Yazar "Mermutlu, Bedri" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dicle boyunun üç şairi: Fuzuli, Ahmet Haşim, Sezai Karakoç(2022) Mermutlu, BedriYirminci yüzyıl Türk şiirinin büyük şairi Sezai Karakoç’u şairliği yönünden kendi dönemindeki ve geçmiş dönemlerdeki birçok şairle karşılaştırmak mümkündür. Biz bu karşılaştırmayı Karakoç’un doğup büyüdüğü coğrafyadan hareketle yapmaya çalışacağız. Bunu yaparken nirengi olarak Dicle nehrini esas alacağız. Dicle nehri boyundaki Diyarbakır/Ergani ve Bağdat şehirlerinde yetişmiş olan Fuzuli, Ahmet Haşim ve Sezai Karakoç’un şiirlerindeki duygusal rengin birbirine yakınlığının aynı coğrafi kaderin bir yansıması olup olmadığı ayrı bir tartışma konusudur. Fakat ilginç bir şekilde üç şairimizin mısraları arasında bir yakınlık olduğu da gözden uzak tutulmaması gereken bir gerçektir. Lirik temelde ortaya çıkan bu şiirlerin özellikle hangi temalar üzerinden seslendiğini araştırmak bizi ilginç sonuçlara götürmektedir. Devir ve şartların değişmesine karşın Dicle’yi, şiir üslubunun taşıdığı bu gizli akrabalığın sembolik ortak bağı olarak kabul edebiliriz. Dicle coğrafyası üzerinde aynı mizacın yarattığı lirik duygu her üç şairin mısralarında neredeyse aynı tonda tezahür etmektedir. Fuzuli’nin, Ahmet Haşim’in ve Sezai Karakoç’un Dicle nehri üzerine duygularını ifade eden mısralar başlı başına ilgi çekmektedir. Şairlerimizin Dicle’den etkili şiirlerinden örnekler verildikten sonra “hüzün” duygusunun her üç şairde tecelli eden görünümleri yine mısralarından örneklerle verilecektir. Kaderden, hayattan ve ortamdan şikâyetleri bakımından şairlerimizin yaklaşımları arasındaki benzerlikler ve farklılıklar gibi ölüm fikri ya da ölmek düşüncesinin onların mısralarına yansıyan ifadeleri de bu bakımdan dikkate değerdir. Akşam, gece ve fecir etrafında her üç şairin duygulanımları ile yıldızlar ve ay karşısında mitolojik, romantik ve metafizik seviyede şiirsel yorumları da önemli benzerlikler taşıdığı kadar farklılıklar da göstermektedir.Öğe Official documents available in state records about prince Sabahaddin Bey(Istanbul Univ, Methodology & Sociology Research Center, 2016) Mermutlu, BedriWith this publication, a part of documents attained from the Office of the Prime Minister Ottoman Archives about the life of a sociologist, a politician and an intellectual Sultan Prince Sabahaddin Bey will be shared with academia. Undoubtedly, more documents will be attained in the course of research. Planning to write in the future by adding other documents whose addresses were reached, may be found in the storage but not opened yet, in this publication 44 documents are shared. Fourty three of them were reached from the files available in the Office of the Prime Minister Ottoman Archives and the final one was reached from the documents published by Ahmet Bedevi Kuran. Regarding its importance in revealing Mustafa Kemal Pasha's opinion about Prince Sabahaddin Bey, this last document is also included due to its integrating significance. Most of the documents are from the period of Sultan Abdulhamid and the Constitutional era during which prosecutions against political activities of Sabahaddin Bey were in operation, two of the documents are from the armistice period and the last one is from the period of War of Independence. It is preferred to publish these documents stating a witness to history in their raw form and no further interpretations were made. With the opinion that an overall interpretation will be much more reliable after the publication of further documents that are going to be attained, document based interpretations are left to other works.Öğe Prens Sabahattin’in siyasi hareketine düşen gölge: Damad Mahmud Maşa’nın imtiyaz talebi pazarlıkları(İstanbul Üniversitesi, 2017) Mermutlu, BedriTürkiye’nin çağdaş siyaset ve düşünce alanında yaşanan önemli bir yarılma, Prens Sabahattin’le ortaya çıkan harekettir. Sultan II.Abdülhamid’e muhalefetle başlayan ve muhalif gruplarla işbirliği arayan bu hareketin arka planı muhtelif yorumlara konu olmuştur. Yüksek maliyete dayanan Bağdat Demiryolu ihalesinin hangi ülke sermayesine verileceği tartışıldığı sırada Prens Sabahattin’in babası Damad Mahmud Paşa’nın devreye girmesi dikkatlerden kaçmamıştır. Bu konu üzerinde yürütülen spekülasyonları aydınlatacak önemli bir kanal, Osmanlı arşiv belgeleri olacaktır. Şimdiye kadar yayınlanan mektuplara ve kişisel beyanlara ek olarak bu konudaki devlet belgelerine yer vermekle daha nesnel ve tamamlanmış bilgilere ulaşmak mümkündür. Zamanın Paris ve Brüksel Sefirleri tarafından Mahmud Paşa ile yapılan yurda dönüş pazarlıklarına ilişkin bilgiler Saray’a gönderdikleri raporlardan izlenebilmektedir. Bu makalede, yüksek sayıdaki belgeler arasından, demiryolu imtiyazı konusuyla ve yurt dışına firar eden Mahmud Paşa’nın yurda dönmek için devlete ileri sürdüğü şartlarla ilgili olanlara dayanarak söz konusu soruna açıklık kazandırılmaya çalışılacaktır.Öğe Tarihsel belgeler ışığında Diyarbekirli Said Paşa'nın hayatı ve hizmetleri(2022) Mermutlu, BedriDiyarbakır’ın yetiştirdiği çok yönlü ve önemli bir bilgi adamı olan Said Paşa hayatını devlet hizmetinde geçirmiş ve bu hizmete devam ediyorken erken denilecek bir yaşta vefat etmiştir. Said Paşa’nın memuriyetine ait sicil kaydı yanında atamaları, nakilleri ve hizmetlerine ait belgeler onun hayat seyrinin resmî tanıkları olarak önemli vesikalar hükmündedir. Bu belgelerin bir kısmı Süleyman Nazif tarafından babası Said Paşa hakkında daha önce verilen bilgilerle de örtüşmesi bakımından anlamlı bir teyid hükmündedir. Ayrıca Said Paşa’nın kendi elyazısıyla soy ağacına dair bize bıraktığı bir yazı da beyan edilecek olan belgeler arasında yer alacaktır. Bu belgelerin büyük bölümünü Başbakanlık Osmanlı arşivi kayıtlarından, bir kısmını da Said Paşa’nın el yazısıyla bıraktığı ve çeşitli kütüphanelerde bulunan müsvedde halindeki notlardan elde etmiş bulunmaktayız. Mevcut belgelerin, Diyarbekirli Said Paşa’nın hayat ve memuriyet hizmetine ilişkin pek çok noktanın aydınlanması ve ileriki çalışmalara katkı sağlamada yardımcı olacağı umudundayız. Said Paşa ilk emekliliği yıllarında memleketi olan Diyarbekir’de boşta bulunduğu sıralarda tecrübelerinden yararlanılmak üzere zaman zaman geçici olarak devlet işlerinde istihdam edilmeye devam etmiştir. Bu geçici görevlerinden biri de Cizre Beyi Bedirhan Paşa’nın oğulları Osman ve Hüseyin Beylerin isyanı sırasındadır. Said Paşa’nın vefatından sonra geride kalan eşi ve yirmi yaşına ulaşmamış çocuklarına maaş bağlanması hususunda yapılan başvuru üzerine işlem başlatılmış, dul ve yetimlere ödenecek miktar belirlenmiştir.