JTAS, Cilt 4, Sayı 2, Makale Koleksiyon
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Havalimanlarının kent makroformuna etkisi: Yeni İstanbul Havalimanı(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Özalp, Nur Yeşim; Sönmez, ÖzdemirThis article examines the effects of airports on the development and urban form of the cities. For this purpose, as a case study, New Istanbul Airport, which is one of the most important projects recently carried out in Istanbul and built in the north of the metropolis was explored. For this purpose, the spatial changes that the airport, its components and the infrastructure facilities would create in the city are examined and discussed. In order to have a better understanding, the possible spatial effects of the new airport, which is discussed from different perspectives by different institutions, spatial developments took place in Istanbul since World War II, have been summarized. Those developments were reviewed in five stages and the factors that were effective in the formation of Istanbul’s urban form were determined for each period. Furthermore, the new facilities and physical changes in the vicinity of Atatürk Airport built in Istanbul in 1953 and Sabiha Gökçen Airport built in 2001 were investigated and discussed how the new urban functional areas occurring around airports affect the urban macroform in a short time. Finally, the possible changes to be created by the New Istanbul Airport and the Channel Istanbul, Yavuz Sultan Selim Bridge and Northern Marmara Motorway in the north of the Istanbul metropolitan area were evaluated and discussed.Öğe Location estimation on mobile networks(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Kılıç, Ahmed Hakan; Boyacı, Ali; Yarkan, SerhanThis paper reports the location estimation on Mobile networks using Base Station (BTS) data. Processed data have been collected from the field as TA (Timing Advance), RSRP (Reference Signal Received Power), and RSRQ (Reference Signal Received Quality) measurements. We also gathered the corresponding Global Positioning System (GPS) to the measurements. Location estimation results compared to the actual location. We gathered the accurate sites of the users to increase the service quality of the BTS. This article was produced from the thesis titled “Location Estimation on Mobile Networks.”Öğe Türkiye'de doğal taş sektörü ihracatını etkileyen makroekonomik faktörler(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Kokarcalı, Umut; Köksal, MustafaTürkiye dünyanın en önemli doğal taş üreticilerinden biridir. Doğal taş üretiminde hammadde imkanlarının çokluğu nedeniyle dünya piyasasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Doğal taş Türkiye için önemli ihracat kalemlerinden biridir. Bu çalışmada 2005-2020 yılları arası veriler kullanılarak Türkiye için doğal taş ihracatı üzerindeki makroekonomik faktörler çoklu regresyon analizi yapılarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda doğal taş ihracatı üzerinde etkili olan en önemli faktörün GSYİH olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çalışma kapsamında, doğal taş ihracatı üzerinde GSYİH’den sonra en önemli faktörün dolar kuru olduğu bulunmuştur. Enflasyon, işsizlik ve faiz oranının ise doğal taş ihracatı üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.Öğe İstanbul’da toplu ulaşım sistemlerinin sosyal hayata etkileri, metro ve metrobüs örneği(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Sevim, Gökhan; Eyigün, YalçınToplu ulaşım sistemleri zamanın çok önemli olduğu günümüzde daha da önem kazanmaktadır. Kent içi ulaşım sistemlerine yapılan yatırımlar yolculara/müşterilere çok çabuk etki etmektedir. Ulaşım sistemleri sadece bir lokasyondan, farklı bir lokasyona ulaşmak için kullanılan araçlar değildir. Günlük yaşamda dikkat edilmese de ulaşım sistemlerinin sosyal hayata olumlu ve olumsuz etkileri oldukça fazladır. Araştırmanın amacı İstanbul tarihi Tünel ve metrobüs gibi toplu ulaşım sistemlerinin yolculara ekonomik, çevresel ve zaman konularında etkilerinin incelenmesidir.Öğe Kent içi raylı sistemlerde ve ana hat demiryollarında acil durumda yolcu tahliyesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Karakulak, Enes; Eyigün, YalçınBu çalışmada, kent içi raylı sistemlerde ve ana hat demiryollarında yaşanan acil durumlarda yolcuları ve personeli en hızlı ve güvenli bir şekilde nasıl tahliye edilebileceğine değinilmiştir. Bu bağlamda acil durum yönetim sisteminin amacından ve öneminden bahsedilmiş ve Dünya demiryollarında meydana gelen bazı acil durumlar ele alınmıştır. Kent içi raylı sistemlerde acil durumlarda yolcu tahliyesini en hızlı ve emniyetli bir şekilde yapılabilmesi için mimari ve elektromekanik çerçevede istasyon ve tünel tasarımının öneminden bahsedilmiştir. Ayrıca su sisi söndürme sisteminin faydaları, dikkat edilmesi gerekilen yanları ve acil durumda yolcu tahliyesindeki önemi Dünya metroları üzerinden örnekler verilerek ayrı bir başlık altında ele alınmıştır. Yüksek hızlı tren ve konvansiyonel hatlarda, acil durum öncesinde ve acil durum sırasında yapılması gereken hususlara değinilmiş ve ilgili yönergelere atıfta bulunulmuştur. Bu çalışma ile birlikte, yaşanan acil durumlarda yolcuların emniyetli bir şekilde kaçış olanaklarını kolaylaştıracak çözüm yolları sunulmuş ve tavsiyelerde bulunulmuştur.Öğe Çocuk dostu kent kavramının çocuk – oyun – mekan ilişkileri ve paydaşlar çerçevesinde değerlendirilmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Karakuzu, Esma; Aksu, Gül AslıBir kentin geleceğini temsil eden çocukların sağlıklı gelişimi için; kendilerini kentte ait, mutlu ve özgür hissetmeleri onların en doğal haklarındandır. Çocuklar için aktif açık mekânların olması, özellikle fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini önemli ölçüde desteklemektedir. Bu noktada çocukların sosyal etkileşim içinde yaşıtlarıyla ve toplumun farklı gruplarıyla buluşarak kısıtlanmadan oyun oynayabilecekleri ortamı sağlayacak mekânların varlığı büyük önem taşımaktadır. Özellikle çok farklı ve çeşitli dinamiklerden beslenen kent ortamlarında bu ihtiyaca cevap veren politikaların, uygulamaların ve fırsatların geliştirilmesi gerekmektedir. Bu da Çocuk Dostu Kent kavramının önemini ve zorunluluğunu hatırlatmaktadır. ÇDK in daha iyi anlaşılabilmesi için Dünya’dan ve Türkiye’den örneklerle desteklenerek konunun önemi vurgulanmıştır. Kentlerde çocuk dostu mekânlar oluşturabilmek için; çocuğa asıl değerini vererek, güvenli oyun alanı içinde sosyalleşebilmesine fırsat sunarak sağlıklı gelişebilmeleri yerel yönetimlerin en önemli görevleri arasında olmalıdır. Yerel yönetimlerin ÇDK lerle ilgili yaklaşımlarına dikkat çekerek, çocukların ihtiyaç ve taleplerine öncelik verilmesi gerektiği algısı oluşmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise ÇDK kapsamında Türkiye için belirlenen hedefler sıralanmaktadır.Öğe Heybeliada’da köşk mimarisi gelişimi kapsamında Nikolaidis (Horozoğlu) Köşkü’nün fiziksel bozulma sorunları ve önerileri(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Kaya, Çağla; Öncel, Fernazİstanbul’un Adalar ilçesi, 19. ve 20. yüzyıla ait birçok sivil mimari örneğini barındırır. İstanbul’da bu döneme ait birçok yerleşim yerinin ahşap mimari dokusu büyük ölçüde tahrip olmuştur. Bu durum göz önüne alındığında Adalar’ın, 19. ve 20. yüzyıl yapılarını en iyi ifade eden bölge olduğu söylenebilir. İstanbul Adaları arasında büyüklük sıralamasında ikinci olan Heybeliada bu çalışmanın alanını oluşturmaktadır. Bu çalışma kapsamında incelenen Nikolaidis (Horozoğlu) Köşkü, Heybeliada köşk mimarisinin önemli örneklerindendir. Yapının özgünlüğü günümüzde okunabilmektedir, fakat birçok nedenden dolayı yapıda malzeme bozulmaları ve niteliksiz değişimler mevcuttur. Bu çalışmada, Heybeliada’nın köşk mimarisi içinde Nikolaidis (Horozoğlu) Köşkü’nün incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, yapının konumu, tarihçesi, mimari özellikleri, planı, malzeme kullanımı, teknik detayları ve süslemeleri, bölgedeki diğer köşkler ile üslup bağlamında karşılaştırılması ve değerlendirilmesi, sonuç ve kaynaklar bölümü ile anlatılmıştır. Arşiv ve güncel fotoğraflar kullanılmış, yapının rölöve projesi çizilmiş ve yapı için koruma önerileri getirilmiştir. Yapı günümüz koruma ilkeleri ışığında değerlendirilmiş ve yapının sürdürülebilir bir koruma yaklaşımı ile gelecek nesillere özgünlüğünü kaybetmeden ve yaşanabilir şekilde ulaşması amaçlanmıştır.Öğe Artırılmış gerçeklik teknolojisinin mimarlık sektörüne katkıları(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Sözer, Nurhan; Satıcı, BurhanBilişim teknolojilerindeki gerçeklik sanallık ilişkisi zamanımızda ‘Artırılmış Gerçeklik’ (Augmented Reality) adıyla insanlığa sunulmuştur. Bu sayede tasarımlar gerçek dünyaya entegre edilerek günlük yaşamı kolaylaştıran bir öğe olarak önem kazanır. Artırılmış gerçekliğin (AG) en önemli özelliklerinden biri, etkileşimli bir gerçeklik olmasıdır. Bu nedenle etkileşim, genel kullanıcı deneyiminde önemli bir rol oynar. Günümüz piyasa koşullarını değerlendirdiğimizde ve dünya çapında yapılmış örnek projeleri incelediğimizde görülüyor ki; arttırılmış gerçeklik sayesinde artık mekanlar daha ferah, mimarlar daha yaratıcı, kullanıcının içi sürprizlerle karşılaşmayacağı için daha rahat.Günümüz projeleri, sanal gerçeklik öğeleri ve bütünleştirilmiş bir teknolojiyle tasarlanmış binanın lansmanı artırılmış gerçeklik teknolojisi yardımıyla yapılmıştır (Lomholt, I.,2019). Mimarlığın teknoloji ile birlikte yol alması günümüzde çok önemlidir. Bu bağlamda mimarlık eğitimi de teknoloji ekseni etrafında genişlemektedir (Craig, A. ,2013). Bu çalışmanın amacı, günümüzde yaygın hale gelmiş olan mobil bilgisayar platformları ile arttırılmış gerçeklik araçlarının, projenin uygulanacağı mekanın algılanması ve son kullanıcıya içinde yaşıyormuş hissi vererek kullanım şeklinin kolayca öngörülmesini sağlamak, uygulanabilirliğini araştırmak, kullanıcıların mekana bakışlarını nasıl etkileyeceği konusunu niteliksel araştırma yöntemleri ile tespit etmektir. Mimarlık ile teknolojiyi sentezlediğimiz vakit ortaya çıkan ürünün son kullanıcıyı ne şekilde tatmin edeceği ve tasarım surecinde mimarlara farklı bir bakış açısı katıp, çözümler üretip, malzeme detay ve seçimi konusunda yardımcı olup olmayacağını araştırmaktır.Öğe Kent içi ulaşım sistemlerinde alternatif bir model önerisi : motorist(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Gündüz, Halil; Suri, LeylaTrafik sorunu günümüzün en büyük problemlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle artan nüfus ve alt yapı yetersizliği trafik problemini çözülmesi güç bir hale getirmektedir. Yaşanan yoğun karayolu trafiği, büyük bir zaman ve enerji kaybına yol açmaktadır. Bu durum, dünya genelinde kentsel alanlarda alternatif çözümler bekleyen bir trafik sorunsalına dönüşmüştür. Türkiye’de ise benzer durum en çok İstanbul’da görülmektedir. Sürekli göç alan ve kişi başına düşen araç sayısının diğer illere göre en çok olduğu İstanbul’da kent içi ulaşımdaki sıkışıklık, en büyük problemlerden biri olarak görülmektedir. Bu çalışma kapsamında kent içi trafik sıkışıklığının daha hızlı aşılması ve trafikte geçen süreyi azaltmak için alternatif bir model önerisi olan Motor-ist uygulaması tanıtılmıştır. İlk aşamada, 100 kişi ile yapılan anket sonucuna göre İstanbul’da yaşayanların %64’ünün motosiklet taksi uygulaması kullanmaya eğilimli olduğu belirlenmiş, bu sonuçtan sonra Motor-ist uygulamasının teknik özellikleri planlanmıştır. Motor-ist uygulaması ile İstanbul özelinde karayolu trafik yükünün azaltılacağı ve kent içi ulaşımda önemli bir alternatif olacağı ön görülmektedir.Öğe İç mekanda uygulanan renk tercihinin mekan algısına etkisi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Tellioğlu, Senanur; Satıcı, Burhanİnsan hayatının büyük bir kısmı iç mekanlarda geçmektedir. İç mekan alanlarında konfor koşulları ya da estetik kavramı doğru sağlanmadığı takdirde kullanıcının yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu kavramlar estetik ve antropometrik değerleri sağlayan renk, uyum ve materyaller ile sağlanabilmektedir. Renkler ayrıca psikolojik davranışlarımızı da etkiler. Kırmızı rengin nabzımızı artırabileceği ve dolayısıyla iştahı artırabileceği kanıtlanmıştır. Bu nedenle fast-food restoranlarının duvarlarında turuncu ve kırmızı gibi parlak renkler kullanılmaktadır. İnsanların restoranda turuncu veya kırmızı renk gördüklerinde yemek yeme arzusu artmaktadır. Restoranların bu kadar parlak ve sıcak renkler kullanmasının temel nedeni budur. Renk, belirli bir alan için sağlamak istediğiniz ruh hali, atmosfer ve duygu esas alınarak seçilmelidir. Bu çalışmada, iç mekanda kullanılan renk tercihinin mekan içinde oluşturduğu algı etkisi ortaya konulmuştur. Amacın daha iyi anlaşılabilmesi için başta mekan ve mekan algısına dair alt başlıklar irdelenmiştir. Ardından renk ve oluşturdukları algı konuları anket çalışması ile ortaya koyulmuştur.Öğe Teknolojik gelişmelerin mimariye ve malzemeye etkisi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Güdük, Meryem Betül; Satıcı, BurhanGünümüzde teknolojinin gelişmesi ekonomik, kültürel, sosyal, siyasal alanlar başta olmak üzere, mimari alanı ile birlikte pek çok alanda da değişiklikleri ve yenilikleri beraberinde getirmiştir. Mimaride çizim ve modelleme programlarının son yıllarda ön plana çıkması da bu gelişimin bir göstergesidir. Bu gelişmeler yeni sistemlerin ve malzemelerin de ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Teknolojinin mimari alana katkılarının başında bilgisayar destekli çizim ve hesaplama programlarının kullanımı gelmektedir. Mimariye yeni bir soluk getiren programlar sayesinde tasarım, mimarlar ve mühendisler için daha pratik ve eğlenceli hale gelmiştir. Yeni teknolojilere bağlı oluşturulan yeni malzemeler ile tasarımlar dönüştürülmüş ve daha bağımsız fikirler ortaya atılmıştır. Bu makalede de teknoloji ile değişime uğrayan mimari elemanlar ve bu değişimlerin tasarım sürecine etkileri konu alınacaktır. Tasarımsal düşünme sürecinde kullandığımız hesaplama programları ve çizim programları başta olmak üzere yapım aşamasında kullanılan akıllı malzemeler nelerdir sorusuna cevap verilecektir. Bu yöntemlerle meydana getirilen yapılar incelenecek ve ortaya çıkan farklılıklardan bahsedilecektir.Öğe Temel tasarım kavramlarının tekstil yüzey tasarımlarına etkisi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Ekinci, Sinem; Bayburtlu, IrmakSanat; bireyin duygu ve düşüncelerini duyusal bağlamda ifade ediş biçimi olmakla birlikte, günümüzde sanatsal yaratı nesneleri oluşturulurken belirli ölçütlerinden yararlanılmaktadır. Tasarımın da sanatla bağı olan bir kavram olduğu düşünüldüğünde, sanata ait ölçüt ve yöntemlerle şekillendiği görülmektedir. Temel tasarıma ait nokta, çizgi, renk, doku, zıtlık, tekrar, vurgu, denge, vb. kavramlar, ilk içgüdüsel sanat örneklerinden günümüz sanat yapıtlarına kadar tüm görsel sanat alanında etkilerini göstermiştir. Bu kavramlar doğrultusunda yapılan uygulamaların, sistematik bir yaklaşımla sanatçı ve tasarımcının ilerlemesine katkı sağladığı bilinmektedir. Günümüzde diğer tasarım dallarında olduğu gibi tekstil yüzey tasarımı alanında da ortaya konulan çalışmalar rastlantısal değil, bu türden sistemli uygulamaların sonucunda meydana gelmektedir. Söz konusu uygulamalarda yer alan temel tasarım kavramlarına ait ölçütlerle, tekstil yüzey tasarımı alanında daha yetkin çalışmalar ortaya konulmaktadır. Tekstil yüzeylerinin oluşturulmasından elde edilen yapıya, renge, desene ve diğer detaylara kadar tüm tasarım aşamalarında temel tasarım kavramları önemli rol oynamaktadır. Araştırma, tarama modeli örnek alınarak kitap, tez, makale vb. mevcut yazılı ve görsel ögelerden edilen veriler kapsamında oluşturulmuş, bu bağlamda elde edilen görseller analiz edilmiştir. Bu çalışmanın amacı, temel tasarım kavramlarını tekstil yüzey tasarımı alanıyla ilişkilendirmek, etkileşim bölümünde yer alan seçili tekstil ürünlerinin yalnızca yüzeyinde meydana gelen görsel izlenimlerini incelemek ve söz konusu kavramların bu alan üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır.Öğe Tarihi yapılarda bozulmalar ve depremden korunma yöntemlerinin incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Aslan, Ezgi; Satıcı, BurhanTarihi yapılar; var olmaya başladıkları dönemden günümüze kadar toplumda önemli yerleri olan yapı tipleridir. Bu yapılar, bulundukları dönem boyunca geçmişten günümüze dek olan ihtiyaçları gereğince işlev değişikliği, fiziksel etkenlerin oluşturduğu bozulmalar gibi nedenlerle farklı boyutlarda müdahalelere maruz kalmaktadırlar. Ülkemizde ise tarihi yapılar küçümsenemeyecek kadar fazla olmasına rağmen koruma bilincinin yeteri kadar gelişmemesinden dolayı birçok tarihi yapı harabeye dönüşmüş durumdadır. Tarihi yapılarda bozulmaya neden olan etkenler arasında insan etkisi dışında kalan en büyük zarar verici etken doğal afetler olmuştur. Bu doğal afetlerden en yıkıcı ve geri dönüştürülemez olanı depremlerdir. Depremler, bu yapıların gelecek nesillere aktarılmasında büyük ölçüde tehdit oluşturan ve bozulmaların oluşmasına sebep olan en önemli doğa olaylarından biridir. Deprem bölgelerinde yer alan tarihi yapıların deprem altındaki gösterdikleri davranışların saptanması ile ilgili çalışmalar, bu yapıların geleceğe aktarılması ve korunmasında önemli yer tutmaktadır. Bu çalışmada; korunması gerekli yapıları, korumanın temel ilkelerini, tarihi yapılarda koruma ölçütlerini, koruma ve restorasyonun ana gayesini, yapıyı yaşatacak bir ek, güçlendirme veya doğru bir işlev ile yapının güvenle geleceğe aktarılmasını ve bu konuya örnek olarak Tarlabaşı Bölgesi’nin incelenmesi; depreme karşı yapılabilecek güçlendirme yöntemlerinin araştırılması amaçlanmaktadır.Öğe Biyofilik tasarım ve modern mimarlık kesişiminde bir değerlendirme: Carlo Scarpa mimarlığı(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Şahin, Fatoş; Satıcı, BurhanMimari üsluplardan en baskını olan modern mimarlık dönemi; tüm mimarların akımdan ve dönem şartlarından etkilenerek tasarladığı yapılar olarak okunmaktadır. Dönemin getirdikleri dışında, mimarlıkta moda kavramı üzerinden düşünebileceğimiz modern mimarlık baskısı sonucu üretilen yapıların niteliksiz veya benzer oluşu dönemin kısa ve basit bir eleştirisi olarak görülmekteydi. Günümüzde, insan eli ile değiştirilip dönüştürülmüş doğanın sonucu oluşmuş insan yapımı çevrelerde, geçmişteki tüm akımlardan etkilenerek yapılmış yapılarda yaşamaktayız. Stephen Kellert’ın biyofilik tasarım için kullandığı “İnşa edilmiş çevrenin tasarımı için biyofili fikrinin değerlendirilmesi” ifadesi bu değiştirilmiş ve dönüştürülmüş çevrede, insan ile doğa arasında kopmaması gereken etkileşimin ve doğanın yararlı etkilerinin; mekânlardaki devamının yollarını aramaktadır. Mesleki anlamda etkin olduğu dönem gereğiyle (1919-1978) modern dünyanın içinde, mimar Carlo Scarpa’nın yapıları ve düşüncelerinin çağdaşlarından farklı olması üzerine mimarın yapıya bakışını biyofilik tasarım bağlamında değerlendirmek bu yazının amacını oluşturmaktadır. Bu doğrultuda günümüz mimarlık üretiminin özgünlüğünü bozmadan, biyofilik tasarım kriterlerini önemseyerek, içinde mutlu ve sağlıklı insanların yaşayacağı yapıların üretimi konusunda örnek teşkil edebileceği öngörülmüştür.Öğe Bellek ve mekanın ilişkisinde ev olgusu üzerine bir araştırma(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Algın, Gülşah; Satıcı, BurhanDeneyimleri, duyumları, izlenimleri, algıları, kavrayışları yeniden canlandırmak üzere saklayarak tutma yetisi bellek olarak tanımlanmaktadır. Tarih boyunca belleğin saklama yetisi için kullandığı mekan çeşitli yansımalarla gündeme gelmiştir. Bu süreç tabletten başlayarak kağıt, kitap gibi insanoğlunun belleği nesneleştirmesine evrilmiş, bilgi ve kültür aktarımına olanak sağlamıştır. Önceleri 2 boyutlu bir düzlem olarak algılanan bellek, çeşitli yorumlamalar sayesinde mekan olarak algılanmaya başlamıştır. Bellek nesneleştirilirken bu dönüşümlü ilişkide mekanlar belleği düzenlemek ve ona ulaşmak için bir araç olarak kullanılmıştır. Bellek sadece anıları muhafaza eden değil aynı zamanda geri çağırabilen dinamik bir mekanizmadır. Bu sebeptendir ki belleğimiz aktif yaşantımızda, hareketlerimizde, seçimlerimizde önemli bir rol oynamaktadır. Yaşam alanlarımız belleğimizdeki çeşitli izlerin bir anlamda tezahürüdür. Bu noktada ‘ev’ olgusuna bellek tanımlarının, türlerinin ışığında yaklaşmak ve sonuçlarını gözlemlemek gerekir.Öğe İç mekandaki yüzeylerin görsel özellikleri ve ışık arasındaki ilişki(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Şentürk, Sümeyye; Satıcı, Burhanİç mekanı oluşturan tüm yüzeyler farklı işlevleri karşılamakta ve kullanıcıda çeşitli duygular ve algılar yaratmaktadır. Yüzeyler, kendisini oluşturan malzeme özelliklerine bağlı olarak bu ihtiyaçlara cevap vermektedir. Her malzemenin ise kendine özgü biçim, renk ve doku gibi görsel özellikleri vardır. Bu görsel özellikleri de görünür kılan ve algılanmasını sağlayan ışıktır. Işık mekandaki yüzeyleri etkilediği gibi, kendisi de temas ettiği yüzey ile şekillenmektedir. Kullanılan yüzeyler ve ışığın mekan içindeki birbiri ile interaktif davranışı, mekana farklı anlamlar kazandırmakta ve kullanıcıda çeşitli algılar oluşturmaktadır.