İTÜSBD, Cilt 20, Sayı 42, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 32
  • Öğe
    Uluslararası B2B işletmelerinde veri tabanı pazarlamasının satış büyümesine etkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Ortaköy, Fatma Betül; Düzgün, Murat
    Amaç: Bu çalışmada, veri tabanı pazarlaması kullanımının endüstriyel pazarlarda faaliyet gösteren uluslararası B2B işletmelerinin satış büyümesine etkisi incelenmektedir. B2C işletmelerinde veri tabanı pazarlaması (DBM) araçları sıklıkla kullanılıyor olsa da B2B işletmeleri açısından aynı durumu söylemek çok mümkün görünmemektedir. Özellikle Türk işletmelerine yapılan bu çalışma, Türkiye’deki B2B işletmelerinin veri tabanı pazarlaması kullanımına dair veri elde edilirken, DBM kullanan firmalarda DBM ve satış büyümesi ilişkisine odaklanmaktadır. Yöntem: Araştırmada veri tabanı pazarlaması kullanımının satış büyümesine etkisini analiz edebilmek amacıyla anket yöntemi ile veri toplanmış, internet üzerinden yayılan anket aracılığı ile 53 firmanın soruları doğrudan yanıtlaması sağlanmıştır. DBM ve satış büyümesi ilişkisini analiz edebilmek amacıyla regresyon testleri uygulanmıştır. Bulgular: Analiz sonuçlarına göre 53 firmanın 7 tanesi uluslararası pazarlarda faaliyet göstermemektedir. 46 adet B2B işletmesinin ise 14 adedi DBM kullanmamaktadır. Regresyon analizi sonuçlarına göre DBM’in satış büyümesine etkisi az da olsa tespit edilmiştir. Özgünlük: Çalışma, bu alanda Türkiye’deki uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren B2B işletmelerine uygulanması açısından özgünlük taşımaktadır.
  • Öğe
    Budget-performance simulations: a pedagogical example and a research hypothesis
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Kara, Ahmet
    Purpose: This paper has two main purposes, the first of which is to present a simple pedagogical example of budget-performance simulations that can be used for instructional purposes. The second purpose is to formulate a research hypothesis about the effects, on the overall performance, of (i) the overall level of physical and academic-managerial human capital investments and (ii) the allocation of resources between physical capital and academic-managerial human capital. Method: We have employed a system dynamics method so as to construct a simplified setup (model) where some pedagogically illustrative components of the budget are specified and linked to an elementarily exemplified performance function. We have then simulated the investment-based performance trajectories to demonstrate the findings of the paper. We have shown how to undertake a policy-based optimization as well. The method (system dynamics) we have chosen is suitable for the modeling of complexly-interwoven optimization and simulation processes. Findings: Through simulation and policy-based performance optimization exercises, we have demonstrated that the physical and academic-managerial capital investments matter and there exists an optimal allocation of resources that maximizes the university performance. Originality: There is a need for a comprehensive and in-depth examination/inquiry of the performance optimization and simulation processes associated with the higher education institutions. This article represents a modest contribution to such an inquiry.
  • Öğe
    Yeni bir göç krizinin eşiğinde Batı Yarım Küre: temel bileşenleriyle Venezuela mülteci krizi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Çelen, Ali İhsan
    Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti (Venezuela) özellikle son on yıl içerisinde giderek derinleşen ekonomik, siyasi ve sosyal krizlere sahne olmuştur. Bunun bir sonucu olarak ülkeden ayrılmaların son dönemlerde katlanarak artması tüm dikkatleri üzerine çekmiştir. Amaç: Buna göre çalışmanın amacını; ülkeden ayrılmaların uluslararası mülteci kriterlerini sağlayıp sağlamadığını ortaya koymak, yaşanan göçün kantitatif ve kalitatif boyutunu temel bileşenleri ile birlikte irdelemek oluşturmaktadır. Yöntem: Yapılan çalışma, nitel ve nicel veri analizlerine dayanmaktadır. Bu kapsamda Bölgesel Mülteci ve Göçmen Müdahale Planı (RMRP) dikkate alınarak göçmen krizine yol açan temel sorun alanları belirlenmiştir. UNHCR ve IOM başta olmak üzere küresel gıda, sağlık, güvenlik ve insan hakları kurum ve kuruluşlarının konu ile ilgili veri ve raporları incelenmiş, ilgili literatür taranmış ve yaşanan göçmen krizi; artan gıda güvensizliği, çökmekte olan sağlık sistemi, artan suç oranları ve yaygınlaşan vatandaş güvencesizliği, siyasi ve medeni hakların ihlali bileşenleri çerçevesinde ele alınmıştır. Bulgular: Sonuç olarak ülkeden ayrılmalar özellikle ikinci dalganın ortalarından itibaren (2016-2017) yaşanan göç dalgaları; 1951 Mülteci Sözleşmesi, 1967 Protokolü ve 1984 Cartagena Deklarasyonu mülteci kriterlerine uygun bir özellik taşımakta ve süreç özellikle Batı Yarım Küre için yeni ve çaplı bir mülteci krizine dönüşmektedir. Özgünlük: Bu çalışma ile Venezuela’da yaşanan ülkeden ayrılmaların bölgesel bir mülteci krizine dönüştüğü ortaya konulmuştur. Bu durum öncelikle bölge ülkeleri için ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir tehdit unsuru haline dönüşmüştür. Buna göre UNHCR ve IOM’un görüşü çerçevesinde tartışmasız mülteci statüsünün tüm küresel otoritelerce kabul edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir
  • Öğe
    Lojistik türlerinden denizyolu taşımacılığı ve Türkiye pazarı özelinde bir durum (GZFT) analizi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Develi, Evrim İldem
    Bu çalışmada, işletmelerin ve ülkelerin uluslararası pazarda rekabet edebilme sürecine katkı sağlayan, müşteri ihtiyaçlarının karşılanması için ürün, servis hizmeti ve bilgi akış işlemlerinin ilk noktadan son noktaya kadar lojistik kapsamında yer aldığı denizyolu taşımacılığı kavramı incelenmiştir. Lojistik, işletmelerin ve ülkelerin dünya pazarında rekabetlerini etkileyen önemli ve stratejik bir alandır. Dış ticaret bakış açısıyla, ticari faaliyetlerin, en düşük riskle, en kısa süre ve en düşük maliyetle taşınması işleminin gerçekleştirilmesi olarak ifade edilmektedir. Amaç: Bir lojistik türü olan denizyolu taşımacılığı ile deniz ticareti kavramlarının benzerlik ve farkları literatür taraması yoluyla desteklenerek açıklanmıştır. Denizyolu taşımacılığının işletmelere ve ülke dış ticaretine etkisi, deniz ticaretinin geliştirilmesine yönelik yapılan sivil toplum kuruluşlarının ve devletin ilgili kurumlarının çalışmaları irdelenerek Türkiye özelinde bir durum tespiti/analizi ortaya konmaya çalışılmıştır. Yöntem: Çalışmanın amacı doğrultusunda yapılan literatür taraması yalnızca denizyolu taşımacılığı ve deniz ticareti kavramlarını tanımlamaya yardımcı olan akademik çalışmaları incelememiş, aynı zamanda denizcilik sektörüne yönelik araştırma raporlarının, devlet kurumlarının yayınlamış olduğu verilerin ışığında sektörel bilgiler, devlet destekleri, denizyolu taşımacılığının geliştirilmesi esasına dayalı ilgili hükümet programı çerçevesinde ele alınmıştır. Türkiye’nin sarf ettiği çabalar doğrultusunda durum tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Bulgular: Denizyolu taşımacılığı maliyeti düşük bir ulaşım ve ticaret kanalı olarak fırsat sunarken taşıma sürecinin varılacak ülke ya da limana olan mesafeye bağlı olarak uzun zaman alması zayıf yön olarak ifade edilebilir. Türkiye’nin deniz ve karayla olan bağlantıları ile komşu ülkeleri çerçevesinde coğrafi konumu Ro-Ro taşımacılık alanının gelişmesine, özellikle intermodal (modlar arası) ulaşım türünün desteklenmesine fırsat sunarak ülkenin güçlü yanına da katkı sağlamaktadır. Tehdit olarak, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) uyum çalışmaları çerçevesinde beklentinin gerisinde kalınmış olmasının denizyolu taşımacılığı alanındaki rekabet ortamındaki payına olumsuz etki etmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Özgünlük: Denizyolu taşımacılığının ülke ticaretine katkı sağlaması amacıyla sivil toplum kuruluşlarının ve devlet kurumlarının yürüttüğü programlar, uygulanan teşvik programları ile ele alınarak ülke özelinde durum tespiti/analizinin ortaya çıkarılmaya çalışılmış olması çalışmayı farklı kılan bir çabadır.
  • Öğe
    Çalışma yaşamında bir ayrımcılık türü olarak mobbing ve siber boyutu
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Atatanır, Hicran
    Teknolojinin toplumsal yaşamı ve ilişkileri baş döndürücü bir hızla değiştirdiği çağımızda, çalışma yaşamı ve içinde barındırdığı sorunlar da değişmektedir. Sanayileşmeyle birlikte gelişen işyeri olgusunu bugün, başat olarak kullanılan üretim teknolojisi tanımlar hale gelmiştir. İşyerleri farklılaşıyor, iş ilişkileri değişiyor olsa da evirilen çalışma yaşamının doğasında görece “yeni” sorunlar da şekil değiştirerek yaşanmaya devam etmektedir. İnsanların bir kişiye ya da bir gruba diğerlerinden farklı muamele etmesi ve bu farklı muameleyi zihnindeki ayrımcı kodlar üzerinden meşrulaştırması yeni bir olgu değildir. “İşyerinde yıldırma” kavramı ile 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununda düzenlenen mobbing sorunu esasen bir ayrımcılık türüdür. Bu ayrımcılık türü, dijitalleşen çalışma yaşamında kendisini “siber mobbing” davranışları olarak ortaya koymaktadır. Teknolojinin mobbing davranışları üzerindeki dönüştürücü etkisinin bir yansıması olarak “siber mobbing”, etki alanı geniş, etki gücü yüksek ve etki süresi uzun bir mobbing türü olarak mağdurların iş yaşamları üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Onurlu çalışma hakkının dijitalleşen iş yaşamında da korunması için çalışanların güçlendirilmesi ve baş etme kapasitelerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Sanal işyerlerinin, ofislerin ve iş ilişkilerinin iş yaşamına hâkim olmaya başladığı dünyamızda siber mobbing ile etkin bir mücadele hem bugünün hem de geleceğin çalışma yaşamına ve siber etiğine yön vermek anlamına gelmektedir. Amaç: Mobbing olgusunun bir ayrımcılık türü olarak ortaya konulması ve dijitalleşen çalışma yaşamında iletişim ve bilişim teknolojileri aracılığıyla kabuk dönüştüren bu olgunun siber boyutu ile tartışmaya açılması amaçlanmaktadır. Yaklaşım: Mobbing, onurlu çalışma hakkının ihlali olarak hak temelli bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Bu yaklaşım temelinde ayrımcılık karşıtlığı ve eşitlik prensibi esas alınarak mobbing sürecinin iş yaşamında maruz kalınan farklı muamele örgüsünden oluştuğuna ve bu örgünün dijitalleştiğine dikkat çekilmektedir. Bulgular: Siber mobbingle mücadele için geliştirilebilecek çözümlerin sosyal taraflarla birlikte geliştirilmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, geleneksel örgütlenme stratejileri ve yeni iletişim teknolojilerini buluşturan bir dijital sivil toplum hareketiyle özellikle siber mobbing gibi “yeni” sorunlarla, yaşandığı mecrada mücadele edebilmenin yollarının inşa edilebilir olduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Aşırı turizmde kalabalık yönetimi: belediyeler tarafından kullanılabilecek akıllı turizm uygulamaları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Özgürel, Gizem; Yılmaz, Onur Kemal
