Covid-19 ile birlikte uluslararası ilişkilerde değişim ve süreklilikler: Tarih, bugün ve gelecek ilişkisinde disipinler arası bir analiz

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2020

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İstanbul Ticaret Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkarak, kısa sürede küresel çapta bir salgına dönüşen Covid-19, uluslararası ilişkiler alanında köklü değişim ve dönüşümlere sebep oldu. Başta devletler olmak üzere, uluslararası sistemdeki tüm aktörler, Covid-19 krizine karşı ekonomik, siyasi ve toplumsal değişimlerin nasıl sonuçlar getireceğine ilişkin cevaplar aramaya başladılar. Öncelikle pandeminin nedeni ve nasıl ortaya çıktığı ile başlayan sorular, tüm dünyayı iklim-krizi ve ekoloji gibi küresel sorunlar üzerinde yeniden düşünmeye zorladı. İlerleyen süreçte Covid-19 krizi devletlerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun kriz kaldırma kapasitelerinin zayıflığını da ortaya çıkardı. Kriz yönetimininde uygulanan politikaların başarısızlığı, her ülkenin sağlık alt yapısı ve sosyal güvenlik uygulamalarının zafiyetini gözler önüne serdiği gibi, sağlık sistemlerinin sorgulanmasına da neden oldu. Öte yandan Covid-19’un yarattığı tecrit, hem ulusal hem de küresel düzeyde ekonomileri derinden sarstı. Pandeminin orta ve uzun vadede ekonomiye etkileri, tüm devletleri ekonomi politikaları ile ilgili acil ve kalıcı tedbirler almaya yöneltti. Söz konusu tedbirlerin kapasite ve performansını belirleyen temel parametrelerin, devletlerin sosyal güvenlik politikaları, güçlü sağlık sistemleri, gıda arzı ve tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliği olduğu anlaşıldı. Seçilmiş G20 ülkelerinin Covid-19 ile mücadelede başarı ve başarısızlıkları bu çerçevede değerlendirildi. Covid-19 ile mücadelede her siyasal yapının benimsediği politikalar birbirinden farklı oldu. Bu, siyasal rejimlerin yapısı ile olduğu kadar, siyasal ve toplumsal kültür farklılıklarından da kaynaklanan bir durumdu. Bununla birlikte aynı coğrafyada yer alan devletlerin pandemiye karşı verdikleri mücadelede şaşırtıcı benzerlikler ve bazı ortak tutumlar da ortaya çıktı. Ortadoğu ve Körfez ülkelerindeki kriz yönetimleri ve izlenen politikalar buna örnek gösterilebilir. Covid-19 pandemisinde uluslararası alanda en çok konuşulan konulardan biri de “güvenlik” oldu. Nisan 2020’de, BM Genel Sekreteri Covid-19’un küresel barış ve güvenliği tehdit ettiğini açıklaması, uluslararası güvenlik açısından önemli bir tespit içeriyordu ve gelecekte güvenlik konusunun dünya gündeminde çok tartışılacağını gösteriyordu. Pandemi krizi, siyasi açıdan ulus-devlet ve küreselleşme gibi kavramların da yeniden sorgulanmasını gündeme getirdi. “Salgın ulus devletin geri dönmesine yol açmaktadır” değerlendirmesi, krizin beraberinde getirdiği başlıca söylemlerden biri oldu. Bunun nedenleri, devletlerin krize, sınırları kapatarak ve sınır geçişlerini sınırlayarak, tıbbi malzeme ihracatını yasaklayarak, anayasal normları kişisel hakları sınırlayacak şekilde gözden geçirerek kamu sağlığı ve güvenliği adına sert önlemler aracılığıyla müdahale etmeleriydi. Fakat pandemi gibi küresel bir sorunun, ulusal düzeyde çözülmesinin imkânsızlığı göz önünde bulundurulunca, küreselleşme ve ulus devlet diyalektiğinde iki düzeyin de bir arada var olmasını gerektiği kanaati ağırlık kazandı. Kriz süresince ortaya çıkan her sorun, beraberinde komplo teorilerini de getirdi. Prof. Dr. Mim Kemal ÖKE’nin de belirttiği üzere; “gerçeğin bilinmediği ya da tam manası ile kavranamadığı, kavranmakta zorluk çekildiği dönemde komplo teorileri insanların merakını gidermede biçilmiş kaftan oldu” ve kriz gündeminde yerini aldı. İnsanlar anlamlandırmakta zorlandıkları bu asimetrik tehdide karşı adeta bir kader birliği yaptı. Bu felaketi bazıları yeni ve olumlu gelişmelerin başlangıcı için önemli bir vesile olarak görmeyi tercih ederken, bazıları daha otoriter, krizlerle boğuşan ve insanlığın sonunu getirecek yeniçağın felaketi olarak değerlendirdi. Bu raporda Covid-19 salgını, uluslararası ilişkiler perspektifinden tarihsel, ekonomik, siyasal ve toplumsal boyutlarıyla çok yönlü olarak ele alınmıştır. Bu çerçevede, sırasıyla salgının tarihsel boyutu, ekonomi politiği, Ortadoğu ve Körfez ülkelerine etkileri, pandemi- güvenlik ilişkisi ve pandeminin ulus-devlet yapılanmasına etkisi ele alınarak, kriz süresince konuşulan komplo teorilerinin genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye