İTÜSBD, Cilt 19, Sayı 38 (Covid-19 Hukuk Özel Sayısı), Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 11 / 11
  • Öğe
    Özel öğrenci yurtları ile yapılan sözleşmelerin hukukî niteliği ve yurt sözleşmelerine covid-19’un etkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Akıncı, Hakan Burak
    Korona virüsü olarak da adlandırılan COVID-19, 2020 yılının başlarından itibaren tüm dünyaya yayılmış ve küresel anlamda büyük sıkıntılara yol açmıştır. Okullar ve üniversiteler de bu durumdan etkilenmiş ve ülkemizde 16 Mart tarihinden itibaren uzaktan eğitim sisteminin uygulanmasına karar verilmiştir. Buna bağlı olarak öğrenciler derhal memleketlerine dönmüş, öğrenci yurtları ise boşalmıştır. Bu durum, yurt sözleşmelerinin süreçten nasıl etkileneceği sorusunu akıllara getirmektedir. Öyle ki öğrenciler yurtta kalmadıkları aylara ilişkin bedelleri ödemek istememekte; öğrenci yurtları ise söz konusu bedelleri tahsil etmedikleri takdirde çok ciddî zararlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Makalemizde yurt sözleşmelerinin hukukî niteliği ve COVID-19’un bu sözleşmelere etkisi göz önünde bulundurularak söz konusu mesele çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    Covid-19 salgını kapsamında şirket yöneticilerinin almaları gereken önlemlere genel bir bakış
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Akıncı, Elif
    Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi olarak ilan edilen COVID-19 salgını, yalnızca insan sağlığını değil, aynı zamanda toplum ve küresel ekonomiyi de yakından ilgilendirmektedir. Zira devletlerin pandemi kriziyle baş etmek amacıyla ilan ettikleri önemli kısıtlama ve tedbirler, şirketler için ciddi ekonomik sonuçlar doğurabilecek düzeydedir. Bu süreçte yöneticinin rolü ise oldukça kritiktir. Çünkü risk yönetimi uygulamaları geliştirmek, bunları uygulayarak şirketin faaliyetlerinde yaşanabilecek aksamaların etkisini hafifletmek için önlemler almak ve şirketlerin faaliyetlerinin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlamak yöneticilere aittir. Bu süreçten şirketin başarıyla çıkamaması şüphesiz yöneticilerin aldıkları kararların detaylıca incelenmesini ve değerlendirilmesini beraberinde getirecek, bu da kimi hallerde yöneticilerin sorumluluğunun doğmasına veya azline sebep olabilecektir. Bu çalışmada, COVID-19 pandemi sürecinde genel olarak yöneticilerin, bir taraftan oluşan riskleri bertaraf ederken diğer taraftan hukukî sorumluluk altında kalmamaları için dikkate almaları gereken çeşitli hususlar kısaca vurgulanmaktır.
  • Öğe
    İdarenin covid-19 pandemisine ilişkin sokağa çıkma yasağı kararlarının kanuni idare ilkesi kapsamında değerlendirilmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Güler, Betül
    Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmiştir. Ülkemizde de ilk vakanın görülmesi ile birlikte bir takım idari tedbirler alınmıştır. Bu tedbirlerden biri de virüsün yayılmasının önlenmesi, genel sağlığın korunması ve kamu düzeninin sağlanması amacıyla alınan sokağa çıkma yasağıdır. İdarenin sokağa çıkma yasağı faaliyeti, bireylerin temel hak ve özgürlükleri üzerinde doğrudan etkili olduğundan, doğurduğu sonuçlar itibariyle diğer idari işlemlerden ayrılmaktadır. Bu nedenle sokağa çıkma yasağı işlemi ve bunun sonucunda doğan idari yaptırımlar; hukuka uygunluk ve yasallık bakımından üzerinde şüphe duyulmayacak bir belirlemeye ihtiyaç duymaktadır. Kanuni idare ilkesine uygunluk, tüm idari işlem ve eylemlerin hukuki geçerlilik şartı olup hukuk devleti ilkesinin en önemli unsurlarından biridir. Bu çalışmada, pandeminin önlenmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı genelgeleri ile verilen sokağa çıkma yasağı kararlarının yasallığı ve hukuka uygunluğu incelenmiştir.
  • Öğe
    Covid-19’un işverenin iş sağlığı ve güvenliği konusunda alması gereken önlemlere etkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Ateş, Zehra Gizem
    Yeni tip korona virüs (Covid-19) Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmış ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmiştir. Covid-19’un 11.03.2020 tarihinde ülkemizde görülmesiyle birlikte iş hayatında önemli değişiklikler olmuştur. Covid-19’un işyerlerine en önemli etkisi iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin değiştirilmesi ve arttırılmasıdır. Virüsün hızla yayılması ve ölümcül olması nedeniyle iş yerlerinde yeni çalışma sistemleri geliştirilmiş, önlemler ile yeni çalışma uygulamalarına başlanmıştır. Virüsün yayılmasını engelleyici iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma, bununla ilgili araç gereç sağlama, gelişmeleri takip etme, işçileri bilgilendirme yükümlülüğü işverene aittir. Çalışmamızda işverenin pandemi döneminde alması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin neler olacağı ve işverene bu konuda düşen sorumluluklar incelenmiştir.
  • Öğe
    Kişisel sağlık verilerinin işlenmesine ve covıd-19 pandemisi sürecinde mobil uygulamalarla paylaşılmasına hukukî bir bakış
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Akkurt, Sinan Sami
    Kişisel sağlık verileri, küresel ölçekteki genel kabul itibariyle hassas – özel nitelikli kişisel veri olarak tasnif edilmekte ve bunların işlenmesi, genel nitelikli kişisel verilerin işlenmesinden farklı şart ve kurallara tâbi tutulmaktadır. Hatta kişisel sağlık verileri, diğer özel nitelikli kişisel verilerden dahi farklı tutulmakta ve onlardan da sıkı şekilde korunmaktadır. Gerçekten tıpkı din, ırk, cinsel hayat, adli sicil kayıtları gibi hususlara ilişkin veriler gibi, sağlık verilerinin de temel haklar ve medenî hukuk boyutuyla kişilik hakkı ile bağlantısı, alelade kişisel verilere nazaran daha sıkı kabul edilmekte ve bunların özel kurallarla korunması gerektiği öngörülmektedir. Küresel ölçekte COVID-19 pandemisine hazırlıksız yakalanan hemen hemen tüm hükümetlerin, süreç içerisinde mücbir sebeplerle ve/ veya kamusal gerekçelerle sağlık verilerinin işlenmesine ilişkin politikalarını esnettikleri görülmüştür. Bu çalışmada kişisel sağlık verilerinin pandemi gibi mücbir sebeplerle ne şartlarla işlenebileceğine ve özellikle mobil uygulamalarla paylaşımına ilişkin mevcut hukukî düzenlemeler genel hatlarıyla tahlil edilmiştir.
  • Öğe
    6769 sayılı kanun kapsamında markanın hükümsüzlüğü
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Küçükali, Canan
    6769 sayılı Kanun’da ilk kitap olarak düzenlenen markalara ilişkin Kanun'un 25. maddesi markanın hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. 556 sayılı KHK'da iptal ile birlikte düzenlenen hükümsüzlük davası ayrı bir maddede düzenlenmiş ve madde ile yeni birtakım hükümler getirilmiştir. Kanun’un değişiklik amacına bakıldığında, sınaî mülkiyete ilişkin hükümlerin bir çatı altında toplanması, Anayasa Mahkemesinin iptallerinin sonlandırılması, yargılamaların daha seri hale gelmesi, daha öncelikli olarak da markalarla ilgili 2015 yılında çıkarılan 2424 Marka Tüzüğü ve 2015/ 2436 marka Direktifine, TRIPS hükümlerine daha uyumlu hale getirilmesi, doktrindeki tartışmalarla ve Yargıtay’ın içtihatlarıyla yönlendirdiğimiz ve boşluk doldurduğumuz alanların kanunla düzenlenmesi olduğunu görüyoruz. Nitekim bu amaç Kanun ile gerçekleşmiştir.
  • Öğe
    Alışveriş merkezlerinde yer alan işyeri kiralarına korona virüs (kovid-19) salgınının etkisi ve çözüm önerileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Arat, Ayşe
    Korona virüs salgını, hayatımızı beklemediğimiz bir şekilde etkilemiştir. Bir hastalığın küresel ölçekte salgına dönüşmesi, sık karşılaşılan bir durum değildir. Üstelik günümüz dünyasının birbiriyle olan yakın teması, ulaşımın, iletişimin, tedarik ağının bağlantılı, hızlı ve kolay olması salgının yayılmasını hızlandırmıştır. Buna, sağlık hizmetlerinin her ülkede aynı düzeyde olmaması eklenince durum karmaşık bir hale dönüşmüştür. Ülke sınırları kapatılmış, uçuşlar durmuştur. Devletler kendi içlerinde sokağa çıkma kısıtlamaları, bazı ticari faaliyetleri sınırlandırma veya tamamen kapatma şeklinde tedbirler almışlardır. Çalışma hayatı ve sosyal hayat neredeyse durmuş, ticari hayat pek çok alanda durma noktasına gelmiştir. İşyerleri kapanmış, insanlar işsiz kalmıştır. Eğitim-öğretime ara verilmiş, adli faaliyetler bile son derece yavaşlamıştır. Hayatımızı etkileyen bu tedbirlerin bir takım hukuki sonuçları olması da kaçınılmazdır. Çalışmada alışveriş merkezlerindeki işyerlerine ilişkin kira sözleşmelerinin salgın sebebiyle alınan tedbirlerden nasıl etkilendiği, bu etkinin sonuçları ve çözüm önerileri değerlendirilmiştir.
  • Öğe
    Covid 19’un borç ilişkilerine ve bazı borçlar hukuku sözleşmelerine etkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Akıncı, Şahin
    COVID 19 olarak adlandırılan ve Çin’de ortaya çıkan virüs, kısa zamanda tüm dünyayı sarmıştır. Virüsün yayılmasına engel olabilmek için hemen her devlet birtakım tedbirler almıştır. Bu kapsamda bir kısım işyerleri kapatılmış, bazı sektörlerin faaliyetleri durdurulmuştur. Uçuşlar durmuş, spor müsabakaları ertelenmiş, düğün salonları, lokanta ve kafeler geçici olarak kapatılmıştır. Tüm bu gelişmelerin bir takım hukukî problemleri beraberinde getirmesi kaçınılmazdır. Bu makalede COVID 19 adı verilen salgın hastalığın borç ilişkilerine etkisi incelenmiştir. Borçlu tarafından borç ilişkisi ihlâl edilmişse bunun ne gibi hukukî sonuçlarının olacağı üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda borçlar hukukunun özellikle tüm borç ilişkilerine uygulanan mücbir sebep, uyarlama, temerrüt gibi genel kuralları çerçevesinde değerlendirmeler yapılmıştır. Önemine binaen kira, özel okul ve inşaat sözleşmeleri üzerinde ise özel olarak durulmuştur.
  • Öğe
    Çalışma hayatında koronavirüs (covid-19) salgınının etkileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Yürekli, Sabahattin
    Koronavirüs zorlayıcı sebep olarak ortaya çıkmıştır ve çalışanların zarar görmemesi için farklı tedbirler alınması ihtiyacı doğmuştur. En önemli tedbirlerin başında, kısa çalışma uygulaması gelmektedir. Ayrıca, Covid-19 sebebiyle iş yerinde iş durmasa da içi isterse iş sözleşmesini haklı nedenle fesh edebilmelidir. İşverenin fesih hakkı da bu tedbirler kapsamında öngörülen tarihler için yasaklanmıştır. Bir başka tedbir olarak, işçiye koşulların oluşması halinde çalışmaktan kaçınma hakkı tanınmıştır. Salgını iş kazası ve meslek hastalığı bağlamında da değerlendirmek gerekir; koronavirüs salgınının meslek hastalığına yol açması mümkün değildir fakat koşullar mevcutsa iş kazası olarak nitelendirilebilir. Yine, salgına yakalandığı tespit edilen işçinin çalışmaktan yasaklanması mümkündür; bu durumda iş sözleşmesi askıda kalır. Salgın nedeniyle işyerinde tedbir amaçlı olarak işçilere yıllık ücretli izin kullandırılabilir. “Üç aylık süreyi” geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Aynı şekilde tedbiren, tam süreli çalışanlar kısmi süreliye geçebilir. Evden çalışma düzeni de bir tedbir olarak görülmektedir.
  • Öğe
    Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle alınan tedbirlerin çekin ibraz sürelerine etkisi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Yılmaz, Asuman
    Çin’de 2019 yılı sonlarında ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüsün (COVID-19) neden olduğu salgın hastalık, çok sayıda ülkede olduğu gibi ülkemizde de sosyal ve ekonomik hayatı olumsuz yönde etkilemiştir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilân edilen bu hastalığın önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla, gerek dünyada gerekse ülkemizde çeşitli tedbirler alınmakta, hukukî düzenlemeler yapılmaktadır. Bu çalışmada, COVID-19 salgın hastalığıyla mücadele amacıyla ülkemizde alınan tedbirlerin, yapılan hukukî düzenlemelerin çekteki ibraz sürelerine etkisi üzerinde durulacaktır.
  • Öğe
    Medenî usul ve icra iflâs hukuku alanında Covid-19 sebebiyle alınan tedbirler
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Budak, Ali Cem; Ak, Aslınur
    Covid-19 olarak adlandırılan salgın hastalığın ülkemizde yayılması ve vaka sayılarının hızla artması üzerine hak kayıplarının önlenmesi için birtakım tedbirler alınmış ve sırayla İİK m.330 hükmünün ilk kez uygulanmasına imkân veren 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ve 7226 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Kanunda hakların kullanılmasına ilişkin süreler ve takip hukukuna ilişkin süreler durdurulmuştur. Bu çalışmamızda 2279 sayılı Karar, 7226 sayılı Kanun ve kanuna bağlı çıkarılan diğer yasal düzenlemeler medeni usul ve icra iflâs hukuku bağlamında incelenmiştir. Alınan tedbirlerle ile ilgili hükümler yorumlanırken kanunun salgının önlenmesi için sosyal hareketliliğin azaltılması ve salgın sebebiyle hak kayıplarının önlenmesi amacıyla ihdas edildiği göz önüne alınmıştır.