Dış Ticaret Enstitüsü Diğer Yayınlar Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Otomotiv sektöründe dış ticaretin Türkiye ekonomisine etkisi: Ekonometrik bir model(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Ekizoğlu, Umut İnanç; Çetin, GüldenurBu çalışma, Türkiye’nin otomotiv ihracatının ekonomik büyüme üzerindeki etkisini ampirik bir yaklaşımla incelemeyi amaçlamaktadır. Üç bölümden oluşan araştırmanın ilk bölümünde, ekonomik büyüme kavramı açıklanmış, büyümenin temel özellikleri ve türleri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise ekonomik büyüme ile dış ticaret arasındaki ilişki ele alınmış ayrıca otomotiv sektörünün tarihsel gelişimi ile hem dünya genelinde hem de Türkiye özelinde üretim ve ihracat verileri sunulmuştur. Üçüncü bölümde ise otomotiv ihracatı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki 1969-2023 dönemine ait verilerle değerlendirilmiştir. Bu kapsamda gecikmesi dağıtılmış otoregresif sınır testi (ARDL) analizi uygulanarak yıllık veriler üzerinden bir inceleme yapılmıştır. Elde edilen bulgular, otomotiv ihracatının ekonomik büyüme üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur. Bu durum, otomotiv sektörünün dış ticaret ve ekonomik büyüme açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.Öğe Performance optimization through technological indigenization of supply chains: A conceptual framework development(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Javed, Muhammad Ahsan; Bin Junaid, Zubair; Munir, Malik MamoonIn order to maintain the border sovereignty of the country, militaries need to continue investigating contemporary innovative technologies which can improve their war-fighting capabilities, raise mission readiness, and enable their continuous operations in a fiscally constrained environment. Navies around the world have been forced to adopt technological indigenization in their Supply Chains to maintain in-service equipment due to the high expense of maintaining military-systems combined with prolonged life cycles. In the public sector, where the budgetary constraints severely impact decision making, it makes it an imperative area to be explored in detail. The present research study has established a framework basis for prospective future research paths within this field. Firstly, major factors related to performance optimization of Naval platforms have been summarized. Secondly, comprehensive literature review has been undertaken. Third, specific research questions have been proposed along with research methodology for future researches.Öğe Türkiye’nin gıda imalat sanayisinin rekabet gücünün incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Seyhan, Hakan; Adıgüzel, MuhittinGıda imalat sanayi, doğal kaynaklardan elde edilen hammaddelerin işlenerek değerli ürünlere dönüştürülmesini sağlayan bir sektördür. Söz konusu sanayi, içeceklerden hazır yemeklere ve temel gıda bileşenlerine kadar geniş bir ürün yelpazesi sunarak küresel ekonomide önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışma, Türkiye’nin gıda imalat sanayisinin, GTİP 15-24 kapsamındaki ürünlerin 2005-2023 yılları arasındaki rekabet gücünü analiz ederek dış ticaretteki durumunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Gıda imalat sanayi hem iç hem de dış pazarlarda önemli bir ekonomik aktör olarak öne çıkmaktadır. Araştırma kapsamında elde edilecek bulgular, Türkiye’nin gıda imalat sanayisinin rekabet gücünü değerlendirmek ve ülkedeki firmalar için sürdürülebilir büyüme ile uluslararası pazarlardaki varlığını genişletmek açısından kritik bir rol oynamaktadır. Araştırmada Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) yöntemi kullanılmıştır. Sonuç olarak, GTİP 15-24 kapsamındaki ürünlerin rekabet gücünün farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.Öğe Etnosentrizmden kozmopolitanizme: Çinli tüketicilerin fast food satın alma niyetleri üzerine bir araştırma(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Akbulak, Tuğba; Özden, Ünal HalitKüreselleşmenin etkisiyle dünya genelinde ulusların kültürel normları sürekli bir değişim göstermekte ve bu durum tüketicilerin satın alma davranışlarında önemli dönüşümlere yol açmaktadır. Bu değişim, işletmelere ev sahibi ülkelerin sınırlarını aşarak diğer ülkelere yayılma fırsatları sunmaktadır. Fast food sektörü, diğer sektörler gibi bu süreçte öncü bir rol üstlenmiştir. Tüketicilerin kültürel bağlılıkları, yeniliklere açıklıkları, uluslararası mutfaklara ilgileri ve çeşitlilik arayışları gibi sosyo-psikolojik faktörler, fast food tercihlerinde belirleyici bir role sahiptir. Bu çalışma, etnosentrizm, kozmopolitanizm, çeşitlilik arayışı ve yenilikçilik faktörlerinin Çinli tüketiciler arasındaki ABD fast food ürünlerini satın alma niyeti üzerindeki etkilerini incelemektedir. Araştırmada, 16 yaş ve üzeri tüketicilerden oluşan bir örnekleme anket uygulanmış ve veriler yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular, etnosentrizm ve çeşitlilik arayışının satın alma niyetleri üzerinde pozitif etkiler yarattığını; ancak kozmopolitanizm ve yenilikçiliğin belirli durumlarda satın alma davranışlarını sınırlayabildiğini göstermektedir. Elde edilen sonuçlar, fast food sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin pazarlama stratejilerinde sosyo-psikolojik faktörleri dikkate almalarının önemini vurgulamaktadır. Bu çalışma, Çin pazarına giriş yapmak isteyen işletmelere stratejik bir rehber niteliği taşımaktadır.Öğe Liseli gençlerin girişimcilik eğilimleri üzerine bir inceleme(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2025) Karasu, Şeyma; Adıgüzel, MuhittinÜlkelerin temel ekonomik amacı büyüme ve istihdam artışıdır. Girişimcilik ülkelerin, ekonomilerini üretime dayalı olarak işleyen bir ekonomik yapı kurmalarının ve milli gelirlerini artırmalarının en önemli aracıdır. Bu bağlamda girişimcilik ülkenin eğitim sisteminin önemli işlevi olmak durumundadır. Bu çalışmanın amacı; lise öğrencilerinin girişimcilik ekosistemine kazandırılmasına yönelik politikaların ve programların geliştirilmesine katkı sunmak için araştırma verisini ortaya koymak ve bu gençlerin girişimcilik ekosistemine ve ekonomik hayata entegrasyonunu hızlandırabilmek için sorunları tanımlayıp alternatif entegrasyon yöntemleri tespit etmektir. Çalışmada, İstanbul'daki farklı lise türlerinde öğrenim gören gençlere yönelik anket uygulanmış, girişimcilik eğilimlerini etkileyen faktörler incelenmiştir. Araştırma, yaş, cinsiyet, aile ve çevre gibi demografik ve çevresel unsurların girişimcilik motivasyonlarına etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Elde edilen verilerle liseli gençlerin girişimcilik süreçlerini anlamayı ve geliştirmeyi hedeflemektedir. Çalışma aynı zamanda aile ve eğitim sistemi gibi faktörlerin gençlerin girişimcilik becerilerine etkisini gösterecek olup, süreç iyileştirme çalışmaları için zemin oluşturabilir. Araştırma sonuçları, eğitim politikalarına yön vererek gençlerin iş dünyasına hazırlanmasına, özgüven kazanmalarına, eğitim hayatlarına girişimcilik konusunda doğru müdahale alanları oluşturulmasına ve yenilikçi fikirler üretmelerine yönelik alt yapı çalışmaları hazırlanmasına önemli katkılar sunabilir. Bu kapsamda, çalışmanın bulguları, yalnızca eğitim politikalarının geliştirilmesine değil, aynı zamanda yerel ve ulusal girişimcilik ekosisteminin sürdürülebilirliğine yönelik stratejik öneriler sunarak uzun vadeli ekonomik kalkınma hedeflerine de hizmet edebilir.Öğe Çin Halk Cumhuriyeti'nde çağdaş idare hukuku ilkeleri(2018) Yılıyaer, Abudureyimu; Aliu, ArmandoBu çalışmanın amacı genel olarak idare hukukunun temel ilkelerinin niteliğini, yapısını ve önemini incelemek ve daha spesifik olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nde Çağdaş İdare Hukuku İlkelerini tartışmaktır. Araştırmanın hedefi idare hukukunun temel ilkeleri çerçevesinde Çin Çağdaş İdare Hukuku Esas ve Usul İlkeleri’nin ayrıntılı bir şekilde açıklamaktır. Bu bağlamda, Çin Çağdaş İdare Hukuku İlkeleri, kanunilik ilkesi, uygunluk/makuliyet ilkesi, uygun usul ilkesi, kullanışlılık ve verimlilik ilkesi, dürüstlük ve güvenilirlik ilkesi, iktidar ve sorumluluk ilkesini kapsamaktadır. Bu ilkeler; (1) anayasa ve idare hukuku arasındaki bağlantı noktasıdır; (2) idare hukukunun oluşturulmasına rehberlik etmektedir; (3) idare hukukunun işleyişi için teorik bir çerçeve oluşturur; ve (4) yargı denetiminin son savunma hattıdır. Bu çalışmada, Çin İdare Hukuku’nun sınırlı idari yetki yöntemi ile etkili idari gücü yönteminin ortasında bir denge sağlandığı tespit edilmiştir.Öğe Çin Halk Cumhuriyeti ekonomik düzeninin ceza ve idari ceza hukuku aracılığıyla korunması(Terazi Hukuk Dergisi, 2018) Külçür, Erdem İzzet; Abudureyimu, YiliyaerGerçekleştirdiği ekonomik kalkınmayla tüm dünyanın ilgi odağında yer alan Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)’nde ekonomikdüzeni koruyan ceza hukuku ve idari ceza hukukunun oluşumu, kapsamı ve bu düzeni korumadaki rolü, ekonomikkalkınmayı öncelik edinen gelişmekte olan ülkeler bakımından incelemeye değer bir konudur. ÇHC ceza ve idarehukukunun genel özellikleri ele alındıktan sonra, ÇHC’de ticari hayatı düzenleyen kuralların ihlali halinde uygulanacakceza ve idare hukuku yaptırımlarının neler olduğu bazı örneklerle açıklanacaktır. Ortaya çıkan tablonun Türkiyeaçısından örnek teşkil edip etmeyeceği sorusu sonuç ve değerlendirme kısmında ortaya konulacaktır.Öğe Gümrük birliği öncesi ve sonrası Türkiye dış ticaret hacminin performans analizi(2020) Karakaya, Gencay; Ertekin, MelikeAvrupa Birliği’ne üyelik sürecinde Türkiye, 1995 yılında uygulamaya konan Gümrük Birliği Kararı ile Birlik üyesi olmadan Gümrük Birliği’ne katılan ilk ülke olarak hala eleştiri konusu olan bir adım atmıştır. Bu Anlaşma, Birlik üyesi ülkelerle Türkiye arasında sanayi ve işlenmiş tarım ürünleri ticaretinde tüm kota ve gümrük engellerini ortadan kaldırmıştır. Gümrük Birliği Türkiye açısından Avrupa Birliği üyeliği için bir basamak olarak görülmenin yanında ticari anlamda büyük kazançlar sağlanması beklenmekteydi. Ancak tam anlamıyla bir ortaklık ilişkisi kurulamadığı için sağladığı avantajların yanı sıra kaybettirdikleri de olmuştur. Bu makalede Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin ihracatına ve ithalatına olan etkisi küresel ve ulusal düzeyde yaşanan gelişmeler dikkate alınarak belirli dönemler itibariyle incelenmiştir.