Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Zafer, Cem" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Dini yapı içerisinde yer alan geleneksel ögeler: geleneğin din gibi yaşanması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2019) Zafer, Cem
    Kutsala ilişkin tüm uygulamaları kapsayıcı özelliği nedeniyle din, insanlık tarihi ile yaşıt kabul edilen bir olgudur. Semavi kökenli dinlerde ilk insanın ilk din yayıcısı veya peygamber olarak nitelendirilmesi ile dinin insan ve toplum hayatında ilk andan itibaren vazgeçilmez bir durum olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Din ile beraber insanın gündelik yaşamı sonucunda ortaya çıkan temel yaşayış biçimlerinin de gelişim göstermesi insan hayatında din ve gündelik yaşamın sürekli olarak iç içe olması ve birbirini etkilemesi sonucunu doğurmuştur. Bu hususta yapılan araştırmalar din ile gelenek ve göreneklerin veya gündelik yaşam ögelerinin iç içe geçmesi sonucunda karmaşık bir yapının ortaya çıktığı sonucunu vermektedir. Diğer bir ifadeyle iç içe geçme durumu halk inancı veya halk inanış biçimi adı verilen bir uygulama biçiminin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu çalışmada, din ve gelenek gibi toplumsal yaşamın temel ögelerinin kavramsal açıklamalarının yanı sıra modern yapıda gelenek ve din olgularının varlık savaşlarına yer verilmiştir. Bununla birlikte gelenek – din ilişkisinin ne şekilde olduğuna dair bilgilerin aktarımı ile birlikte halk inancı adı verilen sistemde geleneğin kutsal içinde yer alma ve hatta onu kuşatma biçimlerine değinilmiştir. Elde edilen sonuçlar toplumsal yapıda geçmişten günümüze dek pek çok geleneksel motifin din adı altında yaşandığı yönündedir. Bu noktada geleneğin kutsala dönüşmesi ve bununla birlikte dinde deformasyon olarak nitelendirilebilecek hususların mevcut sosyolojik yapı içinde var olduğunu söylemek mümkündür
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Yeni dünya düzeninin oluşumu: Ekonomik ve sosyolojik anlamda yeni dünya düzeninin etkileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Zafer, Cem
    Ekonomik gelişme ile eş tutulan güç unsurunun devletler açısından öneminin anlaşılması ile birlikte ekonomik kalkınmaya yönelik faaliyetler gündeme gelmiştir. Sanayi Devrimi sonucunda artan üretim ile daha müreffeh bir yaşama ulaşılsa da bu gelişme yeterli görülmemiş ve zamanla daha büyük kazanımlar elde edebilmeye yönelik atılımlar yapılmıştır. Ekonomik gelişmelerin teknolojik gelişmelerle iç içe geçmesi sonucunda küresel anlamda bir pazar ortaya çıkmış ve ticari faaliyetlerde sınır kavramı giderek ortadan kalkmaya başlamıştır. Ancak gelişmeler her zaman istenen sonuçları doğurmamıştır. Nitekim dünya genelinde ekonomik anlamda sorunların ortaya çıktığı “kriz” dönemlerinin de yaşandığı bilinmektedir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik anlamda yaşanan olumsuz durumlar ülkelerin bu durumlardan kurtuluş çareleri aramasını beraberinde getirmiştir. Bu çare arayışları geçmiş dönemler için uygun ve tecrübe edilmiş bir sistem olan kapitalist sistemin yeniden yapılandırılmasını gündeme getirmiştir. Eski sistemin canlandırılmasına yönelik bu çabalar ise sonuçları itibariyle oldukça büyük eleştirilere maruz kalan “yeni dünya nizamatı”, “yeni dünya sistemi” veya “yeni dünya düzeni” adı verilen yapının ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur. Amaç: çalışmada “yeni dünya düzeni” olarak ifade edilen yapının ekonomik, sosyal vb. olgularla küresel anlamda yaptığı etkileri ve bu bağlamda dünyada değişen veya gelişen güç dengelerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmanın amacı doğrultusunda literatürde benzer konularla ilgili çalışmalarda yer verilen hususlar incelenerek bir araya getirilmiş ve bir derleme çalışma oluşturulmuştur. Bulgular: Yeni dünya düzeni olarak adlandırılan sistem ekonomik krizler açısından belirli çözümler veya rahatlamalar sağlamakla birlikte belli başlı problemlerin temel kaynağı olma özelliğine sahiptir. Nitekim yeni dünya düzeni uygulamaları ile özellikle çalışanların sorunlar yaşaması ile gelişen olaylar ekonomik anlamdaki krizin sosyal bir krize dönüşmesi sonucunu doğurmuştur. Özgünlük: Konuya ilişkin konuların sosyolojik açıdan bir arada ele alınması nedeniyle çalışma literatüre katkı sağlayacaktır.

| İstanbul Ticaret Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Örnektepe Mah. İmrahor Cad. No: 88/2 Z-42 Beyoğlu, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim