Tanzimat'tan Günümüze Türkiye'de Öğretmen Yetiştirme Çabaları ve Geçmişten Alınmayan Dersler

dc.contributor.authorGurbetoğlu, Ali
dc.date.accessioned2024-10-12T19:51:24Z
dc.date.available2024-10-12T19:51:24Z
dc.date.issued2015
dc.departmentİstanbul Ticaret Üniversitesien_US
dc.description.abstractTürkiye'de öğretmen yetiştirme çabaları Fatih dönemine kadar uzansa da Tanzimat dönemi öğretmen yetiştirmenin miladı kabul edilir. Bu dönemde kurulan \"Rüşdiye\" mekteplerine öğretmen yetiştirmek için \"Darülmuallimin\" ve \"Darülmuallimat\" adlarıyla müstakil kurumlar oluşturulmuştur. Bu kurumlar çeşitli dönüşümler geçirerek öğretmen yetiştirmeye devametmişlerdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Muallim Mektebi ve daha sonra da Öğretmen Okulu adıyla 1982 yılına kadar işlevlerini sürdürmüşlerdir. Günümüzde öğretmen yetiştiren en önemli kurumlar, 1982'de kurulan Eğitim Fakülteleridir. Bazı Fen Edebiyat Fakültelerinde de \"Pedagojik Formasyon\" adı altında ortaöğretime öğretmen yetiştirme çabaları sürmektedir. farklı çözüm arayışları sergilenmiştir. Belli bir strateji bulunmadığından bu arayışlarda bazen nitelik öne çıkarken çoğu kez nicelik ön planda tutulmuştur. Bu durum bazı eğitimsel sorunların da doğmasına neden olmuştur. Çağın ve ülkenin koşullarına göre nasıl ve ne kadar öğretmene ihtiyaç olduğu hususu üzerinde pek düşünülmemiştir. Dönemlere göre ortaya çıkan öğretmen açığını kapatmak üzere, niteliğe bakmadan sırf sayısal bakımdan sıkıntının halledilmesine öncelik verilmiş, bu da sorunu içinden çıkılmaz hale sürüklemiştir. Günümüzde ilk kez nicelik konusu şekil değiştirmiş, eğitim sisteminin ihtiyaç duyduğu miktarın çok üzerinde öğretmen yetiştirilmiştir. Bunun yakın gelecekte doğuracağı sorunları kestirmek güçtür. O nedenle öğretmen yetiştirme sisteminin dikkatlice belirlenen bir strateji çerçevesinde yeniden düzenlenmesi acil bir zorunluluktur. Bu çalışmada böyle bir stratejiye duyulan ihtiyaç konusu ele alınmıştır. Bu amaçla Türkiye'de öğretmen yetiştirmenin tarihsel birikiminden de yararlanarak bir strateji oluşturmanın acil bir ihtiyaç olduğuna vurgu yapılmıştır. Bu stratejide, öğretmenlerin hangi kurumda, ne tür bir yöntemle seçilip nasıl bir programla yetiştirileceği, hangi esaslarla istihdam edileceği ve hizmet içinde eğitiminin sürekliliğinin hangi yollarla sağlanacağının açıkça belirlenmesine duyulan ihtiyaca dikkat çekilmiştir.en_US
dc.identifier.endpage96en_US
dc.identifier.issn2146-1759
dc.identifier.issue13en_US
dc.identifier.startpage75en_US
dc.identifier.trdizinid210854en_US
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/210854
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11467/9189
dc.identifier.volume13en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofTYB Akademi Dil Edebiyat ve Sosyal Bilimler Dergisien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.snmzTR-Dizin_20241012en_US
dc.titleTanzimat'tan Günümüze Türkiye'de Öğretmen Yetiştirme Çabaları ve Geçmişten Alınmayan Dersleren_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar