İTÜSBD, Cilt 4, Sayı 7, Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Bölgesel kalkınma farklılıklarının giderilmesinde etkin bir araç: bölgesel planlama ve bölgesel kalkınma ajansları(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Arslan, İ. KahramanBölgelerararası kalkınma farklılıklarının giderilmesinde, bölgesel planlama ve bölgesel kalkınma ajansları yaklaşımı, gelişmişülkelerde yıllardan beri etkin bir araç olarak kullanılmışve önemli sonuçlar elde edilmiştir. Gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de ise çeşitli nedenlerle bölgesel planlama ve bölgesel kalkınma ajansı yaklaşımı rağbet görmemişve bunun yerine ulusal ölçekteki planlı kalkınma modeli kapsamında “kalkınmada öncelikli yöreler” uygulamasına ağırlık verilmiştir.Ancak, bu modelin arzu edilen gelişme hızını sağlayamadığı ve bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarını gideremediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, klasik geri kalmış yöre kavramının terk edilmesi ve ulusal kalkınma planlarında öngörülen politikaların yerel ihtiyaçlara cevap verebilmesi ve yerel eylemlere dönüştürülebilmesi için “bölgesel planlama” kavramına geçilmesi, teşviklerin bölgesel plan disiplini içinde ve her bölgenin kendi özelliğine göre bölgesel kalkınma ajansları tarafından belirlenmesi zamanı gelmiştir.Öğe An introduction to the Swedish welfare state(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Tepe, Fatma FulyaWith one of the most generous welfare states of theworld, Sweden invented the “Middle Way” between socialism and capitalism. Today, Sweden is regardedas the champion of social equality in the world. In this respect, studying the Swedish welfare state or “the Swedish Model” appears to be meaningful in Turkey, too. The first steps toward the construction of the Swedish welfare state were taken in 1890s,but “the Swedish Model” acquired its basic characteristics, which provided Sweden international reputation, after 1960s. In 1990s, the Swedish welfare state was restructured because of the impacts stemming from the economic crisis of the time, economic globalization and the European Union (EU) membership. Researchers generally agree on the fact that 1990s weakened the Swedish welfare state. However, changes that were made in this decade remained limited. Today, Sweden, which left the economic crisis behind, records both economic growth and budget surplus, and the way Sweden uses this budget surplus proves that Sweden did not alienate from the principles of “the Swedish Model”.Öğe Türkiye'deki yabancı sermayeli şirketlerin stratejik karar alma yaklaşımlarını belirlemeye yönelik bir araştırma(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Karabulut, Ahu TuğbaÜlkemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketler, küresel yönetim çevresindeki değişimlere ve ülkemize uyum göstermek; ülkemizde etkin faaliyetler gerçekleştirmek amacıyla genel merkezlerinden bağımsız olarak stratejik kararlar alabilmektedirler. Bu araştırmanın amacı, ülkemizde “2002 Yılının İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” içinde yer alan, yabancı sermaye bileşimi olan şirketlerin stratejik karar alma yaklaşımlarını, bu şirketlerin stratejik kararlar alırken, genel merkezlerine bağlılık düzeylerini, diğer ülkelerdeki bağlı şirketlerle ilişkilerini araştırmaktır. Araştırma, 33 şirket üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin yönetimlerinde, stratejilerinde, işleyişlerinde ve kararlarında, genel merkezlerinin ağırlıklı etkilerinin olduğu; bununla beraber, ülkemizdeki bağlı şirketlerin fonksiyonel veya operasyonel alanlarda etkili olabildikleri tespit edilmiştir.Öğe Türkiye'nin AB müzakere sürecine girmesinin yabancı sermayeli şirketler üzerindeki etkilerini belirlemeye yönelik bir araştırma(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Karabulut, Ahu Tuğba; Demir, Ahmet OğuzAvrupa Birliği (AB), halen 25 üye ülkesi, yaklaşık 500 milyon nüfusu ve yaklaşık €25 trilyon tutarında ekonomik büyüklüğe sahip bir pazar oluşturmaktadır. Türkiye’nin AB’ye dahil olma çabaları 45 yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin Türkiye’nin AB’ye dahil olma sürecinin, organizasyonları ve Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerine yönelik beklentileri incelenmektedir. Bu incelemeler yönünde, Yabancı Sermaye Derneği’ne üye 42 şirket üzerinde keşfedici bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Anket yöntemiyle toplanan verilere, frekans dağılım analizleri uygulanmaktadır. Çalışmada, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin büyük çoğunluğunun, Türkiye’nin AB’ye dahil olma sürecinde ekonomik koşullarının iyileşeceğini öngörmelerine rağmen, Türkiye’ye yeni yatırım yapma konusunda kararsız oldukları sonucuna varılmıştır.Öğe Temel fonksiyonel yeteneklerin firmanın yenilik ve finansal performansına etkileri(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Eren, Erol; Alpkan, Lütfihak; Erol, YücelBu çalışmada, temel fonksiyonel yeteneklerle (üretim ve pazarlama) işletme performans boyutları arasındaki ilişkiler anket tekniği kullanılarak incelenmiştir. Orta Karadeniz bölgesinde bulunan Çorum, Amasya ve Tokat illerinde imalat sanayiinde faaliyet gösteren 221 firmadan elde edilen verilerin istatistiksel analizi yapılmıştır. Araştırmamızın sonucunda bazı temel fonksiyonel yeteneklerin firma performansının bazı boyutlarının (yenilik ve finansal) pozitif etkilediği görülmüştür. Yöneticiler ve araştırmacılar için bazı önerilerde bulunulmuştur.Öğe September 11, globalization and world peace(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Tepe, Fatma Fulya; Karatay, AbdullahGlobalization is the defining feature of our time. We, intensely, experience this phenemenon in our everyday life. It inevitably touches everywhere andchanges who we are, what we do, where and how we live. Reactions to it are various. September 11 terrorist attacks to the World Trade Center and Pentagon by middle-eastern men who have university education, causing thousands of casualties, moved the globalization process and the discussions relating to it to another dimension, shaking all our established beliefs. Then came ‘the Terror War’ against Afghanistan by the US after Osame Bin Ladin was declared the chief instigator of the attacks and after Taliban rejected to deliver him to the US authorities. Before the disputes over this approach to terrorism died down,we began to witness the Iraqi War, launched by the coalition forces led by the US without the approvalof the UN, for Saddam Hussein was seen as a threatto world peace with the mass destruction weapons he was supposed to possess. All these acts of violence that the masses are subjected to, indicate that violence may be the new rule in the globalization game. Resistance in the post-war Iraq and the recent acts of terror in Turkey and Spain seem to support this proposition. We think that if the UN, as an international power, undertakes a role which may balance the US in issues concerning security, international violence will be more easily controlled.Öğe İç kontrol ve iç denetim faaliyetlerinin kapsamında meydana gelen değişimler(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Demirbaş, MahmutMakalemiz iki bölümden oluşmaktadır. Makalemizin birinci bölümde; iç kontrol kavramına, amaçlarına ve standartlarına yer verilmişve bu standartlar kısaca açıklanmıştır. İkinci bölümde; iç denetim alanındaki yeni yaklaşımlar ve iç denetim kavramının tanımında meydana gelen genişlemeye yer verilmiş, risk, risk denetimi kavramaları tanımlanmış, risk denetimin kapsamı geleneksel muhasebe denetimi ile aralarındaki farkın ne olduğuna yer verilmiş, risk denetim raporunun hazırlanması süreci ve raporun içeriği belirtildikten sonra, riske dayalı iç denetimi açıklanmaya çalışılmıştır.Öğe The Turkish broad money demand(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Saatçioğlu, Cem; Korap, Hüseyin LeventIn this paper, we try to examine the Turkish M2Y broad money demand and its determinants for the period 1987.1-2004.2 with quarterly data. For this purpose, we first specify the construction of a money demand model, and give a literature review of international evidence for empirical studies carried out. By using modern econometric techniques, then, we construct an empirical broad money demand model for Turkish economy, and compare the estimated results with the findings of some other empirical money demand studies carried out on Turkish economy. The main findings of our study indicate that the broad money demand is insensitive to real income, and we attribute this case to the highly unstable growth performance of the economy and the rapid financial innovation process which decreases the correlation between monetary and income agregates. Money demandfunction indicates instabilities within estimation period, probably because of domestic economic crises conditions and political uncertanties. Also, the main determinant of our money demand model is estimated as inflationary expectations.