İşletme Fakültesi, İşletme Bölümü (Türkçe) Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Aile işletmelerinde kurumsallaşmanın çeşitli demografik değişkenler açısından incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Yiğit, Turan; Aksakal, Nihan YavuzAile işletmeleri, dünya çapında sayıca çok fazla görülen bir organizasyon biçimi olması dolayısıyla küresel ekonomide önemli bir rol üstlenmektedir. Aile üyelerinin aile işletmelerinde aktif rol oynamaları sebebiyle işletmenin gelecek nesillere aktarılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından kurumsallaşma kilit faktörlerden biri olarak ortaya çıkmaktadır. Aile işletmelerinde kurumsallaşma, aile üyeleri arasındaki ilişkiler, üyelerin demografik özellikleri, işletme yönetimi ve genel yapısı gibi çeşitli faktörlerle iç içe bir yapıdadır. Bu çalışmanın amacı, aile işletmelerinde kurumsallaşma düzeyi algılarının katılımcıların demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. İstanbul’da sektör gözetmeksizin faaliyette olan aile işletmelerinden katılımcılarla 236 anket verisi ile çalışmalar ve analizler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, aile işletmelerinde kurumsallaşma düzeyi algısı katılımcıların cinsiyetlerine göre, medeni durumlarına göre, eğitim düzeylerine göre ve toplam deneyimlerine göre farklılık göstermektedir.Öğe KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİNİN CEZAİ SONUÇLARI VE KARŞILIKSIZ ÇEK ÖZELİNDE BANKALARIN İMZA İNCELEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ(2024) Akaslan, DeryaÖzellikle bankacılık sisteminde en fazla kullanılan kambiyo senedi olduğunu söyleyebileceğimiz çek, ticari hayatta önemli bir yere sahiptir. Uygulamada, çek düzenleyen kişilerin çek hesabında yeterli karşılığı bulundurmaması nedeniyle çekin karşılıksız yazılması sonucu sıklıkla gündeme gelmektedir. Çekin karşılıksız yazılması ticari ilişkiler kapsamında çekin güvenilirliğinin azalmasına sebep olmaktadır. Karşılıksız çek yazılmasının önlemek ve ödeme kolaylığı sağlayan çeke olan güveni artırmak amacıyla kanun koyucu tarafından yıllardır çeşitli önlemler alınmaktadır. Ancak uygulamada görüldüğü üzere zaman içinde alınmış önlemler karşılıksız çıkan çeklerin sayısının azalmasını sağlayamamış aksine karşılıksız yazılan çek sayısı gün geçtikçe artmaya devam etmiştir. Amaç: Çalışmanın amacı Türk Hukukunda tartışmalı olan karşılıksızdır işlemine ilişkin konular ve bankaların imza inceleme yükümlülüğünün Yargıtay Kararları ışığında incelenmesidir. Yöntem: Çalışma kapsamında konuya ilişkin yasal düzenlemeler ve Yargıtay Kararları taranmıştır. Bulgular: Bankalar, yasal süresi içinde ibraz edilen ve yasal olarak geçerli çekleri ödemekle yükümlüdürler. Dolayısıyla, bankaların çekin ibrazı sonrasında hem çek üzerindeki imzayı hem de ilgili mevzuat kapsamında geçerli bir çek bulunup bulunmadığını incelemesi gerekmektedir. Özgünlük: Bu çalışmada Çek Kanunu ve ilgili diğer mevzuat doğrultusunda karşılıksız çek, cezai yükümlülükler ve bankaların sorumlulukları Yargıtay Kararları çerçevesinde araştırılmıştır.Öğe Öğrencilerin kariyer tercihlerine göre kişilik özelliklerinin kariyer değerleri üzerindeki etkisi: İşletme lisans bölümü öğrencileri üzerine bir araştırma(2018) Yavuz, Nihan; Sağlam, Mehmet; Ülgen, BelizBu çalışmada, İşletme lisans bölümü öğrencilerinin iş hayatında çalışmayı tercih ettikleri departmanlara göre, beş büyük faktör kuramı kişilik özelliklerinin kariyer değerleri üzerindeki etkisinin incelenmesi ve aynı zamanda bu tercihlerine göre hem kariyer değerleri boyutlarının hem de kişilik özellikleri boyutlarının ortalama düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. İstanbul’da bir devlet üniversitesinde kolayda örnekleme ile belirlenen 414katılımcı öğrenciye, yüz yüze uygulanan anket aracılığıyla toplanan verilerin analizinde, SPSS 22 paket programı kullanılmıştır. Araştırmada; frekans analizi, Kolmogorov-Smirnovtesti, faktör analizi, güvenilirlik testi ve kariyer değerleri üzerinde kariyer tercihlerine göre kişilik özelliklerinin etkisinin belirlenmesi için regresyon analizi uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre; muhasebe kariyer tercihi gösteren öğrencilerin güvenlik kariyer değeri ile uyumluluk kişilik özelliği; finans kariyer tercihi gösteren öğrencilerin teknik kariyer değeri; insan kaynakları kariyer tercihi gösteren öğrencilerin yönetimsel kariyer değeri ve uyumluluk kişilik özelliği; pazarlama kariyer tercihi gösteren öğrencilerin yaşam tarzı kariyer değeri ve deneyime açık kişilik özelliği göstermekte oldukları sonucuna ulaşılmıştır.