İTÜSBD, Cilt 19, Sayı 37 (Covid19-Özel Ek), Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 22
  • Öğe
    Covid-19 ile ulus devleti yeniden düşünmek
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Valiyeva, Kamala
    Küresel bir salgın krizi karşısında küresel değil ulusal dayanışmanın sergilendiği bir dünyada devletin rolü yeniden önem kazanmıştır. Bununla birlikte, ulus devletlerin geri dönüşü söyleminin yanıltıcı olduğu ve kamusal alanın yeniden önem kazanmasıyla devletlerin geri dönüşünün, küreselleşme öncesi bir ulus devlete geri dönüş olmadığı vurgulanmaktadır. Salgın krizi her ne kadar acil durumla başa çıkmak için devlet otoritesine ve müdahalesine ihtiyaç olduğunu göstermiş olsa da bu otorite, devletlerin çok katmanlı yönetişimden oluşan karmaşık bir ağ içinde işlevsel ve etkin olmasıyla sağlanacaktır. Başka bir deyişle, geri dönerken devlet, dönüşmek zorunda olacaktır. Bu, ulus devletin hem yerel ve ülkesel hem de bölgesel ve küresel düzeylerde etkin ve esnek bir devlet ihtiyacına uygun bir şekilde geri dönüşü anlamına gelmektedir.
  • Öğe
    Covid–19 salgını ile mücadelede kümeleme analizi ile ülkelerin sınıflandırılması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Demircioğlu, Mert; Eşiyok, Sevgi
    Ülkelerin sağlık harcamaları, sağlık ekipman kapasiteleri ve sağlık kaynakları gibi göstergeler sağlık sonuçlarını etkileyen en önemli kriterlerdir. Bu nedenle tüm dünya ülkeleri için bu kriterlere ayrılan payların benzerliklerinin incelenmesi, ülkelerin sağlık kriterlerine göre sınıflandırılması sonuçların analiz edilmesi açısından yol gösterici olmaktadır. Araştırmanın amacı, 2019 yılının son aylarından beri dünya gündeminin en önemli konularından biri haline gelen COVID-19 salgını sonuçlarının ülkeler bazında incelenmesidir. Araştırmada OECD ve AB üyesi olan 36 ülkenin son dönem sağlık verileri değerlendirilmiş, benzerlik gösteren ülkeler tespit edilmiş ve Türkiye’nin bu ülkeler içerisindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Verilerin analizinde kümeleme algoritmalarından olan K-ortalamalar yöntemi kullanılmış ve değerler WEKA yazılımı ile çözümlenmiştir. K-ortalamalar yöntemi ile analiz sonucunda ülkeler, ikili, üçlü ve dörtlü kümelere ayrılmıştır.
  • Öğe
    Covid 19 pandemisinin Türkiye iç turizmine yansımaları: Değişen talep üzerine bir araştırma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Yenişehirlioğlu, Emirhan; Salha, Hamide
    Turizm talebinin elastik olması sebebiyle olası bir hayati tehlike durumunda insanların kolaylıkla vazgeçebileceği olaylardan birinin turizm olduğu bilinmektedir. Virüs neticesinde turizm endüstrisinin 2. Dünya savaşından bu yana ilk kez durma noktasına gelmiş olması, ekonomisinin önemli bir kısmını turizmden sağlayan birçok ülke gibi Türkiye için de olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Araştırma kapsamında düzenli ekonomik gelire sahip olup, her yıl düzenli olarak tatil yapan kişilerle Whatsapp ve Skype üzerinden 50 katılımcı ile yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile görüşülerek veriler toplanmış ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmanın sonucunda; yerel turistlerin “çoğunlukla” rezervasyonlarını iptal ettikleri ve 3-6 ay arası bir süreç içerisinde tatil amaçlı herhangi bir harekette bulunmayacakları saptanmıştır. Katılımcılar, aşı veya benzeri bir çözümün halen var olmadığını, yaşanabilecek 2. Bir dalganın farkında olduklarını belirtmişlerdir. 2020 yılının yaz aylarında tatil yapmak istemediklerini, tatil yapacak kişilerin ise mümkünse insanların çok az, sosyal mesafenin yüksek olduğu, yazlık, bungalow, yayla gibi seçenekleri değerlendirecekleri tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Covid-19 salgınının vergi gelirlerine etkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Özcan, Yunus
    Hükümetlerin giderlerini karşılamak için vergiler yoluyla elde ettikleri gelirlere ihtiyaçları vardır. Bireyler ve işletmeler için hemen hemen her ülkede çeşitli vergi uygulamaları yer almaktadır. Ekonomik genişlemelerin yaşandığı dönemlerde vergi gelirlerini artırmak hükümetler için kolay olurken ekonomik dalgalanmaların aşağı yönlü yaşandığı gerileme dönemlerinde ise bunu gerçekleştirmek neredeyse imkânsızdır. Bu gibi dönemlerde ekonomileri ayakta tutabilmek ve devlet harcamalarını karşılayabilmek için finansal kaynak olarak borçlanma ve para basma gibi diğer alternatifler kullanılabilmektedir. 2019 yılının sonunda Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyada etkisini artırarak devam ettiren Covid-19 salgınına karşı alınan önlemler nedeniyle dünya çapında ekonomik bir daralma söz konusudur. Yaşanan bu ekonomik durgunluk neticesinde devletlerin vergi toplama potansiyelinde bir azalma yaşanmakta ve salgının olumsuz ekonomik etkileri devlet gelirlerinde kendisini göstermektedir. Bu çalışma ile Covid-19 salgınının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri vergi gelirlerinde yaşanan gelişmelerin incelenmesi ile ortaya koyulmaktadır.
  • Öğe
    Mahalli idarelerin Türk idare tarihi açısından gelişim süreci ve hizmet sunum yöntemleri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Yaprak, Nurhan
    Mahalli idareler, mahalli hizmetlerin sunumunda önemli rolü olan kamu tüzel kişileridir. Mahalli hizmetlerin sunumunda halka en yakın idari birimler olmaları sebebiyle büyük önem arz etmektedirler. Merkezi yönetim tarafından yerine getirilen kamu hizmetlerinin değişmesi ve gelişmesi mahalli hizmetlere de etki etmektedir. Dolayısıyla mahalli idarelerin yerine getirmeleri gereken hizmetler de artış göstermektir. İşte bu sebeple mahalli idarelerin gelişim süreci ve gördükleri hizmetler incelemeye değer görülmüştür. Çalışmada, mahalli idarelerin mahalli hizmetlerin sunumundaki rolünü anlayabilmek için öncelikle mahalli idare kavramının içeriği açıklanacak, ardından Türk İdare Tarihi açısından gelişimine değinilecektir. Ardından mahalli hizmetlerin görünüşünde idarenin rolüne değinilecek, hizmet sunum yöntemleri açıklanmaya çalışılacaktır.
  • Öğe
    Covid-19 pandemisi: psikolojik etkileri ve terapötik müdahaleler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Aşkın, Rüstem; Bozkurt, Yasemin; Zeybek, Zekiye
    Çin’de başlayan ve tüm dünyayı etkileyen Covid-19 pandemisinin sosyal, siyasal, ekonomik ve psikolojik yansımaları yaşamımızın ortasına aniden konumlanan yadsınamaz bir gerçeklik olmuştur. Bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını tehdit eden Covid-19 salgını %0,5 ile %3 arasında değişen ölüm riskine sahip olup ortaya çıkışından kısa bir süre sonra hayatlarımızı geri dönüşü olmayan sonuçlarla değiştirmiştir. Ortaya çıkış nedeninin tam olarak bilinememesi, virüsün kontrol altına alınamaması ve dünyadaki tüm bireylerinin potansiyel risk altında olması salgını küresel bir travmaya dönüştürmüştür. Artan depresyon, kaygı, sağlık anksiyetesi, yalnızlık, sosyal izolasyon, damgalama ve finansal zorluklar ile değişen iş ve çalışma koşulları, sağlık çalışanları için ikincil travmatizasyon, ailelerinden ayrı kalma gibi birçok sonucu beraberinde getirmekte olup salgın esnasında ve sonrasındaki psikolojik müdahalelerin gerekliliği, önemi ve kapsamı açıkça ortaya konmuştur. Salgının epidemolojisi ve ruh sağlığına etkilerinin yanında bireysel farklılıklar, risk gruplarının psikolojik etkileri ile terapötik önleme ve müdahale çalışmaları kapsamında izlenmesi gereken adımlar literatürdeki bulgular ışığında değerlendirilmiştir.
  • Öğe
    Covid-19 bağlamında kötümserliği ortaya çıkaran olaylarla-durumlarla başa çıkma ve ergen öznel iyi oluşu ile ilişkisinin incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Eryılmaz, Ali; Şiraz, Mehmet Fatih
    Bu çalışmanın amacı, Covid-19 Bağlamında Kötümserliği Aktive Eden Olaylarla Başa Çıkma Ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi ile faktör yapısını incelemektir. İkinci olarak da Covid-19 Bağlamında Kötümserliği Aktive Eden Olaylarla Başa Çıkma Ve Ergen Öznel İyi Oluşu İle İlişkisini incelemektir. Bu amaçlar doğrultusunda araştırma, iki alt çalışma ile yürütülmüştür. Birinci çalışmada, 19-60 yaşları arasında yer alan 43 erkek ve 161 kadın olmak üzere toplam 204 kişi yer almıştır. Yapılan doğrulayıcı faktör analizi çalışması sonuçlarına göre, Kötümserliği Aktive Eden Olaylarla Başa Çıkma Ölçeğinin sekiz faktörlü yapısının doğrulandığı bulunmuştur (?2 = 662.16; df= 322; RMSEA = 0.070). İkinci alt çalışmada, 14-19 yaşları arasında 122 erkek 124 kadın olmak üzere 246 lise öğrencisi yer almıştır. Veriler, Yaşam Doyumu Ölçeği ve Olumlu-Olumsuz Duygu Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırma sonuçları, ergen öznel iyi oluşunu, Covid-19 Bağlamında Kötümserliği Aktive Eden Olaylarla-Durumlarla Başa Çıkma Stratejilerinin (R=.450, R2 =.202, F=61.80, p<.00) anlamlı şekilde açıkladığı bulunmuştur.
  • Öğe
    Coronavirüs salgınıyla sarsılan dünyada ortaya çıkan bazı yeni toplumsal durumlar: Fransa ve Türkiye örneği
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Poyraz, Mustafa
    İnsanlığın şimdiye kadar karşılaştığı en önemli salgınlardan biri olan ve henüz bütün yönleriyle açıklanamayan Covid-19 virüsünün ortaya çıkardığı yeni durum ve sosyal etkileri sosyal bilimlerin önemli araştırma konularından biri haline geldi. “Evde kal”, “izolasyon” ve “mesafe” gibi kavramlar günlük hayatımızı aylardır biçimlendiriyor ve bu durumun ne zamana kadar devam edeceği de henüz belli değil. Farklı ülkeler kendi durumlarına göre tedbirler alarak bu süreçten en az zararla çıkmanın yollarını arıyorlar. Korku ortamının yarattığı bu çok özel var olma hali, ekonomik, sosyal, kurumsal ve siyasal alanları da yeniden sorgulamaya başladı. Bu makalede, sahada yaptığımız gözlemler ve görüşmelerin ışığında salgın döneminin ortaya çıkardığı belli toplumsal olguları ve eğilimleri karşılaştırmalı bir çerçevede ele alınmaktadır. Fransa’da alınan önlemler ve beliren perspektifler Türkiye ile karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirilmektedir.
  • Öğe
    Covid-19 salgınında sosyal izolasyon sırasında fiziksel aktivite durumunun yaşam kalitesi üzerine etkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Kaya Ciddi, Pınar; Yazgan, Elif
    Bu çalışmada Türkiye’deki COVİD-19 salgını ve halk sağlığı kısıtlamaları sırasında genç-yetişkin bireylerin fiziksel aktivite (FA) durumlarını raporlamak, FA'nın yaşam kalitesi üzerindeki etkisini araştırmak amaçlandı. Bireyler, en katı halk sağlığı kısıtlamaları sırasında demografik bilgiler, FA, yaşam kalitesi bölümlerinden oluşan çevrimiçi anket ve sosyal medya duyurusu aracılığıyla çalışmaya dahil edildi. Bireyler arasında en yüksek oran inaktif bireylerde idi, bunu minimal aktif ile yeterince aktif bireyler izledi. FA seviyelerine göre, yaşam kalitesinin psikolojik alanı (PA) açısından farklılık görüldü; minimal aktif bireylerde PA’nın, inaktif bireylere göre yüksek olduğu ve FA’nin PA üzerinde etkili olduğu bulundu. Salgın süreçlerinde hükümetlerin halkı FA’ya teşvik etmesinin, sağlık uzmanlarının FA’yı artırmaya yönelik önerilerde bulunmalarının, egzersiz yapmaya başlama ve sürdürmeyi sağlamaları adına yol göstermelerinin özellikle ruhsal sağlığı korumak açısından gerekli olduğu düşünüldü. Sürecin aşırı egzersiz yapma zamanı olmadığı; zihinsel refahlarını sürdürecek orta seviyede aktivite yapılmasının yaşam kalitesi üzerinde daha faydalı olacağı belirlendi.
  • Öğe
    Kriz iletişiminde infografik kullanımı: Covid-19 pandemi sürecinde infografikler üzerine bir inceleme
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Baygül Özpınar, Şaha B.; Aydın, Şaha
    Mevcut COVID?19 salgını tüm dünyada insanları etkileyen küresel bir sağlık krizidir. 2020 yılının Mart ayında teyit edilmiş vaka sayısı hızla artmış, salgın Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi kategorisine alınmıştır. Pandemi gibi büyük krizler büyük çaplı davranış değişiklikleri gerektirir, bireylere önemli yükler getirir. Bu süreçte pandeminin olumsuz etkilerini azaltmak, kamuoyunun doğru bilgilere ulaşmasını sağlamak ve bireylere yol göstermek üzere başta ülkelerin sağlık bakanlıkları olmak üzere tüm kurumlara önemli görevler düşmektedir. Pandemi ile mücadelede toplum ile bağ kurulmasını sağlayan iletişim araçlarının önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. İnfografikler hızlı kavrayış ve hızlı hareket gerektiren konularda kaynak ve alıcıya büyük imkânlar sunmaktadır. Bilgilerin uzun metinler yerine grafikler ile aktarıldığı infografikler verilerin bir bakışta kolayca anlaşılmasını, bireylerle ilişki kurmayı, zor kavramların daha kolay kavranmasını ve tıbbi jargonun anlaşılır hale gelmesini sağlar. Bu çalışmada Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın hazırlayıp dağıttığı COVİD-19 temalı infografikler görsel tasarım, anlam ve yazında bulunan izleyici tercihleri varsayımlarına göre incelenmiş, pandemi ile mücadelede nasıl kullanıldıkları ortaya koyulmuştur.
  • Öğe
    Covid-19 ile uluslararası ilişkileri yeniden düşünmek: tarih, ekonomi ve siyaset ekseninde bir değerlendirme
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Macar, Oya Dağlar; Asal, Uğur Yasin
    Bu çalışmada Covid-19 salgını, uluslararası ilişkiler perspektifinden ekonomik, siyasal ve toplumsal boyutlarıyla ele alınmaktadır. Çalışmada, sırasıyla salgın hastalıkların tarihsel ve siyasal sonuçları ifade edilmekte, bu hastalıkların ekolojisi Covid-19 ile yeniden değerlendirilmektedir. Covid-19 gibi mikroorganizmaların ekonomi politiği, uluslararası güvenliğe etkileri, seçilmiş G20 ülkelerinin Covid-19 ile mücadelede politika farklılıkları, döviz kuru oranları, GSYH büyüme projeksiyonu gibi ekonomik parametreler üzerinden değerlendirilmektedir. Söz konusu değerlendirme ile disiplinler arası bir analiz ekseninin inşası hedeflenmektedir.
  • Öğe
    Covid-19 pandemisinin Türkiye ekonomisine etkilerinin makroekonomik analizi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Adıgüzel, Muhittin
    Covid-19 Pandemisi Türkiye’de Mart ayının ortasından itibaren ekonomik faaliyetleri; dış ticaret, turizm ve iç talep kanallarıyla etkilemeye başlamış, etkiler Nisan ayı itibarıyla derinleşerek tüm ekonomiye yansımıştır. Bu çalışmada Covid-19 salgınının Türkiye ekonomisine etkilerinin makroekonomik bir yaklaşımla irdelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada ortaya çıkan sonuçlar bağlamında, Covid-19 krizinin Türkiye ekonomisinde; Üretim, İstihdam, Kişi ve İşletme Gelirleri, İhracat, Cari Açık, Bütçe Açığı ve Merkezi Yönetim Toplam Borç Yükünü pandeminin süresine bağlı olarak negatif etkileyerek durgunluğa neden olduğu ve pandemi süresine bağlı olarak GSYH’de yaklaşık 400-675 milyar TL arası kayıp oluşturabileceği değerlendirilmektedir.
  • Öğe
    Pandemi durumunda tedarik zinciri risk yönetimine ilişkin öneriler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Karlı, Halil; Tanyaş, Mehmet
    Firmalar rekabetin yoğunlaşmasıyla birlikte çeşitli stratejiler kullanarak faaliyetlerine devam etmeye çalışmaktadırlar. Kullanılan bu stratejiler önemli avantajlar sunsa da bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu stratejilerden maksimum faydanın sağlanması için risk yönetiminin firma özelinde kalmayıp tedarik zinciri genelinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Covid-19 pandemisi ile birlikte tedarik zincirlerinde de önemli aksaklıklar ortaya çıkmış ve risk yönetim stratejilerinin verimli çalışmadığı gözlenmiştir. Özellikle insanların işe gidememesi, hammadde sağlanamaması gibi nedenler ile arz yönlü bozulmalar ve tüketici tercihlerinin değişmesi ile de talep yönlü bozulmalar ortaya çıkmıştır. Pandemiler, gerçekleşme ihtimali düşük olmasına rağmen etkisi ve yayılma hızına bağlı olarak milyonlarca insana ulaşabilmektedir. Bu risk, tedarik zinciri yönetiminde önem verilmesi gereken risklerin başında gelmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, tedarik zinciri risk yönetimiyle ilgili kavramsal değerlendirmeleri ortaya koyarak pandemi özelinde tedarik zinciri risk yönetiminin sağlamlığını ve dirençliliğini arttırıcı öneriler sunmaktır. Çalışma sonucunda başta tedarik zinciri risk yönetiminin dijitalleşmesi ve risk temelli süreç yönetimine ilişkin öneriler getirilmiştir.
  • Öğe
    Covid-19'un Türk bankacılık ve finans sektörü üzerine etkileri, alınabilecek önlemler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Ersoy, Hicabi; Gürbüz, Ali Osman; Erdoğan, Mefule Fındıkçı
    Bu çalışmada Covid-19 pandemisinin Türkiye’de ortaya çıktığı 11 Mart 2020 başlangıç alınarak bu tarihten sonraki 10 hafta ve önceki 10 haftaya ait haftalık bankacılık verileri incelenmiştir. Veriler arasındaki farklılıklar üzerinden, hastalıkla mücadeleye karşı uygulanan tedbirlerin bankacılık sektörü üzerine etkileri araştırılmıştır. Analiz Türk bankacılık sisteminde mevcut sektörler bazında, kamusal sermayeli, yabancı sermayeli, yerli özel sermayeli mevduat bankaları ve katılım bankaları esas alınarak yapılmıştır. Buna göre yerli özel ve kamusal sermayeli bankalar ile katılım bankaları, pandeminin reel kesim ve hane halkı üzerinde oluşabilecek olumsuz ekonomik etkilerinin artmaması için likidite sağlama, kredi kullandırma, kredilerin vadelerinin uzatılması ve takip oranlarının azaltılması şeklinde özetlenebilecek uygulamalar ile katkı sağlamıştır. Pandemi karşısında yapılan bu uygulamaların bankaların kar/zarar durumu, sermaye yeterliliği ve likiditesi üzerindeki etkileri daha sonraki dönemlerde farklı ilave analizler yapıldığında anlaşılabilecektir.
  • Öğe
    Covid-19 ve ekonomik kriz: kobiler özelinde bir değerlendirme ve politika önerileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Eğri, Taha; Doğaner, Ayça
    COVID-19 salgınının insan sağlığına tehdidi sürerken yol açtığı iktisadi sorunlar da derinleşerek devam etmektedir. Gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler arasında ayrım gözetmeksizin tüm piyasalarda ekonomik çıktı miktarları dramatik bir şekilde düşmüş, işsizlik oranları artmış ve sosyal problemler gözlemlenmeye başlanmıştır. Hem arz hem de talep tarafında yaşanan durgunluk özellikle KOBİ’ler üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuştur. Büyük firmalarla karşılaştırıldığında daha kırılgan bir piyasaya ve finansal yapıya sahip olan KOBİ’ler talepteki durgunluk ve üretim süreçlerindeki aksama nedeniyle ciddi bir baskı altındadırlar. İstihdamın büyük bir bölümünü barındıran KOBİ’lerin sağlıklı bir şekilde hayatlarını sürdürmeleri tüm ekonomi için önem arz etmektedir. Devlet tarafından verilen destekler bu süreçleri kolaylaştırsa da firma yöneticilerinin taleplerinin de tespit edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, KOBİ’lerin yaşadıkları iktisadi sorunlar göz önünde bulundurularak alınması gereken tedbir ve önlemlerin firmalar açısından belirlenmesidir. Bu amaçla, farklı sektörlerde faaliyet gösteren firma temsilcileriyle yarı yapılandırılmış mülakat modeli kullanılarak nitel bir araştırma gerçekleştirilmiştir.
  • Öğe
    Bilgisayar programlarının fikri mülkiyet kapsamında korunması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Küçükali, Canan
    Hukukumuzda Bilgisayar programları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kapsamında korunurlar. Eser olma şartlarından birisi olan hususiyet taşıma şartı bilgisayar programları için de gerekli bir şarttır. AB uyum süreci doğrultusunda bilgisayar programlarına ilişkin haklar 1995 yılında ilim ve edebiyat eseri olarak kanuna girebilmiştir. Teknolojik gelişmeler sonucunda bilgisayar programları her geçen gün yaşantımızda büyük bir yer almakta ve bunun sonucu olarak hak ihlallerine ilişkin davalar da buna orantılı olarak artmaktadır.
  • Öğe
    Covid-19 sürecinde ve post-pandemi döneminde yaşam tarzı açısından tüketici davranışlarının değişen eğilimi üzerine kavramsal bir çalışma
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Çakıroğlu, K. Ilgın; Pirtini, Serdar; Çengel, Özgür
    Toplumlar belirli dönemlerde birtakım zorluklarla karşılaşabilirler. Bu tür zorluklar ekonomik, politik, kültürel, toplum sağlığı gibi durumlar ile ilgili olabilir. Karşılaşılan her zorluğun toplumun, bireylerin üzerinde birtakım etkileri olacağı aşikardır. Bu etkilerin bireylerin davranışlarında değişiklikler ile sonuçlanması muhtemeldir. Son zamanlarda Türkiye’yi ve tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgını ile karşı karşıya kalınmıştır. Salgın süresince tüketicilerin ihtiyaçlarında, faaliyetlerinde, tüketim davranışlarında değişimler yaşanmaya başlamıştır. Bu tür değişimleri anlayabilmek, salgın süreci ve sonrasında tüketicilere çözümler üretebilmek adına, kapsamlı bilgi sunacak olan yaşam tarzı araştırması önemli olmaktadır. Böylelikle tüketici davranışlarına dair detaylı bilgiler elde edilerek, toplumsal eğilimlere dair fikirler edinilebilir. Bu araştırmada Covid-19 süreci ve sonrasına dair tüketici davranışlarındaki eğilimler yaşam tarzı bakış açısıyla kavramsal bir çerçevede değerlendirilmektedir. Değerlendirme sonucunda, Covid-19 sürecinde tüketicilerin temel ihtiyaçlara yöneldikleri, çevrimiçi alışverişin arttığı, dijital platformları daha fazla kullandıkları, firmaların kurumsal sosyal sorumluluk projelerine özel önem verdikleri söylenebilir. Bu tür eğilimlerin uzun dönemli olması halinde tüketicilerin yaşam tarzlarında değişiklikler olması beklenmektedir.
  • Öğe
    Türkiye sağlık sisteminin dönüşümü (2003-13): Covid-19 pandemisi ile mücadele sürecinde sağlık reformlarına yeniden bakış
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Boyacı, İsrafil
    Bu makale, Türkiye sağlık sisteminin Sağlıkta Dönüşüm Programı (2003-13) tecrübesini betimleyici bir şekilde tekrar ele alıyor. Sağlık sisteminin altyapı gelişimi ve kapasite artışıyla neticelenen güncel sağlık reformlarını, regülasyonları ve kısmen planlama faaliyetleri yeniden gözden geçirildi. Bunu yaparken, ülke sağlık sistemlerinin genel niteliklerindeki çeşitlilikler de makalede sunuldu. Türkiye’nin yakın bir tarihte tamamlamış olduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı (2003-13), bilinmezliklerden müteşekkil COVİD-19 küresel salgını ile mücadeleye hazırlıklı bir sağlık altyapısı ve kapasitesi ile sağlık sistemini donatmıştır. Bu küresel salgın ile mücadelede, ülke yönetimlerinin kararlarına ve vatandaşlarının davranışlarına yön veren önemli bir etmenin kendi sağlık sistemlerinin kapasitesine duydukları güven olduğu, Türkiye tecrübesinde faydalanılarak, makalede tartışıldı. Bu makale ile, Türkiye’de güncel sağlık reformları ve regülasyon uygulamaları, ülkelerin sağlık sistemleri arasındaki çeşitlilikleri de sunularak, kısa kısa ele alındı. Böylece, COVİD-19 pandemisi ile mücadele sürecini inceleyen çalışmalara sağlık sistemi ile ilgili gerekli araştırma zeminini de sunulmuş oldu.
  • Öğe
    Covid-19 pandemi sürecinin Türkiye'de istihdama etkileri ve kamu açısından alınması gereken tedbirler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Balcı, Yusuf; Çetin, Güldenur
    2019 sonunda Çin’de ortaya çıkan COVID-19, yayılma hızının yüksek olması sebebiyle büyük bir hızla önce Çin’e, akabinde de tüm dünyaya yayılmıştır ve ölümcül etkisi nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından Mart 2020’de pandemi olarak ilan edilmiştir. Yayılımını önlemek için ülkeler son derece katı önlemler almak, ekonomik ve sosyal hayatı neredeyse tamamen durdurmak zorunda kalmışlardır. Ekonomi, pandemiden ve pandemiye karşı alınan tedbirlerden hem arz hem de talep bakımından olumsuz yönde etkilenmekte; dolayısıyla karşımıza hem arz hem de talep yönlü bir kriz çıkmaktadır. Ekonomik hayatın durma noktasına gelmesi şüphesiz çalışma hayatını kuvvetle etkilemekte ve istihdam açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu bağlamda 2020 yılında da hem dünyada hem de Türkiye’de istihdam seviyelerinde daralmalar beklenmektedir. Bu çalışma kapsamında COVID-19 Pandemisinin Türkiye’de, özellikle çalışma hayatına etkileri incelenerek, kamu kesiminin istihdama yönelik alması gereken tedbirlere ilişkin önerilere yer verilmiştir.
  • Öğe
    Pandemi ve güvenlik: Covid-19 ile mücadelede polis ve ordu
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Yılmaz Genç, Ayfer
    Çalışma, Covid-19’un güvenlik üzerindeki etkisini polis ve ordu arasında bulanık hale gelen işbölümüne odaklanmak suretiyle analiz etmek niyetindedir. Covid-19, ilk olarak Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkmış ve sonrasında kısa sürede Avrupa’nın tamamına yayılmıştır. Sonrasında, dünya genelinde siyasal otoriteler birer birer hastalığın güvenlik için bir tehdit oluşturduğunu açıklamıştır. Bu bağlamda, pandeminin güvenliğin dönüşümünde Soğuk Savaş sonrası ve 11 Eylül saldırılarından sonra yeni bir aşama oluşturduğu iddia edilmektedir. Makale, Covid-19’un yükselişiyle birlikte gelişen şartlar altında, polis ve ordunun pandemiyle mücadelede yeni sorumluluklar üstlendiğini iddia etmektedir. Bu yeni görevlerin belirsiz ve bulanık karakteri polise ve orduya hem daha geniş bir alanda görev yapma hem de takdir yetkisi kullanma olanağı sağlamıştır. Ayrıca, pandemi, polis ve ordu arasındaki geleneksel rol dağılımını ve iş bölümünü de dönüştürmeye başlamıştır. Bu süreçte, ordu Covid-19 ile mücadelesinde devlet sınırları içerisinde daha fazla rol üstlenmeye başlamıştır. Ordu personelinin özellikle sağlık ve iç güvenlik alanında destek sağladığı gözlemlenmektedir. Birçok Batı ülkesinde -ABD dâhil- ordunun polise destek olması sıkça rastlanır bir uygulama haline gelmiştir. Polis ise bu dönemde koronavirüs yasaklarının gözetilmesinde daha fazla şiddet kullanır hale gelmiştir. Bu bakımdan, Covid-19’un özellikle konsolide olmayan demokrasilerde polisin militarizasyon sürecine katkı sağladığı söylenebilir.