IUHİBED, Cilt 9, Sayı 16, Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Loving vincent within the context of intermediality(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Sivri, Medine; Halil ÖzdemirAs a result of rapid technological development, the use of products that emerged with the interaction of media, literature, and art in the last three decades, with new methods and approaches that are far from traditional, have brought new dimensions to today’s intermediality. These rapid changes have paved the way for the spread of the intermedia approach and the emergence of new studies. Overall aim of this study is to shed light on the movie, Loving Vincent 2017, an adaptation of oil paintings created in Vincent Van Gogh’s style with the rotoscope and chroma key method, in terms of intermediality along with evaluations and interpretations on the research findings on how intermediality affects the art of cinema. In terms of methodology taking into consideration the discussions on the concepts of cinema and intermediality, the reflection of the rotoscope and animation method on the cinema technique has been addressed. In addition, the relationship and joint approach of painting and cinema as different art genres and media as part of the strategy to adapt animation into the cinema by rendering oil paintings. The theoretical framework regarding the processes of cinema and intermediality includes definitions and explanations by researchers such as Irina O. Rajewsky, Jürgen E. Muller, Wolf, Gabriele Rippl, and Ersel Kayaoğlu. As a result of the analysis, it was found that the media combination, transformation, and hybridization of Vincent Van Gogh, which tells the last period of his life story based on works of art (oil paintings and letters) created by Vincent Van Gogh’s own brush, with cinema-specific techniques was ensured, in other words, it was transferred to the screen as an image.Öğe Kurumların reklam stratejilerinde Femvertising kavramının rolü: Türk Hava Yolları’nın 8 Mart 2021 tarihinde Dünya Kadınlar Günü için yayınlamış olduğu reklamın göstergebilimsel analiz yöntemi ile incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Toksarı, Murat; Amine Feyzanur AydarGünümüz dünyasında tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına göre markalarının farkındalığını oluşturmak isteyen tüm kuruluşlar, geleneksel medya ile yeni medya araçlarını çok aktif kullanmaktadırlar. Özellikle medya araçları yoluyla mesajlarında erkek figürüne daha fazla ağırlık veren markaların bu stratejileri son dönemlerde etkisini azaltmış ve her kurum markalarının tanıtımında kadınları daha güçlü karakterler olarak göstermeye başlamıştır. Bu çabaların sonucunda toplumdaki kadınlara özgü stereotipler yok edilmiş ve kadınların da iş hayatında önemli değerler olduğuna vurgu yapan mesajlar verilmiştir. Bu çalışmada, Türk Hava Yolları (THY) markasının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yayınladığı reklam filmi femvertising (Female Empowerment Advertising) kapsamında değerlendirilmiş ve göstergebilimsel yöntemle (sahne ve kesit içerikleri görsel ve dilsel göstergeler ile çözümlenmiştir) analiz edilmiştir. Bu amaçla yapılan çalışmada, Türk Hava Yolları (THY) markasının femvertising kavramına yönelik vermek istediği mesajları göstergebilimsel analiz yöntemi ile sentezleyerek farklı alanlarda hizmet veren kurumların da kadın imgesini markalarının tanıtımında daha fazla tercih etmesini sağlamaktır. Çalışma aynı zamanda femvertising kavramının kurumlar açısından önemine vurgu yaparak, okuyucuları konu ile ilgili yapılabilecek farklı araştırma yöntemlerine yönlendirmeyi amaçlamaktadır.Öğe Sporda giyilebilir teknolojilerin birleştirilmiş teknoloji kabul ve kullanım teorisi 2’ye (Utaut-2) göre davranışsal niyetlerin incelenmesi: Nabız monitörü örneği(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Kurt, Sena; İhsan EkenTeknolojinin her alanda gösterdiği gelişim, spor ekipmanları konusunda da önemli mal ve hizmet çeşitliliğini doğurmaktadır. Bunlardan biri olan nabız monitörleri aktif spor yapan bireylerin egzersiz kalitesini etkilemektedir. Bu ise, söz konusu mal ve hizmetlere dair geliştirilen davranışsal niyetlere etki etmektedir. Nabız monitörleri spor yapan bireylerin antrenmanın yeri, antrenman süresi, antrenman mesafesi, kalori tüketimi gibi birçok aktivite göstergesini yakalamasına imkân veren cihazlardır. Pazarlama alanına katkı sağlaması amaçlanan bu çalışmanın, nabız monitörlerinin kullanımına etki eden faktörler araştırılarak büyümekte olan bu pazara ve gelecek teknolojik gelişmelere rehberlik etmesi amaçlanmıştır. Bu anlamda nabız monitörlerini hangi kullanıcıların, neden ve nasıl kullandıkları araştırılmıştır. Birleştirilmiş teknoloji kabul ve kullanım teorisi-2 üzerinden yapılan bu araştırma ile nabız monitörlerinin spora dair katkıları ve kullanıcıların davranışsal niyetleri incelenmiştir. Tarama araştırmalarının veri toplama metodu olan anket aracılığıyla yürütülen çalışma sonucunda katılımcıların cinsiyet, yaş, eğitim durumu ve spor alışkanlıklarına göre oluşturulan değişkenlerin davranışsal beklenti temelindeki niyetleri araştırılmıştır. Bu niyetler “performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki, kolaylaştırıcı koşullar, ücret değeri ve hedonik motivasyon” olarak belirlenmiştir. Araştırmanın sonucunda kullanıcı deneyimine işaret eden kolaylaştırıcı koşulların önemli bir değişken olduğu bulgulanırken hedonik motivasyon ve ücret değerinin de davranışsal beklenti niyetinin önemli faktörlerinden olduğu gözlemlenmiştir.Öğe Türkiye’de bilim kurgu sineması ile ilgili yapılan tezlerin bibliyometrik analizi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Candan, FerdiTürkiye’de iletişim bilimleri alanında son otuz yıldır birçok tez tamamlanmıştır. İletişim bilimleri alanı, iletişim ve teknolojideki gelişmelere paralel bir biçimde yoğun bir akademik üretime sahne olmuştur. Bitirilen tezlerdeki artış, tezlerin incelenmesine yönelik araştırmaların da artmasına sebep olmuştur. Lisansüstü tezler üzerine yapılan incelemeler, bir alandaki belli bir konunun durumunu, gelişimini ve yönelimlerini ortaya koymak açısından son derece önemlidir. Lisansüstü araştırma tezlerinin incelenmesi, öğrenciler kadar akademik kurumlar için de hayati önem taşımaktadır. Bu yüzden bu çalışmanın lisansüstü tezler kapsamında bilim kurgu sineması ile ilgili araştırmaların durumunu, gelişimi ve yönelimlerini ortaya çıkarmak açısından önemli olduğu söylenebilir. Bu araştırmanın amacı, Türkiye’deki bilim kurgu sineması ile ilgili literatürü lisansüstü tezler üzerinden incelemektir. Çalışma sürecinde bilim kurgu sineması ile ilgili erişime açık lisansüstü tezler, Ulusal Tez Merkezi üzerinden incelenmiş ve sonrasında bu tezler bibliyometrik analize tabi tutulmuştur. Bu bağlamda bu araştırma, Türkiye’deki bilim kurgu sineması literatürünün lisansüstü tezler kapsamında belirlenmesini ve araştırma örneklemi içindeki dokümanların incelenmesiyle elde edilen verilerin bibliyometrik olarak analiz edilmesini, bibliyometrik göstergelerin değerlendirilmesini ve yorumlanmasını problem edinmiştir. Araştırmada bilim kurgu sineması ile ilgili yapılan tezler, çeşitli kategorilere göre bibliyotmetrik olarak analiz edilmiş ve konuyu çalışmayı düşünen araştırmacılara, yapmayı planladığı çalışmaları çeşitli açılardan güçlü bir biçimde destek olabilecek ve yön verecek birtakım sonuçlara ulaşılmıştır.Öğe İkonografik ve ikonolojik eleştiri yöntemi bağlamında Cadılar Bayramı Öldürür filminin türsel analizi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Öztarkan Özyurt, Pınar; Gözde Sunalİlk yıllarında kayıt altına aldığı gündelik hayatı gösteren sinema, zaman içinde kurmaca hikâyelere de yer vermeye başlar. Bu hikâyelerde de gerçek hayattan esinlenen sinemanın komedi, müzikal, korku gibi birçok türde ürettiği filmler üretimin gerçekleştiği ortama bağlı yansımalar taşır. Bu çalışma, korku sinemasının alt türü olan slasher filmlerinin zaman içinde geçirdiği dönüşümleri inceleyerek değişen ekonomik, siyasal ve toplumsal değerlerin slasher filmlerinin ikonlarını nasıl etkilediğini ortaya koymayı amaçlar. Edebiyat eserlerinde benzer temalar ile oluşan türler sinemada da karşılık bulur. Türleri oluşturan içerikte her türün sahip olduğu ikonografi ayırt edici özellik taşır. Aynı zamanda filmler, sinematografinin sağladığı imkânlar ile anlatının vermek istediği duyguyu izleyicisine yönetmenin isteği doğrultusunda aktarır. Bu aktarımın taşıdığı mesaj özellikle korku filmleri bağlamında düzene, iktidara, sisteme, aileye, kısaca siyasal, ekonomik ve sosyal her alana dair eleştirilerin rahatlıkla sunulması açısından ikonografiye kolaylıkla yansıtılabilir. Bu nedenle çalışma, öncelikle sinemada tür kavramına yer vererek korku türünün günümüze kadar olan tarihine bakmayı hedeflemektedir. Ardından çalışmada, örneklem olarak seçilen Cadılar Bayramı Öldürür (2021) filminin ikonografisi üzerinden bir tür analizi yapılacaktır. Çalışma, ahlak sorgulayan ve gelenekselliğe yönlendirme yapan ilk slasher ikonlarının değişen politikalar nedeni ile farklılaşmasını ve ideolojinin ikonografi üzerindeki etkisini ortaya koyması nedeni ile önem taşımaktadır.Öğe Türkçü dergilere karşı yerel bir Türkçü dergi YAYLA(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Güz, Nurettin; Behlül Burak DumluBasın, kamuoyu oluşumunda etkili olduğu kadar oluşan kamuoyunun çehresini aktarmada da önem arz etmekte ve tıpkı bir ayna görevi görmektedir. Öyle ki geçmişin izlerinin en net görülebileceği alanların başında kültürel faaliyet alanları ve geçmişe dair tanıklığın en güvenilir kaynaklarının başında ise süreli yayınlar gelmektedir. Türk basınını etkileyen ve uzun dönem etkisi altında bırakan ideolojilerden birisi kuşkusuz genelden özele milliyetçilik ve Türkçülük düşünceleridir. Bu çalışma, 1944- 1946 yılları arasında Türkçülük düşüncesini satırlarında barındıran ve 45 sayı olarak Vehbi Cem Aşkun tarafından Sivas ili sınırlarında çoğunlukla on beş günlük ve son zamanlarında aylık olarak yerel olarak yayımlanan Yayla Dergisini konu edinmektedir. Dergi, başat amacı olan Türklüğe ve Türk kültürüne hizmet etmenin yanı sıra edebiyat, tarih, ahlâk, spor gibi alanlarda yerel halkı eğitmeyi ve geliştirmeyi de amaç edinerek, okuyucusunu ‘idealize’ etmeyi ilke edinen cumhuriyet dönemi basının genel karakteristik özelliğini taşımaktadır. Bu minvalde Yayla’da Türkçü düşünce devletçi bir perspektiften okuyucuya sunulmuş, muhalif bir tavra yer verilmemiştir. Mevcut yazar kadrosunun ve eserleri paylaşılan dönemin ünlü kalemlerinin yazı içerikleri de bu doğrultuda seçilmiştir. Araştırma, siyasal anlamda inşası tamamlanan ve diğer alanlarda gelişmekte olan Türk devletinin kültürel gelişiminin yerelde nasıl olduğunu ve mevcut koşulların yerelde nasıl algılandığını ortaya koymayı amaçlamaktadır.Öğe COVID-19 pandemisi sürecinde kamu hastanelerinin ve özel hastanelerin Instagram’da dijital sağlık iletişimi çalışmaları üzerine bir içerik analizi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Dondurucu, Zeynep Benan; Ayşe Beynem UranDijital iletişim olanaklarının ve sosyal medyanın gelişimiyle birlikte, sağlık iletişimi uygulamaları da bir dönüşüm geçirmiştir ve farklı paydaşlar arasında etkileşimli bilgi akışının önemi artmıştır. Bu süreçte, merkez sağlık kuruluşları olarak hastaneler de sosyal medya platformlarını potansiyel hastalara erişim, bilgilendirme, hizmet tanıtımı ve kurumsal duyurumların paylaşımı gibi farklı amaçlarla kullanmaya başlamıştır. Ayrıca, Covid-19 salgını gibi belirsizliğin yükseldiği ve halkın bilgi arayışının arttığı dönemlerde, güvenilir bilgi kaynakları olarak hastanelerin hedef kitleleri ile çift yönlü bir iletişim kurabilmesi için sosyal medya platformlarını etkin kullanmaları bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu bağlamda, bu çalışmada Türkiye’de ilk Sars Cov-2 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020 tarihi ile İç İşleri Bakanlığı’nın yeni normalleşme genelgesini yayınladığı 1 Haziran 2020 tarihleri arasında, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi (Çapa), Yeditepe Üniversite Hastaneleri ve Medipol Sağlık Grubu’nun Instagram paylaşımları, sağlık iletişimi faaliyetleri ve Covid-19 salgınına yönelik iletişim faaliyetleri konu dağılımı, iletinin biçimsel yapısı, mesaj tonu/çağrışımları, kaynak ve etkileşim değişkenleri temel alınarak; nitel ve nicel içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda, Instagram’da incelenen sağlık kuruluşlarının tamamının değişen düzeyde, toplumda istenen sağlık bilincinin inşası amacıyla Covid-19 salgınına yönelik paylaşımlar gerçekleştirdiği, ancak özel hastanelerin salgınla ilgili içeriklerle birlikte, farklı hastalıklar, sağlıklı yaşam gibi konularda da içerik üretmesine rağmen, kamu hastanelerinin mecrayı hem niceliksel hem de niteliksel olarak tek boyutlu kullandığının saptanmıştır. Araştırmada incelenen tüm hastanelerinin görsel kullanımının video kullanımına, olumlu nitelikteki içeriklerin olumsuz içeriklere göre daha yüksek olduğu ve hastanelerin ana kaynak olarak mecraya özel içerik üretme oranlarının yüksek olduğu saptanmıştır. Mesaj çağrışımı açısından tespit edilen en temel fark ise, özel hastanelerin rasyonel, kamu hastanelerinin duygusal mesaj çağrışımlarına yer vermesidir.