IUHİBED, Cilt 2, Sayı 3, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 15 / 15
  • Öğe
    Sosyal medya ağlarında örgütlenme: dijital aktivizmin toplumsal dönüşüme yansımaları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Gençer, Yeliz
    Teknoloji ve iletişim alanında ortaya çıkan gelişimler, küreselleşmeye paralel olarak toplumsal yapının düşünce, davranış, hareket biçimlerinde farklılık yaratmış bu farklılık biçimleri ise; birey yaşantısına sınırsızlık, özgürlük, etkileşim gibi kavramların yerleşmesini sağlamıştır. İnternet teknolojilerinin kaydettiği ilerlemeler ve sosyal ağların hayatımıza girmesiyle beraber, bireyler ve gruplar arasındaki iletişim kurma biçiminde değişiklikler görülmüş ve bu sosyal ağlar yaşamımıza yeni mecraların girmesini sağlayarak küresel düzeyde bilginin elde edilmesi, yayılması, tartışılması gibi durumların sınırsızlığına olanak vermiştir. Toplum, bireyleri ve kurumları bir arada tutan bir oluşumdur, dolayısıyla bu oluşum yeni medya ortam ve araçlarının sahneye çıkmasıyla beraber iletişim teknolojileri; kendini internetteki sosyal ağlarla gün yüzüne çıkarmış ve bireyler haklarını özgür kamusal alanda paylaşarak dijital sahada örgütsel eylemlerde bulunmuştur. Nihayetinde bu eylemler toplumsal dinamikleri, değerleri, tabandan etkileyerek sosyal medya ağlarının gücünü ortaya koymuştur. Bilgi tüketiminin hızla gerçekleşmesi ve yeni teknoloji sistemlerinin toplumsal çevrelerce kabul görmesi, kitleleri içerik ve bilgi paylaşımı noktasında özgür kılmış ve insan hayatında birçok yeniliği de beraberinde getirmiştir. Sosyal medya ağları, farklı bir iletişim platformu sağlayarak tek yönlü bilgi akışından çif yönlü bir yapıya dönüşerek sosyal hareketlerin de niteliğini değiştirmiş, sosyal medya ağlarında organize bir şekilde iletişim kuran grupları, dijital ortamlarda buluşturarak sanal eylemlerin gücünü de ortaya koymuştur.
  • Öğe
    Dijital ortamda aktivizm: online imza kampanyalarına katılım davranışlarının incelenmesi (Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri üzerine bir araştırma)
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Yılmaz, Berkant; Dündar, Güher; Oskay, Taala
    Dijital ortamın sınırlılıkları ortadan kaldıran ve hızlı bir iletişime imkân sağlayan özelliği, geleneksel iletişim mecralarının önüne geçerek bireylere kısa yoldan enformasyon sağlamakta, bireylerin farkındalık düzeylerini arttırmakta ve örgütlenip davranışa yöneltilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. İnsanlık çeşitli dönemlerde bazı toplumsal sorunlar ile karşı karşıya gelmiş ve çeşitli yollar aracılığıyla tepkiler geliştirmiştir. Gelişen bilgi teknolojileri ile birlikte toplumsal sorunlara karşı gösterilen tepkinin boyutunda da değişiklikler yaşanmaktadır. Bir örgütlenme biçimi olarak tanımlanan aktivizmin sanal uzamı olan dijital aktivizm ve dijital aktivizmin araçlarından olan online imza kampanyaları bu tepkilere örnek teşkil etmektedir. Bireyler dijital aktivizm faaliyetleri yürüterek bir sorunu duyurmak, farkındalık yaratmak, sorunun çözümü için kitleleri harekete geçirmeyi hedeflemektedirler. Tüm bunlardan yola çıkarak aktivizm kavramı ve gelişimi, aktivizmin araçları, dijital aktivizme yönelik tartışmalar ile ilgili detaylı bir literatür çalışmasına yer verilmiştir. Detaylı literatür çalışmasının ardından Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerine online imza kampanyalarına katılım davranışlarını ölçmeye yönelik anket çalışması yapılmıştır. Bu anket çalışması tesadüfi olmayan örneklem yöntemiyle 15 Aralık 2014 - 5 Ocak 2015 tarihleri arasında 260 kişiye çevrimiçi olarak uygulanmıştır.
  • Öğe
    Kurumsal iletişimde sosyal medya kullanımı: Türkiye’deki gsm operatörlerinin facebook performansları üzerine bir inceleme
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Keskin, Savaş; İmik Tanyıldızı, Nural
    Kurumsal enformasyonun paydaşlara aktarılması ve kurumun rakipleri arasında farklı bir konum elde etmesi noktasında önemli olan kurumsal iletişim, farklı uygulama ve tekniklerle sürekli gelişen bir alandır. Kurumlar kendileri ve ürünleri ile ilgili enformasyonu, hedef kitleye en etkin araç ve yöntemlerle ulaştırma çabasındadır. Geleneksel medya araçları kullanılarak gerçekleştirilen kurumsal iletişim faaliyetleri günümüzde sosyal medya platformlarının gelişmesi ve yayılması ile birlikte dijital ortamlarda da sürdürülmeye başlamıştır. Son dönemlerde iletişim ağına eklemlenen bir sistem olan sosyal medya, kurumsal iletişim faaliyetlerinin sürdürüldüğü, etkileşimli bir süreci mümkün kılmaktadır. Önemli bir sosyal medya platformu olarak ön plana çıkan Facebook, çift yönlü iletişim olanağı sağlaması ve kurum ile hedef kitlesini ortak bir alanda buluşturması nedeniyle kurumsal iletişim faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Bu çalışma, sosyal medyanın kurumsal iletişim açısından kullanım biçimlerini ortaya koyan, Turkcell, Avea ve Vodafone GSM Operatörlerinin kurumsal Facebook sayfalarındaki kurumsal iletişim performanslarını konu edinmektedir. Sayfalar üzerinde gerçekleştirilen içerik analiziyle, kurumsal iletişim uygulamalarının yoğunluğu ve biçimleri karşılaştırmalı olarak tespit edilmeye çalışılmıştır.
  • Öğe
    Kitle iletişim araçları ile düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kapsam ve sınırları üzerine bir değerlendirme
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Temel, Mustafa; Koçak, Ömer Faruk
    İfade özgürlüğü bireyin özgürce düşünce edinebilmesi ve düşüncelerini bağımsız bir şekilde paylaşabilmesi sürecini ifade eder. İfade özgürlüğü yasalar çerçevesinde koruma altına alınmakla birlikte, bu özgürlüğün sınırları belirlenmiş; bu sınırların aşılması durumunda hangi yaptırımların uygulanacağı da hukuk metinlerinde belirtilmiştir. Bu bağlamda, kitle iletişim araçları ile düşünceyi ifade etme özgürlüğü de belirli sorumlulukları beraberinde getirmektedir. Özellikle ifade özgürlüğünün; kişi haklarının zedelenmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi ve kamu düzeninin bozulması gibi durumlarda sınırlandırılabileceği uluslararası ve ulusal hukuk metinlerinde belirtilmiştir. Dolayısıyla kitle iletişim araçlarına erişimin bazı durumlarda kısa süreli engellenmesinin temel sebebi de, bu araçlar vasıtasıyla suç işlenmesidir. Çalışmada da, ifade özgürlüğü kavramının teorik çerçevesine, bu özgürlüğün sınırları ile birlikte; kitle iletişim araçları üzerinden bireyin suç işlemesi halinde hangi düzenlemelerin göz önüne alınacağı ya da alınması gerektiği belirtilmiştir.
  • Öğe
    Bir postmodern intiharın ardından Ekşi Sözlük'te kanaatlerin oluşumu ve grupların biçimlenme süreçleri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Uzunoğlu, Sarphan
    17 Ekim 2014 tarihinde Mehmet Pişkin isimli şahsın intihar etmeden önce Vimeo'ya intihar mektubunu video formunda yüklemesi ve bunu Facebook hesabı üzerinden arkadaşlarıyla paylaşması, yeni medya okur yazarı olarak adlandırabileceğimiz kitleleri etkilemiş, olay Türkiye'nin yeni medya ortamında en çok konuşulan konulardan biri haline gelmişti. Pişkin'in intiharı küresel sosyal ağlarda olduğu üzere Türkiye'deki kollaboratif medya örnekleri arasında en popülerlerinden biri olan Ekşi Sözlük'te de yankı buldu. Videonun yayınlandığı günden 19 Kasım 2014 tarihine dek Ekşi Sözlük'te Mehmet Pişkin'in adını içeren on dört farklı başlık açılırken, bu başlıklara 2323 giri kaydedildi. Bu makalede, kolaboratif medyada bilgi üretimi ve kanaat aktarımı süreçlerinde grup kutuplaşmasının varlığını gözlemek adına Mehmet Pişkin'in intiharına olumlu, olumsuz ve nötr yaklaşımlar arasından nötr bir başlık olarak tanımlayabileceğimiz Mehmet Pişkin başlığındaki intiharın gerçekleşmesinden sonraki ilk üç gün içinde kaydedilen giriler değerlendirilmiş, farklı kanaatler arasındaki etkileşimler ve uzlaşmaya etkileri söylem analizi yöntemiyle incelenmiştir. Araştırmada gözetilen fayda, rekabetçi kolaboratif model içerisinde kanaat oluşumunu etkileyen faktörlerin ortaya çıkarılması ve kanaat değişiminin önündeki engellerin anlaşılması olarak tanımlanabilir
  • Öğe
    Yaratıcı endüstriler ve dijital gelecek stratejileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Erkayhan, Şafak
    Günümüzde dünya ekonomisinin değişen dinamikleri yaratıcı endüstriler ve yaratıcı ekonomiler konseptini ortaya koymuştur. Bir yandan imalat sanayine dayanan bir ekonomik modelden hizmet sektörüne dayanan bir modele geçiş, öte yandan teknolojik alanda yaşanan gelişmeler yeni olgular ortaya koymaktadır. Pek çok ülke yaratıcı endüstrilerini geliştirmek üzere srateji planları geliştirmekte ve uygulamaya koymaktadır. Diğer yandan dijital medya yaşamın her alanında yer ederek değişiklikler ve yenilikler getirmektedir. Bu inceleme, yaratıcı endüstrileri dijitalleşme, yaratıcılık ve ekonomi bağlamında ele almakta, bu alanda öncü ülkelerin verilerini ve stratejilerini inceleyerek, Türkiye’de dijital geleceğin stratejik olarak planlanması gerekliliğine dikkat çekmektedir.
  • Öğe
    Profesyonel hakemlik bilgi birikimi geliştirme sürecinde futbol hakemlerinin geleneksel ve sosyal medya kullanım pratikleri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Önür, Nimet; Kalaman, Sefer; Çoban, Oktay
    Kendine özgü profesyonel bir kültürün ve kuralların geçerli olduğu futbolda görev yapan hakemler, sahada maçı yöneten profesyonel aktörlerdir. Söz konusu profesyonellik, futbolun kurallarını bilmeyi ve bunları profesyonelce sahada uygulayabilmeyi gerektirmektedir. Hakemler, maça yoğun konsantre olabilmek, karşılaştığı sorunların aşılmasında söz konusu kurallar bağlamında objektif yaratıcı stratejiler geliştirebilmek, doğru, kesin ve çabuk karar verebilmek gibi önem arz eden konularda yetkin olmak durumundadır. Hakemlerin, hakemlikteki başarılarını sürdürebilmeleri ve klasman atlamaları için hakemliğe başladıklarında aldıkları eğitim sınırlı kalmaktadır. Hakemler, maçları ve maçtaki hakemleri izleyebilmek, maçla ilgili yorumlardan haberdar olabilmek ve hakemlikle ilgili konularda bilgi edinmek için geleneksel ve sosyal medyaya yönelmektedir. Bu medya ortamları, hem kendilerine küresel, ulusal ve yerel maçları izleyebilme imkanı yaratmakta, hem hakemlik ve futbolla ilgili bilgilere ulaşabilmelerine imkan tanımakta hem de maç izleme süresince hakem arkadaşlarıyla parasosyal bir etkileşim ve empati kurmalarına olanak sağlayarak hakem kimliğini canlı tutmaktadır. Böylelikle medya ortamları aynı zamanda “tamamlayıcı bir eğitim atmosferi” yaratmaktadır. Bu çalışmada, futbol hakemlerinin, meslek bilgilerini geliştirme sürecinde geleneksel ve sosyal medyayı kullanımlarını, kullanım eğilimlerini ve yoğunluğunu ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda futbol hakemleriyle anket uygulaması yapılmıştır. Çalışmanın analiz kısmında, hakemlerin klasmanları ve yaşları ile geleneksel ve sosyal medya kullanımları farklı değişkenler temelinde karşılaştırılmış ve anlamlı farklılıklara ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Duygusal tükenmişlik ve kurumsal adalet ilişkisi: özel bir hastanede görev yapan hemşireler üzerine bir araştırma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Güllüoğlu Işık, Özlem
    Yoğun rekabetin yaşandığı piyasa koşullarında örgütleri ayakta tutacak unsurlardan biri de örgütsel adalet kavramıdır. Çalışanlara yönelik adaletli tutum, onların stres, çatışma ve tükenmişlik düzeylerinin kontrolünde önemli ölçüde etkilidir. Bu araştırmada, çalışanların örgütsel adalet algılamaları ile tükenmişlik düzeyleri arasındaki muhtemel ilişkinin araştırılması amaçlanmaktadır. Örgütsel adalet kavramı dağıtımsal, işlemsel ve etkileşimsel adalet alt boyutları ile incelenirken; tükenmişlik sendromu duygusal tükenmişlik boyutu ile ele alınmıştır. Araştırmanın örneklemini Kayseri ilinde hizmet veren özel bir hastanenin hemşireleri oluşturmaktadır. Araştırmada yüz-yüze anket yöntemi kullanılarak 210 çalışanla araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, örgütsel adaletin alt boyutları ile duygusal tükenmişlik arasındaki muhtemel ilişki esas alınarak kurgulanan araştırma soruları ve hipotezler analiz edilmiştir.
  • Öğe
    Simgeler evreninde iletişim: kodlama ve kod açımında teknolojik/kültürel etkenler ve medyatik iletişim kazaları
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Akkaya Telci, Burcu
    Bir simge ve metaforlar evreninde yaşamaktayız. Bu bir semboller ve algılar evreni. Bu çalışmada simge ve semboller ile işlenen konu, iletişimde kaynak tarafından iletilmeye çalışılan mesajın alıcıda yani hedef kitlede oluşturduğu tepki yani algı, kod açımı (alımlama) ya da kod açamama bir başka deyişle iletişim kazalarıdır. Bu çalışmada medyatik iletişim kazaları üzerinde durulmakta ve sembolleri öğrenerek bu tip kazaların önlenebileceği iddia edilmektedir. Post-Modern dünya insanı, çevresini ve kültürünü çoğunlukla medya sayesinde öğrendiği bilgilerle donatır. Bu bilgilerin gerçekliği, doğruluğu ve etik olup olmadığı tüm disiplinlerde büyük tartışma konusudur. Ancak tek bir gerçek vardır. O da insanın sembollerle çevrelenen yaşam alanında bu mesajlardan kaçamayacağıdır. Teknolojiyi reddedemeyen insan-kitle yani alıcı-hedef kitle bu ortamda hayatta kalmayı ve bir kazaya uğramadan yürümeyi, ilerlemeyi öğrenmek zorundadır. Burada bahsedilen kaza; iletişimde doğru kodlamayı yapamamış kaynağın ya da kodu doğru çözememiş bu nedenle doğru anlayamamış olan (insan/kurum) alımlayıcının uğrayabileceği iletişim kazalarıdır (itibar kaybı, ciddi gerçek kayıplar ya da komik/trajikomik duruma düşme vb.). Coğrafi olarak olmasa da kültürel olarak gitgide küçük bir köy haline gelen dünyada hem uluslararası göçler hem de teknoloji ve İnternetin hemen her kültürde ulaşılabilir olması, simge ve sembollerle iletişim konusunda uzmanlaşmayı son derece gerekli hale getirmiştir. Sembolleri bilmeyenlerin sonu kazadır. Burası metaforlarla konuşulan post-modern bir dünyadır ve iletişimde uzmanlaşmayı gerektirmektedir. Bu çalışmada; insanların doğru iletişim kurabilmesi ve sosyalleştikleri ortamlarda daha rahat bir yaşam sürebilmeleri için, sık kullanılan simgesel iletişim kodlarını bilmenin ve öğrenmenin gerekliliği (zorunluluğu) anlatılmaktadır.
  • Öğe
    Content analysis of job postings on employees in the field of social media: case of London and Istanbul
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Bat, Mikail; Erkan, Melodi
    Social media tools cover more place in the lives of employees every day. The interest of users also directs the institutions into this field and social media becomes a virtual environment where institutional communication is actively built. As the environment is limitless and always open for creativity, establishing and managing its content necessitates professionalism. So, the institutions have started to search for experts who have developed themselves with different sectoral experiences. This can be clearly seen in the job postings on social media experts. This study is conducted in order to reveal the characteristics required from social media employees in the United Kingdom and Turkey. The main research question of this study is to understand the similarities and differences among the social media employees in the United Kingdom and Turkey. Within this context, the posts related with social media positions submitted at an international job website, www.indeed.com, between August and September 2015 and for Istanbul and London are investigated with content analysis method. The latest 50 posts (100 in total) according to the date of posting for both cities have been evaluated. As a result of the analysis of posts; different aspects required from social media employees were determined. These are flexible working hours, being an active social media user, implementing creative campaigns; also military status, ability to speak foreign language and gender. Also, the posts were evaluated in general and some results were reached.
  • Öğe
    Academicians’ use of social media tools for education: an assessment on communicatıon faculties ın Turkey and in Baltic countries
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Akım, Feride
    Social media is a wide platform that enables individuals to present their thoughts, views, interests in an interactive medium. Today social media tools are used for education and training purposes. Moving on from this point of view, this study tries to present how social media tools are used by the academicians and the academicians’ thoughts on how the use of social media for educational purposes is beneficial. In this respect, Turkey, which becomes a newly industrialized country in 2011, and Latvia, which is an example of a developing country in Baltic countries, and Estonia, which is considered as a developed country, constitute the universe of research. A survey carried out on the academic staff of the higher educational institutions of the relevant countries which have departments relating to public relations. At the same time, an analysis was held intended to check if there are any courses on the social media in the curriculum of the public relations departments of the higher education institutions that have communication faculties in the subject countries. The results of the survey demonstrate that academicians prefer social media tools as a means of “correspondence and information exchange” and for “socialization” purposes. According to the academicians the primary benefit of social media tools for educational purposes is that “it enables information exchange independent of space and time”. A majority of academicians from Turkey thinks that the use of social media tools for educational purposes is easy to learn; on the other hand this ratio is below 50 % for academicians from Latvia. When curriculum is taken into consideration, higher education institutions in Turkey gives more courses on social media compared to the higher educational institutions in Latvia.
  • Öğe
    Yerel yönetimlerde yükselen halkla ilişkiler ihtiyacı
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Poyraz, Emel; Yöndemli, Kezban
    Halkla ilişkiler çalışmaları; tarihsel süreç içerisinde ele alındığında kapitalist üretim ilişkilerinin bir sonucu olarak ticari örgütlerde ve özel sektörde ihtiyaçtan kaynaklanan bir zorunluluk olarak ortaya çıktığı görülür. Kapitalizmim ürettiği bu kurumlarda yoğun bir şekilde halkla ilişkiler faaliyetleri uygulanmasına rağmen kâr amacı gütmeyen kurumlarda halkla ilişkiler çalışmalarının profesyonelce pek yapılmadığı veya üzerinde durulmadığı da dikkat çekmektedir. Bu tarihsel gelişim durumunun, iletişim çağını yaşadığımız günümüzde farklılaştığı ve kar amacı gütmeyen kurumlarda da artık halkla ilişkiler çalışmalarına önem verildiği görülmektedir. Bu bağlamda yerel yönetimler de halkla ilişkilerin uygulama alanlarına dâhil olmak zorunda kalmışlardır. Küreselleşme ve kentleşmenin büyük bir ivme kazandığı günümüzde yerel yönetimlerin görev ve sorumlulukları eş zamanlı olarak artmıştır. Dolayısıyla, yerel yönetimlerde de halkla ilişkiler çalışmalarına yönelik büyük bir ihtiyaç ve beklenti oluşmuştur. Halkla ilişkiler çalışmaları; öncelikle idarenin halk tarafından anlaşılmasını kolaylaştırmak ve idare ile halk arasında ortak bir dil oluşturmak, iyi niyet tesis etmek ve karşılıklı anlayışı oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamını sağlamak için yapılan bir iletişim süreci ve ilişki yönetimi olarak karşımızda durmaktadır. Aynı zamanda yerel halk ile hükümet arasında adeta köprü vazifesi gören yerel yönetimlerin; anlaşılabilir olması, meşruiyet kazanması, rızanın oluşumu ve halkın istek ve beklentilerinin yerine gelmesi anlamında oldukça önemli bir konumları vardır. Ayrıca dışsal bir baskı unsuru olarak Avrupa Birliği’ne uyum süreci de yerel yönetimlerde reform yapılmasını gerekli kılmış ve yaşanan değişiklikler sonrası halkla ilişkiler çalışmaları ihtiyacın ötesinde bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu bağlamda, makalemizde öncelikle yerel yönetimlerde mevcut halkla ilişkilerin ne durumda olduğu tespit edilerek durum analizi yapılmaya çalışılmış ve niçin yerel yönetimlerde halkla ilişkilere ihtiyaç duyulduğu irdelenmiştir.
  • Öğe
    Demokratik bir çıkış yolu olarak sivil itaatsizlik için şiddet olgusu ve hukuksuzluk paradoksu
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Ayhan, Ahmet; Çakmak, Fatma
    Geçmişten bugüne en ideal yönetim şekli olarak karşımıza çıkan demokrasi; iradesini halktan alarak halka seçme hakkını vermekte ve bağımsız, eşit bir yaşam sunmaktadır. Demokrasinin temsil ve yasalar önünde eşitlik için uygulamada da bunu sağlayabilmesi için de güçlü yasalar ve iyi işleyen adalet sistemi gerekir. O halde her demokratik hak adil midir? İşte bu soru/sorun halkı çoğu zaman haklarının ve demokrasinin ne olduğu paradoksu içerisine itmekte ve çoğunlukla bu sorunun cevabı belirlenemeden onlar ya tamamen pasif-uyuyan, ya da kendini direnişe adarken anarşizmin sözüm ona kahramanları ya da piyonları olmuştur. Bu durumda bunlardan başka bir çıkış yolu yok mudur sivil halk için? İyi ya da kötü, demokrasi söz konusu olduğunda bir başka seçenek daha var. Düşünmeyi, sorgulamayı, gerektiğinde itaat yerine itiraz etmeyi, direnmeyi, karşı durmayı seçerken şiddetten tamamen uzak, sadece akıl ve vicdanla mücadelesini sürdürme yolu, demokratik bir çözüm, ancak hukuk dışı bir yol: sivil itaatsizlik. Barışçıl, akli ve vicdani bir yol olan sivil itaatsizlik, adalet için mücadele etme yöntemi olmasına karşın egemen kesimlerce ısrarla yasal adalet dışı bir eylem türü olarak lanse edilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışma, pasif bir direniş olan sivil itaatsizliğin demokrasi ve hukuk arasındaki bu paradoksunu ve şiddete karşı, nasıl şiddetten uzak bir direnişin yapılabildiğini irdelemeyi amaçlamaktadır.
  • Öğe
    The Habits of online newspaper readers in India
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Tewari, Pradeep
    An online survey was conducted among 3,183 online news consumers of India. The aim of the survey was to know the reading habits of online readers. The questionnaire was sent through the e-recourses like e-mail, Facebook, Twitter, and blogs. The study found that women and men consume online news in a slightly different manner. Women prefer to read information related to entertainment, development, health, education, and features. Men prefer political, sports, crime, business, and defence related news. More than half of the respondents (62.6%) have the subscription of online newspapers but it will reduce when online newspaper will start paid subscription as 71% respondents says they will not subscribe paid online news. As many as 56% respondents share the news with others, 67.7% say they don't write comments and 58% respondents like the 24X7 news updates. The Times of India is the most readable (43.5%) online news source among the respondents followed by Social Media (38%).
  • Öğe
    Yeni Türkiye’nin küresel sesi TRT World: fırsatlar ve güçlükler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü, 2015) Devran, Yusuf
    Bu makalede Türkiye’nin küresel televizyon kanalı olma iddiasıyla kurulmuş olan TRT World kanalının yayıncılık anlayışı değerlendirilmektedir. TRT World kanalının bu iddiasını ne ölçüde yerine getirip getiremediğine ilişkin doğru bir değerlendirme ancak küresel ölçekteki diğer televizyon kanallarının yayıncılık anlayışlarıyla karşılaştırma yapılması yoluyla mümkün olabilir. Bu bağlamda günümüzün önde gelen küresel TV kanalları olarak bilinen CNN ve BBC gibi batı merkezli televizyon kanalları ile El Cezire gibi batılı olmayan ama küresel ölçekte yayıncılık başarısı kazanmış bir televizyon kanalının yayın politikaları hakkında detaylı bir araştırma yapılmış ve küresel televizyon yayıncılığının temel esaslarına dair analizler sunulmuştur. Ardından, TRT World kanalının yayıncılık anlayışının bir resmini çizebilmek için bu kanalın bir haftalık haber bültenleri takip edilmiş, bu haber bültenleri ve yayın akışı içerisinden seçili program içeriklerinden oluşan araştırma verileri yukarıda bahsi geçen küresel televizyon yayıncılığı esasları bağlamında değerlendirilip analiz edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışma, Türkiye’nin ve de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sesi, gündemi ve politikalarının dünyaya duyurulması bakımından çok büyük bir açılım olarak gördüğümüz TRT World gibi önemli bir projenin kendisinden beklenen küresel ölçekte yayın başarısına ulaşması için izlemesi gereken prensipleri sunması nedeniyle konu hakkında bir ilk olma niteliğindedir.