear behavior of AlSi10Mg alloy fabricated by casting(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Ercan, Halit; Can, Kenan; Dalmış, İbrahim SavaşThe ease of processing aluminum due to its mechanical and chemical properties, along with various manufacturing methods, has increased its usage in the industry. This study involves tests conducted on the samples produced from EN AC-43000 (AlSi10Mg) aluminum casting material, which finds applications in machine manufacturing. The tests aimed to determine the mass loss and friction coefficients of the test specimens. Wear experiments were carried out according to ASTM G99 using a specialized test machine. The abrasive disc used in the wear machine has a surface hardness of 62 HRC and a surface roughness value (Ra) of 1,6 μm, and it is made of 1,2379-X155CrVMo12-1 cold work tool steel. Adhesive wear tests were conducted on the test specimens under loads of 14,7, 24,5, and 34,3 N. When the mass losses of the samples were examined, the wear rate decreased as the aging temperature increased up to 200 °C. On the other hand, it was observed that the wear rate increased at 220 °C, unlike aging at lower temperatures.Öğe Balıkesir ili yöresel gıda ürünü ‘‘Savaştepe Sarıbeyler Seferberlik Çöreği’’ yapımı ve bazı kimyasal özelliklerinin incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Yüksel, Yavuz; Kıralan, Mustafa‘‘Türkiye’yi Doyuran İl’’ olarak isim yapmış Balıkesir, gıda çeşitliliği konusunda Türkiye’de önde gelen illerimizden bir tanesidir. Balıkesir ili ve ilçelerinde üretilen birçok yöresel yiyecek türüne ait tanıtım faaliyetleri günden güne artmaktadır. Bu çalışmada coğrafi işaret tescili olan Balıkesir ili yöresel ürünlerinden Savaştepe Sarıbeyler Seferberlik Çöreği araştırılmıştır. Bu araştırma ile Savaştepe Sarıbeyler Seferberlik Çöreği için standart üretim metodu oluşturulmuş, bazı kimyasal özellikleri incelenmiş ve diğer ekmek çeşitleri ile karşılaştırılmıştır. Kimyasal analiz sonuçları, üretilen Savaştepe Sarıbeyler Seferberlik Çöreği’nin ‘‘Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği’’ nde belirtilen limitlere uygun içeriğe sahip olduğunu göstermiştir. Nem, asitlik, kül, pH ve tuz değerleri ortalamaları sırasıyla %36,3, %4,97, 1,089, 5.77, ve %1,26 olarak belirlenmiştir. Savaştepe Sarıbeyler Seferberlik Çöreği yapım metodu incelendiğinde ekşi hamur metodu ile yapılan ekmek yapım metotlarıyla benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir. Savaştepe Sarıbeyler Seferberlik Çöreği gibi yöresel ürünlerin literatüre kazandırılması sayesinde tüketicilerin daha besleyici ekmek ürünlerine olan ilgisinin daha da artacağı varsayılmaktadır.Öğe A comparative analysis of the factors influencing university students' micromobility preferences using k-Nearest neighbors and logistic regression models(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Ergin, Mahmut EsadShared micro-mobility services have swiftly become widely adopted in major urban centers globally. In particular, individuals are encouraged to transition to environmentally friendly modes of transportation to support a sustainable transportation system. For this reason, the tendencies and potential of individuals to use micro-mobility vehicles are being investigated. This paper focused on university students, analyzing their preferences for using micromobility vehicles, particularly for first-mile or last-mile trips in terms of gender and travel time variables. In the study, k-Nearest Neighbors (kNN) and Logistic Regression (LR) algorithms are used in machine learning approach and they were compared. A face-to-face survey was conducted with 150 students randomly to measure the potential use of micromobility vehicles among university students. As a result, LR model is better than kNN model according to the accuracy of the models, 0,63 and 0,43 respectively. On the other hand, 51,82% of male students and 62,50% of female students participating in our study reported that they are not inclined to prefer micromobility vehicles at any stage of their trips, and the main challenge for the potential users is safety.Öğe A decision support model for cybersecurity risk assessment in maritime transportation based on spherical fuzzy information(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Tatar, VeyselThe increasing technological innovations in the maritime industry, which plays an important role in the global supply chain, have the potential to introduce significant risks in terms of cyber threats. Therefore, this study proposes a cybersecurity risk assessment approach using spherical fuzzy (SF) set information based on the FineKinney method to prioritize potential cyber threats/hazards for navigation systems in maritime transportation. The Fine-Kinney risk parameters (probability (P), exposure (E) and consequence (C)) are weighted using SF-based the LOgarithmic DEcomposition of Criteria Importance (LODECI) approach. The ranking of potential cybersecurity threats/hazards is evaluated using SF-based the Alternative Ranking Technique based on Adaptive Standardized Intervals (ARTASI), which provides more adaptability in managing the uncertainty present in expert assessments. The integration of these methodologies with the employment of SF sets results in the formulation of the proposed hybrid SF-LODECI-SF-ARTASI based on FineKinney risk assessment model. Upon evaluation of the proposed model, it becomes evident that the most significant cyber threat/hazard that can impact the cyber security of critical systems on a ship is CYB1 "Accessing the AIS network to obtain vessel position, speed and route information." In general, when the top five most important cybersecurity threats are analyzed, it is determined from the results that the most vulnerable systems to cyber threats/hazards are AIS, GPS and ECDIS, respectively. Finally, a comparative analysis is conducted using an alternative methodology to test the results of the model.Öğe Denizyolu taşımacılığında ülkelerin rekabetçiliği ve bayrak çekmede seçim öncelikleri(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Fidan, Mustafa; Gürol, PınarUluslararası ticarette önemli bir paya sahip olan denizcilik sektöründeki gemilerin operasyona başlamadan önce yapılması gereken işlemlerden biri olan bayrak çekme işlemi, armatörler için büyük önem taşımaktadır. Bayrak çekme işlemiyle birlikte gemiler bir sicile sahip olmaktadır ve bu sicilde gemilerin sahiplik durumu, tescil tarihi, genel özellikleri ve diğer önemli bilgileri yer almaktadır. Gemi sicili, bankalara, gemi sahiplerine ve sigorta şirketlerine geminin yasal statüsü ve geçmişi hakkında bilgi sağlamaktadır. Bu siciller genellikle ülkelerin denizcilik otoriteleri tarafından yönetilmektedir. Bu çalışmada, denizyolu taşımacılığı alanında faaliyet gösteren armatörlerin bayrak seçimini etkileyen faktörler ve Türkiye'nin bu alandaki rekabetçiliğinin ölçümlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amacı gerçekleştirmek için Michael Porter'ın geliştirdiği Elmas Modeli'ne göre bayrak seçim kriterleri belirlenecek. Belirlenen bu kriterler SWARA yöntemi kullanılarak önceliklendirilecek ve COPRAS yöntemiyle Türkiye'nin rekabetçi pazarında bulunan ülkeler değerlendirilecektir.