İşletme Fakültesi, İşletme (Türkçe) Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Aile işletmelerinde kurumsallaşmanın çeşitli demografik değişkenler açısından incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Yiğit, Turan; Aksakal, Nihan YavuzAile işletmeleri, dünya çapında sayıca çok fazla görülen bir organizasyon biçimi olması dolayısıyla küresel ekonomide önemli bir rol üstlenmektedir. Aile üyelerinin aile işletmelerinde aktif rol oynamaları sebebiyle işletmenin gelecek nesillere aktarılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından kurumsallaşma kilit faktörlerden biri olarak ortaya çıkmaktadır. Aile işletmelerinde kurumsallaşma, aile üyeleri arasındaki ilişkiler, üyelerin demografik özellikleri, işletme yönetimi ve genel yapısı gibi çeşitli faktörlerle iç içe bir yapıdadır. Bu çalışmanın amacı, aile işletmelerinde kurumsallaşma düzeyi algılarının katılımcıların demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. İstanbul’da sektör gözetmeksizin faaliyette olan aile işletmelerinden katılımcılarla 236 anket verisi ile çalışmalar ve analizler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, aile işletmelerinde kurumsallaşma düzeyi algısı katılımcıların cinsiyetlerine göre, medeni durumlarına göre, eğitim düzeylerine göre ve toplam deneyimlerine göre farklılık göstermektedir.Öğe Mesleki yeterlilik sistemi çerçevesinde Türkiye’de kurulan personel belgelendirme merkezlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında tanıtım çabalarının rolü ve önemi(2014) Arslan, KahramanTürkiye gibi gelişim dinamiklerinin yanı sıra, toplumun değişim talepleri ile kendine özgü çeşitli ihtiyaçları ve sorunları olan ülkelerde işsizlik ve istihdam sorunu, en öncelikli ve en önemli sorunlar arasında yer almaktadır. İstihdam artışının önündeki engellerin başında ise, işgücü piyasasının talepleri ile eğitim istihdam arasındaki ilişkinin zayıflığı ya da yetersizliği yer almaktadır. Türk mesleki eğitim kurumları iş piyasalarındaki gelişim ve değişimin hızına ayak uyduramamıştır. Örgün ve yaygın eğitim sonunda objektif, güvenilir ve geçerli bir ölçme-değerlendirme sisteminin bulunmayışı, mesleki eğitim kurumlarının etkinliğini ve verimliliğini azaltan bir unsur olmuştur. Benzer sorunlar Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de yaşanmış ve bu önemli soruna çözüm olarak Ulusal Yeterlilik Sistemi (UYS) geliştirilerek uygulamaya konulmuştur. UYS, çeşitli meslekler için uluslararası denklik sağlayarak işgücünün serbest dolaşımını mümkün kılan, ulusal meslek standartlarına ve mesleki yeterliliklere dayalı bir sistemdir. Bu sistem sayesinde mesleki deneyimini veya mesleki yeterliliğini kanıtlayamayan kişilerin ilgili mesleği icra etmesi mümkün olamamaktadır. Ayrıca, işverenlerin nitelikli insan gücü ihtiyacını karşılayarak işletmelerin rekabet gücünü artıran, bireylere de çalışma alanı ile ilgili güvence sağlayan, adil, şeffaf ve güvenilir bir sistem olması amaçlanmıştır. Ulusal Yeterlilik Sistemi’nin Türkiye’de de uygulanması benimsenmiş ve ülkemiz açısından adeta devrim niteliğindeki bu görevi yerine getirmek üzere Mesleki Yeterlilik Kurumu ( MYK) kurulmuştur. MYK, meslek standartlarının ve yeterliliklerinin, buna bağlı olarak da eğitim-öğretim programlarının ve ölçme-değerlendirme sistemlerinin oluşturulması amacıyla “Ulusal Yeterlilik Sistemi’nin Güçlendirilmesi Projesi”ni (UYEP), uygulamaya koymuştur. Proje kapsamında 26 farklı sektörde “Mesleki Bilgi ve Beceri, Sınav ve Belgelendirme Merkezleri” kurulması süreci tamamlanmıştır. Söz konusu merkezlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması, bu merkezler tarafından sunulacak hizmetlerin, paydaşları tarafından tanınır-bilinir olmasının yanı sıra değerli ve talep edilir olmasına bağlıdır. Bu güçlü ve gerçekçi öngörü, Belgelendirme Merkezlerinin ve MYK faaliyetlerinin tanıtım, savunu ve görünürlüğünü zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada, İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından basım yayım sektöründe belgelendirme hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulan İTOTEST merkezi esas alınmak suretiyle İTOTEST merkezinin ve MYK faaliyetlerinin sektör paydaşları olan işletme sahipleri, sektördeki çalışanlar ve öğrenciler tarafından tanınırlık, bilinirlik ve farkındalık düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, sektörde faaliyet gösteren işletme sahipleri, çalışanlar ve bu alanda eğitim gören öğrencileri kapsayan 3 ayrı anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda, ankete katılanların meslek standartları, ulusal yeterlilikler, MYK ve belgelendirme süreçleri hakkındaki bilgi, tanıma ve farkındalık düzeylerinin son derecede az olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi kapsamında, bireylerin kazandıkları yeterliliklerin bir bütünlük içinde ilişkilendirilmesi ve hayat boyu öğrenmeye katılımlarını artıracak bu yeni sistemi tanımaları ve benimsemelerinin önemi dikkate alındığında, kurulan test ve belgelendirme merkezlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının büyük ölçüde buna bağlı olduğu görülmektedir. Bu nedenle, geniş kapsamlı bir iletişim stratejisi çerçevesinde sistemin tanıtılması ve tanıtım çabalarının kesintisiz olarak sürdürülmesi şarttır. Aksi takdirde Türkiye’nin öncelikli ihtiyaçları arasında yer alan ulusal yeterlilikler çerçevesinin oluşturulması yönünde bugüne kadar sarfedilen çabalar boşa gidecektir.Öğe Türkiye'de medikal turizm sektörünün değerlendirilmesinde bütünleşik SWOTAHS yaklaşımı(2016) Görener, AliDünya üzerinde yer alan birçok ülkenin vatandaşları her yıl, sağlık problemlerinin tedavisi için farklı ülkeleri ziyaret etmektedirler. Medikal Turizm kapsamında tedavi hizmetini kaliteli, teknoloji odaklı ve uygun fiyatlı olarak sunan Türkiye, turizm zenginlikleri ile de bu bütünleşik süreci tamamlayabilmektedir. Bu çalışmada Türkiye'nin medikal turizm konusundaki avantaj ve dezavantajları, gelecekte oluşabilecek fırsatlar dikkate alınarak alternatifler kapsamında incelenmiştir. Türkiye'de sektörün güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat ve tehditler, sayısal temelde kurgulanmış SWOT analizi ile sistematik olarak irdelenmiştir. SWOT analizi, bir işletme veya sektör için zayıf ve güçlü yönlerin ifade edilmesinin yanı sıra fırsat ve tehditlerin tespiti için de kullanılan sistematik bir araçtır. Klasik SWOT matrisinde, faktör elemanlarının önem derecelerinin belirsiz olması nedeniyle bu çalışmada Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) ile birlikte kullanılmıştır. AHS ile ikili karşılaştırma matrisleri kurgulanarak yapılan öz vektör hesabı sayesinde SWOT faktörleri ve elemanlarının ağırlıklandırılabilmesi söz konusu olmuştur. Çalışmanın amacı, stratejik planlamada sıklıkla kullanılan SWOT analizinin sayısal yönünün iyileştirilmesine ilişkin bir uygulama sunmaktır.Öğe The preliminary investigation of brands' advertising personality on young viewers' perceptions(2016) Beyazıt Şahinoğlu, Didem Zeynep ; Yıldırım, FigenMost of the multinational companies believe that advertising plays a crucial role in building a brand. Developing and maintaining a powerful brand in the fullest sense requires a convincing promise of value/benefit for consumers and conforming that the promise is kept. Mostly, the literature reviews brand personality as one of the core dimensions of the brand identity and perhaps as the closest variable to the consumers’ buying process. All marketing communication tools, especially advertising, are pivotal to create awareness, influence and form a desire to buy a specific brand. This paper attempts to explore the tendency to present how one company manages to create two different brand personalities on the same sector that are supported by advertisingÖğe “Reverse Mentoring” designs of banking sector in Turkey(2017) Keleş Tayşir, Nurgül ; Ülgen, BelizReverse mentoring has some significant impact on building relationship between generations. This study represents one of the first attempts in Turkey to examine this instrument’s application process in real life. The purpose of this study is to gather information and describe the implementation of banking sector’s reverse mentoring process in Turkey. Multiple case study method was used in this study in order to gather further information about the reverse mentoring process. Data were collected through semi-structured interviews with three banks’; Akbank, Garanti Bank, and Denizbank; training and human resources supervisors who took an active role in reverse mentoring process. The findings of this study help us to present current information about the reverse mentoring designs of companies and highlight the importance of reverse mentoring as a valuable instrument for managing generational diversity.Öğe Süreç iyileştirme: Vasıflı çelik üretim sektöründe bir uygulama(2017) Türkan, Tansu; Görener, AliTeknolojinin gelişimi ve yaşam koşulların değişimi, müşteri taleplerini çeşitlendirmektedir. Birçok farklıseçeneğin, makul fiyat ve istenen zamanda karşılanmasını arzu eden müşterilere hizmet verilen küresel bir rekabetortamı mevcuttur. Bu rekabet ortamında, yüksek kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlerle müşteri talebine istenen süredecevap verilebilmesi gerekmektedir. Belirtilen hususlar ışığında, işletmelerin süreçlerini sürekli olarak gözdengeçirmeleri ve iyileştirme gereklilikleri karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bu çalışmada ilk olarak, süreç kavramı vesüreç iyileştirme hakkında genel bilgiler verilmiştir. Uygulama kısmında ise ana hedef sektörü otomotiv yan sanayiolan ve tam zamanında üretim felsefesi ile çalışan müşterilere ürün tedarik eden, vasıflı çelik üretimi yapan birfirmada gerçekleştirilen süreç iyileştirme çalışmaları sunulmuştur. Çalışmada farklı süreç iyileştirme teknikleri(Kaizen, Neden-Sonuç Diyagramı, Poka-Yoke, 8D, Hata Türü ve Etkileri Analizi) bir arada kullanılmıştır.Öğe Türkiye’de Fordist üretim krizinin ortam koşulları bağlamında incelenmesi(2018) Keleş Tayşir, NurgülBir dönemin egemen üretim biçimi olan Fordizm, 1960’lı yılların sonlarında bir krizle karşı karşıya kalmıştır. Krizin hangi nedenlerle ortaya çıktığı konusuna odaklanan farklı yaklaşımların bulunduğu ve her birinin krizi farklı perspektiflerden ele alarak açıklamaya çalıştığı görülmektedir. Çalışmamızda Fordist sistemin verimliliğini etkileyerek işletmeleri değişime sürükleyen nedenler anlamsal bütünlük açısından çıkış noktalarına göre gruplanmaya çalışılmıştır. Yapılan gruplamayla ortam koşulları olarak adlandırdığımız 4 koşul ortaya çıkmıştır; ekonomik ve siyasi koşullar, pazar yapısına ilişkin koşullar, işgücü ile ilgili koşullar, üretim süreci ile ilgili koşullar. Çalışmamızda öncelikli olarak Türkiye’de Fordizmin krizine neden olan ortam koşullarının neler olduğu açıklanmaya çalışılacak sonrasında da, ortam koşullarında meydana gelen değişimlerin bir işletme üzerinde etkisinin neler olduğu Arçelik firması üzerinden ele alınarak ortaya konacaktır.Öğe Bankacılıkta tekdüzen muhasebe sisteminin genel bir değerlendirmesi(2020) Erişir Karacan, Esra ; Benli, Vahit Ferhan; Karacan, Ali İhsan1997 - 1998’de Güney Doğu Asya ve Rusya Krizi; 2000’lerin başındaki muhasebe skandalları ve 2007-2008 Küresel Finansal Krizi bütün dünyada muhasebe ve finansal raporlama ile ilgili yaklaşımları değiştirmiş; düzenlemelerinin yeniden gözden geçirilmesine ve sıkılaştırılmasına neden olmuştur. Ülkemizde yaşanan bankacılık krizleri ile AB’ne ve uluslararası kurallara uyum amacıyla muhasebe ve raporlama konusundaki kurumsal yapı ile kurallarda önemli dönüşüm gerçekleştirilmiştir.1933 yılında Mevduatı Koruma Kanunu ile başlayan bankacılıkta muhasebe ve finansal raporlamayı düzenleme çabaları günümüzde kapsamlı bir tekdüzen muhasebe sistemi kurulması ile sonuçlanmıştır. Bugünkü düzenleyici yapıya doğru gelişme uzun ve maliyetli dersler ile gerçekleşmiştir. Günümüzde bankacılığın finansal raporlama, raporlama standartları, dış denetim ve kamuya açıklama uygulamaları önemli ölçüde iyileştirilmiştir. Bu çalışmada bankacılık sektöründeki tekdüzen muhasebe sistemindeki gelişme tarihsel bir perspektif ile incelenmiş ve değerlendirilmiştir.Öğe Gençlerin siyasal katılımı: Şırnak Örneği(2018) Altın, Emel; Kasımoğlu, MuratBu çalışmanın amacı Şırnak İl Merkezi’nde yer alan 14-19 yaş arası gençlerin siyasal katılımcılık eğilimlerini etkileyen faktörleri araştırmaktır. Çalışmada nicel bir araştırma yöntemi benimsenmiştir. Araştırmada veri toplama araçlarından soru formuna başvurulmuştur. Araştırma için gerekli veriler 2015 yılının Kasım başı ve ortasında araştırmacılar tarafından geliştirilen anketle toplanmıştır. Araştırmanın evrenini Şırnak İl Merkezi’nde liseye giden 14-19 yaş arası 7.131 genç oluşturmaktadır. Örneklem, Şırnak İl Merkezi’nde 1789 öğrencisi olan en büyük lisesinden tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Araştırmada açıklayıcı faktör analizi ve temel bileşenler analizi sonucu araştırmaya katılan gençlerin siyasal katılımcılık eğilimlerini etkileyen faktörlerin motivasyon, iletişim kanalları, aktif sivil katılım ve bireysel karakteristik özellikler olmak üzere dört boyut altında toplandığı görülmektedir. Şırnak İl Merkezi’nde 14-19 yaş arası gençlerin siyasal katılımcılık eğilimlerinin yaş, cinsiyet, eğitim alanı ve gençliğe yönelik çalışmalar yapan kuruluşlara üyelik (çevre, spor ve sanata yönelik kulüpler, STK’lar, siyasi partilerin gençlik kolları vb.) bakımından anlamlı farklılıklar gösterdiği görülmektedir. Bu sonuca dayalı olarak gelişim sürecinde olan Şırnak İl Merkezi’nde gençlerin siyasal katılımcılıklarının arttırılmasına yönelik önermeler ortaya konmuştur.Öğe İktisadi düşünce tarihi yazımında Avrupa merkezci mikro yaklaşıma alternatif bir öneri ya da muhafazakârlığı aşmak(2020) Torlak, ÖmerBu çalışmanın amacı iktisadi düşünce tarihi yazımı için iki öneri getirmektir. Bu amaca yönelik olarak çalışmada öncelikle iktisadi düşünce tarihi yazımının Ortodoks makro bakış açısından kurtularak yeniden biçimlendirilmesine yönelik bakış açısı ortaya konmaya çalışılmıştır. Yine bu çalışmada Avrupa- merkezci iktisadi düşünce tarihi yazımının dışında başka medeniyetlere ait iktisadi düşüncelerin de var olduğu ve onların da dikkate alınması gerektiğine vurgu yapılmaktadır. Bu çalışmanın mikro iktisadi bakış açısından makro iktisadi çerçeveyi bir açıklama denemesi olduğu da söylenebilir. Bir başka ifadeyle, bu çalışma ile iktisadi düşünce tarihine girişimcilerin tarihsel süreç içindeki katkıları ortaya konulmaya çalışılmıştır. 15. yüzyıldan 17. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemdeki sermaye sahibi ve girişimci tüccarların iktisadi düşüncenin gelişimine katkıları bilinmektedir. Dolayısıyla iktisadi düşünce tarihine mikro bir bakış açısı getirmesi yönüyle bu çalışmanın özgün değeri de ortaya çıkmaktadır. Çalışmanın ikinci önemli katkısı, Avrupa-merkezci iktisadi düşünce tarihine Osmanlı Devleti’nde tecrübe edildiği gibi tüccar ve zanaatkârların lonca şeklindeki örgütlenmeleri ve iş yapma biçimlerinden hareketle ortaya konmuş olmasıdır. Çalışmada ortaya konulan öneriler, iktisadi düşünce tarihindeki baskın karakter ve medeniyetleri yok saymamakta, baskın anlayış dışındaki her türlü birikimin düşünce tarihinin dışında bırakılması eksikliğine eleştirel bir bakış geliştirmeyi hedeflemektedir.Öğe Bankalarda uygulanacak muhasebe ve raporlama standartları- tarihsel bir gözden geçirim(2021) Erişir Karacan, Esra ; Benli, Vahit Ferhan; Karacan, Ali İhsanBu çalışmada finansal rapor ve tablolarını hazırlarken bankaların uymaları gereken muhasebe standartlarının ülkemizdeki gelişimi tarihsel bir açıdan incelenmiştir. Muhasebe ve raporlama standartları finansal raporlarda yer alan rakamları finansal bilgiye dönüştüren bir “finansal lisan” niteliğindedir. Finansal tabloların hazırlanmasında kullanılacak olan ilkeler tarihsel olarak bir iç hukuk meselesi olarak görülmüş ve esas itibariyle vergi hukuku ve ticaret hukukunun ilgi alanını oluşturmuştur. Ancak 1980’lerle başlayan ve 1990’larda küreselleşme ile hızlanan sermaye piyasalarının bütünleşmesi bu piyasalara yön veren kuralların da yakınsamasına yol açmıştır. Bu yakınsama piyasada yer alan ya da yer alacak olan katılımcıların finansal raporlarının hazırlanmasında uygulanacak olan standartların da uyumlaştırılması gereğini doğurmuştur. Konu önce meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından “soft law” çerçevesinde geliştirilmiştir. Daha sonra da AB gibi bölgesel oluşumlar ve değişik ülkeler tarafından uluslararası standartlar iç hukuk kuralı haline dönüştürülmüşlerdir. Günümüzde IASB (International Accounting Stanadards Board) tarafından belirlenen muhasebe ve raporlama standartları genel kabul gören standartlar olarak uluslararası ölçekte benimsenmiştir. Ülkemiz de benzeri bir süreçten geçmiştir. Ancak 1980’li yılllar ile birlikte ülkemizde muhasebe standartlarını belirlemede çoklu bir bir yapının ortaya çıkmaya başladığını görüyoruz. Sektörel düzenleyici otoriteler, düzenledikleri sektörde uygulanacak muhasebe ve raporlama standartlarını belirlemeye başlamışlardır. 2011 yılında KGK (Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu)’nın kurulması ile birlikte muhasebe standartlarını belirleme görevi ulusal düzeyde bu kuruma verilmiş bulunmaktadır. KGK, AB düzenlemelerine uyumu hedeflemektedir. KGK, hem IASB tarafından belirlenen hem de AAOIFI (The Accounting and Auditing Organization for Islamic Financial Institutions) tarafından yayımlanan standartları uygulanmak üzere iç hukukumuzda adapte etmektedir. Bu çerçevede bankalar hem birer KAYİK (Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluş) olarak hem de Türk Ticaret Kanunu ve Bankacılık Kanunu hükümleri uyarınca KGK tarafından yayımlanan standartlara uygun olarak finansal raporlarını hazırlamakla yükümlüdürler.Öğe Kamuya açıklama aracı olarak banka yıllık faaliyet raporu(2020) Karacan, Esra Erişir; Benli, Vahit Ferhan; Karacan, Ali İhsan1990’lı yılların başından itibaren gerek Amerika’da gerekse Avrupa Birliği içinde yapılan muhasebe ve raporlama enstrümanlarının bilgi altyapısının ne şekilde düzenlenmesi, hangi prensipler dahilinde hazırlanmaları, hangi bilgi içeriklerine haiz olmaları ve hangi paydaşlara bilgi vermeleri konuları hala ciddi tartışmalara ve evrimsel gelişimlere maruz kalmaktadır. Bu anlamda yıllık faaliyet raporları maddi olarak doğru bilgileri, şeffaflık içinde ve doğru zamanlama dahilinde denetim otoriteleri, pay sahipleri ve diğer tüm paydaşlara ulaştırabilen en kapsamlı finansal yönetim enstrümanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Makale, uluslararası gerçekler ve yeni bankacılık raporlama standartlarının yeniden yapılanma kuralları çerçevesinde ve ülkemiz finansal gerçekleri ışığında gelişen bankacılık sistemimizin sağlıklı ve güven içinde çalışabilmesi adına, nasıl bir faaliyet raporu oluşturulması gerçeğine teorik ve pratik boyutlarda cevap verebilmeyi hedeflemektedir.Öğe Makro ekonomik göstergelerin dış ticaret dengesi üzerine etkisi(2022) Bağdınlı, Nazmi; Arslan, İsmet KahramanKüreselleşme ile ülkelerin birbirleriyle karşılıklı etkileşimi sürekli bir artış eğilimi göstermektedir. Söz konusu etkileşimde uluslararası iktisadi ilişkiler açısından büyük önem arz eden faktörden biri de dış ticarettir. Dış ticaret sayesinde ülkeler daha ileri teknolojileri kendi ülkelerinde kullanabilme şansı yakalayabilmektedir. Böylece ekonomiler, daha fazla mal ve hizmet üretimi sağlamaktadır. Bu bağlamda dış ticaret, ülke ekonomilerinin büyüme performanslarını etkilemede ve ülkelerin refahının artırılmasında rol oynayan önemli bir parametredir. Bu çalışmada dış ticaretin temel belirleyicilerinin dış ticaret üzerindeki etkilerini yüksek dış ticaret performansına sahip ve kırılganlık seviyesi en yüksek ilk 20 ülkenin incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada, 1995-2019 dönemi yıllık veriler kullanılarak dış ticaretin temel belirleyicilerinin etkileri, Panel Eşik EKK yöntemi yardımıyla test edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, döviz kuru, faiz oranları, enflasyon oranları ve reel hasıla seviyesinin dış ticaret performansının önemli belirleyicileri olduğu görülmektedir. Ancak küresel risk seviyesinin dış ticaret performansının önemli bir belirleyicisi olmadığı anlaşılmaktadır.Öğe Geliştirilmiş bulanık SWARA ve bulanık CODAS yöntemleriyle tesis yeri seçimi: İmalat sektöründe bir uygulama(2023) Peker, Bilge Nur; Görener, AliFabrika, depo gibi tesisler kuruldukları andan itibaren işletmeyi artık o bölgenin tüm koşullarına bağlı kılmaktadır. Yanlış bir karar, uzun yıllar sürecek problemleri beraberinde getirebilmektedir. Bu nedenle, birçok kriteri içerisinde barındıran yer seçimi süreci oldukça önemlidir. Makalemizde, kompozit pervane imalatı gerçekleştiren bir işletmenin, yeni tesis yerinin belirlenebilmesi için bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Kriter ağırlıklarının belirlenmesinde Geliştirilmiş Bulanık Adım Adım Ağırlık Değerlendirme Oran Analizi (GB-SWARA), alternatiflerin değerlendirilmesinde ise Bulanık Birleştirilebilir Uzaklık Tabanlı Değerlendirme Yöntemi (B-CODAS) yöntemleri kullanılmıştır.Öğe Rekabet stratejilerinin işletme performansı üzerindeki etkisinde risk yönetimi uygulamalarının aracı rolüne yönelik bir araştırma(2024) Bay, Erkan; Karabulut, TuğbaGünümüzde işletmeler faaliyetlerini ekonomik ve politik istikrarsızlık, teknolojik gelişmeler, yoğun rekabet ortamı ve salgın hastalıklar gibi nedenlerle belirsiz ve karmaşık çevrelerde sürdürmektedirler. Bundan dolayı, işletmeler faaliyetlerini sürdürebilmek için çeşitli risklerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Belirsiz ve karmaşık çevrede faaliyet gösteren işletmeler, uygun risk yönetimi araçlarını kullanarak rekabet güçlerini artıracak stratejiler geliştirebilir, performans hedeflerine ulaşabilirler. Bu çalışmanın amacı, İstanbul Sanayi Odası’nın (ISO) 2020 yılına yönelik hazırladığı İlk ve İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listelerinde yer alan işletmelerin rekabet stratejilerinin performansları üzerindeki etkisinde risk yönetimi uygulamalarının aracı rolünü belirlemektir. Araştırmanın ana kütlesi ilgili listelerde yer alan 1000 işletme olup, örneklemi araştırmaya katılan 515 işletmedir. Araştırmada, rekabet stratejilerinin işletme performansını pozitif yönde etkilediği, rekabet stratejilerinin risk yönetimin pozitif yönde etkilediği, risk yönetiminin işletme performansını pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Ayrıca, rekabet stratejilerinin işletme performansı üzerindeki etkisinde risk yönetimi uygulamalarının kısmi aracı rolü olduğu gözlenmiştir.