Öğe The effect of flexible working on job performance during the Covid-19 pandemic: The mediation role of job characteristics(2023) Sarpkaya, Elif; Bayraktar, OsmanThe aim of this research is to reveal the impact of flexible working arrangements on the job performance of employees in public institutions and regarding to this impact to try to explain the mediating role of job characteristics modeling. In this cross-sectional study, a quantitative research method was used and it was carried out in 2021 with the participation of employees working in municipalities. Analyzes were performed on 312 solid data. The questionnaire technique was used as a data collection tool and Flexible Working Scale, Job Characteristics Scale and Job Performance Scale were used. In analyzing data; skewness and kurtosis, normality, reliability, exploratory factor analysis, descriptive statistical analysis and mediation analysis were applied. Mediation analysis were performed with PROCESS Macro, and other analysis with Jamovi 2.3.18. According to the findings of this research, it was seen that there is a positive impact between flexible working and job characteristics and a negative impact on job performance. As a result, the main hypothesis that job characteristics play a mediating role in the relationship between flexible working and job performance was supported. This result is original and instructive for administrators since it is the first time that such a study has been conducted in the public sector.Öğe İnovasyon ile küresel rekabetçilik düzeyi arasındaki ilişkide ekonomik serbestliğin düzenleyici rolü(2020) Toker, Kerem; Görener, AliAmaç – Bu araştırmanın amacı, ülke ekonomilerinin inovasyon kabiliyeti ile küresel rekabetçilik düzeyleri arasındaki ilişkide ekonomik serbestliğin düzenleyici rolünü saptamaktır. Yöntem – Araştırma modelini test etmek amacıyla 2019 yılına ait üç farklı küresel rapordan (Küresel İnovasyon Endeksi, Ekonomik Serbestlik Endeksi ve Küresel Rekabetçilik Endeksi) elde edilen veriler analiz edilmiştir. Araştırmaya her üç raporda da verisi bulunan ülkeler dahil edildiği için, 125 ülke araştırmanın kapsamını oluşturmaktadır. Araştırma hipotezini test etmek amacıyla gerçekleştirilen düzenleyici etki analizlerinde Hayes (2018) tarafından geliştirilen Process Macro programı ve korelasyon analizlerinde SPSS 25 istatistik programı kullanılmıştır. Bulgular – Regresyon analiz sonuçları, ülkelerin ekonomik serbestlik düzeylerinin, inovasyon ve küresel rekabetçilik düzeyi arasındaki ilişkide düzenleyicilik rolü olduğunu göstermiştir. Özellikle inovasyon kabiliyetinin orta düzeyi geçtiği durumlarda ekonomik serbestliğin düşük olması rekabetçlik üzerinde olumlu etkiye neden olmaktadır. Tartışma – Ülkelerin küresel rekabet gücünü arttırmak için uyguladıkları inovasyon politikalarında, ekonomik düzenlemelerin ihmal edilmemesi gereken kritik bir unsur olduğunu ortaya koymaktadır. Küresel işletmelerin ise doğrudan dış yatırım kararlarında aday ülkenin inovasyon gücü yanında ekonomik düzenlemelerini de göz önünde bulundurmaları önerilmektedir.Öğe The effects of industry 4.0 on human resources management(Peter Lang Publishing Group, 2018) Bayraktar, Osman; Ataç, CananThe opportunity of the internet in terms of eliminating the distance and the ability to instantly transfer large data influence many areas of life, and deeply affect industrial production and processes. High-tech manufacturing operations feel these changes earlier. It is inevitable for the enterprises operating with traditional technologies to be exposed to this effect in parallel with the change of environmental structure. In this study, the concept of Industry 4.0 is considered as a concept and secondly how human resources managers perceive this process from the viewpoint of human resources management of the four advanced technology companies operating in the Bursa region is investigated. An in-depth interview method was used to gather information in the study. As a result of the research, the expectation is that the Industrial 4.0 transformation of the industry will deeply affect human resources management processes due to its business environment. At each stage, it is foreseen that technology-integrated business processes will cause some of the unskilled employees to lose their jobs, while the higher qualified employees will be needed more, but it will be difficult to find these employees and keep them at work.Öğe Common audit deficiencies under the audit quality microscope(Springer Nature, 2021) Aksoy, Tamer; Biçer, Ali AltuğThe quality of an audit becomes visible as the auditor inspects the correspondence level between the established criteria and the presented information by using the International Standards on Auditing (ISA). The way of applying ISAs may differ in variety of situations in accordance with the auditor’s professional judgement. In this manner, trying to evaluate the quality of audits and how high quality audits can be achieved needs to be set by several indicators in accordance with International Quality Control Standard 1 (ISQC 1). Audit quality indicators are a combination of qualitative and quantitative measures, there is no single measure of audit quality. The use of Information Technologies (IT) through business methods and internal controls has preferably increased its importance for those same information technologies to be used in auditing and assurance services. New areas of auditing and assurance services have opened up with the digitalization process of the world. There has been argument about whether the IT will replace the accounting profession, whether IT systems will replace auditors. It is indisputable that using IT systems in auditing process increase the quality of the audit without increasing the time spent on the audited data. However, this introduces new technological and business risks that the auditor will need to assess. Accordingly, the expectation from the quality of auditing has increased, but what about the results of the regulatory bodies? Enhanced discussions, in turn, may strengthen audit quality. This chapter explains the key elements that create an environment for audit quality focusing on the audit deficiencies related to the inspection reports from the world’s audit regulators. Building/enhancing trust via audit quality cannot be formulized by algorithms or particular standards or obligations. The meaning of evaluation of audit quality depends on the conditions facing the auditor. Measuring professional skepticism, due care or professional judgement are critical factors affecting audit quality. For this reason a comparison is made between Turkish Oversight Authority (KGK) and International Forum of Independent Audit Regulators (IFIAR) inspection reports.Öğe Başarı kültürünün gelişimini etkileyen faktörlerin halkbilimi epistemolojisinden analizi(Geleneksel Yayıncılık, 2022) Kasımoğlu, Murat; Altın, Yusuf Ayaz; Kasımoğlu, HandanBu çalışma halkbiliminin epistemolojik olarak toplumsal kültürü nasıl etkilediğini incelemektedir. Ayrıca toplumların kolektif olarak nasıl hareket ettikleri üzerindeki etkilerini de çok yönlü olarak ele almaktadır. Bu çerçevede halkbiliminin bilimsel yaklaşımı ve çerçevesi dikkate alınarak Geert Hofstede’in modelinin değerlendirmesi yapılmıştır. Modelde toplumların yapısal özellikleri çerçevesinde aksiyon ve başarı odaklı yapı ve sistem geliştirmeleri değerlendirilmektedir. Özellikle küresel sistem içerisinde toplumların temel rekabet gücünü belirleyen kültürün anlaşılması çok önemlidir. Tutum ve davranışların yapısını yönlendiren temel faktörlerin toplumların başarısındaki etkisi büyüktür. Çalışmada Türk kültürünün temel özellikleri Hofstede’in geliştirdiği boyutlar üzerinden analiz edilmiştir. Geçmişten günümüze toplumsal yapımızın değerleri ve tutumları belirlenmiştir. Böylece kendi değerlerimizin gelişimi, değişimi ve dönüşümünün özellikle dijitalleşen yeni çağda nasıl bir gelişim göstereceğini