İTBF, Eğitim Bilimleri Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Türk dünyası öğrencilerinin etkileşimi ve kaynaşması: “Avrasya’da Kültür ve Siyaset” adlı “Ortak Sınıf” projesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Kuralay, İsrafil; Kamalova, ZebinisoYeni iletişim teknolojileri ve internet yakın zamana kadar eğitimde hayal edilemeyen ve imkânsız olan uygulamaları mümkün kılmaktadır. Bu çalışmada internet ve yeni iletişim teknolojileri alanında elde edilen teknolojik gelişmelerin eğitime, benzer ve ortak kültürlerin kaynaşmasına olan etkisi ele alınmıştır. Bu bağlamda yapılan araştırmada İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Buhara Devlet Üniversitesi ile yürüttüğü gerçek zamanlı, etkileşimli ve video konferans sistemine dayanan “Avrasya’da Kültür ve Siyaset” adlı “Ortak Sınıf” proje dersi esas alınmıştır. Çalışma kapsamında dersi alan öğrencilerin paylaştıkları izlenimler ve yorumlar değerlendirilerek söz konusu projenin etkisi araştırılmıştır. Yapılan uygulamanın Türkiye’den ve Özbekistan’dan derse katılan öğrenciler arasında nasıl bir öğrenmeye, etkileşime ve kaynaşmaya yol açtığı incelenmiştir. Çalışmada,14 hafta devam eden derslerde öğrencilerin karşılıklı iletişim kurmaları, ortak konular üzerinden bölge hakkında bilgi ve birikim kazanımları, birbirleriyle fikir alışverişi yapmaları, kültürel paylaşım imkânını elde etmeleri süreci ve sonuçları ele alınmıştır. Ayrıca proje dersinin ortak kültür ve medeniyete sahip iki ülkenin öğrencilerinin kaynaşmasına nasıl tesir ettiği üzerinde değerlendirilmeler yapılmıştır. Projenin temel beklentileri arasında yer alan dil engelinin ortadan kaldırılarak öğrencilerin birbirlerine karşı ön yargılarının ve belirsizliklerin giderilmesi sonucuna dikkat çekilmiştir. Bu çalışmanın bundan böyle eğitim modelleri konusunda yapılacak çalışmalara ışık tutabileceği umulmaktadır.Öğe COVID-19 döneminde akademisyenlerin akademik motivasyon ve yayın performansının incelenmesi(2022) Parlar, Hanifi; Kart, SenanurDünyada ve Türkiye’de koronavirüs salgınıyla beraber yeni bir döneme geçilmiştir. COVID-19’a bağlı salgın, hayatın her alanında değişim ve dönüşümün zorunlu hâle gelmesine sebep olmuştur. Yaşamın her alanını etkileyen bu salgından üniversiteler de etkilenmiştir. Bu çalışmanın amacı ise, salgın döneminde akademisyenlerin akademik motivasyon ve yayın performansının nasıl etkilendiğinin incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseninin kullanıldığı bu çalışma, 2021-2022 eğitim-öğretim yılında maksimum çeşitlilik örneklem yöntemi kullanılarak araştırmaya dâhil edilen 27 akademisyen ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında, araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu, verilerin analizinde betimsel içerik analizi tekniği, kodların oluşturulmasında ise MAXQDA 2022 nitel veri analizi programı kullanılmıştır. Elde edilen bulgular neticesinde; “Covid hastalığını geçiren ve geçirmeyenler, salgın dönemi çalışma performansı ve motivasyon, salgın dönemi yaşam kalitesi, hastalığı geçiren ve geçirmeyenlerin performansı, ortak ve disiplinler arası çalışma, salgın dönemi uzaktan eğitim, salgın dönemi toplantılar, salgın dönemi veri toplama ve kaynaklar, meslektaşların yayın yapma görüşleri, Covid öncesi ve dönemi yayın performansı” olmak üzere 10 tema çıkarılmıştır. Sonuç olarak sosyalliğin azalması, kısıtlanmalar ve belirsizlik motivasyonu olumsuz etkilerken daha fazla yayın yapma isteği ve konfor alanında çalışmanın motivasyona olumlu etkisi bulunmuştur. Yayın performansında ise dönemi iyi ve verimli geçirerek yayın yapmaya daha çok vakit ayıranların yayın performansında artış gözlemlenmiştir. Çalışmanın her üniversite bünyesindeki akademisyenlere veya genişletilerek daha fazla kişi üzerinde uygulanması önerilmektedir.