İTBF, İstatistik Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 48
  • Öğe
    Amerika Birleşik Devletleri’nin Barack Obama Dönemi İklim ve Çevre Politikalarının Analizi
    (Denta Florya ADSM Limited Company, 2021) Kansu, Zekiye Nazlı; Turanlı, Münevver; Turanlı, Rona
    Küresel ısınma ve iklim değişikliği modern dünyanın en büyük sorunlarından birisidir. Sanayi devriminden bugüne artan karbon emisyonu atmosfere ve ekosisteme zarar vererek canlı yaşamın ana dinamiklerine zarar vermektedir. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en büyük nedeni karbon salımıdır. Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Hindistan ile birlikte dünyanın en çok karbon emisyonu gerçekleştiren ülkeleri arasındadır. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri, başkan Barack Obama dönemine kadar iklim değişikliği, küresel ısınma ve çevre sorunlarına oldukça mesafeli yaklaşmıştır. Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Parti’nin iki partili siyasi yapıyı oluşturduğu Amerika Birleşik Devletleri’nde, başkan Obama dönemine kadar farklı eksende iklim ve çevre politikaları benimsenmiştir. Ekonomik kaygılar, istihdam ve kar konularının neo-liberal politikalar çerçevesinde ülkenin ve toplumun olumsuz etkileneceğini düşünen Cumhuriyetçiler ile çevre ve küresel ısınma sorunlarını merkeze koyan Demokratlar zıt politikalar benimsemektedirler. Amerika Birleşik Devletleri Cumhuriyetçiler ve Demokratlar bazında ilk kez Obama kadar önemli ve radikal küresel ısınma ile mücadele politikaları benimseyen bir başkan deneyimlemiştir. Bu çalışmada, Cumhuriyetçiler ve hatta önceki Demokratların aksine iklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede radikal politikalar benimseyen Obama’nın, ABD’nin kısa, orta ve uzun vadede ulusal ve küresel bazda karbon emisyonu ve iklim değişikliğine ilişkin gerçekleştirdiği değişimler ve etkileri analiz edilmektedir. Başkan Obama’nın politikaları sonucunda karbon emisyonunun azalması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim ortaya konulmaktadır.
  • Öğe
    Determining the differences of exoplanets according to their classes by kruskal wallis method
    (Avrasya Bilimler Akademisi, 2021) Özden, Ünal Halit; Erişlik, Kubilay
    More than 2600 exoplanets have been confirmed thanks to the Kepler spacecraft that NASA sent in 2009. The confirmed exoplanets are classified by their parent stars. In this study, it is aimed to determine which properties of the exoplanets, which are classified by their main stellar properties, differ according to their classes and for which classes these properties differ. In addition, finding differential factors for the use of an alternative method instead of classification according to the main star features is another purpose of the study.. In the study, 2275 exoplanets in F, G, K, M classes and the star class belonging to these exoplanets, their orbital period, transit epoch, impact parameter, transit duration (hour), transit depth (million diameter), planetary radius (planet radius / earth radius), equilibrium temperature (kelvin), insolation flux (earth flux), transit signal-to-noise, stellar effective temperature, stellar surface gravity, stellar radius (stellar radius / earth radius), right ascention, declination and kepler band values were used. The Kruskal-Wallis analysis, was used to find distinctive features in the study, it has been determined that there is a statistically significant difference in at least one of the star classes for the variables of transit epoch, transit duration (hour), transit depth (millionth diameter), planetary radius (earth radius), equilibrium temperature (kelvin), insolation flux (earth flux ), transit signal-to-noise, stellar effective temperature, stellar surface gravity, stellar radius (earth radius) and kepler band. A statistically significant difference was found among all class groups in the variables of transit depth, equilibrium temperature, insolation flow, stellar temperature, stellar surface gravity and stellar radius. The specified variables can be used as distinguishing features in the classification of exoplanets.
  • Öğe
    Determination of COVID-19 Diagnosis with Discriminant Analysis and Artificial Neural Networks According to Blood Test Results
    (Denta Florya ADSM Limited Company, 2021) Özden, Ünal Halit; Erişlik, Kubilay
    On December 31, 2019, 27 pneumonia cases of unknown type were detected in China's Wuhan city, Hubei province. On January 30, 2020, World Health Organization (WHO) declared the Coronavirus Disease (COVID)- 19 outbreak in China as a Public Health Emergency of International Concern, posing a high risk for countries with vulnerable health systems. Samples taken from the upper respiratory tract and lower respiratory tract are used in the diagnosis of COVID-19. In this study, it was aimed to provide a method that could be an alternative to Reverse Transcription-Polymerase Chain Reaction (RT-PCR) test, to create a more reliable diagnostic method than the 60% accurate diagnosis rate of RT-PCR test, and to determine whether COVID-19 could be diagnosed by only blood analysis without taking a swab sample from the upper respiratory tract. Hematocrit, hemoglobin, mean platelet volume, red blood cell count and RT-PCR test results of 159 patients who had RT-PCR test at Hospital Sírio-Libanês in São Paulo, Brazil were used in the study. Discriminant analysis and artificial neural network models were used in the diagnosis of COVID-19 of the patients. As a result of the study, discriminant analysis was 89.9% successful, and artificial neural networks were 93.7% successful. According to this result, it was determined that the model created with artificial neural networks is more successful than discriminant analysis in predicting positive patients.
  • Öğe
    Comparison of machine learning classification algorithms for purchasing forecast
    (Rating Academy, 2021) Özdemir, Rabia; Turanlı, Münevver
    With the development of computer technologies and invention of internet, many concepts have entered our lives. With the starting of wide usage of globalized internet network, concept of machine learning has emerged in time for smarter management of data flow in big dimensions. In line with technological developments, all activities began to be carried to digital environment and as a result of this, concept of e-commerce has entered our lives. E-commerce is one of the areas where machine learning is used most widely. By examining product purchasing situations in accordance with data available at the enterprises, various researches have been made for selection of most appropriate model in order to predict future data. In the study it was mentioned about concepts of e-commerce and machine learning and by applying Logistic Regression, Naïve Bayes and Support Vector Machines being machine learning classification algorithms, it has been aimed to determine the model having best accuracy ratio.
  • Öğe
    The Analysis of Bank Deposits through Spatial Modelling by Provinces
    (Sciedu Press, 2016) Deniz Başar, Özlem; Güneren Genç, Elif
    One of the most important financial resources of banking sector is deposit value. Banks collect money from public and transfer it to economy by giving credits to firms and establishing companies. It is widely acknowledged that bank deposits are concentrated in particular provinces of Turkey. In this context, it has become important to determine the impacts of changes of deposits, which provides liquidity for economy, on provincial economies. The aim of this study is to analyse variables that are considered to explain total bank deposits and to identify spatial interaction on deposit changes on the provincial bases. The existence of spatial effect by provinces in Turkey was identified in terms of total bank deposits. Accordingly, it was determined that the provinces of Istanbul, Ankara and Mardin were different from other provinces.
  • Öğe
    Öğretim üyelerinin unvanları ile öğrencilerin öğretim üyelerini değerlendirmeleri arasındaki ilişkinin sıralı lojistik regresyon analizi ile incelenmesi
    (Trakya Üniversitesi, 2012) Deniz Başar, Özlem
    Bağımsız değişkenin ikiden fazla kategori içermesi durumunda uygulanabilen yöntemlerden biri sıralı lojistik regresyon analizidir. Burada önemli olan nokta bağımlı değişkenin sıralı bir yapı içermesi gerektiğidir. Bu çalışma için İstanbul’da bir üniversiteden tabakalı örnekleme yöntemi ile seçilmiş olan 460 öğrenciye bir eğitim-öğretim yılı boyunca, derslerine giren öğretim elemanları hakkındaki düşüncelerini ortaya çıkarmak amacıyla anket uygulanmıştır. Anket sonucunda incelenen kriterler yardımı ile öğretim üyesinin unvanını belirleyecek model elde edilmiştir. Bu model ile, ilerleyen çalışmalarda incelenecek bir kişinin kriterlerden aldığı puan yardımıyla unvanının tahmin edilmesi sağlanmış olacaktır. Tüm değişkenlerin kullanıldığı modelin yanı sıra faktör analizi ve Wald istatistiği yardımıyla değişken sayısının azaltıldığı modeller de oluşturulmuş ve tüm modeller birbirleri ile karşılaştırılmıştır.
