İşletme Fakültesi, Muhasebe ve Denetim Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Risk odaklı iç denetim(2015) Türedi, Hasan; Zor, Ümmügülsüm; Gürbüz, Filizİç denetim bir kurumun ya da işletmenin faaliyetlerini geliştirmek ve onlara değer katmakamacıyla yürütülen bağımsız ve tarafsız(nesnel) bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir. İşletmedeyürütülen faaliyetler zaman içinde değişen işletme koşullarına bağlı olarak değişime uğramaktadır.İşletmede yürütülen kurumsal yönetim ve iç kontrol gibi işletme içi yapıların ortaya çıkışı ve gelişimi,iç denetim anlayışı ve uygulamalarının da farklı bir boyut kazanmasında etkili olmuştur ve risk odaklıiç denetim anlayışı ve uygulamaları önem kazanmıştır. Risk odaklı iç denetim uygulamaları işletmeriskleri üzerinde odaklanarak bu risklerin işletme hedeflerine uygun bir şekilde yönetilebilmesini amaçlamaktadır. Özü itibari ile bakıldığında risk odaklı iç denetimin başlıca görevleri; işletmelerde kurumsal yönetim ve iç kontrol faaliyetlerinin denetlenmesi ve risklerin yönetilmesi konusunda üst yönetime danışmanlık hizmeti sunmaktır. Bu çalışmada ilgili konularda standart belirleyici kurumların yayınları ve genel kabul görmüş uygulama esasları çerçevesinde bir literatür taraması yapılmak suretiyle risk odaklı iç denetimin kavramsal çerçevesi açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca risk odaklı iç denetimin gelişimi, iç kontrol ve kurumsal yönetim ile ilişkisi ve işleyiş biçimi özet olarak sunulmuştur.Öğe Kuyumculuk sektöründe altın esaslı muhasebe uygulamasına ilişkin iki öneri(2015) Pazarçeviren, Selim Yüksel; Karakaya, Gencay; Artar, YusufGünümüzde kuyumculuk sektörünün, kalifiye eleman eksikliği, teknoloji yetersizliği gibi bir- çok problemi bulunmakla birlikte sektöre ilişkin mali mevzuatın eksikliği, bu problemlerin arasında önemli bir yer tutmaktadır. Sektörün canlandırılması bakımından mali mevzuatta yer alan birtakım eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Söz konusu eksikliklerin başında kuyumculuk sektöründe önemli bir yer tutan altının değerlemesi konusu gelmektedir. Çalışmada, mevzuatımıza göre altının değerlemesine yer verildikten sonra, mali mevzuatın eksikliklerinin giderilerek sektörün canlandırılması bakımından altının değerlemesi ve muhasebe uygulamalarına ilişkin iki öneride bulunulmuştur.Öğe Halka açık olmayan şirketlerde kayıtlı sermaye sistemi(2016) Ağ, Cem6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na (TTK) göre Anonim Şirketler (AŞ) açısından iki çeşit sermaye sistemi belirlenmiştir. Esas sermaye sistemi ve kayıtlı sermaye sistemi olarak belirlenen bu sistemler sermaye taban rakamı ve sermaye artışına karar verebilecek organların yetkileri bakımından farklılık göstermektedir. 6102 sayılı TTK hükümlerine göre hisse senetlerini halka arz etmek üzere kurulan anonim ortaklıklar ile kurulmuş olup da sermaye artırmak suretiyle hisse senetlerini halka arz edecek olan anonim ortaklıklar dışında kalan anonim ortaklık ve anonim şirketlere de kayıtlı sermaye sistemine geçiş hakkı getirilmiştir. Makalede ilgili mevzuat hükümleri uyarınca halka açık olmayan anonim ortaklıklarda ve anonim şirketlerde kayıtlı sermaye siteminin yapısı ve kabul şartları ayrıntılı şekilde açıklanmış ve sisteme geçecek olan şirketlere sağlayacağı faydalar üzerinde durulmuştur.