HF, Hukuk Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 130
  • Öğe
    Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılmasında idarenin takdir yetkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Ümit, Ayşe İclal; Şensöz Malkoç, Ebru
    Bu makale, Türk vatandaşlığının evlilik yolu ile kazanılması sürecinde idareye tanınan takdir yetkisinin kapsamını ve sınırlarını incelemektedir. Türk Vatandaşlığı Kanunu, idareye geniş yetkiler tanıyarak, vatandaşlık başvurularının değerlendirilmesinde kamu yararı, milli güvenlik ve genel ahlak gibi unsurların göz önünde bulundurulmasını öngörmektedir. Bu çalışma, idarenin takdir yetkisini kullanırken hangi hukuki ilkeler ve prosedürler çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini analiz etmektedir. Makale, öncelikle vatandaşlık kavramını, ardından Türk vatandaşlığının kazanılması yollarından olan evlilik ile kazanım şeklini ve bu süreçte idarenin rolünü detaylandırmaktadır. İdarenin takdir yetkisi, hukuki belirlilik, ölçülülük ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmektedir.
  • Öğe
    Manevi tazminat davalarında görevli ve yetkili mahkeme
    (2016) Tekçe, Fatma Nur
    Bireyin, hukuk düzeni tarafından korunan kişilik hakkına karşı hukuka aykırı olarak yapılan bir saldırı sonucunda ikame edeceği manevi tazminat davasında görevli ve yetkili mahkemeyi doğru tespit etmesi gerekir. Aksi halde görevsiz mahkemede ikame edilen dava, dava şartı yokluğundan; yetkisiz mahkemede açılan dava ise yetki ilk itirazı nedeni ile usulden reddedilebilir. Bu nedenle çalışmamızda manevi tazminat davasında görevli ve yetkili mahkemenin tespiti sorununu, HMK ve MK hükümlerini nazara alarak incelemeyi amaçlıyoruz.
  • Öğe
    Taşınmaz simsarlığı sözleşmesinin şekli ve şekle uyulmamasının hukuki sonuçları
    (2016) Yıldız, Şükrü
    Simsar, sözleşme ilişkisine girmek isteyen tarafları biraraya getiren ve sözleşmenin kurulması için gerekli ortamı hazırlayan bir aracıdır. Simsarlık sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 520 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak Borçlar Kanunu'nda bazı tür simsarlık sözleşmelerine uygulanmak üzere özel hükümler de getirilmiştir; taşınmaz simsarlığına ilişkin sözleşmenin yazılı olarak yapılma zorunluluğu (md. 520/3) buna örnek olarak verilebilir. Taşınmaz simsarlığı, bir taşınmazın üzerinde ayni veya şahsi bir hakkın kurulması amacıyla gerçekleştirilen aracılık faaliyetidir. Bu çalışmada taşınmaz simsarlığı sözleşmesinin şekli ve şekil eksikliğinin sonuçları üzerinde durulacaktır.
  • Öğe
    TBMM Hükümeti ve Cumhuriyet’in başlangıç dönemlerinde Türk Sineması ve hukuki düzeni (1920-1932)
    (İstanbul Medipol Üniversitesi, 2021) Ceylan, Ayhan
    TBMM Hu?ku?meti ve Cumhuriyet’in başlangıç yıllarında (1920-1932), “açılış, idare, özgu?rlu?k, denetim ölçu?tleri ve sorumlulukları” içeren “sinemaya özgu?” hukukî bir du?zenleme yapılmamıştır. Toplumun eğlence, eğitim ve öğretimine yönelik fonksiyonu, yaygınlığının dönem itibariyle sınırlı olması, dönemin işgal ve savaş şartları, basın gibi kamuoyu oluşturacak ve yönlendirecek derecede sosyal ve siyasal etki göstermemesi sinemaya özgu? ve onu bir bu?tu?n olarak du?zenleyen hukukî bir metnin ortaya çıkmamasında etkili olmuş gözu?kmektedir. Dönemde yu?ru?rlu?kte olan 1907 Polis Nizamnâmesi, 1858 Osmanlı Ceza Kanunu, 1923 Sinema Tebligatı, 1926 Uluslararası Edep ve Ahlâka Aykırı Yayın Sözleşmesi, 1926 Tu?rk Ceza Kanunu ve 1930 Hıfzıssıhha Kanunu sinemaya ilişkin hu?ku?mlere yer vermektedir. Yapılan bu hukukî du?zenlemelerin dönemde etkili bir şekilde uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Dönem hakkında bilgi veren kaynaklar ve tatbikat ışığında sinemanın ön denetimi niteliğinde merkezî veya sistematik bir sansu?ru?n 1932 yılına kadar uygulanmadığı belirtilebilir. Mevzuat ve uygulamaya yansıdığı kadarıyla gerçekleştirilen denetimde genel olarak; edep ve genel ahlâka uygunluk, millî ve dinî hislerin rencide edilmemesi, tanınmış din ve mezheplerin aşağılanmaması, dost devletlerin itibarına saygı gösterilmesi, u?lkenin dış u?lkelerdeki imajına zarar verilmemesi, toplumun âsayiş ve huzurunun sağlanması ve çocukların ve gençlerin korunması gibi çeşitli kriterler esas alınmıştır. Devletin özellikle 1926 sonrası sinemaya yu?klediği fonksiyona bağlı olarak bu kriterlerin kısmen değiştiği göru?lmektedir.
  • Öğe
    Hakem kararları maddi hukuka aykırılık sebebiyle iptal edilebilir mi? Hakem kararlarının iptali müessesesinin tarihi kökeni
    (İstanbul Üniversitesi, 2020) Budak, Ali Cem
    Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde verilen 28.01.1994 tarih ve 4/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda tahkimin yargısal yönünü öne çıkaran bir yaklaşım benimsenerek, özetle, hakem kararlarının maddi hukuka uygunluğunun devlet mahkemeleri tarafından denetlenebilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kararda benimsenen görüşün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde de muhafaza edilmesi hâlinde, hakem kararlarının kanuna aykırı olması hususu bir iptal sebebi sayılabilecektir. Ancak, hakem kararlarının iptali müessesesinin amacı, mahiyeti ve tarihi kökeni dikkate alındığında, hakem kararlarının iptali sebepleriyle yabancı mahkeme ve yabancı hakem kararları hakkındaki tenfiz engelleri arasında bağlantı ve benzerlik görülmektedir ki söz konusu bağlantı ve benzerlikler tesadüfî değildir. Yabancı mahkeme ve yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi bakımından milletlerarası hukuka hâkim olan anlayış, egemen devletlerin yek diğerinin yargı yetkileri dahilinde vermiş oldukları yargı kararlarına eşitlik ve karşılıklılık ilkeleri çerçevesinden saygı göstermeleri; yek diğerinin ülkelerinde verilen mahkeme ve hakem kararlarına kapsamlı bir kanun yolu denetimi yapmadan sadece hak arama hürriyetine riayet edilip edilmediği hususunu incelemekle yetinerek millî mahkeme ve hakem kararları gibi kesin hüküm ve icra kabiliyeti vasıflarını tanımak şeklindedir. Aynı mülahazaların millî hakem kararlarının kesin hüküm ve icra kabiliyeti vasıflarının kendi devletleri tarafından tanınması bakımından da geçerli olduğunu söylemek mümkündür. Bu çalışmada hakem kararlarının iptali müessesesinin tarihi gelişimi ve niteliği incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hakem kararlarının iptali usulünde bu yaklaşımın uygulanmasının mümkün olup olmadığı tartışılacaktır.
  • Öğe
    7244 sayılı kanun ile öngörülen düzenlemelerin sermaye şirketlerinde kâr payı ve kâr payı avansı dağıtımına etkisi
    (Erciyes Üniversitesi, 2020) Yılmaz, Asuman
    COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda çıkarılan 16.04.2020 tarih ve 7244 sayılı Kanun, şirketler hukuku alanında özel düzenlemeler içermektedir. Anılan Kanun’un 12. maddesiyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na “geçici madde 13” hükmü eklenmiştir. Bu çalışmada, 7244 sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici 13. madde hükmüyle getirilen düzenlemeler üzerinde durulacaktır.
  • Öğe
    Başarı Ölçütüm İnsan Kalmayı Başarmaktır: Prof. Dr. Yücel Oğurlu İle Söyleşi
    (Hukukçular Derneği, 2019) Oğurlu, Yücel; Coşkun, Sena; Erva Aslan, Hatun; Atala, Abdullah
    Hukuk size konuştuğunuz dili kullanmada sahip olabileceğiniz en üst seviyede kelime hazinesini kazandırır. Hukuk, edebiyat ve felsefe alanları ile birlikte sosyal bilimlerde çok değerli sahalardır. Edebiyat ile dili sathi olarak yatay şekilde geliştirirsiniz, felsefe ve hukuk alanında ise dili dikey olarak geliştirirsiniz ve derinlemesine bir kelime hazinesine sahip olursunuz.
  • Öğe
    İş sözleşmesinin işveren tarafından ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık sebebiyle haklı nedenle feshi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Zeytinoğlu, Emin
    İşletmelerde işçi- işveren uyumu, işletmenin ve çalışanlarının güvenli olarak varlıklarını sürdürmek için zorunludur. Ancak bazen, “taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsılıp beraber çalışmanın mümkün olmadığı haller” gerçekleşebilir. Bu durumlarda, sözleşmenin devamı, taraflardan birisi için dayanılmaz hale gelip, iş ilişkisinin devamını beklemek iyiniyet sınırlarını aşar. Bu durumlarda taraflar, sözleşmeyi kendi özgür iradeleri ile tek taraflı olarak feshetmek hakkını kazanırlar. Bu çalışmada, işveren tarafından işçinin, ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davrandığı durumlarda sözleşmeyi feshedebildiği durumlar incelenmeye çalışılmıştır.
  • Öğe
    Sermaye şirketlerine yönetim kayyımı atanmasını gerektiren haller
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Yıldız, Şükrü
    Uygulamada, yönetim kayyımı gerektirecek hallerden hiçbirisi olmamasına rağmen pay sahipleri tarafından mahkemelerden ortağı oldukları sermaye şirketlerine kayyım tayin edilmesi talep edilmektedir. Ancak, sermaye şirketlerine yönetim kayyımı atanabilmesi için bunun şartlarının bulunması zorunludur. Bu şartlardan en önemlisi sermaye şirketlerinin yönetim organlarının olmaması ya da seçilememesi sebebiyle şirket hakkında fesih davasının açılması veya şirketin iflas erteleme talebinde bulunmasıdır. Diğer yandan sulh ceza hakimi de bir tedbir olarak suç işleme şüphesiyle sermaye şirketlerine yönetim kayyımı tayin edebilir. Öte yandan, Kanun koyucu, şahıs şirketlerinde, hakime, görevden aldığı müdürün yerine bir yönetim kayyımı tayin etme yetkisi verdiği halde, sermaye şirketlerinde böyle bir yetkiyi vermemiştir. Bu çalışmada, pay sahiplerinin hangi durumlarda kayyım tayini talep edebilecekleri ve özellikle bu bakımdan 6102 sayılı TTK’daki düzenlemeler incelenmiştir.
  • Öğe
    Tarihi “Ahi Birlikleri”nden çağdaş “Kamu Kurumu” niteliğindeki meslek kuruluşları’na izdüşümler: mesleki dayanışma, disiplin ve idari yaptırımlar
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Oğurlu, Yücel
    amu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ilk nüveleri olarak Anadolu’da ortaya çıkmaya başlayan 13. yy. da ahilik ve ahi teşkilatı gösterilebilir. Ahi birlikleri KKNMK’lar gibi meslek ahlakını koruyup sağlamak, meslek disiplinini sağlamak ve meslek standartlarını korumak üzere güçlü ve yaygın bir teşkilatlanmayla örgütlenmişlerdi. Çalışmamızın konusu, söz konusu kuruluşların hukuki yapı veya nitelikleriyle ilgili olmayıp güçlü bir tarihi yapı ve gerçeklik olarak ahi teşkilatlanma modeliyle mesleki düzeni sağlamada başvurdukları hukuki gerekçe ve araçlar ile bunların günümüz hukukunda tekabül ettikleri karşılıklar oluşturmaktadır. Ahi birliklerinin mesleki ahlakını sağlamak üzere denetim sırasında başvurdukları hukuki araçlara, yaptırımlarına ve bunların günümüzdeki idari yaptırımlara benzerlikleri ele alınmıştır.
