Yazar "Arslan, Kahraman" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe GLOBAL PAZARLAMA GLOKAL PAZARLAMA İKİLEMİ ÇERÇEVESİNDE GLOKAL PAZARLAMA ANLAYIŞININ GELECEĞİ(2016) Arslan, KahramanÇok uluslu işletmeler tarafından üretilen ürünlerin dünya çapında pazarlanması,\"global pazarlama\" kavramını ortaya çıkarmıştır. Global pazarlama kapsamında tüm dünya benzer özelliklere sahip homojen bir pazar gibi ele alınmakta ve pazarlama stratejileri buna göre planlanmaktadır. Ancak, bölgeden bölgeye hatta ülkeden ülkeye önemli farklılıkların olması, hedef kitlelerin beklenti ve anlayışlarının farklılaşması nedeniyle global pazarlama çabalarının tam da arzu edilen sonuçları vermediği ortaya çıkmıştır. Özellikle küresel ekonomik krizle birlikte dünya ticaretinde meydana gelen daralmalar, yeni pazarlara girerken söz konusu pazarın yapısal özelliklerini bilmenin yanı sıra o ülkenin kültürel değerlerinin, dil ve aile yapısının, yaşam tarzlarının ve tüketici davranışlarının da çok iyi çözümlenmesi gerektiğini göstermiştir. Bu durumda global pazarlama stratejilerinin yetersiz kaldığı görülmüş ve \"küresel düşün, yerel hareket et\" anlamına gelen \"glokal pazarlama\" anlayışı önemli bir seçenek olarak görülmeye başlanmıştır. Bu çalışmada global pazarlama ve glokal pazarlama yaklaşımlarını ortaya çıkaran nedenler üzerinde durulmuş ve özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için dış pazarlara açılmada bir çıkış noktası olarak görülen glokal pazarlama anlayışının önemi ve geleceği tartışılmıştır.Öğe KOBİ'lerde Çatışma ve KOBİ Yöneticilerinin Çatışmanın Yönetiminde İzledikleri Stratejiler(2016) Arslan, KahramanÇatışma, insanın bulunduğu her ortam ve durumda yaşanmakta olan bir olgudur. Başta küreselleşme, bilgi ve teknoloji olmak üzere birçok faktörün iş yaşamını karmaşıklaştırması, gerek bireyler arasında gerekse örgütler içindeki çatışmaları artırmıştır. Bu nedenle işletme yöneticilerinin çatışmadan yararlanmayı ve çatışmayı yönetmeyi öğrenmeleri, bireylerin ve örgütlerin gelişimi için pozitif sonuçlara ulaşmayı sağlayacak önemli bir yönetim unsuru olarak değerlendirmeleri gerekmektedir. Modern yönetim yaklaşımları da çatışmayı ilerleme ve gelişmenin itici gücü olarak görmekte, iyi yönetildiği takdirde işletmelerde yaratıcılığın oluşumuna zemin hazırlayan ve dinamizm getiren bir olgu olarak kabul etmektedir. Bu çalışmada, Küçük ve Orta Boy İşletmelerde (KOBİ'lerde) örgütsel çatışmaların nedenleri üzerinde durulmuş ve KOBİ yöneticilerinin çatışmaya bakış açıları ve çatışmaların yönetiminde hangi yöntemleri tercih ederek uyguladıklarının ortaya konulması amaçlanmıştır. İstanbul Ticaret Odası'na kayıtlı 115 KOBİ yöneticisi ile yüz yüze görüşülmüş ve elde edilen verilerin analizi sonucunda KOBİ yöneticilerinin en fazla bütünleştirme stratejisini uyguladıkları, bunu sırasıyla uzlaşma, hükmetme, uyma ve kaçınma stratejilerinin izlediği saptanmıştır. Bu sonuç, KOBİ yöneticilerinin çatışma yönetimine ilişkin bakış açılarının modern yaklaşıma yakın olduğunu göstermektedir.Öğe Political risk and Turkey 2002-2019(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Arslan, Kahraman; Furtana, Tuğçenur EkinciPolitical risk has become a common topic in recent years. Political risk, which is considered as the main parameter of country risk by international rating agencies, affects CDS credit scores and foreign investor decisions, which are very important in international trade. This study aimed to investigate the factors that make up Turkey as an example of political risk. Accordingly, the situations involving the political risk and the effects of the country in the period after the 2001 financial crisis were analyzed. Examples of political content and measure the risk scoring system used in the PRS Group research company, including risks related to the methods and principles taken from the 2001-2019 year, Turkey was subjected to analysis with this data. Besides scores of different international rating agencies it is made by comparing a general assessment about Turkey. It was determined that the political risk damaged the country's economy, growth, investment and future. In order to reduce the perceived political risk in the international system of Turkey, emphasized the necessity of the factors affecting ratings are given.Öğe TÜRKİYE'NİN YENİ PAZAR ARAYIŞLARI İÇİNDE AFRİKAÜLKELERİNİN YERİ VE ÖNEMİ(2018) Arslan, KahramanTürkiye'nin Afrika kıtasındaki ülkelerle ilişkileri 2000'li yılların başına kadar asgari düzeyde seyretmiş ve Türkiye'nin ne tutarlı bir Afrika politikası ne de Afrika'ya açılma gibi bir niyeti olmamıştır (Tepebaş, 2013: 320). Dolayısıyla başta Sahra-Altı bölgesi olmak üzere Afrika kıtası uzun yıllar marjinal ve incelenmeye değer görülmeyen bir bölge olarak kalmıştır. Kapsamlı bir Afrika politikası hedefi ile 1998 yılında ilk somut adım atılmış ve geniş kapsamlı bir eylem planı hazırlanarak Afrika kıtasındaki ülkelerle ekonomik, kültürel ve insani boyutlu ilişkilerin geliştirilmesi hedeflenmiştir (Aydın, 2014: 4). Özellikle son yıllarda AB ekonomisinin daralması, Afrika kıtasının ekonomik potansiyelinin farkına varılmasını sağlamıştır. Afrika ülkeleri ile olan ticaretimizin boyutları küçük gibi gözükse de 2003 yılından bu yana gerçekleşen artışlar, Afrika ülkelerinin ticaret potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu ve gelecekte ne gibi fırsatlar yaratılabileceğini göstermesi bakımından önemlidir. Bu çalışmada, ilgili literatür içerisinde saklı duran bilgileri keşfetmeye ve yorumlamaya dayalı nitel araştırma ve analiz yöntemi uygulanmak suretiyle Türkiye'nin Afrika ülkeleri ile ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesinin önemi üzerinde durulmuş ve bu ülkelerle olan dış ticaret hacmimizin geliştirilmesi amacıyla politika önerileri oluşturulmuştur. Ayrıca, tarihi ve kültürel bağlarımız olan Afrika kıtasındaki ülkelerin mevcut potansiyeli ve önümüzdeki dönemde uluslararası arenada giderek artacak önemleri göz önünde bulundurularak iş adamlarımızın ve akademisyenlerimizin bu konuya dikkatlerinin çekilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda karşılıklı beklentiler çerçevesinde yarar sağlayan ikili-bölgesel ilişkiler kurabilmesi için öncelikle akademik anlamda işbirliğine gidilmesi, genç akademisyenlerin Afrika üzerine çalışma yapmaya teşvik edilmesi, yazılı ve görsel medyada Afrika ülkeleri ile ilişkilere daha fazla yer verilmek suretiyle farkındalık yaratılması ve Afrika konusunda uzman yetiştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bir diğer önemli bulgu, kıtanın içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli rekabet alanlarından biri haline geldiği bir ortamda Türkiye'nin Afrika ülkelerini göz ardı etme lüksünün olmadığı ve deneyimli olduğu alanlarda Afrika ülkelerine teknik yardım ve eğitim desteği sağlaması ve işbirliği imkanlarını geliştirmesi yoluyla dış ticaret hacmimizin arzu edilen seviyelere ulaştırılabilmesinin mümkün olduğudur.