Öğe COSO iç kontrol (ABD) modeli ile İngiliz (Turnbull) ve Kanada (COCO) modellerinin karşılaştırılması(2015) Türedi, Hasan; Koban, Ahmet Oğuz; Karakaya, GencayRisk yönetimi, kurumsal yönetim, bağımsız denetim ve iç denetimin temelinde yer alması nedeniyle iç kontrol kavramının önemi tüm dünyada işletmeler, kamu kurumları ve akademik çevrede sürekli artmaktadır. İç kontrol kavramının tam olarak neyi ifade ettiği, etkin bir iç kontrol yapısından neyin anlaşılması gerektiği, iç kontrolün boyutları, unsurları ve uygulama süreçlerinin nasıl olabileceği gibi konular günümüzde tartışılmaya devam etmektedir. 1990'lı yıllardan günümüze kadar geliştirilmiş iç kontrol modellerine bakıldığında, Anglo-Sakson ülkelerinin konuya geniş bir perspektiften yaklaştığı görülmektedir. Bu nedenle, bu çalışmada Anglo-Sakson ülkelerinden ABD, Kanada ve İngiltere'de geliştirilen iç kontrol modelleri özet olarak tanıtılıp aralarındaki benzerlik ve farklılıklara değinilmiştir. Modeller arasından ABD'de geliştirilen COSO iç kontrol modeli uluslararası olarak en fazla kabul gören, sürekli geliştirilip güncellenen ve en kapsamlı model olması nedeniyle, çalışmanın merkezinde tutulup, diğer modeller COSO modeli ile kıyaslanmaya çalışılmıştır. COSO modeli, son yıllarda yaşanan küreselleşme, teknolojik atılımlar, dijitalleşme, sosyal medyanın yaygınlaşması ve hile risklerinin çeşitlenmesi gibi gelişmeleri yakından takip ederek kendini yenileyip güncelleyen bir modeldir. İç kontrol kavramının ülkemizde de kamu kurumlarında ve iş çevrelerinde doğru şekilde anlaşılması, gerek ülke ekonomisinin gelişimi, gerekse işletmelerimizin kurumsallaşarak küresel boyutta markalara sahip olabilme hedefimize önemli ölçüde hizmet edecektir.Öğe İşletmelerde iç kontrollerin önemi(2017) Türedi, Hasan; Karakaya, Gencayİç kontrol yapısı, işletmelerin tüm yönetim süreçlerini kapsayan çok yönlü bir anlayışı ve uygulamayı ifade etmektedir. Geleneksel yönetim süreçlerine kıyasla, farklı boyutlara ve ilkelere sahip olan iç kontrol yapısı, bu özelliği nedeniyle önemi ve kullanımı giderek artan bir model olarak karşımıza çıkmaktadır. İç kontrol yapısının bu denli kabul görmesinin temel sebebi, giderek artan ve çeşitlenen işletme ihtiyaçlarının ancak bu kadar kapsamlı ve bilimsel yönetim anlayışları ile karşılanabilmesidir. İç kontrol yapısı ilk olarak Amerika'da 1990'lı yıllarda kurulan bir komisyonun çalışmaları sonucu ortaya çıkmıştır. Ancak günümüze gelinceye kadar defalarca güncellemelere tabi tutulmuştur. İşletmelerin ihtiyaçlarının günden güne çeşitlendiğinin ve farklılaştığının temel göstergelerinden birisi de bu güncellemelerdir. COSO iç kontrol yapısı, 5 farklı bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenler; kontrol ortamı, risk değerleme, kontrol faaliyetleri, bilgi ve iletişim, izleme/gözlemdir. Söz konusu bileşenler aracılığıyla etkin ve verimli bir iç kontrol yapısı oluşturulması düşünülmektedir. Sonuç olarak da; işletme varlıklarının korunması, güvenilir raporlama ve mevzuatlara uyum gibi temel amaçlar gerçekleştirilebilmektedir. Çalışmada iç kontrol yapısının temel amacı, işleyişi, bileşenleri vb. gibi konular derinlemesine anlatılmaya çalışılmıştır.