  • Öğe
    Ceza yasalarının uygulanması açısından yürütme erkinde sorumsuzluğun ve dokunulmazlığın yeni boyutları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) İçel, Kayıhan
    Makalemizde, yürütme erkinin en üst konumunda görev yapanların dokunulmazlıkları incelenmiş ve bu bağlamda başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Cumhurbaşkanı Yardımcılarının ve Bakanların ceza sorumlulukları ile ilgili olarak Anayasamızda yapılan ve halkoylamasından geçen değişiklikler açıklanmıştır. Konu “İÇEL Ceza Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2017” kitabımızda ceza yasalarının uygulanması sistemi bağlamında ayrıca ele alınmıştır.
  • Öğe
    Janusz Korczak’in izinde günümüzde çocukların temel hakları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Gören, Zafer
    Polonyalı musevi çocuk kitabı yazarı, pediyatrist ve pedagog Janusz Korczak 1942 yılında bakımını üstlendiği 200 öksüz yahudi çocuğuyla birlikte Treblinka Kampı'nda yok edilmiştir. Janusz Korczak‘ın çocuklara karşı saygılı, adil ve sevgi ile yaklaşım düşüncesi bugünkü çocuk hakları için temel taşları oluşturmuştur. Korczak için önemli olan çocukların bağımsız kişiler olarak görülmesi ve kişiliklerine saygı gösterilmesiydi. 1989 yılında, Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Janusz Korczak‘ın hayalleri kısmen gerçekleşmiştir. Ancak bugün bile çocuklar, birçok yetişkin tarafından „henüz yetişkin hale gelmemiş olanlar“ olarak görülmektedirler. Korczak buna itiraz etmiş, çocukların özgür, bağımsız kişiler oldukları ve yetişkinlerin ekleri, takıntıları olmadıklarını ifade etmiştir. „Onlar büyüyünce insan olmazlar onlar zaten insandırlar“ demiştir. Anayasalarda çocukların temel hak süjeleri oldukları vurgulanmalı, çocuk hakları sadece devlet amaçları olarak değil, temel haklar olarak formüle edilmelidir.
  • Öğe
    Kutup taşımacılığında yeni bir dönem: “kutup kodu”
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Algantürk Light, Didem
    Kutup bölgesinde uluslararası taşımacılığa ilişkin kuralların ve standartların getirilmesi bakımından yapılan çalışmalar hukuken önemlidir. International Maritime Organization – IMO tarafından bu konuda yapılan çalışmalar uzun süreden beri devam etmekle birlikte en kapsamlı ve en yeni olan 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren “International Code for Ships Operating in Polar Waters” kısaca “Polar Code” “Kutup Kodu” dur. Kutup Kodu, Antarktika’nın ve Arktika’nın bölgeden bölgeye değişen risk seviyelerini ve deniz taşımacılığındaki tehlikeler nazara alınarak düzenlenmiş kurallar bütünüdür. Bu düzenleme uyarınca kutuplarda seyir yapacak gemiler, deniz güvenliği, operasyonu ve gemi adamlarının eğitim ve sertifikalandırılmasına ilişkin yükümlülükleri yerine getirmesi gereklidir. Çalışmamızda Kutup Kodu (Polar Code) ve denizcilik sektörüne etkileri değerlendirilecektir.
  • Öğe
    4857 sayılı yasada iş sözleşmesinin işveren tarafından sağlık nedenlerine dayanılarak haklı nedenle feshi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2016) Zeytinoğlu, Emin
    İşletmelerde, işçi haklarının korunması gereği, sosyal adalet hükümleri doğrultusunda herkesçe kabul edilmektedir. Ancak, işçinin işinin korunması için de, işletmenin devamlılığının korunması zorunludur. 4857 sayılı yasa, işletmelerde sağlık açısından meydana gelebilecek açıklıkların süregelmesini önlemek için, birtakım önlemler getirmiş, devamsızlığın sürmesi durumunda işverenin, iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmesi, ancak bu feshin, işçinin maddi olanaklarını kısıtlamaması için çeşitli hükümler getirmiştir. Bu incelemede, İş Kanunu 25/I maddesinde anılan sağlık nedeniyle fesih düzenlemesi ve bu alandaki uygulamalar incelenmeye çalışılmıştır.
  • Öğe
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 548. maddesine göre tasfiyeden dönme
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2016) Yıldız, Şükrü
    Anonim şirket, kanunda ve esas sözleşmede öngörülen nedenlerin gerçekleşmesi ile sona erip tasfiye haline girer. Sona eren bir anonim şirketin tasfiye edilmeden tüzel kişiliğini kaybetmesi mümkün değildir. Tasfiye iki şekilde sona erer; birincisi, şirketin sicilden terkin edilerek tüzel kişiliğini kaybetmesi, diğeri ise şirketin tasfiyeden dönme kararı alarak tekrar faaliyete geçirilmesidir. TTK m. 548’deki düzenleme ile Kanun koyucu, tasfiye halindeki anonim şirketin, eski amacını ve ehliyetini yeniden kazanmasına imkân vermiştir. Bu çalışmada TTK m. 548’e göre tasfiyeden dönmenin amacı ve koşulları, tasfiyeden dönme kararının alınacağı genel kurul toplantısı, genel kurul kararına gerek olmayan dönme halleri, dönme kararının sicile tescil ve ilanı ile dönme kararının etkileri mehaz kanun da dikkate alınarak incelenmiştir.
  • Öğe
    Kefalet sözleşmesinde eşin rızası (bk. 584)
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2016) Şeker, Muzaffer
    Bu çalışmada, aile hukuku ile borçlar hukukunun kesiştiği, kefalet sözleşmesi ile ilgili yeni bir madde olan “eşin rızası“ başlıklı BK. m. 584'ün değerlendirmesi yapılacaktır. Ancak bu maddenin değerlendirmesine geçmeden önce, konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olması için, evliliğin eşlerin hukuki işlem ehliyetine etkisi ile ilgili genel bilgi verilecektir.
  • Öğe
    Anayasa yargısının fonksiyonel ve mantıksal sınırları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2016) Gören, Zafer
    Anayasa Yargısının sınırları yine Anayasa Yargısı tarafından, sadece Anayasanın kendisinden çıkarılabilir ve Anayasa yorum metotlarının geliştirilmesi ile belirlenebilir. Bununla birlikte Anayasa normlarının zorunlu olarak belirsiz oluşları ve Anayasa yargısının daima hakemsel ve iradi bir öge içermesi nedeniyle bu sınır çizimi için kesin ve mükemmel çözümler mevcut olmayabilir. Bu kapsamda, kendi anayasal görevlerini yerine getirirken Anayasa Mahkemesi ile yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki anayasal düzen tarafından şart koşulmuş olan dengeyi zedelemeden ne kadar ileriye gidebileceği Anayasa yargıçlarının bilgeliklerine bağlıdır.”
  • Öğe
    Sigorta acenteleri yönetmeliği’ne ilişkin değişiklikler hakkında değerlendirmeler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2016) Algantürk Light, Didem
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu madde 23 uyarınca çıkarılan 28980 sayılı, 22.4.2014 tarihli Sigorta Acentleri Yönetmeliği’nde, 16.1.2016 tarih 29595 sayılı Resmî Gazete yayımlanan “Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik” ile bazı değişiklikler yapılmıştır. Sigorta acenteliği yapacak gerçek ve tüzel kişilerin niteliklerine ve faaliyetlerine dair usul ve esasları belirleyen ilgili Yönetmelik’te yapılan ve 16 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe giren bu değişikliklerin değerlendirilmesi çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır.
  • Öğe
    Üniversite-sanayi işbirliği ve paydaşlar ilişkisinin kurulmasında örgütsel iletişiminin etkisi
    (2016) Aliu, Dorian; Özkan, Ömer; Aliu, Armando
    Üniversiteler, genellikle içinde bulundukları toplumun gelişmesine sosyal ve kültürel alanlarda katkı sağlarken; son yıllarda paydaşları ile kurdukları işbirlikleri dolayısıyla ekonomik anlamda önemli roller üstlenmeye başlamışlardır. Özellikle üniversite-sanayi işbirliği kapsamında paydaş yaklaşımını benimseyen üniversiteler bu doğrultuda iç yapısını koordine etmektedirler. Bu bağlamda, örgüt içerisindeki birimlerin ortak amaçları gerçekleştirmede doğru iletişimi sağlaması gerekmektedir. Örgütleri amaçlarına ulaştıran insanların kendi aralarında kurdukları iletişimin kalitesi, bir ölçüde içinde bulundukları örgütün başarısı ile doğru orantılıdır. Özellikle kalabalık örgütlerde kaliteli bir iletişim sağlamayı görev üstlenen yöneticilerin bu konuda hassas davranmaları beklenmektedir. Örgütsel iletişim, ‘yapı'dan ‘bağlam’a ve ‘bağlamadan ‘süreç’e doğru bir yol izlemektedir. Örgütler yapıları itibariyle belirli bir iletişimsel bağlam ortaya koymaktadırlar. Zaman içerisinde yapıları değişime uğrayan örgütlerin bağlamda da bir yenilenmeye gittikleri söylenebilir. Ancak her durumda gerçekleşebilecek iletişimsel bir dönüşümün süreç olarak doğru yönetilmesi son derece önemlidir. Bu çerçevede, çalışmada Üniversite-Sanayi işbirliği ölçüsünde örgütsel iletişimi güçlendiren faktörler ve belirleyicilerin tespit edilmesine yönelik teorik araştırmalar incelenmiştir. Ayrıca, uygulama boyutunda Türkiye’de Marmara Bölgesi’nde bir vakıf üniversitesi ile bir devlet üniversitesine bağlı olarak faaliyet gösteren Üniversite-Sanayi İşbirliği Araştırma ve Uygulama Merkezleri örnek olay araştırma yöntemi ve belge inceleme tekniği kullanılarak kıyaslanmıştır. Kıyaslama yapılırken Üniversite-Sanayi İşbirliği Araştırma ve Uygulama Merkezi yöneticileri ile mülakat gerçekleştirilmiştir. Araştırma çıktıları bakımından ideal bir Üniversite-Sanayi İşbirliği Araştırma ve Uygulama Merkezi içerisinde etkin bir örgütsel iletişim mekanizması ve efektif bir paydaşlar-arası işbirliğinin nasıl olabileceği üzerine öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Funds used by the European Union in the convergence approach and Turkey
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2016) Özkan, Ömer; Keleş, Ahmet
    The article is to show the twinning mechanism as a convergence tool in a states accession process. Since it’s beginning in 1998 more than 1300 projects have been carried out in the scope of candidate states’ convergence process. Due to these projects the states’ administrative and judicial systems have been restructured. Thus, the capacity of Union legislation’s applicability enhanced and the programs have been used to strengthen the institutional structures in all the sectors in the scope of instrument for Pre-Accession Assistance. Starting from the December 17, 2001 various funds were launched for use in Turkey in order to ensure compliance with the EU acquis communautaire within the accession process of the state and to facilitate the fulfillment of the obligations which are specified in the Accession Partnership Document and National Programme of Turkey. The EU funds and their use within the scope of the approach and the contributions provided to institutions implementing the projects to the Legislative System of Turkey are to be discussed in the research.