    Seyahat ve turizm eğilimi, bu yüzyılın başından itibaren temel bir insan davranışı haline gelmiştir. Her yıl milyarlarca insan farklı destinasyonlara seyahat gerçekleştirmektedir. Burada bazı destinasyonlar diğerlerinden daha fazla ziyaretçi çekebilmektedir. Böylece aşırı turizm olgusu ve kalabalık yönetimi kavramı ortaya çıkmaktadır. Bu makale ile bu alanda belediyeler tarafından kullanılabilecek akıllı turizm uygulamaları araştırılmıştır. Akıllı turizm uygulamaları, akıllı şehir görüşüne dayanmaktadır. 21. yüzyılın getirisi olan bilgi ve iletişim teknolojileri insan sermayesi ile bütünleşerek akıllı şehirleri meydana getirmektedir. Bu şehirlerde ortaya çıkan uygulamaların bazıları da turizme yönelik olmaktadır. Böylece akıllı turizm kavramı ve uygulamaları ortaya çıkmaktadır. Konuyla ilgili olarak bu çalışmanın oluşturulması sürecinde yapılan araştırma göstermektedir ki aşırı turizme bağlı yoğun ziyaretçi alan destinasyonlarda kalabalık yönetimi akıllı turizm uygulamaları ile çok daha etkin, hızlı ve geniş ölçekli yapılabilmektedir. Bu uygulamalardan bazıları yoğun teknoloji kullanımı ile yapılırken (Örneğin, Floransa-Nesnelerin İnterneti) bazıları sadece yönetsel kararlar (Örneğin, Poznan- Sezon Dışı Seyahat Teşvikleri) ile ortaya konabilmektedir. Söz konusu uygulamaların yerel sorunların çözülmesinde en yetkili aktör olan belediyeler tarafından gerçekleştirilmesi mümkündür ve önerilmektedir. Amaç: Aşırı turizme bağlı kalabalık yönetiminde belediyeler tarafından kullanılabilecek akıllı turizm uygulamalarına örnekler ortaya koymak. Yöntem: Belgesel tarama yöntemi kullanılarak akıllı turizm uygulamalarından konuya uygun olan örnekler tespit edilmiştir. Araştırmada internet siteleri, makaleler ve özel sektör uygulamaları incelenmiştir. Bulgular: Yapılan araştırma neticesinde aşırı turizme bağlı kalabalığın yönetiminde kullanılabilecek akıllı turizm uygulamaları olduğu görülmüştür. Bu uygulamaların da belediyeler tarafından gerçekleştirilebileceği tespit edilmiştir. Özgünlük: Günümüzde yeni bir kavram olan akıllı turizm açısından kalabalık yönetimi uygulamalarını ele alması ve bunlardan belediyeler tarafından kullanılabilecekleri tespit etmesi bakımından alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Daha önce bu temelde bir çalışma olmadığı yapılan literatür incelemesinde görülmüştür.
  • Öğe
    Okul müdürlerinin öğretmenlere verdikleri disiplin cezalarına ilişkin görüşler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Yeşil Yıldırım, Gülnur; Levent, A. Faruk
    Okul müdürlerinin; okulun düzenini korumak, verimli bir çalışma ortamı hazırlamak, çalışanların huzurunu sağlamak, çatışmaların yönetimi ve sorunların çözümü için bu yaptırımları uygulama yetkisi vardır. Okul müdürleri, okulda çalışan öğretmenlere istenmeyen davranışlar karşısında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 126. maddesine göre uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını verebilmektedir. Amaç: Bu araştırmanın amacı, okul müdürlerinin öğretmenlere verdikleri disiplin cezalarına ilişkin görüşlerinin incelenmesidir. Yöntem: Nitel araştırma yöntemlerinden durum deseni ile gerçekleştirilen bu araştırmada, amaçlı ölçüt örnekleme yöntemiyle belirlenmiş muhakkiklik yapan 34 okul müdürü ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Bulgular: Katılımcı okul müdürlerinin görüşlerine göre okul yöneticiliğinin öğretmenlikte ek bir görev olarak yürütülmesi disiplin soruşturmalarında karar alma sürecini olumsuz yönde etkilemektedir. Katılımcı okul müdürleri, öğretmenlere verilen disiplin cezalarının uygulanması sonucu yönetici-öğretmen ilişkilerinde sorunlar meydana geldiğini belirtmekle birlikte bu ceza verme işinin daha çok kendileri dışında konunun uzmanları tarafından yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Özgünlük: Literatür incelendiğinde, Türkiye’de eğitim alanında müfettişlerin soruşturma görevine ilişkin birçok çalışma yapılmış olmasına karşın okul müdürlerinin muhakkiklik görevi ve öğretmenlere verdiği disiplin cezalarına ilişkin az sayıda çalışmanın olduğu görülmektedir. Bu araştırmanın eğitim yönetimi ve denetimi literatürüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Nüfus yaşlanmasının ekonomik büyüme üzerindeki etkileri: OECD ülkeleri örneği
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Karagöz, Hüseyin
    Amaç: Dünyada doğum oranları azalırken, yaşam süreleri uzamakta ve toplumdaki yaşlı nüfusun oranı hızla artmaktadır. Yapılan nüfus projeksiyonları, günümüzde genç nüfusa sahip olan birçok ülkenin yakın gelecekte nüfusu yaşlı ülkeler arasında yer alacağını göstermektedir. Bu durum, yakın geçmişe kadar gelişmiş ülkelere özgü bir sorun olarak kabul edilen yaşlanma olgusunun günümüzde gelişmekte olan ülkeler açısından da önemli bir sorun haline geldiğine işaret etmektedir. Yaşlanma olgusu ülke ekonomileri üzerinde doğrudan ve dolaylı etkiler yaratırken, bu etkilerin hangi yönde gerçekleştiği konusunda görüş birliği sağlanamamaktadır. Bu çalışmada, nüfus yaşlanmasının ekonomik büyüme üzerindeki etkilerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Yöntem: Araştırmada kullanılan veriler Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası ve OECD veri tabanından elde edilmiş ve analiz yöntemi olarak panel veri analizi modeli tercih edilmiştir. Çalışma, 36 OECD üyesi ülkenin 1995-2017 dönemini kapsamaktadır. Bulgular: Elde edilen bulgulara göre, yaşlı bağımlılık oranı ve ortalama eğitim yılında meydana gelen artışlar ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkilerken, ulusal tasarruf ve sosyal harcamalarda yaşanan artışlar ekonomik büyümeyi olumlu yönde etkilemektedir. Özgünlük: Nüfus ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi inceleyen çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Bununla birlikte, nüfusun yaş yapısındaki değişimin ekonomik etkilerini inceleyen çalışmalar nispeten daha sınırlı düzeyde kalmaktadır. Bu çalışmada, yaşlanan nüfusun ekonomik etkileri incelenmekte ve nüfusun yaşlanma göstergelerinin yanı sıra sosyal harcamalar, ulusal tasarruflar ve ortalama eğitim süreleri gibi yaşlanma olgusuyla ilişkili olan kavramlara da yer verilmektedir.
  • Öğe
    Ortaöğretim öğrencilerinin algılanan okul psikolojik danışman desteği ile kariyer karar verme güçlükleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Aydoğdu, Fuat; Dilber, Yaşar; Şahin, Tuğba; Sural, Gizem Sevcan; Akça, Figen
    Amaç: Bu araştırmanın temel amacı algılanan okul psikolojik danışman desteğinin öğrencilerin yaşadıkları kariyer karar verme güçlükleri ile anlamlı bir ilişkisinin olup olmadığını incelemektir. Araştırma kapsamında ayrıca katılımcıların algılanan okul psikolojik danışman desteği ile kariyer karar verme güçlükleri puanlarının cinsiyet, sınıf düzeyi ve okul türü değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı araştırılmıştır. Yöntem: İlişkisel tarama yöntemiyle yürütülen bu araştırmada elde edilen veriler, Bursa’nın Kestel ilçesine bağlı farklı okul türlerinde öğrenim gören 652 (Kız=420, Erkek=232) öğrenciden elde edilmiştir. Veriler, Kişisel Bilgi Formu, Algılanan Okul Psikolojik Danışman Desteği Ölçeği (AOPDDÖ) ve Kariyer Karar Verme Güçlüğü Ölçeği (KKVGÖ) ile toplanmıştır. Araştırma bulguları, SPSS Statistics 25 ile analiz edilerek elde edilmiştir. Yapılan normallik analizinden sonra grupların toplam puanlarına ilişkin farkı saptamak için Bağımsız Örneklemler t-Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek için Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Bulgular: Yapılan analiz sonuçlarına göre AOPDDÖ alt boyut puanları ile KKVGÖ toplam puanı arasında düşük düzeyde negatif yönlü ilişkiler tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında yapılan fark istatistiklerine göre katılımcıların KKVGÖ alt boyutlarından olan Hazırlık Eksikliği puanları cinsiyetlerine göre farklılaşırken; ölçeğin diğer alt boyutlarından aldıkları puanlar ve toplam puanları cinsiyetlerine göre farklılaşma bulunmamıştır. Katılımcıların AOPDDÖ toplam ve alt boyutlarından aldıkları puanlar cinsiyetlerine göre farklılaşmamıştır. Katılımcıların sınıf düzeyi değişkenine göre ise AOPDDÖ ve KKVGÖ toplam ve alt boyutlarında anlamlı farklılaşmalar tespit edilmiştir. Katılımcıların KKVGÖ’nün Hazırlık Eksiği alt boyutundan aldıkları puanlarda anlamlı bir farklılaşma bulunmamıştır. Ayrıca katılımcıların, AOPDDÖ ve KKVGÖ toplam puanları ve her iki ölçeğe ait alt boyutlardan alınan puanların okul türüne göre farklılaşma göstermediği bulunmuştur. Özgünlük: Alanyazın incelendiğinde algılanan okul psikolojik danışman desteği ile kariyer karar verme güçlüğü arasındaki ilişkiyi direkt inceleyen herhangi bir araştırmaya rastlanılmamıştır. Bu araştırma ile ortaöğretimde uygulanan mesleki rehberlik çalışmalarındaki teori ve uygulama adımlarının verimliliği ile ilgili bilgi vermesi ve araştırma bulgularının psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerin yapacakları çalışmalara kaynak sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Çocuk istihdamını etkileyen faktörler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Eriş Dereli, Bilge
    Çocuk istihdamı çocuk bireyin bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkilemesi açısından oldukça önemli bir sorundur. Aynı zamanda çocuk işgücünün uzun vadede hem bireysel hem de ulusal boyutta yarattığı maliyetler oldukça yüksektir. Bu çalışmada Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan, en güncel veri olan 2019 yılı Çocuk İşgücü Araştırması mikro veri seti kullanılmış ve çocuk bireylerin istihdamda yer almalarını etkileyen faktörler incelenmiştir. Amaç: Bu çalışmanın amacı Türkiye’de çalışmakta olan çocuk bireylerin çalışma kararlarını etkileyen faktörleri analiz etmektir. Metodoloji: Çalışmada en küçük kareler (EKK) yöntemi ve ikili cevap değişkeni temelinde lojistik regresyon modeli, tamamlayıcı log-log regresyon modeli ve cezalı en çok olabilirlik lojistik regresyon modeli kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmanın bulgularına göre kız çocuk bireylerin çalışma olasılığı erkek çocuk bireylere göre daha düşüktür. Aynı zamanda çocuk bireyin eğitimine devam etmesi, anne ve babanın eğitim seviyesinin artması ve anne ve babanın işgücü dışında olmaya göre istihdamda olması; çocuk bireyin istihdamda olma olasılığını düşüren faktörlerdir. Bu etkilerin yanı sıra, çocuk bireyin yaşının artması, anne ve babanın yaşının 35’ten yüksek olması ve anne ve babanın işgücü dışında olmaya göre işsiz olması çocuk bireyin istihdamda olma olasılığını artıran faktörlerdir. “Çocuk bireylerin istihdamda yer almalarını etkileyen en önemli faktörler nelerdir?” sorusu çerçevesinde tahmin edilen standartlaştırılmış beta katsayıları incelendiğinde, çocuk bireyin çalışma olasılığını en çok etkileyen faktörler arasında çocuk bireyin kendi demografik özelliklerinin yanı sıra annenin eğitim seviyesi ve işgücü durumu değişkenlerinin yer aldığı görülmektedir. Bu çarpıcı sonuç, çocuk işçiliği ile mücadelede kadınlar ile ilgili eğitim ve istihdam politikalarının da önemini gözler önüne sermektedir. Özgünlük: Türkiye’de çocuk istihdamı ile ilgili mevcut en güncel veri setinin kullanılması, çocuk istihdamını etkileyen faktörlerin daha önce bu konu bağlamında yapılan çalışmalardan farklı yöntemler kullanılarak analiz edilmesi ve standartlaştırılmış beta katsayıları hesaplanarak çocuk istihdamını en çok etkileyen faktörlerin incelenmesi bu çalışmanın özgün yanları olarak öne çıkmaktadır.
  • Öğe
    Öğretmenlik mesleğinin tanımı, önemi ve öğretmenlerin değişen rolleri üzerine nitel betimsel bir araştırma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Ünsal, Serkan
    Amaç: Bu araştırmada öğretmenlik mesleğinin tanımı, önemi ve öğretmenlerin değişen rollerinin öğretmen görüşlerine göre belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma nitel betimsel araştırma desenine göre gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu farklı okul kademlerinde değişik branşa ve deneyime sahip 14 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından geliştirilen açık uçlu anket formu kullanılarak toplanmıştır.Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Araştırmanın geçerliğini ve güvenirliğini artırmak için bir dizi önlemler alınmıştır. Bulgular: Araştırmada öğretmenler mesleklerine yönelik toplumsal, psikolojik, formasyon, duyuşsal, profesyonel ve eleştirel bir çok tanım getirmişlerdir. Bu tanımlar içerisinde en çok toplum temelli tanımlar yer almış; kültür aktarma, toplumsal etkileşim, toplumu şekillendirme kavramlarına vurgu yapılmıştır. Öğretmenler mesleklerinin öğrenci, toplum, eğitim sistemi ve devlet için önemli olduğunu düşünmüştür. Öğretmenler mesleğin öğrenciler için önemini; vizyon sağlama, mesleğe hazırlama, değişim başlatma, gelecek inşa etme, ilham kaynağı oluşturma, hayatı tanıma olarak açıklamışlardır. Öğretmenler mesleğin toplum için önemini bireyi toplumsal yaşama hazırlama ve toplumsal bilinç oluşturma, devlet için önemini öğrencilerde vatandaşlık bilinci oluşturma olarak ifade etmiştir. Özgünlük: Bu araştırmadan elde edilecek verilerle 1973 yılında yer alan öğretmenlik mesleğinin tanımının, bilgi toplumunun, çok kültürlü yaşamın, dijital çağın özelliklerini, değişen aile yapısını, öğretmen ve öğrenci özelliklerini, göz önünde bulundurarak, öğretmenlerinde görüşlerini yansıtacak şekilde yeniden tanımlanmasına katkı sağlaması beklenmektedir
  • Öğe
    Helal lojistik açısından Türkiye ve Malezya karşılaştırması ve ekonomiye katkı potansiyeli
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Doğaner, Bükra; Fidan, Yahya
    Lojistik süreçler, işletmelerin kârlılık sağlaması ve rakipleri karşısında rekabet avantajı kazanması için büyük öneme sahiptir. Büyümek ve uluslararası pazarda söz sahibi olmak isteyen işletmelerin güncel gelişmeleri takip etmesi, müşterilerin taleplerini analiz etmesi ve bu talebe en uygun şekilde cevap vermesi gerekmektedir. Dünya üzerinde hızla büyüyen ve gelecek vadeden sektörlere bakıldığında helal sektörü dikkat çekmektedir. Başta Müslümanların ihtiyaçlarına hitap ediyor olsa da günümüzde sağlıklı ve temiz içerikli olması itibariyle Müslüman olmayan kesim tarafından da helal ürün ve hizmetler tercih edilmektedir. Amaç: Helal ürünlerin üreticiden müşteriye ulaşıncaya kadar geçtiği aşamalar helal lojistik kavramıyla açıklanmaktadır. Malezya helal lojistik sektöründe yaptıkları çalışmalar ve yatırımlarla dikkat çeken ülke olmaktadır. Malezya’nın sektöre kattıkları diğer ülkeler için de örnek teşkil etmektedir. Türkiye’de ise hem helal sektörü hem de helal lojistik faaliyetlerinin gelişimi çok yenidir. Bu nedenle bu çalışmada helal lojistik açısından Malezya ve Türkiye’deki faaliyetler karşılaştırılarak Türkiye’nin geliştirmesi gereken noktalara değinilmiş ve helal lojistik süreçlerinin Türkiye ekonomisine katkı potansiyeline vurgu yapılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmada konuya bir giriş yapılarak Malezya’da ve Türkiye’de yapılan akademik çalışmalar incelenmiş ve uygulamadaki çalışmalar kıyaslanarak nihayet konunun bütüncül bir değerlendirmesi yapılmıştır. Bulgular: Helal sektörünün Malezya ve diğer sektörde öncü ülkelerin ekonomilerine katkısı tespit edilmiştir. Türkiye de geç olmadan gerekli yatırımları yaparak sektörde iyi bir yere gelebilecektir. Özgünlük: Çalışma helal lojistik sektörünü detaylıca ele alması ve Türkiye’deki uygulamalarla kıyaslaması açısından farklılık arz etmektedir.
  • Öğe
    Doğu Akdeniz enerji kaynakları ekseninde: Türkiye, Avrupa ve ABD basınındaki haber başlıklarının karşılaştırmalı duygu analizi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Alhan, Mehmet Ali
    Gazeteler, kitle haberleşme vasıtaları olmalarının yanı sıra, kitleleri bilgilendirme, bilinçlendirme ve yönlendirme rolleri bağlamında birer kamuoyu oluşturma ve propaganda amaçlı bilginin manipüle edilebilmesine de zemin hazırlayan güçlü birer araçtır. Bu nedenle bahse konu olan yayın organının gerçekliği resmetme ve okura sunma biçimi, ulusal ve uluslararası boyutta kitleleri konsolide edebilecek ve politik refleks geliştirmelerine neden olabilecek bir güç olarak temayüz edebilmektedir. Amaç: Bu çalışmada, Türkiye’den Sabah ve Sözcü gazeteleri ile Doğu Akdeniz Enerji havzasında aktif rol almak isteyen ülkelerin yazılı basınına ait öncü gazetelerden örneklem alınmış, “Doğu Akdeniz Enerji Kaynakları” içerikli haber başlıkları ve kısa özetleri üzerine duygu analizi ile söylem çözümlemesi yapılarak bölgesel ve küresel boyutta spesifik ve stratejik bir konunun ne tür “kavramlar” ekseninde ele alınarak kitlelere reel ya da dezenformatif bir şekilde sunulduğunun söylem bazlı tespitini yapmak amaçlanmıştır. Yöntem: Bu doğrultuda duygu analizi açısından haber başlıkları ve kısa özetlerinin sınıflandırılmasında “R Dili” programlama aracı kullanılmış ve söylem içeriklerinin ne tür bir duyguya karşılık geldiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Bulgular: Analiz neticesinde Türkiye ve yabancı basında yer alan “pozitif” sözcüklerin, “negatif sözcüklere oranla baskın oldukları müşahede edilmiştir. Özgünlük: Bu çalışmanın en büyük özgünlüğü hem ekonomik hem de siyasi açıdan önem arz eden Doğu Akdeniz bölgesindeki enerji kaynaklarına yönelik orijinal bir yöntemle analiz yapılmasıdır.
  • Öğe
    Topluma hizmet uygulamaları dersi kapsamında sınıf öğretmeni adaylarıyla yürütülen yankılayıcı okuma projesinin çıktılarının incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Deliveli, Kısmet
    ÖZET Topluma Hizmet Uygulamaları dersinin amacı, öğretmen adaylarının toplumsal sorunlara yönelik çözümler geliştiren projeler üreterek toplumla bütünleşmeleri ve toplumsal sorumluluk bilinci kazanmalarıdır. Amaç: Bu araştırmanın amacı THU dersi kapsamında sınıf öğretmeni adaylarının, sınıf öğretmenlerinin gözetiminde 1.,2. ve 3. sınıf düzeyinde yürüttükleri yankılayıcı okuma yöntemi projesinin çıktılarını değerlendirmektir. Yöntem: Bu araştırmada THU dersi kapsamında gerçekleştirilen yankılayıcı okuma yöntemi projesinin süreç ve sonuç değerlendirmelerinin yapılması hedeflenmiş ve araştırma nitel araştırma desenlerinden durum çalışması şeklinde tasarlanmıştır. Veriler okuma etkinliğinde görev alan öğretmen adaylarının öğretim elemanına sundukları raporlara ve katılımcıların ilettikleri görüşlere başvurularak toplanmıştır. Verilerin analizi “doküman analizi, içerik analizi ve betimsel analiz” yöntemleriyle gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Bulgular iki tema halinde sunulmuştur. İlk temada öğretmen adaylarının yankılayıcı okuma etkinliği kapsamında araştırmacıya sundukları süreç raporları incelenmiştir. Öğretmen adaylarının raporları incelendiğinde, yankılayıcı okuma etkinliklerini amacına uygun bir şekilde uygulayabildikleri anlaşılmıştır. İkinci temada sınıf öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının görüşleri değerlendirilmiştir. Bu çalışmada, sınıf öğretmenlerinin tamamının öğretmen adaylarını başarılı buldukları, yankılayıcı okuma çalışmasını faydalı, nitelikli olarak değerlendirdikleri tespit edilmiştir. Öğretmen adaylarının görüşlerine bakıldığında, uyguladıkları okuma etkinliğinin öğrenciler açısından yararlı, ilgi çekici olduğunu ifade ettikleri ve yöntemin okuma farkındalığı yarattığını belirttikleri tespit edilmiştir. Bu araştırmada öğretmen adaylarının, THU dersi kapsamında uyguladıkları projenin mesleki gelişimlerine katkılarının olduğunu, yankılayıcı okuma projesinde görev almış olmalarından dolayı memnun olduğunu ifade ettikleri anlaşılmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen sonuçlar öğretmen adaylarının hizmet öncesi dönemde mesleki gelişimlerine katkı sunan projelere yer verilmesinin önemli olduğunu göstermektedir. Özgünlük: Sınıf öğretmenlerinin üzerinde en çok durdukları konulardan biri, çocuklara okuma becerisi kazandırmaktır. Bu araştırmada sınıf öğretmeni adayları, sınıf öğretmenlerinin gözetiminde ilkokul öğrencilerinin okuma becerilerini geliştirebilmek amacıyla yankılacıyı okuma etkinliği gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla araştırma sonuçları, gerek yankılayacı okuma yönteminin sonuçlarının değerlendirilmesi gerekse öğretmen adaylarının uygulamalar sırasında ne tür deneyimler edindiklerinin anlaşılması bakımından önemlidir.