  • Öğe
    Ülkelerin çok boyutlu ölçekleme analizi ile karşılaştırılması
    (Marmara Üniversitesi, 2008) Turanlı, Münevver; Deniz Başar, Özlem
    Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP), her sene düzenli olarak hazırladığı İnsani Gelişme Raporları ile ülkeler çeşitli kriterlere göre bir araya getirilerek çok gelişmiş, gelişmiş ve az gelişmiş olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Ancak gruplar içerisinde farklılık gösteren veya zaman içerisinde kategori değiştirebilecek duruma gelen ülkeler ortaya çıkabilmektedir. Bu çalışmada, gruplar içerisinde farklılık gösteren ülkelerin belirlenmesi için kullanılan yöntemlerden biri olan çok boyutlu ölçekleme analizi uygulanmıştır. Sosyal bilimlerde yaygın olarak kullanılan çok boyutlu ölçekleme analizi, birden çok birim arasındaki uzaklık değerleri yardımıyla bu birimlerin çok boyutlu uzaydaki konumlarını ve ilişki yapılarını ortaya çıkarmak için kullanılmaktadır. Çalışmada belirlenmiş olan değişkenlere göre ülkelerin hangilerinin farklılık yarattıkları, hangilerinin en benzer veya benzemez olduğunun tahmini için analizler yapılmıştır. Ayrıca ülkelerin birbirlerine göre olan farklılıklarını belirlemede etkin olan değişkenler saptanmıştır.
  • Öğe
    Comparison of world airline rankings with different criteria: Best airline ranking and EVAMIX method rank
    (ARJHSS, 2019) Başar, Özlem Deniz
    Competition in the transportation sector is in constant rise as in all sectors today. It is crucial for airlines, which are one of the most important shareholders in the transportation sector, to be recognized and reliable in order to have a place in the market. For this reason, different companies prepare and share a world airline ranking with public each year. These rankings are prepared using different criteria and methodologies. Hence, each of these rankings differs from each other. This study considers the Best Airline Ranking prepared by Airhelp in 2018. The first 15 airlines in this ranking are re-ranked with the EVAMIX method using unused criteria and the results are compared with the Best Airline Ranking. In the conclusion of the study, it is found out that rankings changed significantly; hence, it is greatly important to determine what is desired to measure when the airlines are compared.
  • Öğe
    Üniversite öğrencilerinin film izleme alışkanlıklarının covid-19 pandemisi sürecinde değişiminin belirlenmesi
    (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2020) Sunal, Gözde; Kalkan, Seda Bağdatlı
    Covid-19 ile mücadele kapsamında salgının tesirini ve yayılma hızını azaltabilmek adına uygulanan karantinalar, dünyanın her yerinde evde geçirilen zamanı artırmıştır. Bu durumda izleme alışkanlıklarımız tamamen değiştirmiştir. Covid-19 pandemisi sürecinde içerik üretemeyen televizyon kanalları seyirciye kendisinden bekleneni verememektedir. Seyircinin içinde bulunduğu ortamdan kaçış, zaman kontrolünün kendisine bırakılması, içerik seçiminde özgür olması gibi imkanlardan dolayı izleme alışkanlıkları üzerinde bir dönüşüm söz konusudur. Bu dönüşümün başlıca sebepleri olan yeni iletişim teknolojileriyle birlikte bireylerin filmlere çok daha kolay erişebilmesi, film izlemenin neredeyse maliyetsiz bir hale gelmesi, zaman ve mekan sınırlamalarının yok olması film izleme alışkanlıklarımızı, sinema salonlarının dışına kaydırarak seyirciye hem ekonomik anlamda hem de filmlere erişme de imkan tanımaktadır. Üniversitelerin pandemi sürecinde online eğitime devam etmesiyle özellikle gençlerin film izleme alışkanlıklarında değişiklik olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla Covid-19 pandemisi ile film izleme deneyimi dijital sinema seyircisine ve bireysel olarak deneyimlenen bir pratiğe dönüşmüştür. Evlere kapandığımız bu dönemde bireyselleşen bu deneyim domestik alanlarda oldukça ön plana çıkmaktadır. Bu noktadan hareketle çalışma, pandemi döneminde üniversite öğrencilerinin film izleme alışkanlıklarındaki değişimi ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Çalışma, bir vakıf üniversitesinde okuyan tüm öğrencilere dijital ortamda oluşturulan anket ile gerçekleştirilmiş ve elde edilen sonuçlar analiz edilmiştir.
  • Öğe
    Early childhood children in cOVID-19 quarantine days and multiple correspondence analysis
    (Mahmut AKYİĞİT, 2021) Topaç, Nihat; Bardak, Musa; Kalkan, Seda Bağdatlı; Kirişçi, Murat
    Multiple correspondence analysis is an extension of correspondence analysis that consent one to examine the stencil of intercourses of several categorical dependent variables. The aim of this study is to analyze the cognitions, feelings, and thoughts of early childhood children who stayed at home during the quarantine process due to coronavirus with multiple correspondence analysis. The theory and commentary of multiple correspondence analysis in the case of two and more than two variables are provided through an example. The result from multiple correspondence analysis is a graphical monitor of the rows and columns of a contingency table that is conceived to permission visualization of the prominent correlations among the variable responses in a low-dimensional space. Such a presentment discloses a more global picture of the correlations among row-column pairs.
  • Öğe
    Uzun çalışma saatlerinin insanî gelişmişlik endeks değeri üzerindeki etkisi
    (Yusen Akademik Dergi Yayıncılığı, 2021) Dinçer, Murat; Kalkan, Seda Bağdatlı
    Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri tarihten bugüne kadar farklı biçimlerde ele alınmış ve özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra ülkelerin gelişmişlikleri gayrisafi yurt içi hasıla miktarları ile ölçülmeye çalışılmıştır. Bu durum özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında gelişen insan hakları anlayışı ile çokça eleştirilmiş ve ilk kez 1990 yılında Birleşmiş Milletler tarafından İnsanî Gelişme Raporu yayınlanmıştır. Bu raporda yer alan İnsanî Gelişmişlik Endeksi hesaplamaları her ne kadar pek çok farklı açıdan eleştirilmiş olsa da yeni bir kalkınma ve gelişmişlik anlayışına dayanması temelinde önemli kabul edilmiştir. Bu endeks ile gerçekleştirilen hesaplamalardan yola çıkarak insanî gelişmişliğin pek çok farklı unsur ile ilişkisi incelenmiştir. Bu çalışmada da insanî gelişmişlik ve çalışma saatleri ilişkisi Genelleştirilmiş Tahmin Denklemleri yöntemi ile incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmada Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütüne üye 35 ülkenin 2010-2017 yılları arasındaki verileri kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda çalışma saatleri ve insanî gelişmişlik endeksi bileşenleri arasında ters yönlü bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Bu bulgular mevcut iş ve çalışma anlayışını tartışmalı hale getirmektedir. Bu noktada bireysel ve toplumsal yaşamda verimlilik odaklı yeni bir paradigmaya ihtiyaç duyulduğu açıktır.
  • Öğe
    Estimation of the sectors of the investments made on venture capital companies with artificial neural networks and multiple logistic regression analysis
    (Rating Academy, 2020) Erişlik, Kubilay; Deniz Başar, Özlem
    Venture capital companies undergo three different phases as core, growth and maturity phases as of their establishment. There are different stages in these phases in terms of providing the finance. The stage of providing finance for the first introduction of the product to the market in the core phase is called Serial A, the stage of providing the increasing finance need during the continuation of the growth is called Serial B and the stage of providing the finance needed in the growth and maturity phases is called Serial C and it continues as Serial D. In this study, it has been aimed to estimate the sectors of the venture capital companies by benefiting from the phases and amounts of the investments made by the investors to the venture capital companies. In the study, 5 sectors with the highest investment from investors have been selected and the investment data of 709 venture capital companies taking place in this sector have been benefited. Artificial Neural Networks and Multiple Logistic Regression Analysis have been used in the estimation of the sectors covering the companies with the data attained from the investment series. When the attained results have been examined, it has been determined that the results attained with Artificial Neural Networks are more successful than the results attained with Multiple Logistic Regression analysis.
  • Öğe
    An empirical research on human resource practices affecting innovative work behavior
    (ARSEAD Sosyal Ekonomik Araştırmalar Eğitim ve Danışmanlık, 2020) Turanlı, Münevver; Yolsal, Murat
    Employees’ innovative work behavior can help firms’ for sustainable development. Human resource (HR) practices are key elements to encourage and lead employees displaying innovative behaviors. On the other side, employees need the salient support of supervisors during the application of HR practices. Using data from 251 employees in six holding companies which are located in Istanbul, we take a causal and holistic framework that examines the direct effect of each practice on employees’ innovative work behavior and the mediating role of perceived supervisor support on the relationship between each HR practice and innovative work behavior. We found that, job autonomy and training & development have significant positive effects on empoyees’ innovative work behaviors. However, contrary to the hypothesis, the analysis did not reveal any relationship between performance appraisal and innovative work behavior. On the other side, perceived supervisor support, has a perfect mediating role on the model. These results reveal that, perception of supervisor support is particularly essential for performance appraisal, compared to job autonomy and training & development.
  • Öğe
    An investigation of the relationship between five factor personality traits and individual innovativeness in service industries
    (Denta Florya ADSM Limited Company, 2020) Turanlı, Münevver; Tuna, Ahmet Faruk
    The aim of the study is to investigate the relationship between personality traits and individual innovativeness level. For this purpose, working in the service sector in Turkey 610 individuals participated in the study. Demographic Questionnaire, Big Five Personality Inventory, Individual Innovativeness Inventory were used to collect data. The model of the study was evaluated with the simple linear regression model and in addition, difference analyzes and relationship analyzes were used. As a result of the research, it was determined that there is a positive relationship between innovative personality trait and extraversion, docility, self-control / responsibility, emotional balance and openness to development.
  • Öğe
    Volatility modelling for Euro in Turkey
    (EJBSS, 2015) Turanlı, Münevver; Cengiz, Dicle; Parım, Coşkun
    A series is formed by taking the logarithm of Euro exchange rate return between January 3, 2000 and December 12, 2014 so as to analyze the volatility structure of Euro exchange rate return in Turkey. Initially, the series is observed to be a stationary one, and optimal autoregressive moving average model is estimated. Later, it has been revealed that the residuals of the mean equation implicate ARCH effect. In addition, heteroscedastic variance model with four different conditions / assumptions has been estimated. It has been proven that ARCH effect is eliminated in these models estimated and no autocorrelation exists in error terms, either. As a result, it has been revealed that among these models the optimal conditional heteroskedasticity model is the TGARCH
  • Öğe
    TFRS 9 ve temerrüt olasılığı modellemesi
    (Denta Florya ADSM Limited Company, 2019) Turanlı, Münevver; Taşkın, Celil
    Bu makalede, 01 Ocak 2018’de yürürlüğe giren Finansal Araçlar Raporlama Standardının bankacılığa etkisi temerrüt olasılığı bağlamında ele alınmıştır. Standart gereği, bankaların beklenen kredi zararı hesaplamasında kullanılmak üzere raporlama döneminden sonraki on iki ayda ve kredi ömrü boyunca müşteriler için temerrüt etme olasılıklarının hesaplanması gerekmektedir. Temerrüt olasılığının hesaplanmasında kullanılan modellerde lojistik regresyon yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Çalışmada gerçek bir veri seti ile lojistik regresyon uygulanarak temerrüt olasılığı hesaplama süreci aşama aşama anlatılmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    Testing the validity and structure of the data envelopment analysis PISA scores
    (IJAME, 2014) Çilingirtürk, A. Mete; Turanlı, Münevver
    This research aims to take efficiency as a black box between input and output, or a property of the process, and suggest an alternative way to evaluate the validity of Data Enveloping Analysis (DEA) scores. Over the last ten years, DEA has become a commonly used measure of efficiency of processes. It is offered as a non-parametric method of output oriented optimization, which is solved without any assumption under the restriction of the convexity with metric input and output measurements. Alternatively, output models like Cobb-Douglas or advanced econometric models are valid under several assumptions, and efficiency requires a significance test. Similar processes with the same input level exhibit a different level of output due to efficiency. This means that output is a function of input and efficiency. The present study models the DEA scores of an education efficiency research study by applying path analysis. Efficiency is found as moderator variable instead the expectation of mediation effect of an educational input-output process. The findings and interpretation of the structure depend on the data and its coverage, which do not lead to generalization of the efficiency concept. However, the main insight of the method is to consider real processes, not simulated model data. The purposed method enables the statistical testing of calculated DEA efficiency scores. Processes might be updated through the structured interpretation of how efficiency affects the output.
  • Öğe
    Sağlıkta dönüşüm uygulaması sonrası hastane tercihlerindeki değişimin incelenmesi
    (Trakya Üniversitesi, 2011) Turanlı, Münevver; Deniz Başar, Özlem
    Ülkemizde 1 Ekim 2009 tarihinden itibaren Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından tahsil edilen Katılım Payı uygulamasına başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı Sağlıkta Dönüşüm Projesi öncesi, diğer bir ifade ile Katılım Payı uygulaması öncesi hastaların, belirlenen hastalıklar için gittikleri hastaneler ile Katılım Payı uygulaması sonrası gittikleri hastanelerin değişimlerinin kümeleme analizi ve çok boyutlu ölçekleme analizi ile incelenmesidir.
  • Öğe
    Ranking of high human development countries with respect to variables relating with female living standards by using MOORA method
    (American Research Institute for Policy Development, 2018) Turanlı, Münevver; Başar, Özlem Deniz
    Various indices are being formed for comparing the standards of countries and by using these indices, the development status of countries are being compared with each other and at the same time, the features of countries that need to be developed are also specified. While these indices are calculated for certain variables, indicators are created separately for women and men. In this study, it is aimed to rank the countries as per the living standards of women. This ranking has been done by using MOORA method, which is one of the multi criteria decision making methods. MOORA is used with many different algorithms. Among these, the most widely used one, Ratio System Approach is used for this study. As a result of the analysis, ranking of living standards provided to women by countries within Human Development Index’s high human development category have been determined.
  • Öğe
    Lise öğrencilerinde ana-baba tutumunun çeşitli değişkenlere göre incelenmesi
    (Marmara Üniversitesi, 2005) Turanlı, Münevver; Sayıner, Banu; Köknel, Özcan
    Lise öğrencilerinde ana-baba tutumun çeşitli değişkenlere göre incelenmesi bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini 444 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışmada; öğrencilerin kişisel bilgilerini toplamak için araştırmacılar tarafından hazırlanmış “Kişisel Bilgi Formu” ile öğrencilerin ana-baba tutumlarını belirlemek için Kuzgun ve Eldeliklioğlu tarafından geliştirilmiş “Ana-Baba Tutumları Ölçeği”nden yararlanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde; frekans, yüzde, aritmetik ortalama, t-testi, tek yönlü varyans analizi ve SNK tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda lise öğrencilerinde bazı kişisel özellikler ile ana-baba tutumları arasında anlamlı farlılıklar bulunmuştur.