Öğe Generation Z teachers’ reflective thinking skills(2024) Halisdemir, MeralThousands of teachers join the profession every year and meet a generation that challenges the system. This study aims to examine teachers’ reflective thinking skills in the face of Generation Z. A phenomenology design was used in the study, which was designed was used in the study designed according to the qualitative model. Semi-structured interview questions were asked to the study group of 22 teachers working in Istanbul. The thematic structure determination form developed within the scope of the research was used as a data collection tool, and the data obtained were subjected to content analysis in the MAXQDA 2022 program. The findings revealed that Generation Z forces teachers to exhibit reflective thinking skills in the classroom and in the teaching-learning process. It is possible to say that the new generation is a driving force for teachers to develop this skill. This situation is thought to be due to “the characteristics of the generation individuals” and “the theoretical education received at the university is weak on teachers’ reflective thinking skills in practice”. The study’s results support the view that today’s teachers are students of the new generation. At the end of the research, some suggestions were made.Öğe Türkiye'de öğretmen yetiştirme alanında yapılan doktora tezlerinin incelenmesi(OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2020) Parlar, Hanifi; Halisdemir, MeralÖğretmen eğitimi çok yönlü ve geniş tabanda incelenmesi gereken konulardan biridir. Türkiye’de çok tartışılan eğitim başlıklarından olan öğretmen yetiştirmede nitelik sorunu güncelliğini korumaktadır. Öğretmen eğitiminde hızla genişleyen literatüre baktığımızda makale yazımının fazla yer tuttuğu, buna karşılık tez yazımında yeterli eğilimin sergilenmediği görülmektedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de öğretmen yetiştirme alanında yapılan doktora tezlerinin kapsamlı bir şekilde incelenmesi ve öğretmen yetiştirme üzerine yapılacak çalışmalara ışık tutulmasıdır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı bu çalışmanın evreni, Türkiye’de eğitim bilimleri alanında yapılan doktora tezlerinden oluşmaktadır. YÖK ulusal tez merkezinden ulaşılan 25 tezin 10 tanesinin kullanımı ve yayımlanmasına izin verilmemesi nedeniyle çalışmada örneklem kapsamında ele alınan tez sayısı 15 olmuştur. Veri toplama aracı olarak araştırma kapsamında geliştirilen tematik yapı belirleme formu kullanılmış; verilerin çözümlenmesi ise içerik analizi türlerinden frekans analizi ve kategorizel analiz tekniği ile yapılmıştır. Bulgular, öğretmen yetiştirme konusunda Türkiye’de yapılan doktora çalışmalarının yeterli seviyede olmadığını göstermektedir. Bu konu üzerine daha derinlemesine ve daha çok araştırma yapılması öğretmen yetiştirme konusunda kaliteyi arttıracak, bu da doğrudan gelecek nesillerin eğitim seviyesini yükseltecektir.Öğe Geleceğin okulu: Okul müdürlerinin görüşlerine göre fenomenolojik bir çalışma(İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2022) Halisdemir, Meral; Parlar, Hanifi; Çetin, MünevverHızla küreselleşen dünyada değişimi yöneten eğitim kurumları sürekli devinim ve dönüşüm içindedir. Yeni öğrenme teknolojileri ve stratejileri, e-öğrenme ve sanal gerçeklik de dahil olmak üzere yenilikçi düşünme yaklaşımı eğitimin çehresini değiştirmektedir. Bu çalışmanın amacı; okul müdürlerinin görüşlerine göre, bugünün şartlarından yola çıkarak, geleceğin okullarına yönelik öngörülerde bulunmaktır. Bu amaç doğrultusunda geleceğin okullarının nasıl tasarlanması gerektiğine, tüm paydaşlarıyla birlikte geleceğin okulunun niteliksel özelliklerine odaklanmaktadır. Geleceğin okullarının nitelik ve nicelik açısından nasıl olması ve/veya tasarlanması gerektiği ile ilgili yarı yapılandırılmış görüşme soruları hazırlanmış ve bu sorular İstanbul’da görev yapmakta olan 15 okul müdürüne yöneltilmiştir. Araştırma, okul müdürlerinin görüşlerinden yola çıkmakta ve elde edilen verilerle yakın geleceğin okullarına dair öngörülerde bulunmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji desenine göre tasarlanan çalışmada fenomenoloji felsefesinden yola çıkılarak katılımcı görüşleri doğrultusunda konunun “öz”üne inilmek istenmiştir. Bu doğrultuda araştırmanın veri toplama aracı olarak tematik yapı belirleme formu hazırlanmıştır. Elde edilen veriler çözümlenmiş ve içerik analizi yapılmıştır. Araştırmanın sonucu geleceğin okullarının vizyon ve misyonun “iyi insan yetiştirme” üzerine odaklanmasını, müfredat ve programlarının kişiye ve bölgelere göre hazırlanması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bunlara ek olarak kişisel gelişimine yatırım yapan eğitimcilerin gelişmiş bir okul kültürü yaratmadaki rolüne ve iyi tasarlanmış okul kampüslerine duyulan ihtiyaca vurgu yapılmıştır. Sahadaki eğitim aktörlerinin görüşleri alınarak geleceğin okullarına yönelen bu çalışmanın çıkış noktası halihazırda uygulanan eğitim sistemidir. Buradan hareketle geleceğin okullarına dair öngörülerde ve önerilerde bulunulmuştur. Ayrıca geleceğin okulunun her açıdan -fiziki ve teknolojik bakımdan, öğretmen, öğrenci, lider ve politikacılar açısından ve müfredat bazlı- değerlendirdiği için ülkemizin eğitim politikasına katkı sağlaması umulmaktadır.Öğe Yunus Emre’de ölümle ilgili söz varlığı(TBMM Basımevi, 2022) Çiftoğlu Çabuk, ArzuVarlığını “Ete kemiğe büründüm/Yunus diye göründüm” şeklinde özetleyen Yunus Emre, Türk dilinin ve Türk tasavvuf edebiyatının müstesna şahsiyetlerinden biridir. Derin anlamlı konuları bile Anadolu insanına kendi dilinden, anlaşılır bir şekilde yazabilmiş bir anlatım ustasıdır. Onun ele aldığı her konuyu işleyişindeki maharet, ölüm hususunu işlediği beyitlerde de dikkat çeker. Doğum gibi insanın kendi iradesi dışında gelişen ölüm, Yunus Emre’nin şiirlerinde en çok bahsi geçen konulardan biri olmuştur. O, ölümü tüm taraflarıyla ele alırken bazen kelimeleri gerçek anlamlarıyla kullanır bazen de aktarmalı ve örtmeceli yapılara, deyimlere başvurur.Öğe Farsça Bir Cümcüme Sultan Hikâyesi: Comcome-Nâme Ez Gofte-i Şeyh Attâr(ACTA TURCICA, 2019) Çiftoğlu Çabuk, ArzuEtkileyici bir efsane olan Cümcüme Sultan o kadar sevilmiştir ki, Orta Asya'nın pek çok farklı bölgesinde, nesir ve nazım versiyonları üretilmiştir. Halk mitolojisine dayanan Cümcüme Sultan öyküsünün bu varyantları üzerine yapılmış çeşitli çalışmalar mevcuttur. Bilinen en eski Türkçe nüsha, Altınordu şairlerinden biri olan Hüsam Kâtib tarafından yazılmış olandır. Bu hikâyede, bir bir zamanlar egemenliği sırasında peygamber Elijas'a olan inançsızlığı nedeniyle cehenneme gönderilen bir adama ait kafatasının maceraları anlatılır; sonradan da cömertliği, fakirleri himaye etmesi ve insanlar arasında adalet göstermesi nedeniyle Hz. İsa peygamber tarafından diriltilmiştir. Burada verilen mesaj yaşamın ölümlü olduğudur. Harezm bölgesinin en eski ürünleri olarak bilinmesine rağmen, Attar'ın yazdığı aynı başlıkla kısa bir Farsça nazım da mevcuttur. Bu yazıda ele alınan bu Farsça parça tıpkıbasımı ile verilmektedir.Öğe Instructional leadership as a predictor of collaborative culture in schools(Taylor & Francis, 2021) Parlar, Hanifi; Türkoğlu, Muhammet Emin; Cansoy, RamazanThe purpose of this study was to examine the relationship between school principals’ instructional leadership and collaborative culture in schools. The study was conducted using a cross-sectional survey with a sample of 382 teachers. The data were collected through the Principal Instructional Management Rating Scale (PIMRS) and the School Culture Survey. Multiple regression analysis was used to estimate relationships among the variables. The study findings indicate that instructional leadership practices were significantly and positively related to collaborative culture in schools. The findings are discussed according to the related literature, and suggestions are made for policy and practice.Öğe A qualitative research on alzheimer patients’ care process: Nurses’ coping with stress(Avrasya Bilimler Akademisi, 2021) Çakmak, Dilek; Demirli, CihadNine relatives of Alzheimer’s patients, one male and eight female, participated in this study, whinch aims to examine the sources of stress experienced during the care process and to reyeal the ways of coping with the problems they experience during the care process. The study group was determined using the typical sampling technique, which is one of the purposeful sampling methods. In the interviews, besides their personal information, demographic questions were asked to determine the characteristics of the patients, and then the problem-solving tendencies of the patients' relatives regarding the care process, their views on external support and obstacles in the care process, and the effects