  • Öğe
    Eğitim kurumlarındaki örgütsel sessizlik ve sesliliğe ilişkin öğretmen algılarının incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Moçoşoğlu, Banu; Kaya, Ahmet
    Amaç: Bu araştırmada öğretmenlerin örgütsel sessizlik ve seslilik algılarının ne düzeyde olduğu ile bu algılarının çeşitli demografik değişkenler açısından anlamlı farklılık oluşturup oluşturmadığının tespiti amaçlanmaktadır. Yöntem: Araştırmanın evrenini 2018-2019 eğitim öğretim yılında Şanlıurfa ilinin merkez ilçelerindeki kamu kurumlarının tüm kademelerinde çalışan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise 527 öğretmendir. Araştırmaya katılanlara yanıtlanmak üzere demografik bilgilerin yer aldığı “Kişisel Bilgiler Formu” ile Van Dyne vd. (2003) tarafından geliştirilmiş olup Erdoğan (2011) tarafından Türkçeye uyarlama çalışması yapılan “Örgütsel Sessizlik Ölçeği” verilmiştir. Araştırmanın amacı doğrultusunda gerekli olan analizlerin yapılmasında SPSS 22.0 programından yararlanılmıştır. Verilerin normal dağılım sergilememesinden dolayı non-parametrik testlerden ikili gruplarda Mann-Whitney U testi; ikiden fazla grubun olduğu durumlarda Kruskal-Wallis H testi uygulanmıştır. Bulgular: Bulgulara göre öğretmenlerin sessizlik ve seslilik düzeyleri “Kararsızım” düzeyi olarak bulunmuştur. Demografik değişkenlere bakıldığında medeni durum ve sendika üyeliği değişkenlerinde anlamlı düzeyde bir farklılık bulunmazken; cinsiyet, okul türü ve mesleki kıdem değişkenlerinde anlamlı düzeyde farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. Özgünlük: Eğitim kurumlarında hem sessizliğin hem de sesliliğin aynı anda çalışıldığı az sayıda çalışma yer alması nedeniyle bu araştırma önemli görülmektedir.
  • Öğe
    Analytical hierarch process based temporary shelter site selection for post-disaster emergency situations
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Akpınar, Muhammet Enes; Nişancı, Zehra Nuray
    Purpose: Disasters are natural events that humanity can encounter at unexpected times. The unexpected occurrence of these natural events can bring with it many disasters. Undoubtedly, the way to get rid of this situation with the least damage after a disaster is to take precautions beforehand. Knowing the actions to be taken after an earthquake can allow the earthquake to end with the least loss of life. The selection of temporary shelter areas to be created after the disaster is one of the most important steps to meet the shelter and needs of people after the disaster. The selection of the temporary accommodation area may depend on many different criteria. Therefore, the selection of alternative temporary accommodation can be defined as a multi-criteria decision-making problem. This study aims to make an application on the selection of temporary shelter after a possible disaster and to decide on the most suitable alternative location. Method: In the study, the analytical hierarchy process which is a multi-criteria decision-making method was used to solve the problem. In this method, pairwise comparisons of the criteria determined by the decision-makers are made. In addition, comparisons are made between each criterion and alternative, allowing the selection of the most appropriate alternative. This method was used in this study due to little information and uncomplicated processing steps. Findings: In the study, the most suitable temporary shelter site was selected. Six different criteria were taken into account in this selection process (shelter size, distance to health centers, distance to city center, infrastructure, distance to social areas, and accessibility). Three different locations that meet these criteria have been identified as the most suitable. According to these determined criteria, the three most suitable positions were evaluated according to the analytical hierarchy process method. According to the findings, it was seen that the criterion of shelter size had the highest weight. In the evaluations made among the alternative locations, it was seen that the third alternative location was the most suitable place as a temporary shelter site. Originality: In this study, the process of evaluating temporary shelter alternatives after a disaster is discussed. There are authorized boards for post-disaster interventions in our country. These boards are directly responsible for taking measures in case of natural disasters such as earthquakes and floods that occur suddenly both in provinces and districts. Therefore, thanks to this study, these committees will be able to determine scientifically alternative positions and ensure that people's lives are saved quickly in case of a possible disaster. In other words, this study is an exemplary study that can be applied in all provinces and districts in case of a possible disaster.
  • Öğe
    İlişkisel pazarlama faaliyetlerinin inovasyon stratejilerine etkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Dişli Bayraktar, Eda; Ayyıldız, Hasan
    Amaç: Bu çalışmada, ilişkisel pazarlama faaliyetlerinin keşifsel ve artırımsal inovasyon stratejileri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda ilişkisel pazarlama ile ilgili literatürde yer alan mevcut ölçeklerden faydalanılarak ölçek geliştirilmeye çalışılmıştır. Yöntem: Ölçek geliştirme aşamasında hem tümden gelim hem de tümevarım yöntemi tercih edilmiştir. Bu çerçevede yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile Türkiye’de mobilyacılık alanında önde gelen üç büyük firmada istihdam edilen toplam 9 yöneticiden elde edilen veriler ile içerik analizi yapılmıştır. Nihai aşamada 34 maddeden oluşan ölçeğin yapı geçerliliğini test etmek amacı ile anket formu hem yüz yüze görüşme tekniği hem de çevrimiçi anket tekniği kullanılarak çeşitli sektörlerin pazarlama departmanlarında çalışan yöneticilere ulaştırılmıştır. Toplamda 351 çalışandan geri dönüş sağlanmıştır. Ölçek geliştirme çalışmasından sonra araştırma hipotezlerinin test edilmesi amacıyla Kayseri, Ankara ve Bursa’da (İnegöl) ulunan mobilya firmaları ile anket yapılmıştır. Veri temizleme işleminden sonra toplam 315 anket araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmanın verileri IBM SPSS 25 ve IBM AMOS 24 paket programları kullanılarak analiz edilmiştir. Hipotezlerin test edilmesinde regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Keşfedici faktör analizi sonucunda ölçeğin 16 maddeden oluştuğu ve dört faktörlü bir yapıda olduğu belirlenmiştir. Regresyon analizi sonucunda rakip odaklılık, müşteri odaklılık ve müşteri katılımı boyutlarının keşifsel ve artırımsal inovasyon stratejileri üzerinde olumlu yönde ve anlamlı düzeyde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Özgünlük: Bu araştırma sonucunda geçerlilik ve güvenilirliği tatminkâr düzeyde bulunan ilişkisel pazarlama faaliyetlerini ölçebilecek 4 boyutlu ve 16 maddelik bir ölçek geliştirilmiştir. Ayrıca inovasyon stratejileri ve ilişkisel pazarlama faaliyetleri arasındaki ilişki ampirik olarak Türkiye’nin önemli sektörlerinden biri olan mobilya sektöründe test edilmiştir.