Öğe Film yapım projelerinde faaliyet tabanlı bütçeleme(2018) Saltukoğlu, AtillaBu çalışmanın amacı, bir film veya dizi projesinin ön maliyetlerini faaliyet esaslı bütçelemektir. Burada kullanılan model, faaliyet tabanlı maliyetleme ve faaliyet tabanlı maliyet yönetimi için ön çalışma niteliğindedir ve üretim ve karar süreçlerinde yapılacak çalışmalarda bir temel oluşturur. Diğer deyişle sunulan bütçeleme modeli, faaliyet tabanlı maliyet yönetiminin bir parçasıdır. Model ile sadece film projesi ön maliyetleri doğru bir şekilde belirlenmekle kalmaz, yapıma karar verme ve ortaya çıkan şartların iş yükü ve maliyetlere etkisini ölçme, projeyi devam ettirme veya sonlandırma gibi kararların alınmasında da etkin bir yönetim aracı olarak kullanılır.Öğe Bulut bilişim uygulama maliyetlerinin, müşteri işletmeler tarafından muhasebeleştirilmesi(2020) Erdem, BaşakBulut bilişim tabanlı yeni yazılımların yaygınlık kazanması, yazılımların edinimi, bakımı ve onarımından farklı türde maliyetlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yazılım ürünlerine erişim ve kullanımı içeren barındırma hizmetlerinden faydalanan müşteriler, bu teknolojinin sunduğu yazılım bileşenlerini sistemlerine uyarlamak veya kendilerine göre özelleştirmek için bir çok uygulama maliyetlerine katlanmaya başlamışlardır. Gün geçtikçe önemi artan söz konusu uygulama maliyetlerinin, niteliği itibariyle geleneksel yazılım maliyetlerinden farklı olması, muhasebeleştirilmesi açısından ayrı ele alınmasını gerektirmektedir. Bu çalışmada, konu ile ilgili tek standart olan Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (Financial Accounting Standards Board-FASB) tarafından yayınlanan “Bulut Bilişim Hizmet Anlaşmaları İle İlgili Oluşan Uygulama Maliyetlerinin, Müşteri İşletme Tarafından Muhasebeleştirilmesi” başlıklı standart güncellemesi detaylıca incelenerek, bu bağlamda Uluslararası Finansal Raporlama Standartları(UFRS)’de yapılabilecek değişikliklere ilişkin bir bakış açısı sunulmuştur.Öğe Finansal Due Diligence ve vergi affı(2022) Pazarçeviren, Selim; Dakın, MustafaVergi affından yararlanan devir ve satın almaya konu hedef şirketlerin durum tespiti incele- melerinde dikkat edilmesi gereken hususlar, bu makalede ele alınmaktadır. Özellikle kasa, stok ve ortaklar cari hesaplarının düzeltilmesine dair vergi affı mahiyetindeki düzeltmelerin hedef şirket mali tablolarına etkisi, değişen mali tabloların nasıl analiz edilmesi gerektiği irdelenmektedir.Öğe İşletmenin sürekliliği varsayımının denetçi raporuna etkisi(2022) Celayir, Duyguİşletmenin sürekliliği' kavramı, muhasebenin temel varsayımlarından biri olarak kabul görmektedir. Bu varsayım temelinde, işletmelerin kesintisiz bir ömre sahip oldukları ve işletme ömrünün işletme sahip ve ortaklarının ömürleriyle sınırlı olmadığını öngörülmektedir. İşletmenin süreklilik varsayımı uyarınca, işletmenin öngörülebilir gelecekte faaliyetlerini sürdüreceği kabul edilir. Yönetim işletmeyi tasfiye etmeyi veya faaliyetleri durdurmayı planlamadıkça, finansal tablolar işletmenin süreklilik varsayımı kullanılarak hazırlanır. İşletmelerin düzenleyecekleri finansal tabloların, rapor kullanıcılarının alacakları kararlar üzerindeki etkisi düşünülerek bu temel varsayım dikkate alınmalıdır. İşletmelerin güven oluşturmalarında yayınladıkları finansal tabloların önemi büyüktür. Özellikle son dönemlerde yaşanan finansal krizler ile muhasebe ve denetim skandallarının ardından yatırımcılar açısından işletmenin sürekliliği konusu çok daha önemli hale gelmiştir. Bağımsız denetim açısından da işletmelerde süreklilik kavramı daha çok yatırımcı boyutunu ilgilendirmektedir. Bu