of caring for the Alzheimer's patient on their physical, emotional and social lives were examined. As a result of the meeting, it is seen that the views about care for Alzheimer's patients cluster around four themes. The first theme of the study is about the problem-solving tendencies of the relatives of the patients and includes the categories of sharing or solving problems on their own, reactions to difficult events, and actions taken when feeling unwell. The second theme is about external support and obstacles in the care process and includes the difficulties of the care process, environmental support, care interest, social institution support, feedback and responses. The third theme of the study is about the physical and emotional effects of care on the participants and includes sleep patterns and mood categories. The final theme focuses on the impact of patient care on the social lives of the participants and includes the categories of social relationships, self-time, and friendships. When all results are evaluated together, it is seen that Alzheimer's disease has a progressive aspect and some patients have reached an advanced level of basic disease indicators in a short time. In addition, it is seen that some of them have reached an advanced level in a slow course with the contribution of treatment and care services they receive. Caregiving relatives of patients think that they have to organize their own lives according to the patient, from sleeping patterns to personal care, from regulating their emotional and physical structures to controlling their social lives, and this situation sometimes causes a decrease in their quality of life. It is considered that this study will contribute to the relevant literature in the context of its results. Keywords: Alzheimer, Patient Relative, Patient Care, Coping With StressÖğe Research on teacher self-efficacy in Turkey: 2000-2017(Sciedu Press, 2018) Cansoy, Ramazan; Poltcan, Mahmut; Parlar, HanifiIn this study, 48 empirical studies on teacher self-efficacy published between 2000-2017 were reviewed in terms of certain basic characteristics, and the research trends were revealed in this area. According to the results obtained in the review, teacher self-efficacy studies in the Turkish context showed an increase in the course of time. Teacher self-efficacy in a specific area was observed to be frequently examined within the context of teaching a subject or using technology in education. This increase in the number of studies did not reflect much on the diversity of the research methods employed, and the studies were often conducted by using quantitative methods. Elementary and middle schools were mostly chosen as the research context. Furthermore, the amount of research on three self-efficacy areas (i.e. collective teacher efficacy, teacher self-efficacy sources, and teachers’ general self-efficacy) were considerably limited. Moreover, none of the studies examined the relationship between teacher self-efficacy and collective teacher efficacy and student achievement. Common findings of the studies showed that teacher self-efficacy was a strong predictor or a mediator variable. In this sense, researchers are suggested to study how self-efficacy can be developed experimental and longitudinal works and to conduct studies to reveal insights about collective efficacy in schools, teachers’ general self-efficacy, and the outcomes of these efficacy characteristics.Öğe An evaluation of the transition process from teaching to the academia(Mustafa AYDIN, 2018) Balıkçı, Abdullah; Cansoy, Ramazan; Parlar, HanifiThe recent increase in the number of universities in Turkey has speeded up the transition of teachers who receive graduate education to the academia. However, this rapid transition brought a variety of problems. The present study focused on the academics’ experiences regarding the transition from teaching to the academia from a holistic perspective. The qualitative research method and the phenomenological design were employed in the study. The participants were seven academics who passed to the academia from a teaching career. Convenient sampling and snowball sampling were used in the selection of the participants. The research data were gathered through an interview form. An audio-recorder was used not to lose data during the interviews. In the analysis of the data, the descriptive analysis technique was employed. As for the reliability and validity of the study, data triangulation, external revision, direct quotations and referee evaluation were put into practice. Three themes were revealed as a result of the data analysis. These themes were the teaching profession and process, graduate education process and the process of becoming an academic. The findings of the study are as follows: The teaching profession was practiced willingly and with a human-oriented approach. Teaching was seen as a way of serving the society through students. Graduate education was regarded as a difficult process, but expectations overcame the difficulties. Since the participants had to work as a teacher and learn as an undergraduate student at the same time could be challenging both financially and psychologically. Academicianship was perceived as a place for critical and scientific thinking. The transition to the academia was followed by the efforts to adapt to the new institutional and physical environment. Based on the study, it can be suggested that the teaching profession should be made more development-oriented through graduate education, and legal regulations should be made to ease the bureaucratic difficulties teachers experience while receiving graduate education.Öğe Evlenme biçimi ve evlenme süresi bağlamında evlilik öncesi sürecin kadınlardaki evlilik doyumuna etkisi(Akademik Platform, 2019) Gültekin, Didem Toprak; Parlar, HanifiBu araştırmada, evlenme biçimi ve evlenme süresi bağlamında evlilik öncesi sürecin kadınlardaki evlilik doyumuna etkisi incelenmiştir. Çalışmanın evrenini İstanbul ilinde ikamet eden 25-50 yaş arasındaki kadınlar oluşturmaktadır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı bu çalışmada 20 katılımcı ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir ve elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Bu doğrultuda çalışma nitel araştırma deseninde tasarlanmış olup veriler yarı yapılandırılmış sorularla elde edilmiştir. Görüşleri betimlemek amacı ile sekiz adet demografik soruyu içeren kişisel bilgi formu ve on dokuz adet açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Katılımcılar ile gönüllü yapılan mülakatlar sonucu katılımcıların görüşleri alınmış ve yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda evlenme biçimi ve evlenme süresi bağlamında evlilik öncesi sürecin evlilik doyumuna etkisinin olup olmadığının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda literatüre katkı sağlamak hedeflenmiştir. Araştırma sonrasında evlilik öncesi sürecin evliliğin gidişatı ve yönü konusunda belirleyici olduğu düşünülse de tek başına bireylerin evliliklerinden aldığı doyumu etkilemediği görülmüştür. Elde edilen bulgular doğrultusunda daha sonraki çalışmalarda faydalı olabilecek önerilerde bulunulmuştur.Öğe Travma yaşamış annelerin tutumlarının çocuklarının psikososyal gelişimine etkisi(2019) İrak, Emel Ezgi; Parlar, HanifiBu araştırmanın temel amacı; Bu araştırma, travma yaşamış annelerin tutumlarının çocuklarının gelişimi üzerinde etkisinin olup olmadığını araştırmaktır. Araştırmanın çalışma grubunu, İstanbul ilinde ikamet eden ve danışmanlık talebi ile gelen 20 anne oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından literatür taraması ve uzman görüşü alınarak oluşturulan mülakat sorularından ve travma’yı tanımlamak için oluşturulan ‘Travmatik Yaşantılar Listesi’ kullanılarak oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre travma yaşamış annelerin çocuklarının psikososyal gelişimi demografik özelliklere göre farklılık göstermektedir. Sonuç olarak, travma yaşamış annelerin çocuklarının psikososyal gelişiminin olumsuz etkilendiği gözlemlenmiştir.Öğe Etnik kökenin evlilik uyumuna etkisi(Akademik Platform, 2018) Tabakçı, Zeynep; Parlar, HanifiBu araştırmanın temel amacı, farklı etnik kökenden gelen bireylerin evlilik uyumlarının çeşitli demografik özelliklerden etkilenip etkilenmediğini araştırmaktır. Araştırmanın çalışma örneklemi, Marmara Bölgesinde ikamet eden, farklı etnik kökenlerden gelen evli bireyler arasından, seçkisiz seçim yöntemi ile belirlenen 178’i kadın 125’i erkek 303 kişiden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından literatür taraması ve uzman görüşü alınarak oluşturulan “Kişisel Bilgi Formu” ve Locke ve Wallace (1959) tarafından evliliğin niteliğini ölçmek amacıyla en temel ve ayırt edici olduğu düşünülen sorulardan oluşturulmuş geçerlilik ve güvenirliği olan “Evlilikte Uyum Ölçeği” kullanılarak oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre farklı etnik kökenden gelen bireylerin evlilik uyumları çeşitli demografik özelliklere göre farklılık göstermektedir. Sonuç olarak, farklı etnik kökenden gelen bireylerin evlilik uyumları olumlu olduğu gözlemlenmiştir.Öğe Bireyin aile değerlendirme ve problem çözme değerlendirme düzeyleri arasındaki ilişki(Akademik Platform, 2018) Yiğit, Tülay; Parlar, HanifiBu araştırma, ailenin işlevselliği ile problem çözme değerlendirme düzeyi arasındaki ilişkiyi görebilmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, Aile Değerlendirme Ölçeği, Problem Çözme Beceri Envanteri ve kişilere ait bilgileri toplamak üzere Bilgi Formu kullanılmıştır. Örneklemi, İstanbul’da Fatih, Başakşehir, Üsküdar ilçelerinde faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarında çalışan ve kuruluşlardan yönlendirilen %68’i kadın ve %32’si erkek olmak üzere 252 kişiden oluşmaktadır. Araştırma, ilişkisel tarama modelinde nicel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Veriler, SPSS 25.0 ile çözümlenmiştir. Spearman korelasyon testi değerleri incelendiğinde, aile işlevleri ile problem çözme becerileri arasında tüm alt ölçeklerde pozitif yönde çok güçlü düzeyde ilişki bulunmuştur. Katılımcıların aile değerlendirme ölçeğinin gereken ilgiyi gösterme alt grubu ile problem çözme algısı envanterinin alt grubu olan problem çözme güveni arasında (r=.169, p<.05) .05 anlamlılık düzeyinde, diğer tüm alanlarda ise .01 düzeyinde istatiksel olarak anlamlılık gözlenmiştir. Buna göre, aile değerlendirme düzeyi, problem çözme algısı puanını pozitif korelasyonda etkilemektedir. Ailesini sağlıklı değerlendiren bireyler, kendi problem çözme konusundaki yeterliliklerini de iyi durumda bulmaktadır, ailesini genel olarak sağlıklı bulmayan bireyler ise kendi problem çözme becerilerini de yetersiz düzeyde algılamaktadır.Öğe Okul yöneticilerinin eleştirel düşünme uygulamaları(Akademik Platform, 2018) Parlar, Hanifi; Balıkçı, AbdullahEğitimi-öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü okulların belirlenen amaçlarına ulaşma noktasında eleştirel düşünme önemli bir yer tutmaktadır. Eleştirel düşünme hedefe ulaşma noktasında önemli bir bağ olarak değerlendirilebilir. Bu çalışmada, okul yöneticilerinin belirtilen bağlantıyı kurma noktasındaki düşünceleri, uygulamaları onların deneyimlerinden hareketle anlaşılmaya çalışılacaktır. Araştırmanın katılımcılarını, İstanbul ili Bahçelievler, Şişli, Fatih, ilçelerindeki ve Balkıkesir Karesi İlçesindeki resmi okullarda görev yapmakta olan, farklı sosyo-ekonomik düzeylerde bulunan semtlerin okul yöneticilerinden belirlenen ve 2017-2018 Eğitim- Öğretim yılı bahar döneminde görev yapmakta olan 9 okul müdürü oluşturmuştur. Bu araştırma, nitel araştırma yöntemi ve fenomenolojik desen çerçevesinde yürütülmüştür. Amaçlı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir durum örneklemesi, kartopu örnekleme kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Güvenirlik geçerlik aşamasında ise; veri çeşitlemesi, kapsamlı alan çalışması, dış denetim, doğrudan alıntı kullanılmıştır. Yapılan araştırmada, eleştirel düşünmenin hem bireysel hem de mesleki anlamda gelişme için önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Eleştirel düşünme öğrencilere çeşitli faaliyetlerle kazandırılmaya çalışılmaktadırÖğe Evlilikte bilinçli farkındalık, evlilik doyumu ve problem çözme becerileri ilişkilerinin incelenmesi(Akademik Platform, 2018) Parlar, Hanifi; Akgün, ŞükranBu çalışmada evli bireylerin bilinçli farkındalık düzeyleri ile evlilik doyumları ve problem çözme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda İstanbul’da yaşayan ve kolay örnekleme yöntemi ile seçilen 274 evli bireyin bilinçli farkındalık düzeyleri ile evlilikte problem çözme ve evlilik doyumu düzeyleri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Katılımcıların 224’ü kadın ve 50’si erkektir. Çalışmada veri toplama aracı olarak “Bilinçli Farkındalık Ölçeği”, “Evlilikte Problem Çözme Ölçeği” ve “Evlilik Yaşamı Ölçeği” kullanılmıştır. İlişkisel tarama modeline uygun olarak yürütülen çalışmada elde edilen verilerin analiz edilmesi için korelasyon analizi ve basit çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda katılımcıların bilinçli farkındalık düzeyleri, evlilikte problem çözme ve evlilik doyumu düzeyleri arasında pozitif ve anlamlı ilişkiler olduğu ve evlilikte problem çözmenin evlilik doyumunu yordadığı saptanmıştır.Öğe Anne baba tutumları ile çocuk utangaçlığı arasındaki ilişki(Akademik Platform, 2018) Parlar, Hanifi; Özbuk, HicranAraştırma lisede eğitim gören kız öğrencilerin anne baba tutumları ve utangaçlık düzeylerinin ortaya koyulması; ebeveynler tarafından ortaya koyulan demokratik, otoriter ve koruyucu istekçi tutumların çocuk utangaçlığı üzerindeki etkisinin ortaya koyulması amacıyla yapıldı. Bu amaç doğrultusunda İstanbul İli, Üsküdar ilçesine bağlı bir İmam Hatip okulunda, 343 tane 10. ve 11. sınıf öğrencisine ana-baba tutumları ölçeği utangaçlık ölçeği ve kişisel bilgilere ilişkin sorulardan oluşan anket formu uygulandı. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre anne baba tutumlarının öğrencilerin utangaçlıkları üzerinde anlamlı bir etkisi vardır. Anne baba tutumlarından demokratik tutum utangaçlığı azaltırken; koruyucu-istekçi ve otoriter tutum utangaçlığı artırmaktadır.Öğe Measuring creative problem solving skills(ICLEL, 2017) Kandemir, Mehmet Ali; Tezci, Erdoğan; Demirli, CihadThe current study serves two main purposes: (1) Proposing a framework suggesting several conditions that mathematics teachers should create to increase student creativity, (2) creating and validating a 36-item scale based on our framework, aimed at measuring to what extent mathematics teachers create learning environment for their students to foster creativity. We benefited from Sternberg’s Investment Theory of Creativity and Cropley’s framework when creating our scale. The participants consisted of two groups of mathematics teachers. . The first group consisted of 423 mathematics teachers who were used for the exploratory factor analysis. The second group consisted of 410 mathematics teachers who were used for the confirmatory factor analysis. Based on the results of the exploratory factor analysis, 5 items were removed from our scale. Results of the confirmatory factor analysis supported the construct validity of our scale. Based on these results, we believe that our scale can be employed confidently to measure different dimensions of creativity fostering behaviors of mathematics teachers.Öğe Post-Modern bir okul iyileştirme çalışması: Özne yönelimli okul geliştirme(Eğitim-Bir-Sen, 2012) Parlar, HanifiHızla değişen dünyamızda ihtiyaca cevap verebilmek için okulların bu değişimlere ve gelişmeye açık olması gerekir. Eğitim kurumlarının insan kaynaklarını çağın gereklerine cevap verebilecek özelliklerde yetişebilmeleri için, sürekli gelişimi yakalamaları gerektiği anlaşılmıştır. Ayrıca, okul geliştirme çalışmaları 1980 yılından itibaren tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızlanmış, çağın gereklerine ve zorunluluklarına göre okullar yeniden yapılandırılmaya çalışılmıştır. Okul geliştirme bir süreçtir. Modellerin oluşturulmasında, okul ikliminin, okulun kurumsal hafızasının, toplum beklentilerinin, küresel bakış açılarının ve yönelimlerin, okul yöneticilerinin bilgi, beceri ve uygulama yeterliliklerinin, öğretmenlerin işlerindeki ve insan ilişkilerindeki uzmanlıklarının, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin, uluslararası sınavların, işbirliklerinin etkisi yadsınamayacak kadar güçlüdür. Post-modern denilebilecek okul geliştirme çalışmalarından birisi de “Özne Yönelimli Okul Geliştirme’’dir. Bu çalışmanın amacı, modelin tüm yönlerini irdelemek; öğretmen, yönetici ve politika yapıcıların dikkatini çekerek Türk eğitim sistemine katkı sağlamaktır.