İşletme Fakültesi, İktisat Bölümü (Türkçe) Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Osmanlı’da tarımsal girişimcilik oluşturma çabaları (1880-1914)(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Memiş, ŞefikOsmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ülkenin kalkınması için tarımsal üretimin ve verimliliğin artırılmasına yönelik ciddi çabalar sarf edilmiştir. Ziraatta kalkınmayı “çağdaş ziraat literatürü oluşturma, ziraat eğitimini kurumsallaştırma ve ziraat fuarları düzenleme” ekseninde devlet politikası haline getiren ise Sultan II. Abdülhamid olmuştur. Bu çalışmada adı geçen üç politikanın oluşum safhası ele alınarak, II. Abdülhamid dönemi tarım uygulamaları analiz edilmektedir. Bu amaçla, tarihsel araştırma yöntemlerinden birincil kaynak olarak nitelenen dönemin ziraat dergilerinden yararlanılmıştır. Böylece II. Abdülhamid’in tarım kültürü ve tarımsal girişimciliği artırmak için ilk Türk tarım dergilerini yayınlatıp desteklemesi, yabancı dildeki tarım kitaplarının çevrilmesi için tercüme odası kurdurması ortaya konmaktadır. Aynı şekilde Türk tarımının ilk girişimcilik sorunlarına getirilen ilk çözüm önerileri listelenip bugüne ilham verilmeye gayret edilmektedir. Çalışmada Osmanlı’da tarımsal girişimciliği artırmak için ömürlerini vakfeden Edhem Nejad, eski vali Hüseyin Kazım Kadri, Hamdullah Emin Paşa ve Aydın Valisi Rahmi Bey gibi isimlerin bu yöndeki çalışmalarından örnekler verilmektedir. Özetle; dönemi en iyi yansıtan periyodik yayınlar üzerinden dönemin ziraat faaliyetlerine bütüncül bir bakış açısı koyması bakımından özgün olma özelliği taşıyan bu çalışma; Osmanlı Tarım Devrimi kavramını ilk kez gündeme taşıyarak, bu devrimsel çabaların neden tam anlamıyla hedefe ulaşamadığı sorusunu ve bunun cevaplarını düşünmeye davet etmektedir.Öğe Reel döviz kuru, ithalat ve ihracat arasındaki nedensellik ilişkisi: Türkiye örneği(Akdeniz İİBF Dergisi, 2013) Tapşın, Gülçin; Karabulut, Ahu TuğbaÇalışmanın amacı Türkiye’de reel döviz kuru, ithalat ve ihracat arasındaki nedensellik ilişkisini ekonomi ve yönetim açılarından değerlendirmektir. Türkiye’de 1980-2011 yılları için Reel döviz kuru (RDK), İthalat (İTH) ve İhracat (İHR) değişkenleri arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmada, değişkenlere ait veriler Dünya Bankası veritabanından ve TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sitesinden (EVDS) elde edilmiştir. Analizde kullanılan tüm değişkenler 2003=100 bazlı reel verilerdir. Analizde değişkenlerin doğal logaritmaları kullanılmıştır. Verilere Toda ve Yamamoto (1995) tarafından geliştirilen nedensellik analizi uygulanmıştır. Sonuç olarak, ithalat değişkeninden ihracat değişkenine doğru ve reel döviz kuru endeksinden ithalat değişkenine doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin varlığına rastlanmaktadır.Öğe The inflation dynamics of the Turkish economy in 1990-2011 period(Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 2013) Arı, Ali; Yılmaz, Ahmet; Cergibozan, Raif; Özcan, YunusIn 2004, Turkey managed to reduce the chronic high inflation rates that characterized its economy over the period 1975-2001 to single digits, thanks to economic policies implemented in the aftermath of the 2001 financial crisis. This paper analyzes inflation dynamics in the Turkish economy both in the short- and the long-run, over the period January 1990 to December 2011 by using the Johansen Cointegration Test and the Vector Error Correction model (VEC). Empirical results show that the inflation rates in Turkey are mainly related to changes in money supply, economic growth, nominal exchange rates, dollarization and real wages.Öğe Öğe Rekabet Kurumu'nun etkinliğinin ölçülmesi: Veri zarflama analizi uygulaması(2018) Çelen, Aydın; Dalgıç, Başak; Özeskici, Aybars İlterÜlkelerin rekabet politikalarının belirlenmesinde en önemli rolü rekabet otoriteleri oynamaktadır. Türkiye’de Rekabet Kurumu, piyasalarda rekabetin tesisi ve izlenmesi konusunda yetkilendirilmiş düzenleyici otoritedir. Rekabet otoritelerinin performanslarının ölçümlenmesi, daha iyi rekabet politikalarının tasarlanması bakımından kritik öneme sahiptir. Bu çalışmada, parametrik olmayan etkinlik ölçümü metodu olan Veri Zarflama Analizi (VZA) yöntemi kullanılarak, Rekabet Kurumu’nun etkinliği diğer ülke rekabet otoritelerinin performansları ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Sonuçlar, 2015 ve 2016 yıllarında Rekabet Kurumu’nun diğer ülke otoritelerine kıyasla düşük bir etkinlikle faaliyet gösterdiğine işaret etmektedir. Kurum’un bu düşük performansının nedenlerinden birisinin, 2015 yılında Kurum’da yaşanan yönetimsel problemler olduğu anlaşılmaktadır. Şayet Kurum yeterince izlenmez ve desteklenmez ise, benzer yönetimsel ve performans sorunlarının önümüzdeki dönemlerde de çıkma ihtimali kuvvetle muhtemeldir. 2015 yılındaki yönetimsel problemlere ilave olarak, Kurum’un düşük performansının diğer nedenleri tespit edilmiş ve bunları ortadan kaldırmak için bazı politika önerilerinde bulunulmuştur.Öğe 20. Yüzyıl Türkiye ekonomisi üzerine kısa bir analiz (1923-2000)(2020) Memiş, ŞefikYirminci yüzyılın ilk çeyreğinde kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasal gelişiminin yanı sıra ekonomikgelişimi de 1922’de tarih sahnesinden çekilen Osmanlı İmparatorluğunun somut ve düşünsel mirasıyla şekillendi.Cumhuriyet döneminin ilk ekonomik politikaları, İzmir İktisat Kongresi ile liberal bir eksene otururken, hemenardından imzalanan Lozan Antlaşması’nın ticari hükümleri de ekonomideki belirleyiciliğini korudu. 1929 DünyaEkonomik Bunalımı ve İkinci Dünya Savaşı, Türkiye’de ekonomik alanda devletçi politikaların uygulanmasınasebep oldu. İkinci Dünya Savaşı’nın bitişi ile Türkiye’nin ABD ve müttefiklerinin yanında yer alması 1945’tenitibaren zorunlu liberal bir ekonomin başlangıcı oluyordu. Demokrat Parti ile ivme kazanan serbest piyasa yılları,1960 darbesinde planlı kalkınmaya dönüştü. Ancak Türkiye’nin ekonomik gelişmede küçük mesafeler kat etmesine rağmen beklenen çıkışı yapamaması, siyasal gelişmelerle ekonomik gelişmelerin birbirini etkileyecek denli iç içe geçmiş olmasından kaynaklanıyordu. Türkiye’nin yeni bir ekonomik kalkınma hamlesiyle buluşması ise, ihracat odaklı yeni bir ekonomi modelini tercih etmesiyle gerçekleşti. Ne var ki ülkenin kolaylıkla krizlere sürüklenebilen sosyal ve siyasal sancıları, ekonomik gelişmesinin karşısında önemli bir engelleyici olarak varlığını korudu. İlk dönemler on yılda bir gerçekleşen krizlerle ekonominin sarsıntılar geçirmesi, 1980’den itibaren 3-4 yıllık bir süreye indi. Bu durum, 2000’li yılların başında siyasal istikrara bağlı oluşturulan kararlı ekonomik hamleye kadar devam etti.Öğe Mali alan göstergeleri ve yükselen piyasa ekonomilerine yönelik bir analiz(2019) Tapşın, GülçinYükselen piyasa ekonomileri açısından mali alan kavramı, özellikle ekonomik daralma dönemlerinde hayati bir öneme sahiptir. Bütçe açıklarının sürdürülebilirliği, mali alanın büyüklüğüne bağlıdır. Yapılan çalışmalar, geniş bir mali alana sahip olan ülkelerin, ekonomik krizden çıkış dönemlerinde Gayri Safi Yurtiçi hasılalarındaki düşüşün daha az olduğunu ve konjonktür dalgalanmalarına karşı kırılganlıklarının azaldığını ortaya koymaktadır. Mali alanın önemi büyümeyi teşvik edecek kamu harcamalarının devamlılığına imkan tanıma noktasında belirginleşmektedir. Bu çalışmanın amacı, devlet borçları sürdürülebilirliği, bilanço kompozisyonu, koşula bağlı borçlar ve piyasa risk algısı gibi mali alan göstergeleri kapsamında seçili yükselen piyasa ekonomilerinin mali yapısını 2000-2018 yılları arasındaki dönem için analiz etmektir.Öğe Dijital ekonomi: Sistematik bir literatür araştırması(2023) Özbay, Rahmi Deniz; Yılmaz Genç, SemaBu çalışma, dijital ekonomi alanına ilişkin akademik literatürün kapsamlı bir incelemesini sunmaktadır ve 1999-2023 yılları arasında yayınlanmış makaleler, bildiriler, tezler ve diğer akademik kaynaklar gibi bir dizi bilimsel materyali kapsamaktadır. Dijital ekonomi çalışması, bu kapsamda ortaya çıkan teknolojik gelişmelerin iş, ticaret, finans ve toplum üzerindeki etkilerini anlamayı amaçlamaktadır. Bu konu, dinamik doğası ile karakterize edilebilir olması nedeniyle; dijital ekonominin metamorfozunu ve gelişimini anlamak için değerli bir kaynak olmaya adaydır. Analiz, çeşitli alt konuların, eğilimlerin ve odak noktalarının incelenmesi yoluyla dijital ekonominin karmaşık ve çeşitli özelliklerini ortaya koymayı da denemektedir. Araştırma, dijital ekonominin temel unsurları olan e-ticaret, dijital ödemeler, veri gizliliği ve güvenliği, yapay zeka, bulut bilişim ve dijital pazarlama üzerinde yoğunlaştırmaktadır. Ayrıca, dijital ekonominin çeşitli sosyal, ekonomik ve siyasi yönlerine ilişkin belirli bir içgörü sağlama potansiyeline de sahiptir.Öğe Analysis of the relationship between adjustment savings: Education expenditures and economic growth for USA(2023) Çetin, GüldenurThe level of education of individuals has an important place among social development indicators and is also considered an indicator of human capital characteristics in terms of individuals participating in production processes. In a way, the level of education and the progress in the quality of education are also tried to be measured by the expenditures and investments made in education. This affects not only the level of development or the sociological structure of societies, but also their general economic situation and macroeconomic balance. In fact, whether education expenditures are also an indicator of economic growth is the subject of both theoretical and econometric studies. However, whether the education expenditures in question affect economic growth or whether countries that reach a certain level of economic growth allocate more budget for education expenditures are among the issues frequently analyzed in the literature. In particular, changes in the economic growth levels or rates of countries as a result of the reflection of savings on education are data that should be taken into account to measure this relationship. In this context, this study analyzes adjusted savings: education expenditures and economic growth data for the United States. The aim of the study is to investigate whether there is a relationship between education expenditures and economic growth for the US. ARDL test was applied for the period 1970-2020. As a result of the analysis, it was found that the adjusted savings: education expenditures variable affects economic growth.Öğe Türkiye'nin ilk küresel ‘yerel' markası Nestle, Osmanlı/Türk olmayı nasıl bir stratejiyle başardı?(2023) Memiş, ŞefikAlmanya doğumlu Henri Nestle’nin İsviçre’de kurduğu fabrikasında 1867’de çocuk ölümlerini önlemek için geliştirdiği “süt, buğday unu ve şekerden oluşan ürünü” imal etmesiyle Nestle’nin ülke sınırlarını aşan hikâyesi de başladı. O kadar hızlı yayıldı ki, fabrikanın kurulmasından 10 yıl sonra Nestle, Osmanlı pazarına girmişti bile. 1909’da Paris ve Londra’dan sonra Türkiye’deki ilk ofisini İstanbul Karaköy’de açtı. Bu pazarda var olmak, biraz Osmanlı olmaktan geçiyordu. Osmanlı ya da Türk gibi olmanın birinci şartı ise firmanın içinde bulunduğu toplumun hassasiyetlerine sahip olmasıydı. Ayrıca Galata ve Beyoğlu’nda yaşayan gayrimüslimler başta olmak üzere beslenme alışkanlıkları Avrupa ile uyum içinde olan ahali de Nestle için “hazır pazar” idi. Bütün bunları dikkate alan Nestle, pazarlama ve reklam yöntemlerini Osmanlı halkının alışkanlık ve inançları üzerine kurdu. “İsviçre markası, ismi ve ürün içeriği” aynı kalmakla birlikte bütün anlatımlarıyla ve tarifleriyle İstanbul’da satılan Nestle ürünleri yerel bir kimlik kazandı. Nestle’nin 150 yıla yakın bir zamandır Türkiye’de var olmasının kökeni burada yatıyordu. Bu köklerin izlerini döneminin etkin dergisi Servet-i Fünûn’un 26 Şubat 1914 tarihli nüshasında yayınlanan “Nestle Servet-i Fünûn İlave Kısmı” başlıklı 24 sayfalık tanıtım ekinde bulmak mümkün. Çünkü bu ilavede, Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu’da yaşayanlara ulaşmak isteyen Nestle’nin (ulaştığı kitleyi büyüterek pazar payını artırmayı sağlamak için) toplumun geleneksel değerleriyle uyum içinde olduğunu gösterme çabası tüm boyutlarıyla görülebiliyor. Bu makalede, Osmanlı’da yayınlanan ilk tanıtım eki olarak kabul edilebilecek Nestle Servet-i Fünûn İlave Kısmının katkısıyla, uluslararası bir ürünün yerel marka gibi kabul görmesinin hikâyesi gün yüzüne çıkartılacak.Öğe Çalışanların örgütsel bağlılık ile örgütsel özdeşleşme davranışının yeşil örgütsel davranış üzerindeki etkisinde çevre tutkusunun aracı rolü(2024) Reşat Cica, Habibe ; Karabulut, Ahu TuğbaBu çalışmanın amacı, çalışanların örgütsel bağlılık ile örgütsel özdeşleşme davranışının yeşil örgütsel davranış üzerindeki etkisinde çevre tutkusunun aracı rolünü araştırmaktır. Çalışmadaki araştırmanın örneklemi İstanbul’da Çevre Yönetim Belgesine (ISO 14001) sahip üç kamu kurumunda görev yapan 780 kişidir. Katılımcılardan demografik sorular, örgütsel bağlılık, örgütsel özdeşleşme, çevre tutkusu ve yeşil örgütsel davranış ölçeklerini içeren anket soruları ile veriler toplanmıştır. Verilerin analizleri SPSS 24, AMOS 24 ve PROCESS programları ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada yargısal örnekleme yöntemi uygulanmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkileri ve aracılık rolünü incelemek için Yapısal Eşitlik Modellemesi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, örgütsel bağlılığın yeşil örgütsel davranış üzerinde anlamlı etkiye sahip olduğu, örgütsel bağlılığın çalışanların çevre tutkusu üzerinde anlamlı etkiye sahip olduğu, çalışanların çevre tutkusunun yeşil örgütsel davranış üzerindeki anlamlı etkisinin bulunduğu, örgütsel özdeşleşmenin yeşil örgütsel davranış üzerinde anlamlı etkiye sahip olduğu, örgütsel özdeşleşmenin çalışanların çevre tutkusu üzerinde anlamlı etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca örgütsel