Dış Ticaret Enstitüsü Diğer Yayınlar Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 16 / 16
  • Öğe
    Political and commercial presence of the people’s Republic of China in the South China Sea
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Çam, Sacit Emre; Asal, Uğur Yasin
    The South China Sea and the ongoing dispute about territorial waters and exclusive economic zones over it is an issue that needs an inspection from both international relations and economic perspectives, making it a topic fit for commercial diplomacy. This paper aims to assess the investments to the region of China and its main competitor in the region, the USA. These investments can be military, economic, diplomatic, social, and other ways ranging from soft to hard power and to assess from cultural and historical perspectives to find out potential allegiances of the regional actors in this dispute. To determine these allegiances, we need to review first the reality of the situation; historical background, geographical basic information and similar information based on the facts of the region and conflict and some theories of international relations to understand how these facts interact with each other to form the dispute and maybe towards a future where all these conditions play out to a solution.
  • Öğe
    Türkiye’nin gümrük rejimi ile ilgili sorunların incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Yılmaz, Buse Nur; Adıgüzel, Muhittin
    Gümrük rejimi, Türkiye Gümrük Bölgesine eşya giriş-çıkışının kanunla belirlenen usul ve esaslar ile gerçekleştirilmesidir. Çalışmamızda Türkiye için büyük önem taşıyan dış ticaret sistemi kapsamında yer alan gümrük rejimleri ve ilgili rejimlerin uygulamadaki sorunları araştırılmıştır. Gümrük rejimleri, ekonomik etkili ve ekonomik etkili olmayan gümrük rejimleri olarak sınıflandırılmaktadır. Ekonomik etkili gümrük rejimleri; Gümrük Antrepo, Dâhilde İşleme, Gümrük Kontrolü Altında İşleme, Geçici İthalat, Hariçte İşleme; Ekonomik etkili olmayan gümrük rejimleri ise Serbest Dolaşıma Giriş, Transit ve İhracat rejimidir. Araştırmamızda gümrük rejimleri irdelenmiş ve gümrük rejimlerinin uygulanmasında ve işleyişinde karşılaşılan problemler ve bunlara ilişkin çözüm önerileri dış ticaret sektöründeki kişi ve kurumlarla yapılan anket çalışması ile belirlenmiştir.
  • Öğe
    Turkey’s trade relationship with Latin American countries
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Yılmaz, Utku Mete
    Osmanlı İmparatorluğu'ndan Latin Amerika'ya 1860'lardan I. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar süre gelen bir göç akışı olmuştur. Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri bu akışla birlikte, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren iletişim ve etkileşim halindedir. Fakat bu ilişki 1990'lı yılların ortalarına kadar farklı dış politikalar ve coğrafi mesafenin bir sonucu olarak yeterince gelişmemiştir. Ancak son yirmi yılda, çok boyutlu dış politikası ve küreselleşmenin etkileriyle Türkiye daha dinamik bir dış politikaya sahip ve Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini canlandırmak istiyor. Bu bağlamda Türkiye ile Latin Amerika arasındaki ticari ilişki daha önce çok çalışılan bir konu değil, bazı alanlarda Türkiye'yi Latin Amerika ülkeleri ile karşılaştıran araştırmalar var, ancak pek çoğu özellikle ticari ilişkilerinin sonuçlarını ve gelişmekte olan ekonomilerini analiz etmiyor. Gayri safi yurtiçi hasıla sıralamasına göre en büyük 7 Latin Amerika ülkesini baz alarak hazırlanan bu çalışmanın amacı, 1990 - 2021 döneminde Türkiye'nin Latin Amerika ülkeleri ile daha dinamik hale gelen ilişkisinin sonuçlarını araştırmak ve göstermektir.
  • Öğe
    China’s economic effects on east african countries
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Mohamed Hassan, Abdiwahab; Özcan, Yunus
    China-Africa trade in 2018 was $113bn but dropped due to pandemic and it hit $108bn in 2020 while China’s imports from Africa was $71.6bn in 2020. In the East African communities, the leading export country is Tanzania with $144.59m in 2020 tailed by Kenya and Uganda, but the other side the biggest consumer is Kenya which is $3.39b tailed by Tanzania and Uganda. It seems that Chinese engagement in Africa is to establish and shape the future of African countries in contrary Chinese firms. Their workers travelled to Africa and make harsh competitions while China was providing the top investments in Africa. Africa has attained close to $30bn from China in the annual basis for the source of infrastructures being the management of projects and the financing. Regardless of the fact many African countries praise these funds, while others worry the range of the funds. This paper tries to analyze trade impact of Chinese support in a form of aid and investments that keep in the main values of strategic diplomacy, ideological values and commercial gains that include China involvement in the African continent.
  • Öğe
    Hirose Yöntemi ile Marka Değerinin Belirlenmesi ve Marka Değeri ile Şirket Değeri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Arçelik-Vestel ve Ford Otosan-Tofaş Karşılaştırması
    (Sra Academic Publishing, 2021) Can, Günay; Sağlam, Mehmet
    In today's world where competition is increasing day by day, companies attach importance to marketing activities as much as production in order to maintain their efficiency in the market and to enter new markets. For this reason, the issue of brand and brand value, which is one of the building blocks of marketing activities, is very important. The aim of this study is to measure the brand value of Arçelik, Vestel, Tofaş and Ford Otosan companies with the Hirose method, which was introduced to the literature by the Japanese Ministry of Commerce as one of the brand value measurement methods, and to examine the relationship between it and company value. While calculating the brand value with the Hirose method, prestige variable, loyalty variable and expansion variable parameters were used. While calculating the value of the company, the market based valuation approach was chosen and the ratios of Price / Earnings, Price / EBITDA, Price / Net Sales, Market Value / Book Value were used. Research findings showed that while the brand value of Arçelik, Ford Otosan and Tofaş companies decreased over the years, the brand value of Vestel increased. It has been observed that all four companies in the study have increased company values over the years. As of 2020, brand values of Arçelik and Vestel were above company values, while the brand values of Ford Otosan and Tofaş remained below company values. In order to examine the effect of brand value on company value, individual regression analysis was performed for each brand. According to the results, the effect of brand value on company value was not revealed for other brands except Arçelik brand.
  • Öğe
    COVID-19 salgınının kültür sanat tüketimine etkisi üzerine literatür incelemesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021) Alkan, Aybars; Tümbek Tekeoğlu, Aşkım Nurdan
    COVID-19 salgını sonrasında kültür sanat tüketim modelleri hızla değişmekte ve kendine yeni kanallar aramaktadır. Bu araştırmayla Dünya çapında dönüşüm yaşayan sanat pazarının güncel durumunu anlamak ve buradaki aktörlerin gelecekte var olabilmek için neler yapabileceklerini saptamak amaçlanmıştır. 2020-2021 süresince kültür sanat tüketimi ile ilgili yapılmış güncel araştırmalara ulaşma hedefiyle bir literatür incelemesi yapılmıştır. Yapılmış araştırmalardan ve örnek vakalardan elde edilen bilgiler ışığında kültür ve sanatın her alanında dijitalleşme kaçınılmazdır. Bu alanda dijital tüketim kendi başına bir yenilik olmamasına rağmen, küresel kriz üç ana konuyu gündeme getirmiştir: aktörlerin çevrimiçi bir dil oluşturmasının kısa vadeli gerekliliği, bazı kültürel kurumların dijital çağa verimli bir şekilde girme konusundaki gecikmesi veya yetersizliği ve daha geniş bir kitleye ulaşma fırsatı.
  • Öğe
    The effects of export import coverage ratio on economy
    (Jital, 2021) Özkan, Afife; Civelek, Mustafa Emre
    In this research, a conceptual model was tested in order to clarify the relationship between the foreign trade balance and economic growth. Therefore the main purpose of the research is to examine the effect of the ratio of exports to imports on economic growth. Reliability -tested secondary data prepared by international institutions were used for per capita GDP values and the ratio of countries' exports to imports. Regression analysis was performed using the mentioned data using the SPSS computer program. The per capita GDP values of 126 countries for the years 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 and 2018 and the ratio of the countries' exports to their imports were used in the study. By performing regression analysis, it was concluded that there is a statistically significant relationship between GDP values and the export- import coverage ratio values of the countries.
  • Öğe
    Ülkelerin rekabet üstünlüğü geliştirmesi: marka güç endeksi çalışması
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Ulutaş, Kübra; Yıldırım, Figen
    Günümüzde, ülkeler güçlü markaları sayesinde uluslararası pazarlarda birbirleriyle rekabet etmektedir. Bu rekabetin ihracatta, doğrudan yabancı yatırım ile nitelikli insan gücünü çekmede ve turizm gelirlerini artırmada ön plana çıktığı görülmektedir. Geçmişte rekabet, sahip olunan üretim faktörlerinde yaşanırken, günümüzde katma değerli ürünlerin üretiminde, bu ürünlerin ihracatında ve nihayetinde ülkenin markalaşmasında yaşanmaktadır. Ülkelerin marka değeri, 1990’lı yılların sonundan itibaren çalışılmaya başlanan önemli kavramlardan biri olmuştur. Ülke marka değerinin ölçümüne ilişkin sınırlı sayıda akademik çalışmanın olduğu görülmektedir. Bu makalede G7 ülkeleri ve Türkiye için ihracat, doğrudan yabancı yatırım, turizm, göç ve yönetişim olmak üzere 5 farklı boyuttan oluşan, ankete dayalı Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) yöntemi ile Ülke Marka Güç Endeksi hesaplanmıştır. AHP yöntemine göre, ihracatın bu boyutlar içinde en önemli ağırlığa sahip olduğu ve Kanada’nın hesaplanan marka güç endeksinde ilk sırada yer aldığı tespit edilmiştir. Endeks sonuçlarının, güçlü bir ülke markası inşası ve uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırmak için yapılacak çalışmalara ışık tutması hedeflenmektedir.
  • Öğe
    Sti sustainability and national innovation system
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2018) Gülgün, Emine Benan
    Science, Innovation, and Technology are important dimensions for a country looking to achieve their socio-economic goals. It is essential that STI policies must align with sustainability goals of the country especially moving forward since a lot of emphasis is put on sustainable energy and eco-friendly practices. Different international organizations such as OECD, UNESCO, and World Bank have also emphasized the use of eco-friendly practices when dealing with STI policies. Green growth and green innovation have been discussed among these organizations as a way forward for innovation around the globe. National Innovation Systems must be formed in order to pursue STI policies, these systems can successfully integrate STI policies into the economic system of a country and also ensure a high potential for growth. OECD continues to develop and improve indicators to measure STI policies; the measurement of such policies can help countries in improving their policies and achieving their STI goals more efficiently and effectively
  • Öğe
    Role of Turkish exporters’ associations in total export of Turkey
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2018) Damar, Abdulsamet
    While the importance of international trade in the modern world economy is increasing day by day, the change and development process, starting especially in the 2000s, has enabled not only the companies but also the states to develop new strategies in reaching their long term export targets. While the states turn towards many areas such as production of value added products and signing of bilateral free trade agreements to increase their export potential, Exporters’ Associations established with the intention of developing international trade have gained a great importance in recent years. While there are many studies made specifically on the impact of export promotion institutions in the world literature, a similar work has not been done in Turkey. It is aimed to fill this gap in the literature with this study, and hence the structure and mechanism of Exporters Unions have been examined and also the Turkish steel industry is scrutinized in order to investigate its role in the total exports of Turkey. The period before and after 2005 is examined, which is the year of foundation of Steel Exporters Association, and its activities between 2005 and 2017 and its role in total exports of Turkey are observed
  • Öğe
    Brict ülkelerinde doğrudan yabancı yatırımlarının makroekonomik etkileri
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Ortay Gökçe, Tuğba
    Bu çalışmada; aralarında Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Türkiye’den oluşan BRICT ülkelerinde, Doğrudan Yabancı Yatırımlarının (DYY) ihracat ve milli gelire olan etkileri, 1990-2016 dönemi için panel veri analiziyle incelenmiştir. Serilerin durağanlığı Levin, Lin, Chu (2002) ve Im, Pesaran ve Shin (2003) testleriyle incelenmiş ve serilerin birinci farklarında durağan oldukları görülmüştür. Seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkileri Kao (1999) testiyle incelenmiş ve serilerin eşbütünleşik oldukları tespit edilmiştir. Eşbütünleşme katsayıları, Eberhardt ve Bond (2009) Panel AMG yöntemiyle tahmin edilmiştir. Analiz sonucunda ihracatı DYY’deki %1’lik artışın; Çin’de %0.535, Hindistan’da %0.14 artırdığı, Rusya’da %0.159, Türkiye’de %0.265 azalttığı, Brezilya’da ise DYY’nin ihracat üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Reel efektif döviz kurundaki %1’lik artışın ihracatı Çin’de %0.533, Rusya’da %0.5 azalttığı görülmüştür. DYY’deki %1’lik artışın milli geliri Çin’de %0.659, Türkiye’de %0.291, Hindistan’da %0.110 artırdığı, Rusya’da ise %0.099 oranında azalttığı belirlenmiştir. İhracattaki %1’lik artışın da milli geliri Rusya’da %0.512, Türkiye’de %0.392, Çin’de %0.381 ve Hindistan’da %0.225 oranında artırdığı, Brezilya’da ise ihracatın milli gelir üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı görülmüştür. DYY ve ihracattan milli gelire doğru kısa dönemde de uzun dönemde de nedensellik ilişkileri tespit edilirken, REER’den milli gelire doğru bir nedensellik ilişkisinin olmadığı tespit edilmiştir
  • Öğe
    İşletmelerde yeni ürün geliştirmenin rekabet avantajı yaratılması açısından değerlendirilmesi ve cam sektöründe bir uygulama
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Yiğit, Sena
    Günümüz yoğun rekabet ortamında; müşteri taleplerinin, beklentilerinin ve teknolojinin hızla değişmesi, firmaları ayakta kalabilmek için değişimi yakalamaya ve hatta yenilikçi olmaya itmektedir. Rekabetin böylesine yoğun ve değişimin son derece hızlı olduğu bir ortamda pazarda başarıya ulaşmak eşi benzeri olmayan, daha yüksek kaliteli, yeni özelliklere sahip, kullanım değeri daha yüksek, taklit edilme süresinin ve yaşam evrelerinin daha uzun olduğu ürünler geliştirmekle mümkün hale gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, firmalarda yeni ürün geliştirmenin rekabet avantajı yaratmadaki etkisini değerlendirmek, yeni ürün geliştirme stratejileri konusunda bilgi ve öneriler sunmaktır. Bu çalışmada uzun süredir varlığını devam ettiren ve sektöründe lider konumda olan Paşabahçe firması ele alınmış ve bu bağlamda gerçekleştirilen araştırma ile rekabet avantajı yaratmada yeni ürün geliştirmenin temel yetenekler açısından etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.
  • Öğe
    Küresel rekabet ortamında markalaşmanın önemi ve uluslararası marka olmak
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Koçum, Müge
    1990’lardan günümüze kadar dünyada değişen küresel ekonomik koşullara bağlı olarak ülkelerin ekonomik sınırları giderek incelmiş ve dünya pazarından pay almak isteyen firmaların global markalaşma sürecine verdikleri önem gitgide artmıştır. Dış ticarette vergilerin düşürülmesi gümrük duvarlarının incelmesi veya kalkması, ülkeler arasında yapılan Serbest Ticaret Anlaşmaları ile hükümetlerin uluslararası ticaret hacmini arttırmaya verdikleri destek, internet kullanımı ve görsel medya yoluyla oluşan farkındalık, bilgi ve kültür paylaşımı beraberinde markaların farklı ülke pazarlarında tutunma istek ve cesaretini arttırmaktadır. Sanayileşme ve üretim altyapısının tamamlanmasında olduğu gibi ülkemizde tasarım ve markalaşma alanında da geç kalınmış olmakla beraber düşüncemiz bu çalışmanın yerel markalarımızın küresel pazarda başarılı marka olmayı hedeflemelerine ışık tutmaktır.
  • Öğe
    Çekim modeli uygulamasında son gelişmeler ve yapısal / teorik çekim modeli
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2019) Demiroğlu, Özlem
    Uluslararası ticaret ekonomik büyümeye katkı yapan en önemli araçlardan biridir. Bu çerçevede ihracat ve ithalatın belirleyicisi olan faktörler ile bunların ne ölçüde etkili olduklarının tespit edilmesi ve ticaret politikalarının doğurduğu sonuçların ampirik olarak ölçülmesi, başta gelişme yolundaki ülkeler olmak üzere tüm ülkeler için büyük önem arz etmektedir. Uluslararası ticaretin modellenmesi ve analizi konusunda literatürde sıklıkla karşımıza çıkan çekim modeli bu amaçla kullanılmaktadır. Çekim modeli ilk olarak ortaya konulduğu günden bugüne sürekli geliştirilmiştir. Gerek teorik alt yapı gerekse tahmin yöntemlerinde kaydedilen gelişmeler, modelin eksikliklerini gidermiş ve bu model kullanılarak yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçların daha kesin olmasını sağlamıştır. Bu nedenle çekim modeli kullanılarak yapılan çalışmalarda yansız ve kesin sonuçlar elde edilebilmesi için uluslararası literatürde yer alan gelişmelerin incelenerek son tekniklerin uygulanması çok önemlidir. Buradan yola çıkılarak bu çalışmada çekim modelinin tarihsel gelişimi ve teorisi, yapısal/teorik çekim modeli ve tahmin yöntemleri ile uygulamada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerine yer verilmiştir.
  • Öğe
    Transatlantik ticaret ve yatırım ortaklığı anlaşmasının Türkiye ekonomisine olası etkilerinin değerlendirilmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Şener, Duygu
    Yıllar boyunca ülkeler her geçen gün daha da zorlaşan rekabete dayanabilmek, kapasitelerini ve verimliklerini arttırabilmek için çeşitli faaliyetlerde bulunmuşlardır. Son 68 yıldır genel olarak Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ile yürütülen bu faaliyetlerin Doha Turu’nda çıkmaza girmesiyle birlikte ABD ve AB gibi taraflar kendi aralarında serbest ticaret anlaşmaları yapmaya yönelmiştir. 13 Şubat 2013’ten bu yana AB ve ABD arasında müzakereleri devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO) adını almış bu mega/bölgesel ticaret anlaşması da bahsedilen faaliyetlerden biridir. Ancak AB ve ABD’nin iktisadi büyüklükleri ve birlikte dünya gayri safi milli hasılasının neredeyse yarısını oluşturdukları düşünülürse, bu durum TTYO’u geleneksel bir serbest ticaret anlaşmasından çıkararak sonuçları sadece Atlantik’in iki yakasıyla sınırlı kalmayan, küresel etkiye sahip bir meseleye çevirmesi kaçınılmaz olacaktır. Dolayısıyla bu çalışmada AB ile Gümrük Birliği Anlaşması olan Türkiye’nin nasıl etkileneceği çeşitli resmi kaynaklardan toplanan veriler üzerinden yapılan hipotetik analizler çerçevesinde incelenecektir.
  • Öğe
    Proje finansmanı ihracat kredi kurumlarının proje finansmanındaki rolü
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013) Yalçın, Fatma Ceren
    İhracat ve ihracat kredi kurumlarının işlevi, ülke ekonomilerinde iktisadi büyümeye katkısı bakımından önemli bir yere sahiptir. Gelişmiş ülkeler ihracat ve ihracat finansmanını geliştirme ve destekleme amacıyla çeşitli politikalar izlemekte ve kurumlar oluşturmaktadırlar. Her ülke kendi iktisadi durumuna göre mevcut yasal çerçevede kendi ihracat finansman mekanizmasını geliştirmektedir. Bununla birlikte, özelleştirme ve ekonomik deregülasyon hareketleri, büyük projelerin finanse edilme yaklaşımlarında, finansman yükünün önemli bir kısmının özel sektör tarafından üstlenilmesi şeklinde kendini göstermektedir. Özel sektörün bu yatırımları gerçekleştirebilmesi için gerekli finansmanın sağlanmasında “proje finansmanı” önemli bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni geliştirilecek projeler için bu amaçla kurulmuş kuruluşa sınırlı rücu (limited recourse) imkânı veren veya hiçbir şekilde rücu imkânı vermeyen (non-recourse) finansman sağlama yöntemi olarak tanımlanan proje finansmanında İhracat Kredi Kurumları’nın (İKK) rolü son yıllarda önemli ölçüde artmıştır.