Öğe Makro ekonomik göstergelerin dış ticaret dengesi üzerine etkisi(2022) Bağdınlı, Nazmi; Arslan, İsmet KahramanKüreselleşme ile ülkelerin birbirleriyle karşılıklı etkileşimi sürekli bir artış eğilimi göstermektedir. Söz konusu etkileşimde uluslararası iktisadi ilişkiler açısından büyük önem arz eden faktörden biri de dış ticarettir. Dış ticaret sayesinde ülkeler daha ileri teknolojileri kendi ülkelerinde kullanabilme şansı yakalayabilmektedir. Böylece ekonomiler, daha fazla mal ve hizmet üretimi sağlamaktadır. Bu bağlamda dış ticaret, ülke ekonomilerinin büyüme performanslarını etkilemede ve ülkelerin refahının artırılmasında rol oynayan önemli bir parametredir. Bu çalışmada dış ticaretin temel belirleyicilerinin dış ticaret üzerindeki etkilerini yüksek dış ticaret performansına sahip ve kırılganlık seviyesi en yüksek ilk 20 ülkenin incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada, 1995-2019 dönemi yıllık veriler kullanılarak dış ticaretin temel belirleyicilerinin etkileri, Panel Eşik EKK yöntemi yardımıyla test edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, döviz kuru, faiz oranları, enflasyon oranları ve reel hasıla seviyesinin dış ticaret performansının önemli belirleyicileri olduğu görülmektedir. Ancak küresel risk seviyesinin dış ticaret performansının önemli bir belirleyicisi olmadığı anlaşılmaktadır.Öğe İhracatta hedef pazar araştırması ve ticari istihbaratın önemi, ülkeler arası karşılaştırma(2022) Eyüpoğlu, Şaban; Karakaya, Gencayİşletmeler aynı insan vücudu gibi doğup, büyümek üzerine kodlanmıştır. Bu süreçte ticari faaliyetlerinin devam ettiği sektör içinde ürünlerini ve hizmetlerini hazırlamak, bu işlemleri belirli dönemlerde geliştirmek ve yeni ürün/hizmet olarak piyasaya sunmak zorundadır. Piyasalardan kasıt pazarlar olup; genel olarak işletmenin doğma ve büyüme döneminde iç pazar iken, büyüme ve gelişme döneminde iç piyasaya ek olarak dış pazarlar da eklenmektedir. Aslında işletmeler en kritik kararı bu dönemlerinde vermekte olup, hangi malları ve hizmetleri ile hangi pazarlara ve ne şekilde girileceği hususu büyük önem arz etmektedir. Bu kararları verirken bünyelerinde kurmuş oldukları birimler ile kapsamlı hedef pazar araştırmaları yaparak elde etmiş oldukları ticari istihbarat niteliği taşıyan nicel ve nitel verileri anlamlı kılacak, karar verilecek boyuta getirecek analizler yapmaktadırlar. Belirtilen nedenlerle bu çalışmamızın temel amacı; gerek Bakanlıkça gerekse de sektörel deneyimler üzerinden elde edilen çok sayıda ülkenin –araştırmamıza konu edilen ülke sayısı on beştir (15).- Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) kullanarak ülkemiz için en uygun sıralamasını ortaya koymaktır. AHP yöntemini analiz ederken yargısal örnekleme yöntemiyle sektörlerinde ihracat yapan firma yöneticilerinin belirlenmiş olan kriterler üzerinden puanlaması çalışmamıza ışık tutmuştur. Bu sayede çalışmamız bir yandan Ticaret Bakanlığı’nın hedef ülke yaklaşımı çalışmasını çoklu disipliner bir yöntemle ele almayı sağlarken, diğer taraftan ihracatı hedefine koymuş ve/veya çalışmamıza konu ettiğimiz ülkelerle bilgi sahibi olmak isteyen işletmelerimize yol gösterici bir çalışma olmuştur.Öğe Avrupa Komisyonu Türkiye raporlarının 1998-2022 yılları kapsamında fasıl 23, fasıl 29, fasıl 30 bazında incelenmesi(2024) Lanpir, Merkut; Özkan, Ömer; Karakaya, GencayTürkiye’nin AB ye tam üyelik hedefleriyle başlayan AB sürecinde 1963 Ankara Anlaşmasından bu yana 60 yıl, 1970 Katma Protokolden bu yana 53 yıl, 1995 Gümrük Birliği’nden bu yana ise 28 yıl geçmiştir. 1963 Ankara Anlaşması ile AET ile imzalanan Ortaklık Anlaşması ve sonrasında 1970yılında Gümrük Birliği ne ilişkin kuralları içeren Katma Protokol imzalanmış, 31 Aralık 1995’te Ankara Anlaşması gereği Türkiye AB Bütünleşmesinde 22 yıl sürmesi gereken geçiş dönemi tamamlanmış, 1 Ocak 1996 da Gümrük Birliği tesis edilmiştir. 6 Ekim 2004’te Komisyon, Türkiye’nin Birliğe Katılım müzakerelerinin başlatılması tavsiyesinde bulunmuştur. AB Antlaşması 49.madde içerisinde yer alan 2.madde koşulu sadece aday ülkeler için değil üye devletler içinde gerekli görüldüğünde üyelik haklarının askıya alınmasıyla sonuçlanabilecek önemde bir kriterdir bu sebeple Fasıl 23, 29 ve 30 un yıllar içerisindeki AB tarafındaki izlemleri de çalışmaya dahil edilmiştir. Ankara Anlaşması 28. Maddesine göre ‘Anlaşmanın işleyişi, Topluluğu kuran anlaşmadan doğan yükümlülüklerin tümünün Türkiye tarafından üstlenebileceğini gösterdiğinde, Akit taraflar Türkiye’nin Topluluğa katılması olanağını incelerler.’ Bu madde bazı çevrelerce iyi niyet olarak yorumlansa da Arat a göre bu hüküm taraflara yükümlülükler yüklemektedir, zamanı geldiğinde bu sonuca ulaşılması için gerekli tedbirleri alacak, engel olmayacak şekilde bir yükümdür, Gümrük Birliği’nin ötesinde güçlü bir ortaklık kategorisine girer diğer bir nokta ise 28. Maddenin Genel ve Son Hükümler kısmında Anlaşmanın sona ermesine ilişkin özel hükümler bulunmamaktadır bu da Devletler Hukukunun işaret ettiği genel nedenler dışında sona erdirilemeyeceği şeklinde yorumlanmaktadır, Roma Antlaşmasının geriye dönülemez bir entegrasyon öngören yapısı ile benzerliğinin yanı sıra sona ermesi de bir katılım anlaşması ile olacaktır. Bu çalışma AB ile ilişkilerde Gümrük Birliği Güncellemesi, Birleşik Krallık modeli gibi STA kurmak, devam etmek, AB ile farklı üyelik modelleri üzerine tartışmalar yoğunluk kazandığı günümüzde AB Antlaşması madde 49 ve Ankara Anlaşması madde 28 çerçevesinde 23, 29, 30 Fasıllarının 1998-2022 yılları aralığında ilerleme incelemesini içermektedir, ilgili raporlar çok kapsamlı ve detaylıdır ancak mevcut çalışmamız kısıtlıdır o sebeple de sadece önemli bulunan konuyla ilintili detaylar çalışmaya aktarılmıştır.Öğe The effect of flexible working on job performance during the Covid-19 pandemic: The mediation role of job characteristics(2023) Sarpkaya, Elif; Bayraktar, OsmanThe aim of this research is to reveal the impact of flexible working arrangements on the job performance of employees in public institutions and regarding to this impact to try to explain the mediating role of job characteristics modeling. In this cross-sectional study, a quantitative research method was used and it was carried out in 2021 with the participation of employees working in municipalities. Analyzes were performed on 312 solid data. The questionnaire technique was used as a data collection tool and Flexible Working Scale, Job Characteristics Scale and Job Performance Scale were used. In analyzing data; skewness and kurtosis, normality, reliability, exploratory factor analysis, descriptive statistical analysis and mediation analysis were applied. Mediation analysis were performed with PROCESS Macro, and other analysis with Jamovi 2.3.18. According to the findings of this research, it was seen that there is a positive impact between flexible working and job characteristics and a negative impact on job performance. As a result, the main hypothesis that job characteristics play a mediating role in the relationship between flexible working and job performance was supported. This result is original and instructive for administrators since it is the first time that such a study has been conducted in the public sector.Öğe Uluslararası ticari tahkimde uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukukun belirlenmesinde irade serbestisi sınırları(2020) Köseoğlu, ÖzdemirUluslararası Ticari Tahkim, otoriteden bağımsız fakat ticaretin uluslararası çağdaş uygulamaları ile birlikte ortaya çıkan özel ticari yargılama olarak bilinmesine rağmen Uluslararası Ticari Tahkim ile ilgili Konvansiyonların görüşülme ve sonuçlandırılması sürecinde devletlerin otoritesinin siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik etkisine maruz kalmış birçok farklı ulusal hukuk sistemleri ile birlikte çalışma ihtiyacı olmuştur. Sonuçta Uluslararası Ticari Tahkim yargısında uluslararası kararterli ticari nitelikli uyuşmazlığın çözümünde esasa uygulanacak maddi hukuk olarak; “Hukuk”, “Hukuk Kuralları”, “sözleşme hükümleri, taraf davranışları, sözleşmeye uygulanabilir örf ve adet” ve “hakkaniyet ve nesafet veya dostane aracı” tanımlanmış ve maddi hukuk olarak Uluslararası Ticari Tahkim ile ilgili Konvansiyonların ve kurumsal tahkim kuruluşları tahkim kurallarının esasa uygulanacak hukuk klozlarında (şart, hüküm) kullanılmıştır. Bununla birlikte uyuşmazlığın çözümüne uygulanmasının uygun olduğuna karar verilen esasa uygulanabilir maddi hukukun seçimi esnasında, taraflar ve hakemler, tarafların aralarında esasa uygulanacak maddi hukuk hakkında kararın yokluğunda veya karar vermekte başarısız oldukları durumda doktrinlerde belirtilen esasa uygulanacak maddi hukuk tespitinde irade serbestisine sahip olmalarına rağmen, Konvansiyonlarda ve Tahkim Kurallarındaki klozlarda belirtilmiş sınırlamalar ile karşılaşmaktadır. Uluslararası Ticaret Hukuku yaşayan bir hukuk dalı olarak tanımlanır. Bu nedenle Uluslararası Ticari Tahkim’de uluslararası ticari uyuşmazlığın çözümüne uygulanacak maddi hukuk öngörülebilirlik sağlamalıdır. Dolayısıyla birden çok ulusal hukuk sistemi ile bağlantı içerisinde olan uluslararası ticari uyuşmazlığın belirli bir hukuk sistemi kapsamında çözüme ulaşması nedeniyle uluslararası ticaretin sürekliliği ve gelişiminde sınırlamalara sebebiyet vermemesine çalışılmalıdır.Öğe The relationship between management models and organizational innovativeness(Academic Conferences and Publishing International Limited, 2017) Büyükbalcı, Pınar; Boukari, ZaynebThe main purpose of this study is to explore the relationship of four generic management models (as proposed by Birkinshaw, 2012); namely; discovery model, quest model, science model, and planning model; with organizational innovativeness dimensions (as proposed by Wang and Ahmed, 2004); namely, product, market, process, behavioral, and strategic innovativeness. The main premise underlying the research model is that certain principles in each management model impact the emergence of certain innovativeness types. The issue has especially been dealt with its reflections on high tech companies in technoparks. These companies are known for their entrepreneurial and innovative behaviour. However, as to the authors' knowledge, the impact of their management model on their innovativeness capacity has been an understudied issue. Within this framework, following a thorough literature review, hypotheses have been tested by using data from high tech firms in a university technopark. Findings supported the view that different principles of each model significantly impact different organizational innovativeness dimensions. Detailed analyses also put forth interesting results which will open up new fields for further research in this vein.Öğe Political and commercial presence of the people’s Republic of China in the South China Sea(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Çam, Sacit Emre; Asal, Uğur YasinThe South China Sea and the ongoing dispute about territorial waters and exclusive economic zones over it is an issue that needs an inspection from both international relations and economic perspectives, making it a topic fit for commercial diplomacy. This paper aims to assess the investments to the region of China and its main competitor in the region, the USA. These investments can be military, economic, diplomatic, social, and other ways ranging from soft to hard power and to assess from cultural and historical perspectives to find out potential allegiances of the regional actors in this dispute. To determine these allegiances, we need to review first the reality of the situation; historical background, geographical basic information and similar information based on the facts of the region and conflict and some theories of international relations to understand how these facts interact with each other to form the dispute and maybe towards a future where all these conditions play out to a solution.Öğe Türkiye’nin gümrük rejimi ile ilgili sorunların incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Yılmaz, Buse Nur; Adıgüzel, MuhittinGümrük rejimi, Türkiye Gümrük Bölgesine eşya giriş-çıkışının kanunla belirlenen usul ve esaslar ile gerçekleştirilmesidir. Çalışmamızda Türkiye için büyük önem taşıyan dış ticaret sistemi kapsamında yer alan gümrük rejimleri ve ilgili rejimlerin uygulamadaki sorunları araştırılmıştır. Gümrük rejimleri, ekonomik etkili ve ekonomik etkili olmayan gümrük rejimleri olarak sınıflandırılmaktadır. Ekonomik etkili gümrük rejimleri; Gümrük Antrepo, Dâhilde İşleme, Gümrük Kontrolü Altında İşleme, Geçici İthalat, Hariçte İşleme; Ekonomik etkili olmayan gümrük rejimleri ise Serbest Dolaşıma Giriş, Transit ve İhracat rejimidir. Araştırmamızda gümrük rejimleri irdelenmiş ve gümrük rejimlerinin uygulanmasında ve işleyişinde karşılaşılan problemler ve bunlara ilişkin çözüm önerileri dış ticaret sektöründeki kişi ve kurumlarla yapılan anket çalışması ile belirlenmiştir.Öğe Turkey’s trade relationship with Latin American countries(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Yılmaz, Utku MeteOsmanlı İmparatorluğu'ndan Latin Amerika'ya 1860'lardan I. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar süre gelen bir göç akışı olmuştur. Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri bu akışla birlikte, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren iletişim ve etkileşim halindedir. Fakat bu ilişki 1990'lı yılların ortalarına kadar farklı dış politikalar ve coğrafi mesafenin bir sonucu olarak yeterince gelişmemiştir. Ancak son yirmi yılda, çok boyutlu dış politikası ve küreselleşmenin etkileriyle Türkiye daha dinamik bir dış politikaya sahip ve Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini canlandırmak istiyor. Bu bağlamda Türkiye ile Latin Amerika arasındaki ticari ilişki daha önce çok çalışılan bir konu değil, bazı alanlarda Türkiye'yi Latin Amerika ülkeleri ile karşılaştıran araştırmalar var, ancak pek çoğu özellikle ticari ilişkilerinin sonuçlarını ve gelişmekte olan ekonomilerini analiz etmiyor. Gayri safi yurtiçi hasıla sıralamasına göre en büyük 7 Latin Amerika ülkesini baz alarak hazırlanan bu çalışmanın amacı, 1990 - 2021 döneminde Türkiye'nin Latin Amerika ülkeleri ile daha dinamik hale gelen ilişkisinin sonuçlarını araştırmak ve göstermektir.Öğe China’s economic effects on east african countries(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Mohamed Hassan, Abdiwahab; Özcan, YunusChina-Africa trade in 2018 was $113bn but dropped due to pandemic and it hit $108bn in 2020 while China’s imports from Africa was $71.6bn in 2020. In the East African communities, the leading export country is Tanzania with $144.59m in 2020 tailed by Kenya and Uganda, but the other side the biggest consumer is Kenya which is $3.39b tailed by Tanzania and Uganda. It seems that Chinese engagement in Africa is to establish and shape the future of African countries in contrary Chinese firms. Their workers travelled to Africa and make harsh competitions while China was providing the top investments in Africa. Africa has attained close to $30bn from China in the annual basis for the source of infrastructures being the management of projects and the financing. Regardless of the fact many African countries praise these funds, while others worry the range of the funds. This paper tries to analyze trade impact of Chinese support in a form of aid and investments that keep in the main values of strategic diplomacy, ideological values and commercial gains that include China involvement in the African continent.Öğe Hirose Yöntemi ile Marka Değerinin Belirlenmesi ve Marka Değeri ile Şirket Değeri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Arçelik-Vestel ve Ford Otosan-Tofaş Karşılaştırması(Sra Academic Publishing, 2021) Can, Günay; Sağlam, MehmetIn today's world where competition is increasing day by day, companies attach importance to marketing activities as much as production in order to maintain their efficiency in the market and to enter new markets. For this reason, the issue of brand and brand value, which is one of the building blocks of marketing activities, is very important. The aim of this study is to measure the brand value of Arçelik, Vestel, Tofaş and Ford Otosan companies with the Hirose method, which was introduced to the literature by the Japanese Ministry of Commerce as one of the brand value measurement methods, and to examine the relationship between it and company value. While calculating the brand value with the Hirose method, prestige variable, loyalty variable and expansion variable parameters were used. While calculating the value of the company, the market based valuation approach was chosen and the ratios of Price / Earnings, Price / EBITDA, Price / Net Sales, Market Value / Book Value were used. Research findings showed that while the brand value of Arçelik, Ford Otosan and Tofaş companies decreased over the years, the brand value of Vestel increased. It has been observed that all four companies in the study have increased company values over the years. As of 2020, brand values of Arçelik and Vestel were above company values, while the brand values of Ford Otosan and Tofaş remained below company values. In order to examine the effect of brand value on company value, individual regression analysis was performed for each brand. According to the results, the effect of brand value on company value was not revealed for other brands except Arçelik brand.Öğe COVID-19 salgınının kültür sanat tüketimine etkisi üzerine literatür incelemesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Alkan, Aybars; Tümbek Tekeoğlu, Aşkım NurdanCOVID-19 salgını sonrasında kültür sanat tüketim modelleri hızla değişmekte ve kendine yeni kanallar aramaktadır. Bu araştırmayla Dünya çapında dönüşüm yaşayan sanat pazarının güncel durumunu anlamak ve buradaki aktörlerin gelecekte var olabilmek için neler yapabileceklerini saptamak amaçlanmıştır. 2020-2021 süresince kültür sanat tüketimi ile ilgili yapılmış güncel araştırmalara ulaşma hedefiyle bir literatür incelemesi yapılmıştır. Yapılmış araştırmalardan ve örnek vakalardan elde edilen bilgiler ışığında kültür ve sanatın her alanında dijitalleşme kaçınılmazdır. Bu alanda dijital tüketim kendi başına bir yenilik olmamasına rağmen, küresel kriz üç ana konuyu gündeme getirmiştir: aktörlerin çevrimiçi bir dil oluşturmasının kısa vadeli gerekliliği, bazı kültürel kurumların dijital çağa verimli bir şekilde girme konusundaki gecikmesi veya yetersizliği ve daha geniş bir kitleye ulaşma fırsatı.