Öğe 5224 sayılı kanuna göre sinema filmlerine devlet desteği(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Binatlı, CüneytSinema yapımcıları, tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de devlet tarafından desteklenmektedir. Bu desteğin çerçevesini belirleyen de, 2004 yılında yürürlüğe giren 5224 sayılı, “Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Yünetmelik”tir. Uygulamaya sokulan bu yönetmelikle birlikte, Türkiye’de, kültür hayatı açısından çok büyük önem taşıyan sinema filmleri yapılmaya başlanmıştır. Ancak, devlet desteği alabilmek için sinemacıların bazı kriterlere uyması gerekmektedir.Öğe 21. yüzyılda, Türkiye'de ulusal radyo haberciliği: ticari kaygılar aşılabilecek mi?(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Şakı Aydın, Oya1990 sonrası Türkiye’de ticari yayıncılığın başlamasıyla birlikte, program türlerinde, içeriklerinde ve üretim süreçlerinde bazı değişimler meydana gelmiştir. Bu süreçte, radyoda habercilerin konumunun ve haber üretim pratiklerinin oluşmasında belirleyici olan en temel faktör, radyo yatırımcılarının ticari kaygıları olmaktadır. Otomasyon sistemleri, internet, cep telefonu gibi teknolojik gelişmeler, radyo sahiplerinin ekonomik çıkarlarına yönelik olarak kullanılmaktadır. Bu doğrultuda, ulusal radyolarda haber yayınlarının yeri ve önemi gün geçtikçe azalmaktadır. Haber araçlarının, haber kaynaklarındaki bu tip bir tektipleşme, medyanın bilgi verme işlevini sınırlandırmakta, mülkiyet yapısında olduğu gibi haber içeriklerinde de bir yoğunlaşmaya sebep olmaktadır. Bu çalışmanın amacı, bu gelişmeler ışığında, Türkiye’de özgün radyo haberciliğinin yapılamamasının nedenlerini ve bu olgunun sonuçlarını aydınlatmaktır.Öğe Kobilere sağlanan desteklerin Kobilerin performanslarına etkisi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Erdil, Oya; Kalkan, AdnanGümrük Birliği ile birlikte Türk Sanayii uluslararası rekabete açıldığından kobiler çok önemli darboğaz ve uyum sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenle kobilerin rekabet güçlerini geliştirmeye yönelik politika ve stratejiler belirlenmelidir. Bununla birlikte, kobiler rekabet güçlerini geliştirmek için teknolojik gelişmeleri izlemeli, teknoloji transfer etmeli, araştırma-geliştirme yapmalı ve kaliteye önem vermelidir. Bütün bunları başarmak için kobilere gerekli destek sağlanmalı ve sonuçları izlenmelidir. Bu araştırmada; destekler ve kobilerin performansları (ürün kalitesi, ürün yeniliği ve kârlılık) arasındaki ilişkiler ve bu desteklerin faaliyet sonuçları üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Yapılan bu çalışmada Konya ve Ankara’da faaliyet gösteren ve 10 ile 250 kişi arasında çalışanı bulunan 275 kobi araştırılmıştır. SPSS 11.0 programından elde edilen analiz ve bulgular üzerindeki sonuçlar istatistiksel olarak ele alınmış ve değerlendirilmiştir.Öğe Geçiş dönemi ve uluslararası müzakereler(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Mumcu, CumhurBu makalenin amacı, uluslararası müzakerelerle, uluslararası siyasal sistemdeki geçişdönemi arasında bir ilişki olduğunun tespit edilmesidir. Geçişdönemleri, sadece uluslararası sistemin değil, aynı zamanda uluslararası müzakerelerin de belirsiz olduğu süreçler. Uluslararası müzakerelerin bu açıdan yedi adet değişkeni var. Bunlar, Uluslararası Siyasal Sistemin Yapısı, Uluslararası Siyasal Sistemin Düzeyi, Uluslararası Çatışmaların Tipi, Uluslararası Ekonomik, Siyasal ve Askeri Yetenekler, Uluslararası Coğrafi Konumları, Aktörlerin Yaşı ve İç Politik İstikrarsızlıklar. Geçişdönemi belirsizlikleri arttıran bir rol oynuyor. Bununla birlikte, uluslararası müzakerelerin tarafları arasında, algılama farklılıkları ve duygusal tepkiler ortaya çıkıyor. Değişkenlerin içinde en etkili olanları sistemin düzeyi ve coğrafi konum olarak öne çıkıyor. Sonuç olarak, müzakerelerin dışındaki belirsizlikler, müzakereleri etkiliyor ve anlaşmaya varmak zorlaşıyor.Öğe Çokuluslu işletmelerde insan kaynakları yönetimi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Ülgen, BelizMakalede öncelikle çokuluslu işletmelerin farklı kaynaklardan sağlanmış tanımlarına yer verilmiştir. Çokuluslu işletmelerin tarihi; Ticari, Araştırıcı, Ayrıcalıklı ve Ulusal olmak üzere dört dönem olarak sunulmuştur. Çokuluslu İşletmelerin tanım ve tarisel geçmişinin ardından çokuluslu işletmelerde İnsan Kaynakları Yönetimi; Planlama, Organizasyon, Kontrol, Personel Seçme ve Yerleştirme, Eğitim ve Yönlendirme, İşgören motivasyonunun sağlanması,Yönetsel değerler ve Öderlik tarzı gibi çeşitlik konular açısından ele alınmıştır. Çokuluslu işletmelerde ücret yönetimi; ücretleme sistemi yaklaşımları, maaş farklılıkları, yan ödemeler, yaşam standartı tazminatı, eğitim ve diğer ihtiyaçlar tahsisatı, gelir vergileri dağılımı ve kambiyo kurlarındaki dalgalanmalar başlıkları altında incelenmiştir. Makalenin son bölümünde Çokuluslu İşletmelerde, görevleri sona eren yöneticilerin ülkelerine geri döndüklerinde; uyumlarının sağlanması konusuna yer verilmiştir.Öğe Popüler roman popüler sinema ilişkisi çerçevesinde bir uyarlama örneği: Bridget Jones'un günlüğü(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Sivas Gülçur, AlaYedinci sanat olarak adlandırılan sinema, kendinden önceki resim, heykel, müzik, dans, tiyatro ve fotoğraf gibi diğer sanat dallarını bünyesinde barındırmaktadır. Diğer yandan sinema, en güçlü ilişkilerini edebiyat ile, özellikle de roman formuyla kurmuştur. 19. yüzyıldan sonra roman formu, seçkin ve popüler olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlardan popüler romanlar, film endüstrisi için önemli birer kaynak oluşturmaktadırlar. Popüler romanlardan yapılan uyarlamaların üç ana özelliği göze çarpmaktadır: Öncelikle popüler romanlar film endüstrisi için hazır birer malzeme niteliğindedirler. Bununla birlikte popüler roman uyarlamaları ticari sinema endüstrisi için birer garanti teşkil ederler. Son olarak roman okuyucusu ve film seyircisi arasındaki benzerlikler de uyarlamaların tercih edilmelerinin bir sebebi olarak karşımıza çıkar. Bu çalışmada öncelikle sinema- edebiyat ilişkisine ve ortak noktalarına ve farklarına değineceğiz. Daha sonra popüler film popüler roman ilişkisini ele alacak ve bu ilişkiyi günümüz sinemasından bir popüler uyarlama örneği olan Helen Fielding’in kaleme aldığı ve Sharon Maguire’ın beyaz perdeye aktardığı ‘Bridget Jones’un Günlüğü’ adlı eserle açıklamaya çalışacağız.Öğe Öğrencilerin iktisadi ve idari bilimler fakültesini tercih nedenleri ve beklentileri (Muğla Üniversitesi örneği)(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Gavcar, Erdoğan; Bulut, Zeki Atıl; Karabulut, Ali NaciÜniversiteler öğrencileri iş hayatına hazırlayan en önemli kurumlardır. Bu nedenle öğrencilerin üniversitede alacakları eğitimin kalitesi önem taşımaktadır. Bunun yanında, sosyal hayat da üniversite öğrencileri için vazgeçilmez unsurlardan biridir. Bu çalışmada, Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin fakülteyi tercih nedenleri araştırılmak istenmiştir. Ayrıca öğrencilerin Muğla’ya geldikten sonraki görüşleri de incelenmiştir. Buna göre, öğrenciler büyük oranda düşük puandan dolayı tercih yapmışlar, Muğla ve Muğla halkı hakkındaki düşüncelerinin büyük oranda olumsuz olduğu ortaya çıkmıştır. Normal öğretim öğrencileri ikinci öğretim öğrencilerine göre daha yüksek puanlara sahip olup eğitim kalitesinden daha fazla memnundurlar.Öğe Elektronik performans izleme sistemlerinin çalışanlar ve işletmeler üzerindeki etkileri(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Yılmaz, GözdeMüşteri, televizyon izleyicisi ve çalışan olarak hepimiz gelişkin bilgi teknolojilerinin mümkün kıldığı bir tür elektronik izlemeye maruz kalmaktayız. Teknolojinin işyerlerinde yoğun kullanımı işletmeler için elektronik performans izleme sistemlerinin kullanımını olağan bir uygulama haline getirmektedir. Her ne kadar, elektronik performans izleme şimdilik bilgisayar üzerinden yapılan tekrarlı, basit işler için geçerli gibi gözükse de, kullanımı daha kompleks görevlerinyerine getirildiği işlere de yavaşca yayılmaktadır. Elektronik performans izleme sistemleri işletmelerde verimlilik artışına, maliyetlerin azalmasına ve müşteri memnuniyetinin yükselmesine yol açar. İşletme yönetiminin çalışanlar üzerindeki kontrolünü de arttırır. Elektronik performans izleme sistemleri, çalışanlar içinse daha objektif performans ölçümü ve performans geribildiriminin iyileştirilmesi anlamına gelebileceği gibi, gerilimde artış, mahremiyette azalış ve işüzerindeki kontrol duygusunda düşüşe de neden olabilir. Bu olumsuz psikolojik etkilerinin yanı sıra boyun ve bileklerde ağrı gibi fizyolojik etkileri olması da mümkündür. Bu çalışma, elektronik performans izleme sistemlerini anlamak için teorik bir çerçeve sunmaya çalışmaktadır. Elektronik performans izleme sistemlerinin tanımı yapıldıktan sonra sistemin bileşenlerinin neler olduğu açıklanmış, işletmeler ve çalışanlar için yararları ve zararlarının neler olduğu belirtilmiştir.