değerlendirmek mümkün olacaktır. Bugün her alanda yaşanan büyük dijital dönüşüm halkbiliminin temel epistemolojisini de etkilemekte ve yeni izlekler oluşturmaktadır. Bu yeni uçların anlaşılması da ülkemizin dinamikleri açısından önem taşımaktadır. Sonuç olarak başarı kültürünü özellikle halkbilimi penceresinden ele aldığımız zaman destanlar, masallar ve dolayısıyla somut olmayan kültürel miras bu anlamda önemli bir yere sahiptir. Bu yaklaşımlar ile Türk kültürünün küresel sistem içerisindeki yapısını karşılaştırmalı olarak folklor epistemolojisi ile kanıta dayalı bir şekilde değerlendirmek mümkündür. Bu alanların yapısal olarak birbiri ile ilişkisi üzerinden konunun ele alınması toplumların kararları, eğilimleri, birliktelikleri ve paylaşılan değerleri hakkında bize detaylı bilgi sunmaktadır. Çalışmamızda halkbilimi aracılığı ile kuşaktan kuşağa aktarılan toplumların birikimlerinin ve değerleri ile oluşan yapılarının, özellikle bireylerin duruşları ve katılımcılığını nasıl etkilediği ele alınmaktadır. Destan, masal, hikâye ve türkü gibi anlatılar toplumların ortak bilişsel özelliklerinin gelişmesine yönelik olarak kestirim modeller geliştirmektedir. Bu da toplumların gelişmesinin bir sonraki aşamaya geçişini kolaylaştırmakta ve daha rekabetçi bir yapı oluşturmasını desteklemektedir. Çalışma kapsamlı bir literatür incelemesi, kavramsal model tasarımı ve ampirik verilerin değerlendirilmesi ile yönlendirilmiştir. Sonuç olarak, toplumların birikimleri ve değerleri, değiştirilmesi çok güç olan izlekler ve kestirim yollar geliştirir. Bu nedenle süreçlerin temel parametresi halkbilimi unsurlarının eklektik çerçevede analiz edilmesi başarı kültürünün geleceği açısından oldukça derinlikli bir vizyon ortaya koymaktadır. Türk kültürünün altı boyut ile ele alınması özellikle de halk bilimi gibi derin bir kavramsal kapsama sahip olan alanın çerçevesi dikkate alınarak makro-mezo ve mikro düzey yaklaşımlar oluşturulması ülkemizin politikaları açısından önemlidir. Eğitim, girişimcilik, kalkınma ve başarı odaklı bir toplum oluşturmada sürecinde halk bilimi epistemolojisi temel çerçevesi dikkate alınarak bir çerçeve değerlendirilmiştir. Böylece halk biliminin toplumsal başarı ve gelişme üzerindeki etkisi ve ilişkisi belirlenmeye çalışılmıştır.Öğe Hirose Yöntemi ile Marka Değerinin Belirlenmesi ve Marka Değeri ile Şirket Değeri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Arçelik-Vestel ve Ford Otosan-Tofaş Karşılaştırması(Sra Academic Publishing, 2021) Can, Günay; Sağlam, MehmetIn today's world where competition is increasing day by day, companies attach importance to marketing activities as much as production in order to maintain their efficiency in the market and to enter new markets. For this reason, the issue of brand and brand value, which is one of the building blocks of marketing activities, is very important. The aim of this study is to measure the brand value of Arçelik, Vestel, Tofaş and Ford Otosan companies with the Hirose method, which was introduced to the literature by the Japanese Ministry of Commerce as one of the brand value measurement methods, and to examine the relationship between it and company value. While calculating the brand value with the Hirose method, prestige variable, loyalty variable and expansion variable parameters were used. While calculating the value of the company, the market based valuation approach was chosen and the ratios of Price / Earnings, Price / EBITDA, Price / Net Sales, Market Value / Book Value were used. Research findings showed that while the brand value of Arçelik, Ford Otosan and Tofaş companies decreased over the years, the brand value of Vestel increased. It has been observed that all four companies in the study have increased company values over the years. As of 2020, brand values of Arçelik and Vestel were above company values, while the brand values of Ford Otosan and Tofaş remained below company values. In order to examine the effect of brand value on company value, individual regression analysis was performed for each brand. According to the results, the effect of brand value on company value was not revealed for other brands except Arçelik brand.Öğe Öğretmenlerde meslektaş ilişkilerinin tükenmişlik duygusuna etkisi(Sobibder, 2021) Yıldırım, Bihter; Bayraktar, OsmanBu araştırmanın temel hipotezi, meslektaş ilişkileri ölçek puanlarının, tükenmişlik duygusunu ölçek puanlarını etkilediği biçiminde belirlenmiştir. Temel hipotezin dışında, katılımcıların demografik faktör düzeyleri ile tükenmişlik algısı arasında istatiksel olarak anlamlı farklılıklar olduğu varsayımına ilişkin hipotezler test edilmiştir. Meslektaş ilişkileri kavramsal yapısını ölçmek için Oranje (2011) tarafından geliştirilen Meslektaş İlişkisi Algısı Ölçeği, tükenmişlik kavramsal yapısını ölçmek için Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilen Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılmıştır. Her iki ölçek de Likert tipi ve beş düzeylidir. Araştırma Yalova ilinde görev yapan öğretmenler arasında gerçekleştirilmiştir. Veriler kolayda anket yöntemi ile toplanmış, araştırmaya cevap veren katılımcılardan 313’ünün verileri istatistik analiz için uygun bulunmuştur. Toplanan veriler, IBM SPSS 22.0 yazılım programı ile analiz edilmiştir. Analizler sonucunda meslektaş ilişkileri ile tükenmişlik arasında anlamlı ve negatif bir ilişki tespit edilmiş ve temel hipotez doğrulanmıştır. Katılımcıların yaş düzeyleri, medeni durum, çocuk sayısı, çalışma kıdemi ve eğitim düzeyinden oluşan demografik özellikler ile tükenmişlik arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilememiş, ikincil düzeyde H0 hipotezleri reddedilememiştir. İlgili yazın incelendiğinde meslektaş ilişkileri ile tükenmişlik duygusu ilişkisini ele alan çalışmaya rastlanılmamıştır. Araştırmanın bu yanıyla ilgili alanyazın açısından özgün olduğu düşünülmektedirÖğe Sağ siyaset geleneğinde siyasal pazarlamanın propaganda dili olarak seçim beyannameleri: “Demokrat Partiden Adalet ve Kalkınma Partisine” seçim beyannamelerindeki politika alanları(Kadim Yayınları, 2021) Torlak, Ömer; Tiltay, Muhammet AliSeçim beyannameleri içerdiği vaatler ve politika öncelikleri bakımından siyasal pazarlamanın seçmen davranışını etkilemede önemli araçlarından biri olabilmektedir. 1950-2018 seçim dönemlerinde mecliste temsil hakkı kazanan Türkiye’deki sağ siyasi gelenek içerisinde yer alan partilerin seçim beyannameleri bu çalışmada incelenmiştir. Siyasi partilerin hangi politika alanlarına öncelik verdikleri ve seçim dönemleri itibariyle söylemlerinde değişim olup olmadığı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Sağ siyaset geleneği içerisinde yer alan partilerin seçim dönemlerinde özgürlük ve demokrasi, siyasi sistem, ekonomi, refah ve yaşam kalitesi ile sosyal gruplar politika alanlarında ve bunların alt kategorilerinde söylemlerinin daha fazla yoğunlaştığını söylemek mümkündür. Siyasi partilerin seçim dönemleri bağlamında kendi söylemlerinin oranının değiştiği ve odaklandıkları politika alanlarının birbirinden farklılaştığı ortaya çıkarılmıştır.Öğe Covid-19 pandemi sürecinde tüketici davranışları ve e-ticaretteki değişimler(Antalya Akev Üniversitesi, 2021) Hacıalioğlu, Ahmet Batur; Sağlam, MehmetDünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edilen Covid-19 tüm dünyada ekonomileri ve sosyal hayatları etkilemiştir ve etkilemeye de devam edeceği öngörülmektedir. Devam eden salgınının ne kadar süreceği belli olmadığı için Covid-19 pandemisinin etkilerinin ne zaman sonlanacağı ve yeni ne değişimler getireceği belirsizliğini korumaktadır. Derleme makale olarak hazırlanan bu çalışma geniş çaplı literatür taramasından oluşmuştur. Bu çalışmada Covid-19 pandemisinin etkileri ve yeni normal hayatın getirdikleri ile Covid-19 pandemisi süreci ve karantina kısıtlamalarının tüketici davranışlarına ve e-ticarete olan etkileri incelenmiştir. Tüketicilerin gerek hastalık korkusu gerek ise kısıtlamalardan dolayı tüketim alışkanlıkları ve satın alma şekilleri değişmiştir. Stoklanabilir gıda ürünlerinin ve hijyen malzemelerinin satın alınması artış göstermiştir. Satın alma şekli de daha güvenli ve daha az temassız olduğu düşüncesi ile daha fazla e-ticaret üzerinden yapılmaya başlanmıştır. Yapılan araştırma sonuçlarına göre değişen tüketici davranışlarının bir kısmının kalıcı olacağı öngörülse de hangilerinin devam edeceği Covid-19 pandemisi sürecinin sonunda yapılacak araştırmaların verileri ve sonuçları ile belli olabilecektir.Öğe Örgüt yapılarının yenilikçilik üzerindeki etkileri: Türkiye bankacılık sektöründe ampirik bir araştırma(Marmara Üniversitesi, 2021) Mısırlı, Beytullah; Kasımoğlu, MuratMakalede, örgüt yapısını meydana getiren yapısal faktörlerin bütünsel olarak ele alınması ve söz konusu faktörlerin yenilikçiliğe olan bileşik etkilerinin incelenmesi amaçlandı. Makaleye konu olan ampirik araştırma kapsamında; üç tanesi pilot çalışma olmak üzere Türkiye bankacılık sektöründen toplam 18 üst düzey yönetici ve danışmanlık firma temsilcisiyle 2017-2019 yılları arasında yapılan görüşmeler, gözlemler, düzenleyici kuruluşlar ve bankalardan sağlanan veriler betimsel ve içerik analiziyle incelendi. Kavramsal çerçeve kısmında oluşturulan ilişki modeli ile kodlamaya bağlı referans yoğunluğu kullanılarak elde edilen sonuçlar söylem analizi tekniğiyle analiz edildi. Araştırmanın sonuçları örgütsel yapıyı oluşturan faktörlerin örgütün yenilikçiliği üzerindeki bileşik etkilerini açıkça ortaya koymaktadır. “Çevre, rekabet ve teknik sistem” durumsal faktörlerinin bileşik etkisini en yüksek olarak gösteren sonuçlar, “örgütsel büyüklük ve yaş” faktörlerinin yenilikçiliğe etkisinin görece düşük düzeyde olduğunu göstermektedir. Tasarımsal faktörlerden en yüksek etkiye sahip olanlar ise “iç erişim ve iş birliği, dikey/yatay ademi merkeziyetçilik ve ilişki düzenlemeleri” olarak ortaya çıkmaktadır. Yenilikçilik faktörleri içerisinde “kurum kültürü & üst yönetim desteği, bütçe ve kaynaklar ile teknolojik araç ve süreçlerin” belirleyici olduğu görülmektedir. Ayrıca örgütlerin yoğun etkileşim halinde bulunduğu inovasyon ekosistemi ile olan ilişkilerini oluşturan unsurların yenilikçiliğe olan güçlü etkisi dikkat çekmektedir. Çalışmanın sonuçları konuyla ilgili alan yazına katkı sağlarken, kurumsal ve sektörel ölçekte gerçekleştirilecek stratejik planlama, reorganizasyon, kıyaslama, inovasyon dönüşümü ve verimlilik uygulamaları için değerlendirilebilecektir. Anahtar Kelimeler: Örgüt Yapısı, Yenilikçilik, İnovasyon, Türkiye Bankacılık SektörüÖğe Dijital karteller ve eşitsizlikler gelir eşitsizliğinin artmasında şirketlerin rolü(İlmi Etüdler Derneği, 2020) Torlak, ÖmerTeknolojik gelişmeler ve ekonomilerin büyümesi genel olarak bakıldığında olumlu gelişmelerdir. Ekonominin en önemli aktörleri olan işletmeler de ekonomik büyümenin motorudur. Girişimci olarak her sermaye sahibi kazancını artırmak ister. Çalışanlar da emeklerinin karşılığını almayı umut eder. Ekonomilerdeki büyüme ile ekonominin farklı aktörlerinin beklentileri çoğu zaman birbiriyle çatışır. Bu çatışmalar eşitsizlikleri besler ve büyütür. Kamu politikalarını belirleyen, uygulayan ve denetleyen kamu yönetimleri ise düzenleyici ve denetleyici rolleri ile eşitsizliklerin önüne geçmeye çalışır. En azından var olan eşitsizlikleri azaltmaya uğraşır.Bugün oldukça yeniymiş gibi görünen gelir eşitsizliği aslında erken kapitalist dönemden itibaren toplumsal bir problem olarak karşımızda durmaktadır. Şirketleşme tarihi açısından da gelir eşitsizliklerinin büyüyerek devam ettiği söylenebilir. Dijitalleşen ekonomilerde, işlevsiz kalan çok sayıda çalışanın işsiz kalması kaçınılmaz bir sonuç olarak görülebilir. Bu bağlamda kartelleşen ya da tekelleşen dijital şirketlerin gelir eşitsizliğini artıran özelliğe sahip oldukları ifade edilebilir.Bu çalışmada, şirketleşme tarihi boyunca gelir eşitsizliğinin nasıl büyüdüğü, dijital kartelleşme eğilimlerinin bu eşitsizlikleri nasıl artırdığı konuları müzakere edilmektedir. Dijitalleşme ve yeni teknolojilerin kullanımı sonucunda daha yüksek ciroların daha az istihdamla sağlandığı rahatlıkla anlaşılmaktadır. Bu değerlendirmeler bağlamında çalışmada, şirketlerin sosyal sorumluluk çabalarının artan gelir eşitsizliğini önlemede yetersiz kaldığı bunun yanında işsiz kalanlara yeni nitelikler kazandırılmasında sivil toplum kuruluşlarının çabalarının yeniden gözden geçirilmesinin eşitsizlikleri azaltma noktasında anlamlı olacağı önerilerine yer verilmektedir.Öğe Analysis of personal and conceptual factors that impact entrepreneurial intent(2020) Bilgiseven, Emine Banu; Kasımoğlu, MuratIn this study, we aim to determine all the factors that impact the entrepreneurial intent and attitude. For that purpose, we consider risk-taking propensity emotional intelligence and entrepreneurial self-efficacy, as the most important characteristics as well as attitudes towards entrepreneurial behavior as the most influential cognitive factor that impacts entrepreneurial intent and attitude in the literature. We try to determine which of the factors (characteristic and cognitive) is more influential in the process forming the entrepreneurial intent by examining them on start up enterprises The study has been conducted on start-up enterprises founded as part of technoparks and the entrepreneurial platform, with 344 entrepreneurs. A structural equation model has been used in the study. As a result of structural equation analyses, entrepreneurial self-efficacy is found to have a positive impact on attitudes towards entrepreneurial behavior, which in turn has a significant effect on entrepreneurial intent. On the other hand, no significant findings have been obtained as to the relation between emotional intelligence and attitudes towards entrepreneurial behavior. Also, it is found that the risk-taking propensity does not significantly affect entrepreneurial intent.Öğe Career capital as a component human capital: a theoretical model proposal to the intellectual capital(Yusen Akademik Dergi Yayıncılığı, 2020) Yavuz Aksakal, NihanIn this study, the concept of intellectual capital and its components are examined first. Then, the standard features of intellectual capital and human capital with career capital are revealed. Moreover, finally, a new model has been proposed for the concept of intellectual capital. The study aims to show the bond of career capital in intellectual capital and to emphasise that it can be considered as a separate essential element. The theoretical model proposed by the study considered career capital as a sub-component of human capital within intellectual capital. Accordingly, human capital in the study consists of two main sub-components: attitude capital and career capital. The career capital supported by the attitude capital of the human can be evaluated as the whole capital in a concrete career life rather than the individual characteristics of the employee. The study aims to bring a different perspective to studies on the subject. It is the review of the related conceptual literature in order to contribute to the information in the relevant literature.Öğe Start up girişimlerde girişimcilik niyeti üzerinde etkili olan faktörler arasındaki ilişkinin analizi(Mehmet MARANGOZ, 2020) Bilgiseven, Emine Banu; Kasımoğlu, MuratGirişimcilik, son yüzyılda araştırmacıların ilgisini çeken bir alandır; niyet, girişimcilik davranışının en önemli öncüllerindendir. Bu çalışmada start up girişimlerde, girişimcinin sahip olduğu kişisel özelliklerin (girişimci öz yeterlilik, duygusal zekâ ve risk alma eğilimi), bilişsel faktör olan girişimci davranışa yönelik tutumun ve girişimcilik niyetinin aralarındaki ilişkiler incelenmiş; araştırma, İstanbul da bulunan teknoparklarda faaliyet gösteren start up girişimciler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Yapılan korelasyon analizi sonucu girişimci öz yeterlilik ile risk alma eğilimi, girişimci davranışa yönelik tutum, girişimcilik niyeti ve duygusal zeka arasında anlamlı bir ilişki olduğu; risk alma eğilimi ile girişimci davranışa yönelik tutum, girişimcilik niyeti ve duygusal zeka arasında anlamlı bir ilişki olduğu; girişimci davranışa yönelik tutum ile girişimcilik niyeti ve duygusal zeka arasında anlamlı bir ilişki olduğu; ayrıca girişimcilik niyeti ile duygusal zeka arasında da anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.