bağlılığın yeşil örgütsel davranış üzerindeki etkisinde çalışanların çevre tutkusunun kısmi aracı rolünün, örgütsel özdeşleşmenin yeşil örgütsel davranış üzerindeki etkisinde çalışanların çevre tutkusunun tam aracı etkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışma, örgütsel davranış literatüründe yeni olan yeşil örgütsel davranış kavramının ele alındığı az sayıdaki çalışmalardan birisi olduğu için bulgularının çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil örgüt kavramlarını inceleyen literatüre özgün katkıda bulunacağı düşünülmektedir.Öğe 19. yüzyıl dünya fuarlarında Türk tekstili(Vakanüvis Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi (Online), 2020) Memiş, ŞefikOsmanlılar, ilk dünya fuarının düzenlendiği 1851 yılından itibaren, günümüzde expo olarak nitelenen fuarların tamamında yerini aldı. Sadece tarımsal ve hayvansal ürün hammaddeleriyle değil aynı zamanda mamül ürünleriyle de standları şenlendirdiler. Özelde Osmanlı pavyonlarınının, genelde de İslam coğrafyasına mensup ülkelerin pavyonlarının en çok ilgi çeken ürünleri arasında dokumacılık ve tekstil ürünleri geliyordu. Tekstil ürünleri kumaştan giysiye, ev tekstilinden halı ve kilime kadar çok geniş bir alanda dağılım gösteriyordu. Osmanlılar burada ürünlerini teşhir ederken, taklit edilmesinden de endişe ediyorlardı.Çünk sanayi devrimini gerçekleştirip fabrikasyon üretime geçen Batılı ülkelerin fabrikatörleri, sergilerin en sadık takipçileriydi, gördükleri ürünleri anında satın alıp seri üretime uyarlıyorlardı. Doğunu bütün özgünlüğünü egzotikliğini taşıyan bu ürünler, başta saray mensupları olmak üzere daha sergi aşamasında iken satılıyordu. Kumaş renginden işleme ve kesim tarzına kadar Türk tekstil ürünleri Avrupa başkentlerinde Türk modası rüzgarı estiriyordu. Ayrıca heybeden kuşağa, çantadan yastığa masa örtüsünden şeritlere, şaldan işlemeli ürünlere kadar birçok el emeği göz nuru ürünler de dikkat çekiyordu. Gerek özel sektörün, gerekse devlet fabrikalarında üretilen tüm tekstil ürünleri sadece halkın ilgisini çekmiyor, sergi jürilerdi de bu ürünlere ödüle boğuyordu. En çok ödül alan ürünler ise günümüzde de tekstilin merkezi olan Bursa’dan çıkıyordu. Henüz tamamıyla makinaşlamanın tesirine girmemiş olan Türk tekstil ürünleri, bugünün tabiriyle niş ve yenilikçi yönleriyle, katıldığı tüm sergilerde zevkleri etkilemede, fabrikatörlerin dikkatini çekmede başarılı olmuştu.Öğe A complementarity index study: The case of Turkey(2018) Çelen, Aydın; Demirel, AyşeThis paper aims to understand the trade structure of Turkey in a scientific base. The empirical question is how much compatible Turkey’s trade is with its partners. After a literature review, we work through the indices created to gauge a market’s complementarity with another and evaluate the appropriateness of these indices by examining each and making a comparison between them. Rather than relying upon one of them -of each has its own pros and cons-, we create a new index which is a combination of other indices found in the literature. In the end, by applying the related trade data to the concept, calculations show that, for the period throughout 2011 and 2015 in general, Turkey has the highest complementary trade structure with Kuwait, Saudi Arabia, Uzbekistan, Qatar and Austria while Singapore, Malta, Greece, India and Japan emerge as the partner countries with the lowest complementarity with Turkey. The most important feature of this study, after all, is its being the first searching about the trade complementarity of Turkey.Öğe Fenomen özelliklerinin tekrar satın alma, ağızdan ağıza iletişim ve daha fazla ödeme niyetine etkisinin incelenmesi(2023) Yavuz, Duygu; Sağlam, MehmetSosyal medya platformları ile birlikte tercih edilme oranı hızla artan fenomen pazarlama kavramıyla firmalar, tüketicileri etkileyecek fenomen kişilere odaklanarak hedef kitlesine erişebilmek için iş birliği yapmaktadır. Hazırlanan çalışmada fenomenlerin çekicilik, uzmanlık ve güvenilirlik özelliklerinin davranışsal niyet boyutlarından tekrar satın alma, ağızdan ağıza iletişim ve daha fazla ödeme niyeti üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evreni sosyal medya platformu kullanan kişiler olarak belirlenmiş ve kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. 356 kişilik örneklem üzerinden veri analizi yapılmıştır. Araştırma hipotezleri yapısal eşitlik modeli ile değerlendirilmiştir. Veri analizinde SPSS 22 ile LİSREL 8.7 programları kullanılmıştır. Hipotez test sonuçlarında çekiciliğin tekrar satın alma, ağızdan ağıza iletişim ve daha fazla ödeme niyeti üzerinde pozitif yönde etkili olduğu, güvenilirliğin sadece ağızdan ağıza iletişim üzerinde etkiye sahip olduğu belirlenmiştir. Uzmanlığın ise davranışsal niyetler üzerindeki etkisi istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır.Öğe Hisse senedi fiyatlarının para politikasındaki rolü: OECD ülkeleri örneği(2020) Tapşın, GülçinVarlık fiyatlarında 2000’li yıllar boyunca hızlı büyümeye eşlik eden canlanma ve global mali kriz sonucunda ortaya çıkan daralma, varlık fiyatlarının makroekonomik dalgalanmalar ve dolayısıyla para politikası üzerinde oynayabileceği role olan ilginin artmasına neden olmuştur. İlgili literatürde, para politikasının varlık fiyatlarına verdiği cevabı analiz eden çalışmaların endüstrileşmiş ülkelerin politika kurallarına yoğunlaştığı görülmektedir. Bununla birlikte, dünyadaki son mali krizlerin birçoğu, uluslararası sermaye akımlarına açık, gelişmekte olan ekonomilerde meydana gelmiştir. Bu makalenin odak noktası, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ayrımında para politikasının hisse senedi fiyat hareketlerine tepkisini analiz etmektir. Çalışma kapsamında, hisse senedi fiyat değişimlerinin ve piyasa kapitalizasyonu ile etkileşiminin kısa vadeli faiz oranları üzerindeki etkisi, OECD ülkeleri çerçevesinde, 2000-2019 yılları için Sistem-GMM yöntemi kullanılarak araştırılmıştır. Sonuçlar, piyasa kapitalizasyonunun yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde, hisse senedi fiyatlarının kısa vadeli faiz oranı üzerindeki etkisinin, piyasa kapitalizasyonunun göreceli düşük olduğu gelişmekte olan ülkelerde, hisse senedi fiyatlarının kısa vadeli faiz oranı üzerindeki etkisinden yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Çalışma aynı zamanda, enflasyon açığının kısa vadeli faiz oranı üzerindeki etkisinin pozitif ve anlamlı olduğunu, işsizliğin ise kısa vadeli faiz oranı üzerinde negatif ve anlamlı bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir.Öğe Unutulanları hatırlamak için yapılan fuar: 1863 Sergi-i Umûmî-i Osmanî (Osmanlı Genel Sergisi)(2020) Memiş, ŞefikOsmanlı’nın modern anlamda ilk fuar katılımı 1851 Londra Dünya Fuarı’na olurken, düzenlediği ilk ulusal fuar da, 1863 yılında Sultanahmet Meydanında açılan Sergi-i Umûmî-i Osmanî ya da Osmanlı Genel Sergisi idi. Bu sergi, Osmanlı sanayileşme hamlesi için Islah-ı Sanayi Komisyonunun belirlediği yol haritasının şartlarından biri olan fuar açılmasının teşvik edilmesi ilkesinin bir sonucuydu. Aynı zamanda Avrupa ülkelerindeki gelişmeleri yakından takip eden padişah ile Osmanlı bürokrasinin çağını yakalama arzusunun tezahürüydü. 1863 Sergisi her bakımdan ilklere ev sahipliği yapacaktı. İlk kez bir sergi binası inşa edildi. İlk kez özel sektörün ve padişahın sağladığı maddi imkanla fuarın finansmanı yapıldı. İlk kez bir sergi tüzüğü hazırlanarak, herkesin buna uyması sağlandı. Ama hepsinden önemlisi, ilk kez Osmanlı’ya has bir sergi iç dizaynı, yani fuar tasarımı yapıldı. İç düzenlemeler ile teşhir dolapları tasarlandı, imal edildi ve ücretle üreticilere kiraya verildi. Çevre düzenlemesi yapıldı. Ziyaretçilerin kontrol edilip sayılabilmesi için ilk kez turnike sistemi kullanıldı. Fuar alanındaki bu ilklerin yanı sıra ekonomide yol açtığı etkiler de ilkler oluşturdu. İlk kez Osmanlı İmparatorluğunun bütün vilayetlerinden, yani günümüzde 40’tan fazla devletin yer aldığı coğrafyadan toplanan 15 bin çeşitten fazla ürün İstanbul’a getirilerek bir envanter çıkarıldı. Tarımsal üretimin yanı sıra sanayi üretimi için de ciddi bir politika oluşturulmasına zemin hazırlandı. Açılışını Sultan Abdülaziz’in yaptığı 1863 Sergisi ürünlerinden tasarımına kadar Türkiye’nin köklü fuarcılık birikimini ortaya koyuyor. Ama en önemlisi de Türkiye’nin uzun süredir kaybettiği üretme kabiliyetini yeniden kazandırmak gibi iddialı bir vazifeye sahipti.Öğe Cartel screening in public tenders of roadway guardrail(2018) Çelen, AydınThe Competition Board has opened an investigation with the decision of 27.04.2017 on the sevenguardrail producers and their association (TOD). The Board has alleged that these producers restrictedthe competition in the guardrail tenders by determining jointly their bids (price quotations) in thesetenders under TOD. In this article, it was analyzed whether a competition infringement occurred or notby using a wide range of data on guardrail tenders. The results showed that the ratios between pricequotations of producers and the approximate costs announced by the Administration (bid / approximatecost) have increased in 2016 as claimed by the Board. However, this increase did not arise from the factthat TOD members who are parties to the investigation are in a cooperation restricting the competition.Instead, the reason for this increase is that the actual costs incurred by the producers increased whilethe approximate costs announced by the Administration in 2016 fell.Öğe Sultan II. Abdülhamid döneminde yerli üretimi teşvik politikası olarak imtiyazlar(2019) Memiş, ŞefikOsmanlı İmparatorluğu 18. yüzyılda başlayan, 19. yüzyılda iyice ivme kazanan Sanayi Devrimi’nin ülkeleri ve ekonomileri dönüştürmesi karşısında çaresizce bekleyip maruz kalmak yerine günümüzde “çağını yakalamak” şeklinde sıkça kullanan bir hamleye girişti. Kuşkusuz bu hamle, gerek küreselleşme dalgasının ilk evresini yaşayan Batı toplumunu etkisine alan ekonomik kriz ve diğer dış gelişmelerden, gerekse Osmanlıların siyasî ve ekonomik sorunlardan etkilenmişti. Ancak Osmanlı hükümetleri, tüm bu olumsuzluklara ilaveten kapitülasyonlar da mücadele etmesine rağmen yerli üretimi geliştirmek ve Avrupa menşeli mallarla rekabet etmek için 1880’lerde, yani Sultan II. Abdülhamid döneminde yeni bir yöntem geliştirildi. Daha doğrusu mevcut bir yöntem, olgunlaştırılarak uygulamaya sokuldu: İmtiyazlar. İmtiyazlar, yerli girişimciye birçok avantaj sağlamakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye’de modern anlamda ilk özel sektör kitlesinin oluşmasına da katkı sağladı. Yerli sanayinin oluşturulması gayreti, yine ilk kez, Türkiye’nin kurucu Odası olarak kabul edilebilecek Dersaâdet (İstanbul) Ticaret Odası gazetesi taranarak adım adım takip edilip haberleştirildi. Bu makalede, bu haberlerden yola çıkılarak, 1885-1887 yıllarını kapsayan 3 yılda verilen imtiyazlar irdelendi. Böylece resmî ve propagandist bir yaklaşımdan nispeten uzak, Türk özel sektörünün bakış açısını da içeren bir imtiyaz incelemesi ortaya çıktı.Öğe Measurement of the efficiency of the Turkish Competition Authority: An application of Data Envelopment Analysis (DEA)(Turkiye Orta Dogu Amme Idaresi Enstitusu, 2018) Çelen, Aydın; Dalgıç, Başak; Özeskici, Aybars İlterIn all over the world, competition authorities play the most important role in designing competition policies of the countries. In Turkey, Competition Authority (Rekabet Kurumu) is authorized as the regulatory, body to establish and monitor the competition in markets. Measurement of the efficiency levels of competition authorities is crucial for designing better competition policies. In this study, the efficiency of the Turkish Competition Authority is explored in comparison with other authorities operating in the world by employing Data Envelopment Analysis (DEA)-a non-parametric efficiency measurement methodology. Results of the analyses suggest that in 2015 and 2016 the Turkish Competition Authority performed with a low efficiency level compared to the other authorities in question. One of the reasons behind the poor performance of the Authority seems to be the managerial problems experienced in the year 2015. If it is not monitored and supported sufficiently, similar managerial and performance problems will be probably occurred in the coming years. In addition to the managerial problems in 2015, we identify other other reasons for poor performance of the Authority and suggest some policies to fix them.Öğe The effects of circular economy on labor markets: An assessment in terms of political economy(Tuba-Turkish Acad Sciences, 2022) Ekren, NazımThe circular economy is referred to the mechanisms and processes that resources/inputs are reused. In the literature, the emphasis is placed on the reuse of the raw materials and/or the system change, considering variables such as sustainability and waste. This approach defines the new generation of production/consumption behaviors and the economic principles, highlighting social and environmental issues. The transition process will transform the labor markets. Changes in macroeconomic structure and relation system will determine the net aggregate effects of job creations, job substitutions, job losses and job redefinitions. Risks and opportunities of employment, skills and education will cause asymmetrical division of labor and specialization in the national economies and across the countries. The political economy of the circular economy is about designing the new philosophy, rules, and principles of welfare production process. In this context, the economic and social platform consisting of public authority, real and finance sectors, non-governmental organizations, consumers, labour organizations etc. has a special role and function. The platform will enable effective cooperation and coordination increasing the positive effects and reducing the costs of the process.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »