TBF, Uluslararası İlişkiler Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Osmanlı Rum eğitim sistemi ve İstanbul Rum kız okulları (19. ve 20. Yüzyıl)(2010) Dağlar Macar, Oya19. yüzyılda başlayan eğitim alanındaki modernleşme çabaları, Cumhuriyet dönemindeki modernleşme girişimlerinin öncülleri olarak kabul edilebilir. Bu makalede, Osmanlı Devleti’ndeki Rum eğitim sistemi ele alınarak, 19 ve 20. yüzyılda Rum kız eğitiminde yaşanan değişikliklerin, Osmanlı Devleti’nin modernleşme sürecindeki yeri ve önemi üzerinde durulmaktadır. Rum kız eğitimi İstanbul’daki okullar çerçevesinde incelenmiştir. Laik Rum eğitim sisteminde kız eğitimine ayrı bir önem verilmiştir. Bunun altında, 19. yüzyılda Avrupa’da ve Osmanlı’da ortaya çıkan toplumsal değişim, kadının bu toplumsal değişimdeki öneminin farkına varılması ve hızla sayıları artan okullara öğretmen yetiştirme ihtiyacı gibi nedenler yatmaktadır. Rum kız okullarında okutulan dersler ve kullanılan metotlar, eğitim yoluyla Yunan ulusçuluğunun yeniden üretilmesinde büyük rol oynamıştır. Bu gelişmeleri yakından takip eden devlet yetkilileri, bunu kendi siyasi varlığına karşı bir tehdit olarak algılayıp, hem bu okullar üzerindeki denetimini arttırmış, hem de bazılarını Osmanlı modern eğitimi için model almıştır. Ayrıca bu okulların sayısındaki artış bir tür rekabete neden olarak, Müslüman okulların açılışını hızlandırmıştır. Rum kız eğitimine yönelik yenilikler ve gelişmeler, Osmanlı eğitim sistemini bir bütün olarak anlayıp değerlendirmede önemlidir. Nitekim 19 ve 20. yüzyıl boyunca devam eden bu süreç, günümüz eğitim sistemini anlamamıza da yardımcı olacak önemli ipuçları sunmaktadır. Bu makalede ağırlıklı olarak Başbakanlık Osmanlı arşivi ve Yunanca kaynaklar kullanılmıştır. Söz konusu kaynaklar tarihsel yönteme dayalı olarak Türkçe ve İngilizce kitap, makale ve dokümanlarla bütünleştirilerek, incelenmiştir.Öğe Din ve vicdan özgürlüğü: Türkiye için bir anayasal çerçeve önerisi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2011) Özipek, Bekir BeratDin ve vicdan özgürlüğünü garanti altına almanın gerekleri birisi, onu anayasal güvenceye kavuşturmaktır. Bu bağlamda onun anayasada nasıl düzenleneceği, uzun mu kısa mı olacağı veya neleri kapsaması gerektiği gibi konuların tartışılmasında yarar vardır. Bu makale, söz konusu özgürlüğün evrensel insan hakları metinlerindeki düzenleniş biçimini de göz önüne alarak, Türkiye için ideal bir düzenlemenin nasıl yapılması gerektiğini tartışmakta ve bir öneri sunmaktadır.