Yaşadığımız toplum içinde, bizim ve etrafımızdakilerin davranışlarını belirleyen birçok etken vardır. Çoğu zaman, toplumsal eylemlerin kişisel kabul görmese de yapıldığına şâhit oluruz. Bu eylemler, kendi rızamızla yaptığımız eylemler olmaktan çıkıp, sınırları zorlayabilir. Gramsci’nin ‘hegemonya’ kavramıyla ele aldığı bu eylemler bir sonraki evrede ‘hegemania’ya dönüşüp çılgınlık seviyesine varıp sosyal hayatımızı kontrolden çıkmış bir hâle getirebilir.