İTÜSBD, Cilt 19, Sayı 37, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/11467/3219

Listeleniyor 1 - 20 / 37

Direct and indirect value relevance of r&d capitalization
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Ertuğrul, Melik
The accounting treatment of R&D investments has been an open and contentious discussion as certain accounting regimes eliminate capitalizing and require immediate expensing while capitalization of R&D investments satisfying all necessary criteria is mandatory in IAS 38. By analysing a sample of listed firms on Borsa Istanbul over 2009-2018, we shed light on the impact of capitalized R&D investments on i) market values, and ii) the value relevance of book value of equity and earnings. We define the former (latter) as the direct (indirect) value relevance. By revealing a significantly positive association between capitalized R&D investments and market values, we conclude that capitalized R&D investments are directly value relevant. Furthermore, the value relevance of earnings (book value of equity) increases (remains unchanged) as capitalized R&D investments increase. These outcomes are consistent with our expectations and the outcome for earnings provides evidence for the indirect value relevance of capitalized R&D investments.
Ict investments and economic growth in emerging market economies
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Tapşın, Gülçin; Gözüküçük, Mustafa Fikret
This paper examines, the relationship between Capital Input – ICT and Capital Input – Non ICT, Labor Quality and GDP growth in emerging markets by using the panel regression model. The data series have been obtained from “The Conference Board Total Economy Database”. These series are annual and include the years between 1996-2017. In order to apply the model on the computer, Stata 14.0 has been used. Based on the F, LM, LR and Score Tests results, the classical model was rejected, and the presence of the unit effect was determined. According to the Hausman's specifications test results, the random effects model was applied. In the random effects model, both heteroscedasticity and autocorrelation were observed. According to the results of the Robust Estimation of the Random effects Model, Capital Input – ICT and Capital Input – Non ICT variables has significant impact on GDP. 1% increase in Capital Input – ICT creates 0.0735% increase in GDP. 1% increase in Capital Input – Non ICT creates 0.5709 % increase in GDP. Labor Input–Quality variable does not indicate statistical significance on GDP.
Vadeli pamuk emtiası getirisi ile pamuk reel piyasa dinamiklerinin etkileşimi
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Özaydın, Orhan; Çankaya, Serkan
Emtia vadeli işlem piyasaları hem koruma hem de portföy çeşitlemesi sağladığı için yakın tarihimizde piyasa katılımcılarının ciddi ilgi kaynağı olmuştur. Bu süreçte vadeli işlem piyasalarına birçok katılımcı dahil olmuş ve onların arz talepleri fiyatları yönlendirmiştir. Bu çalışmada, 2009-2018 yılları arası vadeli pamuk emtiası getirilerinin, temel arz talep kanunları çerçevesinde Amerika Tarım Bakanlığının aylık yayınladığı WASDE beklenen pamuk üretim, tüketim, stok gibi miktar verileri ile nasıl etkilendiği anlaşılmaya çalışılmıştır. Bir zaman serisi olan getiri verisinin ARCH etkisi göstermesi sebebiyle koşullu değişen varyans modelleri kullanılarak oluşturulan ortalama ve varyans denklemlerinde getiri ile reel piyasa dinamik verilerinin etkileşimde olduğu, oynaklığın etkilendiği görülmüştür.
Yeni teknolojilerin iş doyumu ve motivasyon üzerindeki etkileri
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Sakallı, İsmail; Fidan, Yahya; Yıldıran, Canan
Bu çalışmada yeni teknolojiler, iş doyumu, motivasyon unsurları ele alınmış ve yeni teknolojilerin iş doyumu ve motivasyon üzerindeki etkileri açıklanmaya çalışılmıştır. Kamu kurumunda yapılan örnek uygulama ile teorik bölümde incelenen konuların desteklenmesi amaçlanmıştır. Yeni teknolojiler ile iş süreçlerinde meydana gelen iyileşme sayesinde uzun süre harcanan işler daha kısa sürede ve daha az kaynak kullanarak tamamlanmaktadır. İhtiyaç duyulan bilgilere çok daha kısa sürede etkin bir şekilde ulaşılabilmekte, işlerin karmaşıklığı azaltılarak iş üzerindeki kontroller artıp hata oranı azalmakta, iş yükü hafiflemektedir. Bunun yanı sıra yeni teknolojiler sayesinde hizmet alan insanların memnuniyet dereceleri artmakta ve insanlarla daha çok bilgi paylaşılabilmektedir. Tüm bunlar çalışanın iş doyumu ve motivasyonu üzerinde olumlu etki oluşmasını sağlamaktadır. Karabük Üniversitesi’nde yapılan çalışma sonucu da bahsedilen konuları doğrulamaktadır. Araştırma hipotezi kabul edilmiştir.