  • Öğe
    Yeni ekonomi ve bilgi toplumunda entelektüel sermayenin firma performansına etkileri ve bir uygulama
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Ölmez, Tülay; Pirtini, Serdar; Ertemel, Adnan Veysel
    Son yıllarda tüm dünyada yaşanan entelektüel sermaye uygulamalarının getirdiği bilgi toplumunun etkilerini hem bireyler hem de işletmeler fazlasıyla hissetmiştir. Entelektüel sermaye uygulamaları işletmelere sürdürülebilir rekabet avantajı ve performans artışı sağlamaktadır. Amaç: Bu çalışma, yeni ekonomi ve bilgi toplumundaki entelektüel sermaye araştırmalarının içeriğine dair bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. Yöntem: Bu çalışma İstanbul’da faaliyet gösteren üç teknoloji işletmesiyle gerçekleştirilmiştir. C?alışmanın verileri; işletmelerin çalışma konusuyla bağlantılı olan departmanlarında bulunan en yetkin orta ve üst düzey yöneticileri ile derinlemesine mülakat, doküman inceleme ve gözlem yapılarak toplanmıştır. C?alışmanın verilerinin güvenirliliğini sağlamak için Kappa Analizi ve işletmelerden alınan geri bildirimler kullanılmıştır. Veri çözümlemesi yapılırken; açık, seçici ve eksenel kodlamalar yapılarak gömülü teori oluşturulmuş ve oluşturulan kuram ile çalışmanın bilimselliği sağlanmıştır. Oluşturulan bu teori sonrasında iki değerleyicinin sonuçları arasındaki uyuşmanın ölçümü için mülakat verileri alanında uzman iki kişiyle paylaşılarak bu kişilere kodlama yaptırılmıştır. Bulgular: İşletme verilerini ve gizliliğini korumak için çalışma yapılan işletmeler X, Y, Z işletmeleri şeklinde isimlendirilmiştir. Mülakat yapılan her işletmenin gözlem, döküman ve mülakat sorularına verdikleri cevaplarından yararlanılarak elde edilen bulgular, karşılaştırmalı bir biçimde aktarılmış ve kappa analizi yapılmıştır. Kappa analizi sonucunda 0,78 değeri elde edilerek sonuçlar arasında yüksek oranda uyum sağlanılmıştır. Özgünlük: Yeni ekonomi ve bilgi toplumunun getirdiklerinin entelektüel sermayeyle harmanlanması ile yapılan çalışmalar literatürde sınırlı sayıda bulunmaktadır. Bundan dolayı çalışma, işletmelere entelektüel sermaye yönetiminin doğru kullanılması yoluyla işletme performansına ek olarak literatüre de katkı sağlaması beklenmektedir.
  • Öğe
    How does disability status change time allocation? Evidence from Turkey
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Düzgün, Burcu
    Disability status is one of the certain elements of labor market condition and economic wellbeing. Likewise, disability also affects time devoted to market and nonmarket activities, since individuals without disabilities will be more productive in market activities and better at carrying household duties. In this respect, this study examines time allocation decisions of disabled and nondisabled individuals in Turkey. Purpose: Main aim of the study is to investigate how individuals with disabilities allocate their time to market work, nonmarket work, leisure, childcare and other work as compared to their nondisabled counterparts. Method: This study uses data from Turkish Statistical Institute (TURKSTAT) Time Use Survey 2014. Main focus group is non-student, non-retired individuals who are aged between 25 and 64. Seemingly Unrelated Regression (SUR) is used as the estimation methodology. Findings: Descriptive evidence show that males spend more time to market work and leisure, whereas females spend more time to nonmarket work, childcare and other work on average. Significant differences between disabled and nondisabled individuals are observed in time devoted to market work and nonmarket work both for males and females. Additionally, Seemingly Unrelated Regression (SUR) results show significant and negative association between disability status and time devoted to market work, and significant and positive association between disability and time allocated to nonmarket work and leisure for both genders. Age and education level also are important correlating factors.
  • Öğe
    Exploring the dynamic spillover effects between air transportation and development indicators in Turkey
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Beyzatlar, Mehmet Aldonat; Dündar, Turan
    Purpose: This study presents the relationship between air transportation and development indicators in Turkey covering the period from 1970 to 2017. The transportation sector tends to expand significantly in the 21st century compared to previous years. Nowadays, there are various transportation methods, especially by air, land, sea, railway, and pipeline. Although the reasons for being preferred in this sector where goods and services and passenger transportation are different, air transportation has come to the fore as the fastest and safest method. Method: While air transportation depends on the economic level, it also has effects on development. In this context the objectives are twofold: the paper (i) investigates the relationship between air transportation measures and a wide variety of development indicators, and (ii) incorporates an empirical framework based on the dynamic connectedness approach. This method supplies net, pairwise, and total connectedness parameters, which form integral parts of a relational network among variables. Findings: According to empirical findings, air passenger transportation, life expectancy, and infant mortality are net transmitters, where air freight transportation and other development indicators (urbanization, human capital index, CO2 emissions, and GDP per capita) are net receivers. Originality: The results obtained by the dynamic connectedness method differ from conventional methods in the plane of creating a relationship network within the variables. Through this paper, the relations between development indicators and air transportation in Turkey have been uncovered under the terms of the contribution to the literature, were revealed as part of a network system.