kapsamda bağımsız denetçiler, işletmelerde sürekliliği incelerken, başta yatırımcılar olmak üzere, diğer tüm çıkar gruplarının kararlarını etkileyebilecek düzeydeki süreklilikle ilgili konulara öncelik vermektedir. Finansal tablolarla ilgili çıkar gruplarının doğru ve güvenilir bir şekilde bilgi edinebilmeleri amacıyla Uluslararası Denetim Standartları (UDS) 570 İşletmenin Sürekliliği Standardı yayınlanmıştır. UDS 570 Standardı ile birlikte, bağımsız denetçilere denetimlerinde, işletmenin sürekliliğini devam ettirme yeteneğiyle ilgili olumsuz olay ve şartların olması durumunda bunları değerlendirmeleri ve bilgi kullanıcılarına doğru bilgilerin sağlanması konusunda sorumluluklar yüklenmiştir. Özellikle denetim raporlarının genişletilmesi amacıyla, raporlama standartlarında yapılan son düzenlemelerin ardından, işletmenin sürekliliğiyle ilgili olarak hem yönetim hem de denetçilere yönelik ek düzenlemeler yapılmış ve denetim raporlarının kapsamı genişletilmiştir. Buna göre denetim raporlarında; i)İşletmenin sürekliliği ile ilgili hem denetçinin hem de yönetimin sorumluluklarına ilişkin daha fazla açıklamaya yer verilmesi; ii) İşletmenin sürekliliğine ilişkin önemli bir belirsizlik olması durumunda bu konu ile ilgili denetçi raporunda ayrı bir bölüm verilmesi, iii) İşletmenin sürekliliğine ilişkin önemli bir belirsizlik bulunmadığı halde işletmenin sürekliliği varsayımını tehlikeye düşürecek göstergelerin olması durumunda bu hususun da denetçi raporunda açıklanması şeklinde düzenlemeler yapılmıştır. Yönetim, işletmeyi tasfiye etme ya da ticari faaliyeti sona erdirme niyeti ya da mecburiyeti bulunmadığı sürece işletmenin sürekliliği esasını kullanmaktan sorumludur. Denetçi ise bu süreçte; yönetimin işletmenin sürekliliği esasını kullanmasının uygunluğu hakkında yeterli ve uygun denetim kanıtı elde ederek, gerçekte bu varsayımı kullanmanın uygunluğu konusunda karar verir. Bağımsız denetçinin temel sorumluğu, denetlenen işletmenin sürekliliğine ilişkin eğer varsa, önemli belirsizlik ve ciddi şüphe oluşturabilecek durumları tespit etmek ve bunları standartlara uygun bir şekilde raporlamaktır. Bu kapsamda, bağımsız denetim süresince yapılan tüm faaliyetler, işletmenin sürekliliği ile ilgili riskli durumların olabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak yapılır. Bu çalışmada, UDS 570 temelinde denetçinin işletmenin sürekliliğiyle ilgili değerlendirmelerini ve değerlendirmelerin denetçi görüşüne yansımaları ele alınmıştır.Öğe KÜMİ FRS'nin iş dünyasına sağlayabileceği yararlar: BOBİ FRS, TMS/TFRS ve mevcut muhasebe sistemi ile mukayeseli bir inceleme(2020) Kıymetli Şen, İlker ; Özbirecikli, MehmetKüçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı (KÜMİ FRS) Taslağı KGK tarafından 12 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanmış ve kamuoyu ile ilgili kurumların görüşüne açılmıştır. Bu standardın amacı, bağımsız denetime tabi olmayan işletmelerin finansal tablolarının gerçeğe uygun, ihtiyaca uygun ve karşılaştırılabilir bilgi sağlamasını temin etmektir. Bu çalışmada, KÜMİ FRS’de yer alan ilkeler BOBİ FRS, TMS/ TFRS ve MSUGT/VUK ile karşılaştırılarak, iş dünyasına sağlayacağı yararların ve olası diğer etkilerin ortaya konulması amaçlanmaktadır.Öğe Entelektüel sermayeyi hesaplanmış maddi olmayan değer yöntemi ile ölçme ve raporlama(2018) Pazarçeviren, Selim Yüksel; Kaya, Hatice PınarEntelektüel sermayeyi ölçmeye ve raporlamaya yönelik yapılan çalışmaları inceleyerek muhasebe bakış açısıyla değerlendirmek ve Borsa İstanbul’da Dokuma, Giyim Eşyası ve Deri Sektörü’nde faaliyet gösteren işletmelerin 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait entelektüel sermaye değerlerini “Hesaplanmış Maddi Olmayan Değer Yöntemi” kullanarak tespit etmek çalışmanın temel amaçlarını oluşturmaktadır. Elde edilen bulgulara göre, işletmelerin gerçek değerini gösteren entelektüel sermayenin raporlanması gerektiği ifade edilebilir. Ancak Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’nda ve Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları’nda entelektüel sermayeye yönelik olarak doğrudan yapılmış bir düzenleme bulunmaması, entelektüel sermayenin maddi olmayan duran varlık olarak muhasebeleştirilmesini ve finansal tablolarda raporlanmasını güçleştirmektedir. Bu çalışma mevcut düzenlemeler çerçevesinde entelektüel sermayeye ilişkin bilgilerin işletmelerin yıllık faaliyet raporlarında sunulmasının en doğru raporlama yaklaşımı olduğunu ortaya koymuştur.Öğe An empirical analysis on students’ cheating behavior and personality traits in the context of fraud triangle factors(Emerald Group Publishing Ltd, 2020) Biçer, Ali AltuğThe aim of this study is to analyze the relationship between personality traits and students' cheating behavior using the five-factor personality model and the fraud triangle factors. This chapter develops an evidential study that has the goal to determine the relationship between the students' cheating behavior and personality traits by using fraud triangle factors. In this context, 251 surveys have been conducted on students of a foundation university located in Istanbul. As means of data collection, NEO - Five Factor Inventory and Academic Fraud Risk Factors have been used. Data have been analyzed by regression tree analysis. Risk and classification tables have been created before starting the study with a decision tree in which classification and regression trees algorithms were implemented. The results reveal that rationalization behind the cheating is the most important reason for students to copy and people who believed that they were extremely appropriate to copy were responsible ones when analyzed in terms of their personality traits. The results of this study contribute to the literature by discovering the characteristics of those who admit academic dishonesty and underlie the factors or predispositions for engaging in this behavior. For sure, three factors of the fraud triangle may have different levels of significance in this study; in addition, pressure is not associated with the cheating behavior.Öğe Financial reporting for non-profit organizations: the case of Peace Corps Gambia(Istanbul Commerce University, 2023) Saidykhan, Ansumana; Şensoy, NecdetConcerns about the non-profit sector's alleged lack of accountability and transparency have led to calls for the creation of accounting standards or recommended practices. This should be a framework for covering all aspects of the NPO sector, from governance and compliance to information asymmetry and transparency, and effectiveness. The purpose of this article is to review the Financial Statements of the Peace Corps Gambia, in view of the IFR4NPO prepared by CIPFA and search for some common points.Öğe Kur şokları ve enerji sektöründe değer düşüklüğü sorunsalı(Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim Ve Dayanışma Vakfı, 2021) Kuzucuoğlu, Ahmet; Kıymetli Şen, İlkerBu çalışmanın amacı, Türkiye’de Özel Sektörün döviz borçlarının son yıllarda artışına dikkat çekerek, yaşanan ve yaşanacak kur şoklarının, şirketlerin bilançoları üzerindeki yıkıcı etkilerinin sadece finansal borçlarının çevrilebilmesi değil, döviz kuruna bağlı fiyat artışlarının hemen yansıtılamadığı sektörlerde Varlıklarda Değer Düşüklüğü Standardı çerçevesinde oluşabilecek zararların teknik iflas gibi hukuki müeyyideleri olan bir sonuca evrilmesine dikkati çekmektir. Dövize bağlı finansal borçların uzun vadeli olması da bu durumu süreğen sorunsal haline getirebilecektir. Yapılan örnek çalışma enerji sektörü özelinde bir inceleme olup, araştırmacılara diğer sektörlerle ilgili yapacakları çalışmalarda yön verebilmeyi ve yasa koyuculara teknik iflas hesabında günlük geçici çözümler yerine uzun vadeli sürdürülebilir bir hesaplama önerisi içermektedir.Öğe Hilenin tespiti ve önlenmesinde iç kontrol yapısının etkinliği(İrfan TÜRKOĞLU, 2021) Türedi, Hasan; Celayir, Duyguİşletme faaliyetlerinin genişlemesi, çeşitlenmesi, işletmelerin büyümesi, rekabetin artması, teknolojideki hızlı değişim ve yaşanan iktisadi sorunlar, işletmelerde hile riskini arttıran en temel unsurlar arasındadır. Hilenin işletmelere olan yıkıcı etkisine rağmen, birçok işletmenin hileyi, ortaya çıkarma ve önleme, hileye karşılık vermek için geliştirdiği yöntemler oldukça sınırlı ya da hiç bulunmamaktadır. İşletmede çalışan en alt kademedeki personelden işletmenin yöneticilerine kadar uygun konum ve şartların oluşması halinde, hilenin gerçekleşme riski kaçınılmaz olmaktadır. Hileler, işletmeye yalnızca maddi açıdan zarar vermeyip, aynı zamanda özellikle yatırımcılar olmak üzere işletme paydaşlarının güvenini sarsarak işletmenin itibarını zedelemektedir. Aynı zamanda işletmenin sürdürülebilir başarının da önüne geçmektedir. Bu nedenle işletmelerde iç kontrol yapısının geliştirilmesi önemlidir. Bu kapsamda işletmelerde hilenin olumsuz sonuçlarının yaşanmaması için iç kontrol yapısının kurularak, etkin olarak çalıştırılması çok önemlidir. Bu çalışmada iç kontrol yapısının hileleri önleme ve ortaya çıkarmadaki rolüne değinilmiş ve iç kontrollerin hile konusundaki etkinliği tartışılmıştır.Öğe Dijitalleşmenin denetim mesleğine yansımaları(İrfan TÜRKOĞLU, 2020) Celayir, Duygu; Celayir, ÇağlaDördüncü Sanayi Devrimini yaşadığımız bu çağda, artan sanayileşme ile birlikte işletmelerin faaliyet alanları önemli ölçüde artmıştır. Bu nedenle işletmeler faaliyetlerini yürütürken farklı şekillerde internet, yapay zeka, kodlama yetenekleriyle çalışan bir takım fiziksel cihazlar ve siber- fiziksel sistemler ile bunlarla desteklenen siber güvenlik, bulut teknolojisi ve büyük veri (big data) teknolojisi gibi dijitalleşen dünyanın kazanımlarından faydalanmaktadırlar. Küreselleşme, teknolojik dönüşümler ve rekabet ortamı, çok sayıda alanda olduğu gibi “muhasebe ve denetim” alanında da etkili olmuş ve özellikle güvence hizmetleriyle öne çıkan bağımsız denetim firmalarının faaliyetlerini ve uygulamalarını yeniden gözden geçirmelerine neden olmuştur. Zaman içerisinde yaşanan değişimler denetim firmalarının; denetim süreçlerini, kullanılan yöntem ve prosedürlerini etkilemeye başlamıştır. Veri toplama ve kullanma, iş akışları ve iş süreçlerinin takibi, paylaşma ve süreçteki iletişim, dijital teknoloji ile giderek dönüşmüştür. Bu doğrultuda, denetçilerin bilgi ve becerileri ile kullanılan denetim uygulamaları ve prosedürlerinin bu süreçler ışığında dijital yaşama uyum sağlıyor olması gerekmektedir. Özellikle, denetim firmalarının teknolojik dönüşüme ayak uydurabilmeleri için denetim çalışmalarının geleceğine yönelik altyapı çalışmalarına başlamaları gerekmektedir. Bu çalışma kapsamında teknolojik yeniliklerin ve dijitalleşmenin, bağımsız denetim mesleğine, denetim uygulamalarına, denetçilerin çalışma yaklaşımlarına olan yansımaları ve etkileri ele alınmıştır.Öğe Finansal tablolardaki hile olasılığının kilit denetim konularına etkisi: Borsa İstanbul’da bir analiz(Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi, 2020) Erdem, BaşakDenetim raporlarının daha kapsamlı hale getirilmesi için, ulusal ve uluslararası denetim standartlarında yapılan yeni düzenlemelerden biri, halka açık şirketlerin bağımsız denetim raporlarında kilit denetim konularının açıklanmasıdır. Bu çalışmanın amacı, finansal tablolarda sunulan bilgilerde hile yapılma olasılığının, bağımsız denetim raporlarında açıklanan kilit denetim konularına etkisini incelemektir. Bu amaçla, BIST-100 de işlem gören 85 şirketin 2018-2019 yıllarına ait verileri, genelleştirilmiş sıralı logit model kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, Beneish puanına göre belirlenen finansal tablolarda hile yapma olasılığı bulunan şirketlerin, açıkladıkları kilit denetim konusu sayısında farklılıklar bulunmaktadır. Bulgular, aynı yıl içerisinde hile yapma olasılığı artarken kilit denetim konusu sayılarının arttığı ancak bir önceki yıl meydana gelen hile yapma olasılığına göre bir sonraki yıl hile yapma olasılığının kilit denetim sayısında daha az etki ettiğini göstermektedir. Aynı zamanda bir önceki yıl açıklanan kilit denetim sayısı geçen yıldan fazla ise bir sonraki yıl bu oranın kilit denetim sayısı bir olmasına göre çok daha az olduğu belirlenmiştir. Yapılan bu çalışma ile yıllar itibariyle kilit denetim konusu sayısının ve içeriğinin nitelikli olarak takibinin denetim kalitesini arttırıcı yönde etkili olduğunu ileri sürmek mümkündür.Öğe TFRS-10 konsolide finansal tablolar standardına göre kontrol gücündeki değişimin ampirik analizi: Borsa İstanbul’da işlem gören holding şirketleri üzerine bir uygulama(Beykoz Üniversitesi, 2020) Erdem, Başak; Gürbüz, GözdeGünümüzdeki ekonomik ve teknolojik gelişmeler karşısında, süreklilik sağlamak, riski dağıtmak, yeni pazarlar oluşturmak veya pazarda rekabet üstünlüğü elde etmek gibi nedenler ile holding şeklinde ekonomik topluluklar oluşturulmaktadır. Söz konusu toplulukların faaliyetleri konsolide edilerek finansal tablo okuyucularına sunulmaktadır. Konsolidasyon prosedürleri ve konsolidasyon kapsamına girecek şirketlerde kontrol gücü değerlendirmesine ilişkin esaslar “TFRS-10 Konsolide Finansal Tablolar”, standardında açıklamıştır. Bu çalışmada; TFRS-10 standardına göre konsolide finansal tablolara dahil edilen şirketlerin kontrol güçlerinde meydana gelen değişikliklerin, hisse senedi getirilerine etkisinin araştırılması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, 2012/01- 2017/12 dönemi için Borsa İstanbul A.Ş. (BİST)’de işlem gören “Holdingler ve Yatırım Şirketleri” sektör kategorisinde bulunan işletmelerin özel durum açıklamaları ile finansal raporlarında belirttikleri olaylar incelenmiştir. Tespit edilen kontrol gücü değişikliklerinin, hisse senedi getirisine etkisi panel veri modeli kullanılarak analiz edilmiştir. Hem kontrol gücü doğuran hem de kontrol kaybı oluşturan olaylarda haberin çıkış anından sonraki günlerde hisse senedi getirisinde anlamlı bir etkinin var olduğu görülmüştür.Öğe Uluslararası kamu sektörü muhasebe standartları(ıpsas) kapsamında sosyal yardımların muhasebeleştirilmesi(Ferudun KAYA, 2020) Erdem, BaşakSosyal yardımlar, devlet harcamalarının büyük bir bölümünü oluşturduğundan, mali raporların bu harcamaları ve ilgili tüm yükümlülükleri uygun şekilde rapor etmesi önemlidir. Çalışmada Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayınlanan yeni “IPSAS 42 Sosyal Yardımlar” standardı incelenerek, bu bağlamda Türkiye’deki Devlet Muhasebe Standartlarında yapılabilecek değişikliklere ilişkin bir bakış açısı sunulması amaçlanmaktadır. Bu amaçla sosyal yardımların muhasebeleştirilmesi ile ilgili yeni yayınlanan “IPSAS 42 Sosyal Yardımlar” standardı detaylıca incelenmiştir. Konu ile ilgili Türkiye’deki Devlet muhasebesi standartları açısından karşılaştırmalar yapılmıştır. IPSAS 42 standardı ile kamu kurumlarının sosyal yardım programlarının niteliğini ve mali etkisini veya sosyal yardımların kamu kurumlarının finansmanı üzerindeki etkisini değerlendirmek için gereken bilgiler elde edilebilmektedir. Türkiye’deki Devlet Muhasebe Standartlarında, sosyal yardımların muhasebeleştirilmesi ile ilgili bir standart bulunmamaktadır. Sosyal yardım harcamalarının, ülkemiz açısından büyüklüğü düşünüldüğünde, söz konusu standardın kısa süre içerisinde yayınlanması, sorumluluk ve hesap verilebilirlik açısından önem arz etmektedir.Öğe Denetim komitesi faaliyetlerinin kurumsal yönetimdeki rolü(Asos Yayınları, 2020) Kılıç, Suat; Türedi, Hasan21.Yüzyıla girerken gelişmiş ülkelerdeki işletmelerde meydana gelen hile kaynaklı suistimallerin artması, kurumsal yönetim ile birlikte denetim uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirmiştir. Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren, bütün menfaat sahiplerinin haklarını korumak ve daha şeffaf bir mali raporlama altyapısını oluşturmak üzere, işletmelerde risk temelli denetim yaklaşımı benimsenmiştir. Bu yaklaşım çerçevesinde birçok kanun yapıcı otorite yeni düzenlemelere gitmiştir. Türkiye’de 2011 yılında yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) Dünya’daki gelişmelere paralel olarak şirketlerin yönetim yapılarında kurumsallığı teşvik eden bir anlayışı benimsemiştir. Bununla birlikte işletme yönetim kurulu altında yönetim uygulamalarını destekleyen yönetim komiteleri kurulmasını kapsamına almıştır. İşletmelerin daha şeffaf yönetilmesini sağlamak ve yönetim kurullarının sorumluluk anlayışı çerçevesinde tüm menfaat sahiplerine karşı hesap verebilirliğini güçlendirmek üzere oluşturulacak komitelerden en önemlisi Denetim Komitesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma kapsamında bağımsız bir anlayışla oluşturulan denetim komitelerinin işletmelerde kurumsal yönetim gelişimine sağlayacağı katkılar anlatılmaya çalışılacaktır. Zira ekonomik kalkınmanın temeli daha yüksek standartlarda kurumsal yönetim anlayışına sahip işletmelerin arttırılmasını teşvik etmekten geçer.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »