İTÜSBD, Cilt 19, Sayı 38 (Hukuk Sayısı), Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Öğe
    2006/115/ec Avrupa Parlamentosu ve Konseyi direktifi 12 aralık 2006 tarihli fikri mülkiyet alanında kiralama hakkı, ödünç verme hakkı ve telif hakları ile bağlantılı haklara ilişkin 2006/115/at sayılı direktif
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Küçükali, Canan
    Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa Topluluğunu kuran Antlaşmayı ve özellikle 47 (2), 55 ve 95. maddeleri dikkate alarak, Komisyonun teklifini göz önünde bulundurarak, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesinin görüşünü dikkate alarak, Antlaşmanın (1 )1 251. maddesinde belirtilen prosedüre uygun hareket ederek, Buna karşılık: Fikri mülkiyet (2)2 alanında kiralama ve ödünç verme hakları ve bağlantılı haklar hakkında 19 Kasım 1992 tarih ve 92/100 / EEC sayılı Konsey Direktifi birkaç kez önemli ölçüde değiştirilmiştir. Eser ve bağlantılı hak sahipleri icracı sanatçılar ve fonogram ve film yapımcıları için icralarının ve yapımlarının kiralanması ve ödünç verilmesi ile ilgili hakların korunması konusu özellikle giderek daha önemli bir rol oynamaktadır. Bu çeviri de Direktifin Türkçe metnidir.
  • Öğe
    4734 sayılı kamu ihale kanununda öngörülen kamu ihale usulleri (5812 sayılı kanun değişikliği ile genel bir inceleme)
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Akpınar, Nazife
    Kamu alımları kamu hizmeti sunumuyla ilgilidir. Temel bir ayrımla, devlet kamu hizmetinin üretimini kendi işgücü eliyle doğrudan yapabileceği gibi, kural olarak kendisiyle hukuki bir bağı olmayan piyasa unsurlarından da satın alabilir. Bu ayırımın kendisi dahi bir politika tercihidir ancak ikinci seçenekte bir kamu alımı söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla en geniş anlamda devletin sunmakla yükümlü olduğu hizmetlerin çok boyutluluğu kamu alımlarını da aynı ölçüde karmaşık hale getirmektedir. Anılan karmaşıklığın aşılması için kamu alımları; satın alma kurgularına ve sözleşme sürelerine göre farklı ayrımlara tabi tutulabilir. Bu kapsamda Türkiye’de kamu alımlarını düzenleyen ihale kanunu olan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle; kamu hukukuna tâbi olan kamunun denetimi altında bulunan veya kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihaleler bu kanun kapsamına alınmıştır. Bu çalışmada ilgili Kanun ile mevzuata getirilen yenilikler incelenmektedir.
  • Öğe
    Dijital tek pazar stratejisinin hukuki bağlamında kişisel veri güvenliğinin sağlanması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Övündür, Furkan
    Bilgi ve İletişim Teknolojilerindeki hızlı gelişime paralel olarak ortaya çıkan dijital ekonomi kavramı devletlerin, toplumların, insanların önüne çok yeni ve sınırları olmayan bir dünyanın kapılarını aralamıştır. Dijital dünyanın sınırsız doğası göz önünde bulundurulduğunda dijital dönüşümle birlikte değişmeye başlayan ekonomi modelleri kısa sürede önemli bir dönüşümü tetiklemiştir. Bu bakımdan Dijital Tek Pazar Stratejisi, Avrupa Birliği için ekonomik bütünleşmeye katkı sağlayacak, uluslararası rekabette AB’nin gücünü arttıracak en önemli hedeflerden bir tanesidir. Dijital Tek Pazarın doğru bir şekilde işlemesi için veri güvenliğinin sağlanması çok önemlidir. Bu çerçevede Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) kabul edilmiştir. Çalışmada veri güvenliğinin sağlanması için atılan adımlar ve GDPR’ın getirdiği yenilikler incelenmiştir
  • Öğe
    Uluslararası ticaret hukukunun yeknesaklaştırılması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Babayev, Ilgar
    Son yüzyılda dünya genelinde uluslararası ticaret inanılmaz bir şekilde artmıştır. Fakat bu büyüme belirli engellerle de karşılaşmaktadır. Ulusal hukuk sistemleri arasındaki farklar, bu artışın daha da büyümesine ve uluslararası ticari ilişkilerin gelişmesine engel olan sebeplerden biri olarak görülmektedir. Bu sorunun uluslararası ticaret hukukunun yeknesaklaştırılması yoluyla giderilebileceği öngörülmektedir. Şimdiye kadar yapılmış yeknesaklaştırma çalışmalarının sağladığı avantajlar da buna bir delil olarak gösterilmektedir. Bu bakımdan uluslararası ticaret hukukunun yeknesaklaştırılması hususuna dikkatin artırılması önem arz etmektedir. Bu incelemede uluslararası ticaret hukukunun yeknesaklaştırılması kavramı, onun gerçekleştirildiği yöntemler ve sağladığı avantajlar ele alınmaktadır.
  • Öğe
    İdari işlemin unsurlarının işlevi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Ulu, Güher
    İdari işlemler yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurlarından meydana gelir ve iptal davasında idari işlemlerin hukuka uygunluğu bu unsurlar bakımından denetlenir. Fakat gerek menşei Fransız hukuku gerekse Türk hukukunda bu unsurları tanımlayan kanun hükmü, bir pozitif hukuk metni bulunmamaktadır. Bu unsurların tanımı içtihat ve doktrin ışığında yapılmaktadır. Unsurların idari işlem teorisindeki anlamı, varlık nedeni ve işlevi üzerinden de açıklanmalıdır. İdari işlemin unsurları iptal davası ekseninde doğması nedeniyle öncelikle bu kapsamda açıklanabilir. Buna göre unsurlar, hukuk devletinin gereğini gerçekleştirmek amacıyla hukukilik ilkesine hizmet eder ve idarenin keyfiliğini önler. İptal davasında idari yargıç hukukilik denetimi konusundaki görev ve yetkisini, unsurlar adı ile yaptığı hukuki sınıflandırmadan yararlanarak yerine getirmektedir. Diğer yandan bu unsurlar özel hukukta görülmeyen şartlardır ve idari işlemin kimliğinin birer parçasıdır.
  • Öğe
    Türk Hukukunda engelli eski hükümlü ve terörle mücadelede yaralananların istihdamı hakkında düzenlemeler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Kala, Eyüp Sabri
    Yetersiz yaşam koşulları nedeniyle özel koruma ve hizmet gerektiren gruplar “dezavantajlı gruplar” olarak tanımlanmaktadır. Engelli insanlar, eski hükümlüler ve terör kurbanları bu gruplar arasındadır. Bu grupların sosyal ve yasal açıdan desteklenmesi sosyal refah devletinin temel görevidir. Son zamanlarda yasal düzenlemeler yoluyla çeşitli destekler sunulmakta ve bu gruplara koruyucu hükümler getirilmektedir. Engelli insanlar, eski hükümlüler ve terörizmle mücadelede yaralananlar için devletin çalışma hayatında desteği olmaksızın uygun işler bulmak zordur. Özellikle terörle mücadele edenlerin istihdamı toplum için bir sosyal sorumluluk ve devlet için bir görevdir. Bu noktada özel sektöre uygulanacak yükümlülükler, sosyal sorumluluk açısından değerlendirilebilecek oranlarda gerçekleşmektedir. Bu çalışmada, bu dezavantajlı gruplara ilişkin kanuni düzenlemeler üzerinde durulmakta, kamu ve özel sektör düzenlemeleri ayrıntılı olarak ele alınmaktadır. Ayrıca, bazı değerlendirmeler ve sorunlar da incelenmektedir.
  • Öğe
    Yasak cihaz veya programlar suçu
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Kaya, İslam Safa; Çakır, Adem
    Teknolojinin ilerlemesi ve internet vasıtasıyla veri barındıran, işleyen ve paylaşan ürünlerin (bilişim) gündelik hayatta daha fazla yer edinmesi devletleri bu sahada hukuki altyapı hazırlamaya mecbur kılmıştır. Çünkü bu ürünlerin kötü niyetli kişilerce ele geçirilmesi telafi güç zararların doğmasına neden olacaktır. Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi (2001) uluslararası alanda akdedilmiş çok önemli bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile üye devletler, bilişim alanında işlenen suçlarla mücadele etmek amacıyla ulusal mevzuatlarını yakınlaştırma ve bazı suçları kanunlaştırma gibi taahhütlerde bulunmaktadır. Türkiye mezkûr sözleşmeyi 2010 yılında imzalamış ve 2014 yılında Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi adıyla yürürlüğe sokmuştur. Sözleşmenin gereği olarak birtakım değişiklikleri iç hukukuna yansıtmıştır. Bahsi geçen değişikliklerden bir tanesi de TCK 245/A olarak düzenlenmiş yasal cihaz veya programlar suçudur. Yasak cihaz veya programlar suçu sistematik açıdan, doğal olarak, bilişim alanında suçlar bölümüne eklenmiştir. Madde kendisine kaynaklık eden sözleşme madde 6 ile genel olarak, uyumludur. Öğretide maddenin başlığı ve içyapısı (anlaşılmaktan uzak olması) sıkça eleştirilmektedir. Yasak cihaz veya programlar suçu birçok yönü ile incelemeye değerdir. İlk olarak, bağımsız bir madde ile düzenlenmiş en yeni suçlardan biridir. İkincisi, Türk ceza hukukunda yer alan hazırlık işlemlerinin doğrudan cezalandırılmaması ilkesine aykırılık teşkil etmesidir. Gerçekten bu madde sayesinde bazı suçları işlemek için harekete geçilmesi bağımsız bir suç haline getirilmiş ve böylelikle bu suçların hazırlık işlemleri cezalandırılabilecektir. Son olarak, suç kapsamının geniş tutulmasının pratikte bir sıkıntıya sebebiyet verip vermeyeceği henüz tecrübe edilmemiştir. Bu bağlamda yargının vereceği kararlar oldukça önemli olacaktır.
  • Öğe
    Elektronik ticaret sözleşmelerine uygulanacak hukuk
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Arslan, İsmet Kahraman; Öz, Neslihan
    Ticari faaliyetlerin küreselleşmesi ve bilişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte artık taraflar hukuki ilişkilerini geleneksel yöntemler dışında daha hızlı bir biçimde uzaktan da kurmaya başlamışlardır. Özellikle internetin ortaya çıkışı ve yaygınlaşması, internetin ticari faaliyetler açısından önemli bir araç haline gelmesi ile elektronik ortamda kurulan hukuki ilişkilerin niceliği artmış ve mahiyeti çeşitlenmiştir. İnternet teknolojisi sayesinde ülkeler ve hatta kıtalar arası sözleşmelerin kurulması anlık olarak gerçekleşebilmektedir. Bu nedenle elektronik ortamda kurulan ve yabancılık unsuru taşıyan bu borç ilişkileri nedeniyle uyuşmazlıklar ortaya çıkmış ve uygulanacak hukukun tespiti de karmaşıklaşmıştır. Bu sebeplerden dolayı elektronik ortamda doğan borç ilişkilerine uygulanacak hukukun tespiti konusu bu makalede detaylı olarak incelenmektedir
  • Öğe
    Temel hakların düzenlenmesi ve somutlaştırılması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Gören, Zafer
    Temel hakların çoğu etkili olabilmek için garanti ettikleri yaşam ilişkileri ve yaşam alanlarının hukuksal açıdan düzenlemesine muhtaçtırlar. Bu zorunluluk, temel hakların hukuka gereksinmesi olduğunu ve doğal değil, yalnız hukuksal özgürlüklerin geçerlilik kazanabileceğini kanıtlamaktadır. Temel hakların uygulamada kuşku ve güçlük doğuracak bir biçimde soyut oluşları onların bu niteliklerinden arınmalarını, uygulanabilir bir duruma getirilmelerini gerekli kılmaktadır. Temel hak ve özgürlüklerin belirgin ögelerinin bu şekilde saptanmasına kamu hukuku öğretisinde “somutlaştırma” denilmektedir. Bir temel hakkın düzenleme ve somutlaştırılmasında daima temel hakkın koruma alanı sağlam bırakılmalı, yani sınırlanmamalıdır. Müdahale, bireye temel hakkın koruma alanına giren bir davranışı olanaksız kılan her türlü devlet tasarrufudur. Modern müdahale kavramına göre, Devlet eylemlerinin tek ve kesin olarak amaçlı ve doğrudan doğruya sonuç doğuranları, hukuksal olanlarıdır. Ancak müdahalenin sonucunun kamu gücünün nedensel ve isnat edilebilir bir davranışından doğması gereklidir.