İTÜSBD, Cilt 9, Sayı 18, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 10 / 10
  • Öğe
    Turuncu renginin topluluk markası olarak tescil talebine ilişkin Avrupa Toplulukları Adalet Divanı İkinci Dairesi’nin 21 Ekim 2004 tarihli kararı (çeviri)
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) Özbilen, Arif Barış
    Bu çalışma, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı İkinci Daire’nin 21 Ekim 2004 Tarihli Kararının Fransızca metninin Türkçe’ye çevirisini içermektedir.
  • Öğe
    “Avrupa Konseyinin 25.07.1985 tarihli ve 85/374 sayılı yönergesi” ve “ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluk hakkında yönetmelik” hükümlerine göre ayıp kavramı
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) Çınar, Ömer
    Bu çalışmanın ana konusunu, “85/374 sayılı Ayıplı Ürün Nedeniyle Sorumluluk Hakkında Üye Ülkelerin Hukuki ve İdari Düzenlemelerinin Birbirine Yakınlaştırılması Hakkında Yönerge” ve “Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, üreticinin sorumlu olduğu ayıp kavramı oluşturmaktadır. Ayıp kavramının daha iyi anlaşılması için, söz konusu Yönerge ve Yönetmeliğin amaç ve kapsamı da çalışmamızda kısaca incelenmiştir.
  • Öğe
    Ayrımcılık yasağına genel bir bakış
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) Zeytinoğlu, Emin
    Her ne kadar insanlar arasında fiziksel, ekonomik veya cinsiyet vb. yönlerden çeşitli farklılıklar bulunmakta ise de, pozitif ayrımcılık gibi bazı özel durumların dışında, kişiler arasında ayrımcılık yapılmaması prensibinin insan hakları kavramından doğduğu kabul edilmektedir. Bu çalışmada, ayrımcılık kavramı ve özgürlük ile bağlantısı incelenmiş, bunun yanı sıra İç Hukuk ve Dış Hukuk düzenlemelerinde hukukumuzda var olan ayrımcılık yasağına genel olarak değinilmiştir.
  • Öğe
    Adwords reklamlar karşılaştırmalı reklam teşkil eder mi? Avrupa Adalet Divanı'nın verdiği kararlar ışığında bir değerlendirme
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) Bozbel, Savaş
    5833 sayılı kanunla 556 sayılı KHK’nin m. 9/II (e) bendinde yapılan değişiklikle bir başkasının marka ya da işaretinin internet alan adı, yönlendirici kod ya da anahtar sözcük olarak kullanılması yasaklanmıştır. Ancak işareti kullanan kişinin işaretin kullanımına ilişkin bir hakkı ya da meşru bir bağlantısı varsa bu durumda, böyle bir kullanım marka ihlali teşkil etmeyecektir. İşte bu çalışmada, markanın anahtar sözcük olarak (keywords advertising) reklamda, özellikle Google Adwords reklamlarda kullanılmasının karşılaştırmalı reklam teşkil edip etmediği üzerinde durulacaktır.
  • Öğe
    1987 Lizbon kuralları (çeviri)
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) Algantürk Light, Didem; Durak, Onur Sabri
    Denizde çatma hukuku, müşterek avarya kurumunun tarihsel gelişimine nazaran oldukça yeni bir müessesedir. Ancak buna rağmen çatma hukuku uluslararası alanda hızlı bir gelişim göstermiştir. Uluslararası alanda birleştirme çalışmaları Çatma ile İlgili Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkındaki 23.9.1910 tarihli Brüksel Konvansiyonu, Çatma Konusunda Hukuki Yetki İle İlgili Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkındaki 10 Mayıs 1952 tarihli Brüksel Konvansiyonu ve Denizde Çatmayı Önleme Uluslararası Kuralları ile sağlanmaya çalışılmıştır. Bunların dışında, çalışmamızda Türkçe çevirisi yapılan 1987 Lizbon Kuralları çatmadan doğan tazminat taleplerinde, talep sahibinin zıya ve zararının tespiti ve takdirine ilişkin kurallara yer verilmektedir. 1987 Lizbon Kuralları, York Anvers Kuralları gibi bir konvansiyon niteliğinde olmayıp, ilgililerin sözleşmelere veya konişmentolara bir şart olarak konulmaları tavsiye edilen kurallardır ve uygulanması isteğe bağlıdır.
  • Öğe
    5941 sayılı (yeni) çek kanunu’nun çek hukukuna etkileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) Yıldız, Şükrü
    Çekin güvenli bir ödeme aracı olarak toplumda itibar kazanması, sağlıklı çek kullanım önlemleri oluşturulması, karşılıksız çek suçunu önleyici önlemlere yönelinmesi, kara paranın önlenmesi ve terörün finansmanında çekin rol oynamasına engel olmak amacıyla yeni bir kanun tasarısı hazırlanmıştır. Bu Tasarı, TBMM de 14.12.2009 tarih ve 5941 sayılı Kanun olarak kabul edilmiş ve 20.12.2009 tarihinde RG yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla birlikte çek hukukunda yeni bir dönem başlamıştır. Zira çek hukukunda bundan böyle TTK hükümleri yanında 5941 sayılı (yeni) Çek Kanunu hükümleri de uygulanacaktır. Bu nedenle iki kanunun birbirini tamamlaması ve birbiri ile çelişmemesi gerekmektedir. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun TTK’na göre özel bir kanundur ve onu değiştirme amacı da bulunmamaktadır. Çek Kanunu kamusal nitelikte kısmen cezai hükümler içeren ve uygulama kuralları öngören özel bir kanundur. Bundan böyle hukukumuzda, diğer ülkelerde mevcut olmayan bir ayırıma göre, tacir çeki, tacir olmayan çeki ve hamiline düzenlenecek çek hesabı açılacak ve bu türlere göre çek karnesi bastırılacaktır.
  • Öğe
    Avrupa sözleşme dışı sorumluluk hukuku ve Türk borçlar kanunu tasarılarının ana hatlarıyla karşılaştırılması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) Koç, Nevzat
    Bu Tebliğin konusu, “Avrupa Sözleşme Dışı Sorumluluk Hukuku ve Türk Borçlar Kanunu Tasarılarının Ana Hatlarıyla Karşılaştırılması”dır. Tebliğ, İzmir ve İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültelerinin işbirliğiyle, 07.04.2010 tarihinde, İzmir’in Çeşme ilçesinde gerçekleştirilen Sempozyumda, tarafımızdan sunulmuştur.
  • Öğe
    Bankacılık kanununda nitelikli pay sahipliği kavramı ve bu kavrama bağlanan hukuki sonuçlar
    (2010) Karahan, Sami
    Bankacılık Kanunu bankaların denetim altında tutulabilmesi amacıyla nitelikli pay sahipliği kavramına büyük önem vermiştir. Ancak kavramın amacını sorguladığımızda yeniden düzenlenmesi gerektiğini görmekteyiz.
  • Öğe
    Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçları - bu tür sırlarla ilgili bilgi istenmesinin sınırları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) İçel, Kayıhan
    Makalemizde, ticari sır, bankacılık sırrı ve müşteri sırrının ceza hukuku normları ile korunması konusu incelenmiştir. Önce mevzuatımızda yer alan hükümler analiz edilmiş, bazı hükümler eleştirilmiş ve daha sonra bu konuyu düzenleyen yasa tasarısı incelenerek, bu tasarının olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Sonuç kısmında ise bu konuda çeşitli mercilere verilen bilgi isteme yetkileri özellikle hukuk devleti açısından değerlendirilmiştir.
  • Öğe
    Pozitif önlemler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2010) Gören, Zafer
    Pozitif önlemler, şans eşitliğinin ve eşit haklara sahip olmanın gerçekten sağlanmasını, yani sosyal gerçeklikteki fiili eşitsizliklerin de ortadan kaldırılmasını ve eksik temsil edilen cinsin teşvik edilmesini amaçlarlar. Eşitlik açığını kapatmak amacıyla kadının avantajlı kılınması, ayırım yasakları anlamında bir farklı davranma oluşturmamaktadır. “Farklı Cinslerin Eşit Haklara Sahip Olması İlkesi”, eşit muamele görme temel hakkını kota düzenlemesi yoluyla sınırlamayı meşrulaştırmaktadır. Kadınların siyasal karar organlarındaki temsil oranını, doğrudan ya da dolaylı olarak, onların genel nüfus içindeki oranına yaklaştırma ve fiili eşitsizliğin ortadan kaldırılması amacını güden kota düzenlemeleri “ yasa ile” öngörülebileceği gibi bu nitelikteki düzenlemeler “parti tüzükleri”nde de yer alabilir.