Öğe Investigation of the effect of buyers' relationships with each other on their opinions on the benefits of smartphones by ucinet social network analysis(2023) Çelik, Zübeyir; Sağlam, Mehmet; Uslu, AyparThis study aims to test the effect of buyers' relationships with each other according to demographic characteristics (gender, age, marital status, and monthly income) on their views on the benefits of smartphones. It also investigates which benefit the buyers' relations with each other are grouped around. Data were collected by online survey method from 239 buyers who had purchased smartphones before. The obtained data were analyzed by running social network analysis on UCINET 6.0 program. The results of the analysis show that the relations of smartphone buyers with each other are mostly grouped in terms of multiple benefits. The results of the regression analysis show that buyers' relationships with each other by age, marital status, and monthly income, not by gender, have a significant effect on their opinions on both the functional benefits and multiple benefits of smartphones. In addition, the relationship of buyers to each other only by age, not by gender, marital status and monthly income, has a significant effect on their opinions on the experiential benefits of smartphones. However, buyers' relationships with each other by all demographic characteristics do not have a significant effect on their opinions on the symbolic benefit of smartphones. The results of the study were discussed.Öğe Online marka deneyiminin satın alma niyeti üzerindeki etkisinde marka güveni ve tutumunun düzenleyici etkisinin incelenmesi(2023) Sağlam, MehmetBu çalışmada e-ticaret pazar yeri platformlarının alışveriş süresince yaşattığı online marka deneyiminin, marka güveni ve marka tutumunun tüketici satın alma niyetine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Online marka deneyiminin satın alma niyeti üzerindeki etkisinde marka güveni ve marka tutumunun düzenleyici etkisinin ne yönde olacağı ise çalışmanın ikinci amacıdır. Veri toplama aracı olarak Google Forms aracılığıyla oluşturulan online anket kullanılmıştır. Kolayda örnekleme yönteminin kullanıldığı veri toplama süreci sonunda 418 katılımcıya ulaşılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 24, LISREL 8.7 programları ile PROCESS 4.0 makro yazılımı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda online marka deneyiminin, marka güveninin ve marka tutumunun satın alma niyeti üzerinde pozitif etkisi olduğu belirlenmiştir. Online marka deneyiminin satın alma niyeti üzerindeki etkisinde marka güveni ve marka tutumunun düzenleyici role sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Online marka yöneticileri için bu sonuç, müşterileri satın almaya götüren süreç boyunca yaşatılan marka deneyimi yanında, yüksek düzeydeki marka güveni ve tutumunun daha fazla satış yapmak için ayrı bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.Öğe Mediating role of work engagement and moderating role of organizational structure in the effect of dark leadership on psychological contract(2023) Erdal Üngör, Jülide ; Bayraktar, OsmanIn the research, the relationship between the dark leadership perception, work engagement, psychological contract and organizational structure perceptions of white-collar employees of five-star hotels in Istanbul, Ankara and Antalya was analysed. In this regard, data was collected from 402 white-collar hotel employees through surveys. Frequency distribution analyses, reliability analyses, confirmatory factor analyses, correlation analysis, mediator and moderator effect analyzes were conducted. As a result of the analysis, it was determined that there was a significant and negative relationship between the perception of dark leadership and psychological contract and work engagement, and a significant and positive relationship between work engagement and psychological contract. In addition, it was understood that work engagement had a partial mediating role in the effect of dark leadership perception on psychological contract. Finally, it has been found that organizational structure has a moderating role in the effect of dark leadership perception on psychological contract.Öğe Öğrencilerin kariyer tercihlerine göre kişilik özelliklerinin kariyer değerleri üzerindeki etkisi: İşletme lisans bölümü öğrencileri üzerine bir araştırma(2018) Yavuz, Nihan; Sağlam, Mehmet; Ülgen, BelizBu çalışmada, İşletme lisans bölümü öğrencilerinin iş hayatında çalışmayı tercih ettikleri departmanlara göre, beş büyük faktör kuramı kişilik özelliklerinin kariyer değerleri üzerindeki etkisinin incelenmesi ve aynı zamanda bu tercihlerine göre hem kariyer değerleri boyutlarının hem de kişilik özellikleri boyutlarının ortalama düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. İstanbul’da bir devlet üniversitesinde kolayda örnekleme ile belirlenen 414katılımcı öğrenciye, yüz yüze uygulanan anket aracılığıyla toplanan verilerin analizinde, SPSS 22 paket programı kullanılmıştır. Araştırmada; frekans analizi, Kolmogorov-Smirnovtesti, faktör analizi, güvenilirlik testi ve kariyer değerleri üzerinde kariyer tercihlerine göre kişilik özelliklerinin etkisinin belirlenmesi için regresyon analizi uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre; muhasebe kariyer tercihi gösteren öğrencilerin güvenlik kariyer değeri ile uyumluluk kişilik özelliği; finans kariyer tercihi gösteren öğrencilerin teknik kariyer değeri; insan kaynakları kariyer tercihi gösteren öğrencilerin yönetimsel kariyer değeri ve uyumluluk kişilik özelliği; pazarlama kariyer tercihi gösteren öğrencilerin yaşam tarzı kariyer değeri ve deneyime açık kişilik özelliği göstermekte oldukları sonucuna ulaşılmıştır.Öğe The effect of flexible working on job performance during the Covid-19 pandemic: The mediation role of job characteristics(2023) Sarpkaya, Elif; Bayraktar, OsmanThe aim of this research is to reveal the impact of flexible working arrangements on the job performance of employees in public institutions and regarding to this impact to try to explain the mediating role of job characteristics modeling. In this cross-sectional study, a quantitative research method was used and it was carried out in 2021 with the participation of employees working in municipalities. Analyzes were performed on 312 solid data. The questionnaire technique was used as a data collection tool and Flexible Working Scale, Job Characteristics Scale and Job Performance Scale were used. In analyzing data; skewness and kurtosis, normality, reliability, exploratory factor analysis, descriptive statistical analysis and mediation analysis were applied. Mediation analysis were performed with PROCESS Macro, and other analysis with Jamovi 2.3.18. According to the findings of this research, it was seen that there is a positive impact between flexible working and job characteristics and a negative impact on job performance. As a result, the main hypothesis that job characteristics play a mediating role in the relationship between flexible working and job performance was supported. This result is original and instructive for administrators since it is the first time that such a study has been conducted in the public sector.