Örgütsel öğrenme iklimi ve bilgi işçilerinin örgüte bağlılığı üzerine bir araştırma
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Çırpan, Hüseyin
Günümüzün yoğun rekabet ortamında işletmelerin varlığını sürdürebilmesi ve büyüyebilmesinin kaynağı işletmelerin entelektüel sermayesidir. Bu nedenle işletmeler için entelektüel sermayesine katkı sağlayacak bilgi işçilerini kendilerine çekmeleri ve onları tutmaları çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı, işletmelerde var olan örgütsel öğrenme iklimi ile bilgi işçilerinin örgüte bağlılık değişkenleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Otomotiv, otomotiv yedek parçaları, elektrik, makine ve elektronik cihazlar sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerde çalışan mühendis ve teknisyenlerden toplanan verilerle analizler geçekleştirilmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlar, örgütsel öğrenme ikliminin örgüte bağlılığın duygusal ve normatif boyutlarıyla anlamlı bir ilişkisi olduğunu göstermektedir. Eğitim ve meslek özellikleri dikkate alındığında, mühendislerde öğrenme iklimi ile zorunlu bağlılık arasında ilişki olmadığı görülmüştür. Bu sonuçların bilgi işçileriyle çalışan tüm sektörler için yönetim ve insan kaynakları uygulamaları açısından önemli çağrışımları vardır.
Medya sağlık okuryazarlığında küresel ortaklık arayışları
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Untila Kaplan, Olga
Bu çalışmada, dünya ve Türkiye’de medyanın, sağlık okuryazarlığına etkisinin anlaşılması ve açıklanması amaçlanmaktadır. Ülke bazında toplanan verilerle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ülkeleri özelinde, özellikle Fransa ve Romanya’nın sağlık okuryazarlığının geleneksel ve dijital boyutları ana hatlarıyla incelenmiştir. Türkiye ve Rusya’yı da araştırmaya dâhil edilerek, uluslararası düzeyde yer alan ve medya okuryazarlığı ekseninde gelişen sağlık bilincinin modelleri tartışılmıştır. Çalışmada kullanılan kaynak tarama yöntemlerinin yardımıyla İngilizce, Fransızca, Rusça, Romence ve Türkçe olmak üzere 5 dilde İnternet kaynaklı veri tabanları ve ilgili literatür incelenmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlar; Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde yapılan incelemeler sağlık okuryazarlık krizine işaret ederken, Türkiye’de sağlık okuryazarlığı düzeyinin sınırlı ve yetersiz olduğu göstermektedir. Rusya’da halkın sağlık okuryazarlığı seviyesini tespit edebilen araştırmalar henüz yapılmamıştır. Sağlık okuryazarlığı araştırmasında endişe verici bu sonuçlar uluslararası bilim camiası tarafından küresel bir sorun olarak kabul edilmekte ve toplumun sağlık bilincinin arttırılmasında medya sağlık okuryazarlığının belirleyici rolüne işaret edilmektedir.
The relationship between transformational leadership, firm performance and the role of entrepreneurship orientation
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Baysak, Birol; Bozkurt, Serdar
Changeable and unpredictable environmental conditions emphasize the importance and meaning of entrepreneurship in the survival of enterprises. These conditions underline the leadership, which is primarily responsible for the integrity and success of businesses, as well as the entrepreneurial activity of firms. In this context, this study aims to investigate the relationship between transformational leadership, firm performance and the role of entrepreneurship orientation in techno-park firms which play an important role in the production of domestic and national technology in our country. Entrepreneurship orientation and transformational leadership were approached as internal intangible resources and discussed in the context of the resource-based approach. The sample of this study consists of founders/owners and top-level managers of techno-park firms. A cross-sectional study was conducted on 175 technopark firms in Istanbul, Ankara and Izmir. Results indicate that transformational leadership has a positive effect on organizational performance and entrepreneurial orientation has a full mediating effect between transformational leadership and firm performance.
The role of media literacy in setting media awareness: A study towards university students
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Gezmen, Başak; Eken, İhsan
Technology always develops and changes at a dizzying pace and causes mobile devices to evolve as well. Mobile devices that have grown to be extensions of individuals, became indispensable elements of daily life. So much so that the individual has become unable to live without smartphones, smartwatches, or tablets. In this sense, the individual who is consistently in a digital environment is also continuously exposed to digital content. Therefore, individuals are becoming increasingly vulnerable to media. The concept of media literacy is now being discussed through digital literacy. This concept serves as a protective armor especially for children and young people against negative messages coming from media. The present study aims to evaluate university students’ awareness of media literacy with a focus on the learning outcomes of media literacy courses. Through focus group work, the differences between students who take and do not take a media literacy course will be discussed in terms of the correct analysis of media messages, fictionality, and digital literacy awareness.
Efficient warehouse management analysis in logistics services
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Dede, Bayram; Çengel, Özgür
The importance of logistics operations in the processes has started to increase each passing day with the increasing competitive conditions. Logistics processes enable organizations to take a step forward by creating a difference in the competitive environment. One of the most important goal of the logistics operation processes is to ensure that the right product is found in the right quantity, at the desired time and to be undamaged. It is very important to manage warehouse processes efficiently in meeting all these criteria. Since the transportation and distribution processes are the continuation of the warehouse processes, a small problem in warehouse management processes affects the whole logistics service. In order to manage warehouse processes in logistics services efficiently, many factors must be taken into consideration. In this study, field surveys were conducted to determine the factors that should be considered for efficient warehouse management in logistics services. After performing the required field research, a list of quaestions was developed to measure the efficient warehouse management. The survey was applied to the logistic companies serving the food sector.
Evaluating competitiveness in product design by using analytic hierarchy process
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Özsoy, H. Özkal
In this study, the use of the Analytic Hierarchy Process (AHP) method in the evaluation of the competitive properties of industrial product designs is investigated. After giving information about the usage of the method and the related literature, a field study is presented in which 5 vacuum cleaner designs were evaluated to find the one that would be the most competitive in markets. During this study, initially the main objective and the appropriate evaluation criteria were determined followed by the determination and comparison of the importance values of the criteria and design alternatives. Afterwards, design alternatives were evaluated by using AHP method-specific tools and the performance values of the 5 design alternatives were found. These values were listed in a descending order, determining the competitiveness of each design alternative according to each other. At the final sections the findings were interpreted and conclusions about the use of the method were presented.
An overview of the duties and responsibilities of sales managers
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Pehlivanoğlu, M. Çınar
The purpose of this study is to conduct an overview of the duties and responsibilities of sales managers. Accordingly, based on a literature review and the findings in previous studies, the duties and responsibilities of sales managers are listed, examined and evaluated. In the extant literature, it has been observed that the tasks of this management position have not been widely evaluated, although sales managers are the key elements in effective salesforce management and are crucial to a company’s achievements. This research contributes to the existing literature, as the topic is not only reviewed with respect to the current literature but also supported by the personal interpretation of the author based on his own professional experiences as a sales manager in various companies. In addition to findings from the current literature on the duties and responsibilities of sales managers, this study emphasizes the importance of stakeholder relations management for sales managers and recommends researchers to consider including this dimension in relevant future researches. To conclude, the study proposes some practical managerial implications for sales managers in fulfilling their duties and responsibilities.
Kobilerin yönetimsel sorunlarına yönelik Kocaeli ve İstanbul illerinde ampirik bir çalışma
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Günaydın, Mehmet Mesut; Gözen, Aylin
Ekonomik yapılarına bakılmaksızın, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki küçük ve orta ölçekli işletmelere KOBİ’lere özel önem verilmektedir. Günümüzde sosyo-ekonomik nedenlerden dolayı hükümetler, istihdam ve üretim hacmini sağlayan ve toplam işletme sayısının çok büyük bir çoğunluğunu oluşturan KOBİ'leri desteklemekte ve teşvik etmektedir. Bu bağlamda araştırmanın ana problemi KOBİ’lerin işletme yapısı özellikleri ve yöneticilerin kişisel özelliklerinin KOBİ’lerin yönetim ve organizasyon sorunları üzerinde etkisi olup olmadığıdır. Araştırmanın örneklemini Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’lerde görev yapan çeşitli kademelerdeki 172 yönetici oluşturmaktadır. “Kobilerin Karşılaştıkları Yönetim ve Organizasyon Sorunları Ölçeğinin kullanıldığı çalışma sonucunda, işletmelerdeki sorunların yönetici hatalarından ve uygulamalarından ziyade KOBİ’lerin yapısal sorunlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Ülkelerin rekabet üstünlüğü geliştirmesi: marka güç endeksi çalışması
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Ulutaş, Kübra; Yıldırım, Figen
Günümüzde, ülkeler güçlü markaları sayesinde uluslararası pazarlarda birbirleriyle rekabet etmektedir. Bu rekabetin ihracatta, doğrudan yabancı yatırım ile nitelikli insan gücünü çekmede ve turizm gelirlerini artırmada ön plana çıktığı görülmektedir. Geçmişte rekabet, sahip olunan üretim faktörlerinde yaşanırken, günümüzde katma değerli ürünlerin üretiminde, bu ürünlerin ihracatında ve nihayetinde ülkenin markalaşmasında yaşanmaktadır. Ülkelerin marka değeri, 1990’lı yılların sonundan itibaren çalışılmaya başlanan önemli kavramlardan biri olmuştur. Ülke marka değerinin ölçümüne ilişkin sınırlı sayıda akademik çalışmanın olduğu görülmektedir. Bu makalede G7 ülkeleri ve Türkiye için ihracat, doğrudan yabancı yatırım, turizm, göç ve yönetişim olmak üzere 5 farklı boyuttan oluşan, ankete dayalı Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) yöntemi ile Ülke Marka Güç Endeksi hesaplanmıştır. AHP yöntemine göre, ihracatın bu boyutlar içinde en önemli ağırlığa sahip olduğu ve Kanada’nın hesaplanan marka güç endeksinde ilk sırada yer aldığı tespit edilmiştir. Endeks sonuçlarının, güçlü bir ülke markası inşası ve uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırmak için yapılacak çalışmalara ışık tutması hedeflenmektedir.
Rus dış politikasında değişimin felsefi temelleri: Nato genişlemesine yönelik Baltıklar’da bir imparatorluk tepkisi
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Asal, Uğur Yasin; Terzi, Furkan
Rusya Federasyonu, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından oluşan yeni uluslararası sistemde yeniden etkin bir güç olma çabası içerisindedir. Ekonomik, siyasal ve askeri güç parametreleri ile değerlendirildiğinde bölgesel bir güç olan Rusya Federasyonu, Vladimir Putin’in başkanlığında küresel güç statüsüne evirilmektedir.. Rusya Federasyonu’nun geçirmiş olduğu bu yapısal dönüşüm Baltık ülkeleri ile olan dış politika ve güvenlik ekseninde de karşılığını bulmaktadır. Rusya Federasyonunun söz konusu dış politika ve güvenlik yaklaşımı, Baltık ülkelerinin AB ve NATO üyelikleri sonrası pro-aktif bir yapıya bürünmüştür. Bu çalışmada Rusya Federasyonu’nun Baltık ülkeleri dış politikasında yaşanan değişimin teorik esasları, dış politika, güvenlik ve bölgesel güç dengeleri ışığında analiz edilmektedir.
Ürün geliştirme süreçlerinde kalite fonksiyon göçeriminin uygulanması
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Doşar, Gizem; Görener, Ali
Günümüzde işletmeler gelişen teknolojiye, artan rekabete uyum sağlamak ve müşteri memnuniyetini maksimize edebilmek için yeni yöntemler arayışındadırlar. Bu kapsamdaki etkili yöntemlerden biri, Kalite Fonksiyon Göçerimi (KFG) yöntemidir. KFG yöntemi yeni ürün-hizmet tasarımı, ürün geliştirme, süreç yönetimi ve mühendislik çalışmalarında kullanılabilen, müşteri ihtiyaç ve taleplerini temel alan bir metodolojidir. Müşterinin deneyim ve kanaatleri de göz önünde bulundurulduğunda, Kalite Fonksiyon Göçerimi şirketlerin müşteri memnuniyeti arayışında müşterinin sesine kulak verip, belirsizlikleri netleştirerek daha çözüm odaklı bir yaklaşım sunmaktadır. Bu çalışmada yapı sektöründe gölgelendirme sistemleri/dış yaşam alanları çözümleri sunan öncü bir firmanın ürün geliştirme/süreç iyileştirme aşamalarında kalite fonksiyon göçerimi tekniğinin kullanılabilirliği değerlendirilmiş olup tasarım, planlama, üretim, teslimat ve geri bildirim sürecindeki iyileştirmeler ele alınmıştır.
Tip a ve tip b kişilik tipi ile devamsızlık ilişkisi: bir araştırma
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Üzüm, Burcu; Şenol, Leyla
Örgütlerde en önemli üretim faktörlerinden biri iş gücüdür. Örgüt verimliliğinin azalmasında ya da artmasında önemli bir rol oynar. İşletme yöneticileri tarafından maliyetler artmadan verimliliğin arttırılması hedeflenir. Üretimde önemli bir kaynak olan insan kaynağının etkin kullanılması örgütsel verimliliği de arttırır. Çalışanların kişilik yapıları, tutum ve davranışlarını etkileyeceğinden incelenmesi gereken bir konudur. Ahenkli bir çalışma ortamının hazırlanması için çalışanların tutum ve davranışlarının önceden tahmin edilmesi neden ve sonuçlarının bilinmesi önemlidir. Bu araştırmada; örgütsel davranışın belirleyicilerinden biri olan kişilik ile örgüt açısından istenmeyen davranışlardan biri olan devamsızlık arasında ilişkinin bilinmesi hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda A tipi ve B tipi kişilik tiplerinin devamsızlığa etkisi ölçülmeye çalışılmıştır. Veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada A tipi ve B tipi kişilik ölçeği ile devamsızlık ölçeği kullanılmış ve ölçeklere ait güvenirlikler yüksek olarak değerlendirilmiştir. Havayolu işletmelerinde çalışanlar üzerinde yapılan çalışmanın verileri SPSS programında analiz edilmiştir. Analiz sonucunda A tipi ve B tipi kişiliğin gönülsüz devamsızlığa etki ettiği belirlenmiştir.
Türk dış politikasında insani diplomasi ve Suriyeli sığınmacıların Türkiye algısı: Gaziantep ili örneği
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Yıldırım, Elif; Küçüksolak, Övgü Kalkan
Devletlerin dış politika araçlarının çeşitlenmesi ve toplumsal bazda etkisinin güçlendirilmesi çerçevesinde önemli bir rol oynamaya başlayan insani diplomasi faaliyetleri 21. yüzyılın başından itibaren Türk dış politikası vizyonunun öne çıkan unsurlarından birini teşkil etmeye başlamıştır. Suriye'de 2011 yılı ertesinde başlayan politik karışıklığa cevaben, Türkiye çok boyutlu proaktif dış politikası çerçevesinde söz konusu ülkeye yönelik insani diplomasi faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. Bu çalışmada, Türkiye’nin Suriyelilere yönelik olarak gerçekleştirdiği insani diplomasi faaliyetlerinin içeriği ve Suriyelilerin Türkiye algısı araştırma konusu olarak irdelenmiştir. Araştırma kapsamında insani diplomasi faaliyetleri ağırlıklı olarak birincil dönem faaliyetleri içerisinde yer alan insani yardımlar kapsamında ele alınmıştır. Örneklem seçiminde elverişli örneklem seçim yöntemi kullanılarak Gaziantep Nizip Geçici Barınma Merkezi içinde ve dışında olmak üzere insani yardım alan toplam 384 kişiye konuyla ilgili sorular yöneltilmiştir. Elde edilen bulgular insani diplomasi çerçevesinde gerçekleştirilen insani yardımların Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye ilişkin algıları üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
Stratejik yönetim açısından stratejik ar-ge faaliyetlerinin ihracata ve ekonomik büyümeye etkileri
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Karabulut, Tuğba; Karabulut, Muhittin
Stratejik Ar-Ge, yenilik ve teknoloji, işletmelerin, sektörlerin, ülkelerin büyümesinde ve ihracatında, lokomotif görevi gören, ulusal ve küresel pazarlardaki hedef müşterilerin talebinin rekabetçi fiyat elastikiyetini göreceli olarak sert hale getiren “müthiş stratejik üçlü” olarak nitelendirilebilir. Bu stratejik üçlü 2000’li yılların başından itibaren, stratejik rekabetçi silahlar haline gelmiştir. Bu konuda, küresel ölçekte, stratejik olarak, dokuz sektörün ön plana çıktığını, bunların, ülkelerin/ülkeler topluluklarının orta ve uzun vadeli “strateji belgeleri “ haline dönüştüğü görülmektedir. Yapılan araştırmalarda ve Türkiye örneğinde, Ar-Ge bütçesi ile ihracat ve ekonomik büyüme arasında yakın bir korelasyon olduğu görülmektedir. Bu korelasyonun ileri teknoloji ürünlerinde daha yüksek olması beklenmektedir. Bu çalışmada, stratejik yönetim açısından, ihracat ölçeğinde ve ulusal ölçekte stratejik Ar-Ge’nin, yeniliklerin ve teknolojinin ekonomik büyüme üzerinde mevcut etkileri, gelecekteki önemi üzerinde durulmakta, işletmeler arası ve uluslararası kıyaslamalar yapılmakta, Ar-Ge ve ihracat arasındaki ilişkiye yer verilmektedir.
Türk sivil havacılık sektöründe yolcu memnuniyeti ve sadakat ilişkisi: Türk Havayolları Örnek çalışması
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Madak, Sevim Sayım; Selepçioğlu, Adil Murat
Bu çalışmanın temel amacı; Türk sivil havacılık sektöründeki havayolu işlemelerinden yararlanan yolcuların davranışsal segmentasyon analizini yapmak, havayolu tercihini etkileyen yolcu davranış faktörlerini, bu faktörlerin önem sırasını belirlemek ve bu faktörler ile yolcu sadakati arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu amaç doğrultusunda müşteri sadakati kavramı ve bileşenleri kapsamında, havacılık sektörü ve önemli dinamikleri araştırılmış ve Türkiye’de havacılık hizmeti alan yolcuların tercih faktörlerinin neler olduğu analiz edilerek, yolcu sadakati üzerinde etkili olan faktörlerle bireylerin tercihi arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca yolcu memnuniyetinin yolcu sadakati bağlılığı üzerinde aracı etkiye sahip olup olmadığı ölçülmüştür. Araştırmanın örneklem grubunu basit rastgele örnekleme yöntemi kullanarak seçilen Türk Hava Yolları yolcuları oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen veriler SSPS ve AMOS programları kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgular göstermiştir ki THY kurumsal olarak çok iyi bir konumda güvenilir, sorunlara hızlıca eğilerek çözümler sunan ve müşteri talep ve sorunlarına karşı yeterli bir kurumdur. THY yolcularının kuruma karşı memnuniyet düzeyleri ve sadakat seviyeleri yüksektir.
Sağlık çalışanlarında mobinge maruz kalanların üzerindeki psikolojik etki ve mücadele yöntemleri ile ilgili bir araştırma
(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Öcal, Hüseyin; Menteş, Kübra
Bu çalışmanın amacı devlet hastanesi sağlık çalışanlarında mobing konusunda inceleme yapmak ve mobing faaliyetlerini ortadan kaldırmak ve/veya azaltmak için çözüm önerisi getirmektir. Bu amaçla, kolayda örnekleme yöntemiyle seçilmiş personele anket yöntemi uygulanmıştır. Bu çerçevede 412 sağlık personeli araştırma kapsamında incelenmiştir. Tek yönlü varyans analizi ve Tukey testleri kullanılmıştır. Çalışmamızda mağdurların mesleki pozisyonu ile mobing davranışlarına maruz kalma düzeyi analiz edildiğinde gruplar arasında en çok mobinge maruz kalanlar hekimler iken en az maruz kalanlar hemşireler olduğu ortaya çıkmıştır. Mağdurların mesleki pozisyonu ile mobingden etkilenme durumu(mobingin psikolojik sonuçları) analiz edildiğinde gruplar arasında en çok mobingden etkilenen hekimler iken en az etkilenenler teknikerler olduğu ortaya çıkmıştır. Mağdurların mesleki pozisyonu ile mobingle mücadele düzeyi analiz edildiğinde gruplar arasında en çok mobingle mücadele eden hekimler iken en az mücadele edenler sağlık memurları olmuştur. İyi uygulanan bilgi uçurma sürecinin mobing kaynaklı motivasyon düşüklüğünü tamamen ortadan kaldırmasa da azaltacağı düşünülmektedir.

Güncel Gönderiler