Öğe Reviewing the defense spendings’ effects on foreign trade of Turkey(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Arslan, İsmet Kahraman; Murat, ÖmerIn order to ensure military security in a country, defense spending must be done for having a trained army with modern weapon systems. The effects of defense spending, which are not completed once and must be made continuously, are inevitable. This study sought to answer the question of how to influence Turkey's foreign trade balance in defense spending in the years 2000-2018. The Granger causality tests in the E-Views, a Windows-based econometric software program have been used. Defense spending has emerged from the analysis did not affect the foreign trade balance in Turkey. It is observed that the gross domestic product has an impact on the export and import of defense industry products.Öğe Afrika’da yabancı yatırımlar ve Türkiye(Sütçü İmam Üniversitesi, 2020) Arslan, İsmet Kahraman; Palacıoğlu, TezerHızla gelişen ulaştırma, haberleşme teknolojisi dünyada fiziki ve fikri sınırları ortadan kaldırırken, sermaye birikimine bağlı olarak artan araştırma geliştirme bütçeleri, hep daha iyiyi arayan yönetim anlayışı ile birlikte enerji ve üretim teknolojisindeki gelişim her geçen gün yeni ürünleri, daha fazla sayıda insan hayatına sokma başarısını göstermektedir. Üretim tarafındaki bu olağanüstü gelişimin sürdürülebilmesi ise ancak üretimi teşvik edecek tüketim talebi ile mümkündür. Oysa bu o kadar kolay değildir. Öncelikle ürünleri talep eden zengin Avrupa ve Amerika başta Kuzey Yarıküre’nin gelişmiş toplumlarında tüketici nüfusu artmak bir yana büyük bir gerileme söz konusudur. Pek çok üründe doyuma ulaşmış tüketicilerin medyan yaşı 40’ın üzerinde olup hızla yaşlanan toplumların tüketim talebi de daha azdır. Üstüne bu zengin tüketicileri hedefleyen çok sayıda rakip vardır. Orta gelir düzeyindeki ülkelerin tüketicileri ise gerek korumacı politikalar, gerekse ölçek ekonomisinden yararlanarak maliyet avantajına sahip üreticiler tarafından sarılmıştır. Yine pompalanan tüketimle artan hane halkı borçluluk oranları yeni tüketimi geliştirmenin önünde engeldir. Bu açmazdan en önemli çıkış fırsatlarından biri, belki de en önemlisi yeni doymamış pazar arayışları olarak değerlendirilmektedir. Bugünden kıtanın geleceğinde yer tutmak isteyen ülkeler tarafından yapılan doğrudan yatırımlar kıtadaki güçler mücadelesine ilişkin önemli ipuçları ortaya koymaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ve dünya ekonomisinde ilk 10 içerisinde yer alma iddiasında olan bir ülke için bu mücadelede yer almak kaçınılmaz bir gerekliliktir. Kıtayla ilişkileri 15. yy’a dayanan ve sömürgeci gibi olumsuz algısı bulunmayarak önemli avantaja sahip ülkemizin, Afrika potansiyeli ile doğrudan yatırım yapan eski ve yeni sömürgeci rakiplerini değerlendirmesinde yarar bulunmaktadır.Öğe Menşe ülke ve pazarlama karmasının algılanan kalite üzerindeki etkileri: Almanya beyaz eşya pazarında bir araştırma(Sütçü İmam Üniversitesi, 2020) Arslan, İsmet Kahraman; Şatıroğlu, OğuzkanÇalışmada tüketicilerin ithal markalar için algıladığı kaliteyi etkileyen menşe ülke ve pazarlama karmasının (ürün, tutundurma, fiyat ve dağıtım) etkileri araştırılmıştır. Tüketiciler satın alma kararlarını verirken fiyat ve kalitenin yanında ürünün ait olduğu ülkeye duyulan saygınlık ve güvende etkili olmaktadır. Benzer şekilde pazarlama karmasının tüketicilerin satın alma kararına önemli bir etkisi olan algılanan kaliteye olan etkisi de önem ifade etmektedir. Çalışma için belirlenen anket, Almanya genelinde ulusal dağılıma uygun bir şekilde çevrim içi olarak 820 kişiye uygulanmıştır. Algılanan kalite ile ülke menşei etkisi ve algılanan kalite toplam puan ve alt boyutlarının toplam puanı arasındaki ilişkinin belirlenmesinde Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Ülke menşei etkisinin algılanan kalite ve pazarlama karmasını yordamasında ve pazarlama karmasının algılanan kaliteyi yordama düzeyinin belirlenmesinde standart regresyon analizi kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda menşe ülke etkisi ve algılanan kalite ve yine pazarlama karması ve algılanan kalite arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Algılanan kalite ve menşe ülke etkisinin alt boyutlarından olan kaliteli ürün ve sosyokültürel gelişmişlik arasında ve yine aynı şekilde pazarlama karmasının alt boyutlarında yüksek kalite standartları, etkin ve yoğun pazarlama iletişimi ve yaygın promosyonlar arasında olumlu bir ilişki olduğu saptanmıştır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »