Finans Enstitüsü Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 211
  • Öğe
    Corporate governance and social responsibility in banking- case study Mogadishu-Somalia
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Abdulle, Abdulkadır Khalıf; Okay, Esin
    Bu Çalışma, kurumsal yönetim ve sosyal sorumluluğun Mogadişu'daki (Somali ) bankalarda kâr, satış büyümesi ve öz kaynak getirisi ve aktiflerin getirisine dayalı finansal performans üzerindeki etkisini araştırmak için yapılmıştır. Çalışmaya Mogadişu Somali bankalarından 168 katılımcı dâhil edilmiştir. Veriler tamamen bireysel anket yapılarak toplanmıştır. Çalışma bulguları, kurumsal yönetimin Mogadişu Somali'deki bankaların finansal performansı üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığını, kurumsal yönetimin, bankaların finansal performansı üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çalışmada, Mogadişu Somali'deki ticari bankalarda kurumsal yönetimin yaygın olduğu sonucuna varılmıştır. Çalışma, etkili bir kurumsal yönetimin gelişmiş karlar, satışlar ve öz kaynak ve varlıklara getiriler sağladığı sonucuna varmıştır. Çalışma ayrıca kurumsal yönetimin iyileştirilmesinin ticari bankalar için tüm finansal performansı artırabileceği sonucuna varmıştır. Sonuç olarak bu gelişme kurumsal yönetim organizasyon için esastır. İkincisi, çalışma, kurumsal sosyal sorumluluğun Mogadişu Somali'deki bankaların finansal performansına düşük bir katkısı olduğu sonucuna varılmıştır, ancak kaydedilen katkılar önemli satış artışında görülebilse de, kâr ve yatırım getirisi üzerindeki etkisi düşük olmuştur. Çalışmada, bankalar için güçlü bir odaklanmış kurumsal yönetim kararı geliştirmek için üst düzey karar alma sürecini operasyonel seviyeye dâhil ederek etkili bir şekilde kurumsal yönetim karar verme sürecinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesini önermektedir. Çalışma ayrıca, finansal performans mükemmelliği için bir organizasyon kaynak tabanı geliştirmenin bir yolu olarak kurumlara kurumsal karar vermenin benimsenmesini ve iyileştirilmesini önermektedir. Kurumsal sosyal sorumluluk durumu, çalışanların durumunu iyileştirmek için daha ileri bir yönetim alanı sağlama ihtiyacı ile geliştirilebilir. Çalışanların yeterince desteklenmesi, müşterilerin gelişimi ve çekilmesi için temel olan iyi bir yol sağlar. Kurumsal sosyal sorumluluk politikalarının, çalışanların gelişimine yönelik politika desteğini sağlayarak iyileştirilmesine ihtiyaç vardır.
  • Öğe
    The analysis of digital transformation in banking: The case of digital banks in the world
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Berete, Tıguıdanke; Benli, Vahit Ferhan
    Dijital devrim bankacılık sektörünü dönüştürdü. Son yirmi yıl içinde, geleneksel bankalar, finansal piyasanın yeni aktörlerinin rekabetini düzgün bir şekilde listelemek için çalışma prinsiplerini ve hizmetlerinin doğasını yeniden düşünmekten başka bir seçim bırakmıştı. Bunun nedeni, gelişen rekabetten oluşan bir ortamda, geleneksel bankaların, teknolojik ilerlemeden yararlanmaya odaklanacak şekilde, giderek daha önemli hale gelen dijital devrimin akışını takip etmek için sıkıntılı olmalarıdır. Bankaların müşterileri günümüzde hızlı bir şekilde bilgilendirilmenin yanı sıra önerilen finansal hizmetlerin fiyatlarını ve kalitesini karşılaştırma araçlarına sahiptir. Bu onların daha talepkar olmalarını sağlar. Bankalara yapılan ziyaretleri, bankalara erişimin gittikçe daha hareketli olmasının basit ama anlamlı bir nedeni olarak görülmektedir. Dijitalleşmenin bu etkisi, bankalara yönelik davranış ve beklentilerin geliştirilmesine izin vermiştir. Ayrıca, dolaylı olarak bankanın memurları ile müşterilerin ilişkilerinin değiştirilmesine katkıda bulunmuştur. Bankacılık platformlarının kullanımının değişiklikleri nedeniyle, bugün müşterilerin bazı muazzam gereksinimleri var. Bu nedenle bankalar, memnuniyetlerini sağlayan müşteri deneyiminin optimizasyonu konusunda daha fazla endişe duyuyorlar. Bu çalışmanın amacı, bankacılık sektöründe dijitalin ortaya çıkmasının müşterinin deneyimini etkilediğini ve davranışını değiştirdiğini anlamak olacaktır. Çalışmamız, bankaların prosedürleri oluşturma ve finansman modellerini eskimet etme potansiyeli ile gerçek bir tehdit olarak, mevcut teknolojik gelişmelerin, bankaları uzun sürelerini güvence altına alabilmeleri için rekabetçi kalmak için gelişmeye ve uyum sağlamaya zorladığını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: dijitalleşme, dijital bankası, Müşteri deneyimi, bankacılık hizmetleri
  • Öğe
    Impact of COVID-19 on the volatility of stock market returns
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Youssouf, Rayane Bode; Sönmezer, Sıtkı
    COVID-19 salgını dünya çapında bir ekonomik gerilemeye yol açmış ve tüketici ve şirket davranışlarında önemli değişikliklere neden olmuştur. Bu tezin amacı, piyasa fiyatlarının koronavirüs öncesi ve sonrasında nasıl değiştiğini karşılaştırmaktır. Bu tez, koronavirüsün ABD, Çin ve Avrupa'daki hisse senedi fiyat dalgalanmalarını nasıl etkilediğini incelemek için bir otoregresif koşullu heteroskedastisite modeli kullanmaktadır. Bu tezin verileri 31 Mayıs 2012 ile 31 Mayıs 2022 tarihleri arasında Thomson Reuters Refinitiv veri tabanından elde edilmiş olup, analizde Euro Next, ABD ve SSE hisse senedi endekslerinin günlük kapanış fiyatları kullanılmıştır. Veriler COVID-19 salgını öncesi ve COVID-19 salgını sırasında olmak üzere iki kategoriye ayrılmıştır. Bu tez dört bağımsız değişkeni incelemektedir: teyit edilmiş vakalar, teyit edilmiş ölümler, ciro, hacim ve bağımlı değişken hisse senedi fiyatıdır. Çalışmaya göre bu sonuç, pandemi öncesinde getirilerin daha yüksek olduğunu göstermektedir. COVID-19 ile ilişkili toplam vaka ve ölüm sayısı S&P500, SSE üzerindeki riski etkilemiştir. Ancak, zımni oynaklıktaki değişiklikler dikkate alındığında, bunların hisse senedi getirilerini etkilediğine dair bir kanıt Bulunamamiştır. Daha önceki bazı pandemiler dünyayı etkilemisse de koronavirüs dönemi küresel finans sisteminin veya hisse senedi getirilerinin en düşük değerini kaydetti çünkü koronavirüs kilitlenmesi sırasında hisse senetlerinin değerinin nasıl değiştiği tam olarak bilinmemektedir.
  • Öğe
    Relationship among stock markets in Africa: A case of five selected countries
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Deer, Abdıfıtah Mohamed Jama; Koy, Ayben
    Afrika finans piyasalarını inceleyen bu çalışmada Mısır, Kenya, Fas, Nijerya ve Güney Afrika borsaları arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir. Araştırmada kullanılan örneklem 2009-2018 döneminde haftalık borsa endekslerinin kapanış değerlerinden oluşmaktadır. Zaman serileri arasındaki ilişkiler VAR Analizi, JohansenEşbütünleşme ve Granger Nedensellik Testi ile belirlenmiştir. Çalışmadaki ana bulgular şunlardır: (1) Kazablanka borsalarının fiyat endeksleri uzun vadede diğer borsalardan etkilenmez, ancak CSE hisse senedi fiyatlarındaki şoklar kısa vadede mevcut hissesenedifiyatlarınıetkiler, (2) Mısırborsası, Kenya borsalarını tahmin etmek için kullanılabilir, ancak Fas, Güney Afrika veya Nijerya için kullanılamaz, (3) Güney Afrika borsaları Mısır, Nijeryalı ve Kenya borsalarını tahmin etmek için kullanılabilir ve (4) Johannesburg borsası diğer Afrika ülkelerinin borsa fiyatlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Anahtar kelimeler: borsa, nedensellik, eşbütünleşme, Afrika
  • Öğe
    Financial reporting for non-profit organizations: The case of Peace Corps Gambia
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Saıdykhan, Ansumana; Sensoy, Necdet
    Kâr amacı gütmeyen kuruluşların hesap verebilirlik ve şeffaflık konusundaki eksikliğiyle ilgili endişeler, muhasebe standartları veya uygulama rehberleri oluşturulması yönünde çalışmaları gerektirdi. Yönetim, uyum, bilgi asimetrisi, şeffaflık ve etkinlik gibi konularda, NPO sektörünün tüm yönlerini kapsayacak bir çerçeve düzenleme gerekti. Bu tezin amacı, Gambiya'da faaliyet gösteren A.B.D. menşeli örgüt Peace Corp'un Finansal tablolarını inceleyerek bunların CIPFA tarafından hazırlanan taslak IFR4NPO raporlama standardı ile ortak noktalarının bulunup bulunmadığını tespit etmektir. Bu araştırma ayrıca, finansal raporlama amaçlarının çeşitli organizasyon biçimleri arasında nasıl farklılık gösterdiğini incelemekte ve bu farklılıkların önemli ölçüde çeşitlendirilmiş finansal raporlama standartlarını haklı çıkaracak kadar önemli olup olmadığını belirlemektedir. Kâr amacı gütmeyen işletmeler için muhasebe ve finansal raporlama konularını kapsayan Fon Muhasebesi de bu tezde işlenmiştir. Konuyla ilgili literatür taranmış ve tanıtılmıştır.
  • Öğe
    The relationship between export and economic growth; the case study of China, India and Indonesia
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Elmı, Asad Shıre; Küçükçolak, Recep Ali
    Bu çalışmada Çin, Hindistan ve Endonezya'daki ihracat, ithalat ve GSYİH büyümesi 2002 ile 2021 yılları arasında ampirik olarak incelenmiştir. Araştırmayı tamamlamak için 2002 ile 2021 yılları arasında Dünya Bankası veri tabanından toplanan ikincil veriler kullanılmıştır. İhracat ve ithalatın ekonomik büyüme (GSYİH) üzerindeki etkisini ölçmek için bağımsız değişkenler olarak kullanıldılar. Panel verilerin durağanlığına ilişkin sorgulamanın bir parçası olarak, bu çalışma ADF ve LLC birim kök testi prosedürlerini kullandı ve sonuçlar yalnızca GSYİH'nın düzeyde durağan olduğunu ve İhracat ve İthalatın birinci farkta durağan olduğunu gösterdi. Çin, Hindistan ve Endonezya'daki İhracat, İthalat ve Ekonomik Büyüme, 2002-2021 dönemini kapsayan ikili eş bütünleşme ve Granger nedensellik testleri kullanılarak analiz edildi. Söz konusu değişkenler arasındaki uzun vadeli bağlantıyı tahmin etmek için bir eş bütünleşme yaklaşımı kullanıldı (İhracat ve Ekonomik Büyüme), çalışma ikisi arasında uzun vadeli pozitif bir ilişki buldu. Granger nedensellik testi ile belirlendiği üzere, ihracat ve GSYİH büyümesinin her iki yönde de nedensel olarak bağlantılı olduğu bulundu. İthalat ile GSYİH büyümesi arasında da uzun vadede bir ilişki olduğu bulundu. Granger nedensellik çalışmaları, GSYİH ile ithalat arasında tek yönlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. Anahtar kelimeler: Ekonomik Büyüme, İhracat, FMOLS (Fully Modified Ordinary Least Square) yöntemi, Granger nedensellik testi.
  • Öğe
    Exploring IPO underpricing prior and during Covid-19 pandemic: Evidence from NASDAQ and NYSE
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Ibrahim, Fatouma Ahmed; Benli, Vahit Ferhan
    Özel şirketler, hisselerini ilk kez borsada satmak için İlk Halka Arz sürecinden geçerler. Halka açılmanın ardındaki nedenler bir şirketten diğerine farklılık gösterse de temel neden sermaye artırmaktır. Bu tezde, Covid-19 salgını öncesinde ve salgın sırasında ABD'deki halka arzların düşük fiyatlandırılmasının belirleyicilerini araştırıyoruz. Çalışma, Ocak 2019 - Aralık 2021 dönemi için NASDAQ ve NYSE'de yeni ihraç edilen 648 hisse senedi örneğine dayanmaktadır. Çalışma dönemini Ocak 2017-Aralık 2019 ve Ocak 2020-Aralık 2021 olan iki zaman dilimine ayırarak, asimetrik bilgi teorisi "winner"s curse" ve önceki çalışmalarda geliştirilen davranışsal hipotez açıklama gücünü test etmeyi amaçlıyoruz. Piyasaya Göre Düzeltilmiş İlk Getiriler (düşük fiyatlama ölçütü) üzerinde dört bağımsız değişkeni test ettik; bunlar risk sermayesi desteği, firmanın yaşı, teklif büyüklüğü ve sigortacının itibarıdır. Davranışsal teoriyi test etmek için modelimize bir yatırımcı duyarlılığı vekili de ekledik. Yaşın bir kuruluş hakkındaki belirsizlik için doğru bir tahmin edici olmadığını ve yüklenici firmanın bağımlı değişkenimizle ilişkili görünmediğini gözlemledik. Bu durum test edilen her üç zaman dilimi için de geçerli olup, düşük fiyatlandırma üzerinde önemli bir açıklayıcı etki ortaya çıkmamıştır. Halka arz ortamında bazı önemli değişiklikler olabilir. Girişim sermayesi desteği ve teklif büyüklüğü, önceki araştırmacıların öngördüğünün aksine, halka arz düşük fiyatlandırması üzerinde olumlu bir etkiye sahip görünmektedir. Covid-19 salgını sırasında yatırımcı duyarlılığı vekili ile düşük fiyatlama seviyesi arasında pozitif bir korelasyon gözlemledik, bu da yatırımcıların kriz sırasında aşırı tepki veren piyasa katılımcılarından yararlanabileceğini düşündürmektedir.
  • Öğe
    Impact analysis of conventional and Islamic microfinance on poverty alleviation in Somalia
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Aden, Yusuf Abdı; Şensoy, Necdet
    Poverty has remained a global challenge across the continent as a significant proportion of the population is living within the internationally established poverty line. The highest incidences of poverty are greatly felt in SSA region as compared to Europe and Central Asia regions. Microfinance has long been recognized as a policy for poverty alleviation in developed and developing countries. However, the empirical results provide inconclusive, mixed and contradictory results of negative and positive nexus between microfinance and poverty alleviation. It is against this background that the present study was an impact analysis of conventional and Islamic microfinance on poverty alleviation in Somalia. The specific objectives of the study were: to determine the impact of Islamic microfinance services on poverty alleviation in Somalia; to establish the impact of conventional microfinance services on poverty alleviation in Somalia and to analyze the statistical difference between the impact of conventional and Islamic microfinance services on poverty alleviation in Somalia. These objectives supported the development of null hypotheses. The financial intermediation theory as well as the poverty theory provided anchorage to the study. The study targeted 750 active clients staying in Mogadishu Somalia from the conventional and Islamic microfinance institutions. Stratified random sampling was used to select 260 respondents. Information was obtained from primary sources guided by the questionnaire and the analysis was done through means and standard deviations, regression and one sample t-test and the findings presented through tables. The study established that Islamic microfinance services (?=.811, p<0.05) and conventional microfinance services (?=.649, p<0.05) had significant impact on poverty alleviation. Furthermore, there was no statistical difference in the impact of conventional and Islamic microfinance services on poverty alleviation in Somalia (p>0.05, t<1.96). The study concludes the both microfinance institutions exert significant impact on poverty alleviation in Somalia irrespective of whether they are Islamic or conventional. The study recommends that the credit managers of the microfinance institutions in Somalia should ensure there is equality in access to microcredit, micro savings and micro insurance savings among male and female clients. The marketing managers of the microfinance institutions in Somalia should increase more awareness for more customers to take MFI services especially those in rural and remote areas
  • Öğe
    The impact of FDI and financial development on sub-saharan African economy: An empirical study based on var model
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Abdi, Farhio Abdukadir; Koy, Ayben
    Bu çalışma, 1980'den 2020'ye kadar 35 Sahra Altı Afrika (SSA) ekonomisinde Doğrudan Yabancı Yatırımların (DYY) ve finansal gelişmenin GSYİH büyümesi üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Çalışma, Dünya Bankası'nın verileri tek bir ülke grubu olarak toplamasından bu yana zaman serisi verilerini kullanmıştır. Çalışmada Vektör Otoregresyon Modeli VAR ve VAR Granger Nedensellik Testi kullanılmıştır. Sonuç, DYY'nin SSA'nın GSYİH büyümesi üzerinde önemli bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Buna karşılık, finansal gelişmenin iki değişkeni SSA'nın ekonomik büyümesi üzerinde önemli bir olumlu etkiye sahiptir. Ayrıca, granger nedensellik testinin sonucu, DYY'nin SSA'nın ekonomik büyümesi üzerinde bir nedensellik etkisinin olmadığını göstermektedir. Buna karşılık, finansal gelişmenin iki değişkeni, SSA'nın ekonomik büyümesi üzerinde istatistiki olarak anlamlı nedensellik etkilerine sahiptir.
  • Öğe
    Decentralized banking (DEF) and new lending protocol
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Kaplan, Betül; Benli, Vahit Ferhan
    Merkeziyetsiz bankacılık ve yeni borç verme protokolleri, geleneksel finansal ortamını dönüştürmek için heyecan verici bir fırsatı temsil ediyor. Blok zincir teknolojisi ve eşler arası ağları kullanan bu platformlar, kullanıcılar için daha yüksek düzeyde şeffaflık, güvenlik ve erişilebilirlik sağlar. Bankacılık ve borç verme konusundaki bu yaklaşım, finansal hizmetleri demokratikleştirerek bireylerin ve küçük işletmelerin daha önce erişilemeyen kredi ve diğer hizmetlere erişmesini sağlar. Özellikle, eşler arası borç verme, kredilerin nasıl elde edildiği ve hizmete sunulduğu konusunda devrim niteliğinde bir değişimi temsil eder. Bu yaklaşımla, borç alanlar bankalar veya kredi birlikleri gibi aracılara ihtiyaç duymadan doğrudan yatırımcılardan kredi alabilirler. Bu, borçluların potansiyel olarak daha düşük faiz oranları elde etmelerini sağlarken, yatırımcılar yatırımlarından daha yüksek getiri elde edebilir. Merkeziyetsiz ve yeni borç verme protokollerinin benimsenmesi, hâlâ bazı düzenleyici zorluklarla ve kullanıcı benimseme engelleriyle karşı karşıya kalsa da potansiyel faydaları, onları finansın geleceği için zorlayıcı bir seçenek haline getiriyor. Çalışma da S&P 500 ile MakerDAO'nun yönetim kripto parası MKR arasında güçlü bir pozitif korelasyonun yanı sıra S&P 500 ile AAVE'nin yönetim kripto parası AAVE arasında ve öngörülen ve gözlemlenen değerler arasında orta düzeyde pozitif korelasyonlar bulundu. Sektör büyümeye devam ettikçe, merkeziyetsiz ve yeni borç verme protokollerinin finans sektöründe giderek daha önemli bir rol oynamasını bekleniyor.
  • Öğe
    Corporate governance and financial soundness of commercial banks in Kenya
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Mohamed, Abas Abdırahman; Şensoy, Necdet
    Çalışma, kurumsal yönetimin Kenya'daki III kademe ticari bankaların finansal sağlamlığıüzerindeki etkisini belirlemek için tasarlanmıştır. Araştırmanın konusu, spesifik olarak, , Kenya bağlamında III. Kademe bankalarda yönetim kurulunun oluşumu, denetim komitesinin nitelikleri (büyüklüğü ) ve kurulun bileşiminin bu bankaların finansal sağlamlığına olan etkisini ortaya koymaktır. . Vekâlet teorisi, çalışmaya dayanak sağladı. Kenya'daki 24 adet III.kademedeki ticari bankayı hedefleyen tanımlayıcı anket uygulandı ve nüfus sayımı ( Census ) yöntemi kullanıldı. 2017-2021 zaman aralığındaki bilgiler "İkincil Veri" olarak kullanılmıştır. Toplanan verilerin analizi ortalamalar ve standart sapmalar, korelasyon ve regresyon analizleri ile yapılmış ve tablolar halinde sunulmuştur. Çalışma, yönetim kurulu yapısı, denetim komitesi büyüklüğü ve yönetim kuruluna yapılan ödemeler gibi unsurların tek başlarına incelendiğinde de bankaların finansal sağlamlığının ve finansal istikrarın önemli göstergeleri olduğunu ortaya koymuştur. Çalışma, kurumsal yönetimin bankaların finansal sağlamlığı ve finansal istikr açısındann önemli bir etken olduğu sonucuna varmaktadır.
  • Öğe
    The impact of nonperforming loans on the profitability of banks in Malaysia and South Africa
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Faal, Fatoumatta; Sönmezer, Sıtkı
    Bankalar sorunlu alacakları kapatmada dezavantajlı durumda olduklarından, sorunlu krediler ve banka kârlılığıyla ilgili konular araştırmacıların ve uygulayıcıların ilgisini çekmeye devam etmektedir. Ayrıca, farklı ülkelerdeki bankaların uyguladıkları temerrüde ilişkin kredi riski azaltım stratejilerinin değişik bir yapıya sahip olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, farklı ülkelerdeki bankaların uyguladıkları temerrüde ilişkin kredi riski azaltım stratejilerinin farklı bir yapıya sahip olduğu gözlemlenmiştir. Bu nedenle, takipteki kredilerin gelişen piyasalar, Güney Afrika ve Malezya'daki bankalar üzerindeki etkisini incelemek için karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Çalışmanın amacına ulaşmak için Thompson Reuters veri tabanından, Dünya Bankası veri tabanından ve seçilen bankaların 2008'den 2020'ye kadar olan yıllık raporlarından ikincil veriler kullanılmıştır. Bağımlı değişken, varlık performansıyla ölçülen karlılık ve bağımsız değişken olan temerrüt oranıydı. Banka büyüklüğü ve GSYİH, test sermaye yeterliliği oranının doğruluğunu ve güvenilirliğini artırmak için kontrol değişkenleri olarak kullanılır. Çoklu regresyon teknikleri kullanılarak yapılan çalışmanın sonuçları, banka büyüklüğünün ve takipteki kredilerin Güney Afrika bankaları için ROA metrikleri üzerinde pozitif ölçüde olumlu etkilere sahip olduğunu gösteriyor. Malezya'da olduğu gibi, takipteki krediler, sermaye yeterlilik oranı, bankaların gayri safi yurtiçi hasılası ve aktif getirileri arasında negatif bir ilişki varken, panel veri analizi sonuçları sermaye yeterlilik oranı ile bankaların aktif getiri oranları arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğunu gösteriyor. Karlılık ve bankanın büyüklüğü de karlılık üzerinde negatif ve anlamlı bir etkiye sahiptir. Çalışmanın sonuçları, düzenleyicilerin, kötü borçların birikmesinden kaynaklanan olası banka iflaslarına karşı düzenleyicileri uyarmak için yasalar ve gözetim mekanizmaları uygulaması gerektiğini göstermiştir.
  • Öğe
    Factors of stock market volatility in African stock markets: Evidence from Egypt, South Africa, and Nigeria
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Mohamed, Zamzam Hassan; Sönmezer, Sıtkı
    Bu araştırma, makroekonomik belirsizliğin Afrika'daki borsaların oynaklığını nasıl etkilediğini ve borsa getirilerinin çok çeşitli makroekonomik endekslerle (Güney Afrika, Mısır ve Nijerya) nasıl ilişkili olduğunu araştırıyor. Faiz oranı, enflasyon oranı, para arzı, işsizlik oranı ve döviz kuru gibi dışsal değişkenler, hisse senedi fiyatlarını ve oynaklığı etkileyen makroekonomik faktörleri temsil etmek için kullanılır. Örnek, 2000'den 2022'ye kadar borsa endeksleri ve makroekonomi ile ilgili yıllık verileri içerir ve toplam 69 veri noktası içerir. Bu araştırmayı yürütmek amacıyla birkaç farklı tahmin stratejik modeli kullanılmıştır. Pedroni Rezidüel Eşbütünleşme Testi tarafından gerçekleştirilen eşbütünleşme testinin bulguları, borsa performansı ile ekonominin uzun vadedeki durumu arasında bir bağlantının varlığına işaret etmektedir. Buna göre araştırma, makroekonomik değişkenlerin borsa getirilerini ve oynaklığı anlamak için çok önemli olduğu sonucuna varıyor. Özellikle, bu bulguların Afrikalı yetkililer, düzenleyiciler, yatırımcılar ve analistler için yönetim ve politika çıkarımları vardır. Test sonuçları, Johannesburg, Mısır ve Nijerya borsalarında bilgi verimsizliğinin var olduğunu gösteriyor. Bu makroekonomik göstergelerin politika yapıcılar tarafından ekonomik ve finansal politika kararları alınırken göz önünde bulundurulması mümkündür. Anahtar Kelimeler: Hisse Senedi Getirileri, Piyasa Oynaklığı, Hisse Senedi Piyasası Etkinliği, EGARCH
  • Öğe
    The impact of electronic banking on customer satisfaction: The case of Somalia
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Abdullahı, Ilyas Muhyadin; Sönmezer, Sıtkı
    Bu çalışmanın temel amacı, elektronik bankacılığın müşteri memnuniyeti üzerindeki etkisini araştırmaktır. Araştırmanın spesifik amacı olarak, müşteri memnuniyeti ve internet bankacılığının etkisini analiz etmek için internet bankacılığının içerik, doğruluk, biçim, kullanım kolaylığı, zamanlama ve müşteri memnuniyeti güvenliğinden oluşan altı faktör kullanılmıştır. Çalışma, katılımcılardan veri toplamak için kapalı-uçlu bir anket kullanıldı ve ayrıca araştırmacı, çalışmanın tüm katılımcılarına eşit şans vermek için rastgele bir örneklem kullanmıştır. Araştırmanın veri analizinde, araştırmanın amacına uygun olarak betimsel, korelasyon ve regresyon analizi gibi farklı analizler kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları, müşteri memnuniyetinin içerik, doğruluk, biçim, zamanlama ve güvenlik açısından çevrimiçi bankacılık üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Sonuçlar ayrıca tüketici memnuniyetinin kullanım kolaylığının internet bankacılığını etkilemediğini, bu sonucun istatistiksel olarak önemsiz olduğunu göstermiştir. Bu sonuçların, bazıları çevrimiçi bankacılığın teknik yönlerini ve müşterilerin sahip olduğu internet uzmanlığı miktarındaki artışı içeren çeşitli potansiyel nedenleri olabilir. Potansiyel yeni müşteriler getireceği, onlara değer katacağı ve onları sadık müşteriler yapacağı için, ve ayrıca tüketicilerin finansal işlemleri doğru bir şekilde bankanın websitesi üzerinden tamamlaması için sundukları ürün içeriğinin geliştirilmesi önemlidir. Müşteri memnuniyetinin zaman çizelgesi, bankacılık işlemlerini ve kredi işlemlerini izleyerek, hızlı dosya erişimini ve süreci basitleştiren ve süreyi azaltan geri alımı sağlayarak müşterilere yardımcı olacaktır. Araştırma ayrıca, müşteri memnuniyetinin güvenliğinin çevrimiçi bankacılık müşterileri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu ortaya koydu. Müşterilerin finansal işlemler yaparken bankaya kişisel bilgilerinin güvenilebileceği konusunda güven duymak istediklerinin açık bir göstergesidir.
  • Öğe
    The relationship between inflation and economic growth case study of Turkey, Switzerland, Japan, Suriname, Saudi Arabia, and Haiti
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Sofe, Abdımahad Mohamed; Küçükçolak, Recep Ali
    Bu çalışmanın amacı, İsviçre, Suudi Arabistan, Japonya, Türkiye, Haiti ve Surinam'da enflasyon ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi 2007'den 2021'e kadar panel verilerini kullanarak gözlemlemektir. Bu konuyu seçmenin veya bu uygulamanın yürütülmesinin izlenmesi, seçilmiş bölgelerin Asya, Avrupa ve Latin Amerika'daki kilit ticaret noktalarıdır, bu nedenle ekonomik büyümelerini ve yayılmasını izlemek, özellikle ilgili bölgelerin ve kalkınma ortaklarının ekonomik istikrarını incelerken çok önemli. Bu değişken GSYİH bağımlı değişken, değişken ise bağımsız değişkendir. Bu duruma göre FMOLS (tam modifiye sıradan en küçük kareler) tahmin tekniği kullanılmıştır. Kullanımların durağanlığı Levin-Lin Chu (LLC) ve Augmented Dickey-Fuller (The Fisher ADF) panel birimi kök deneme ile, değişkenler arasında eşleşme bütün ise Pedroni panel eşleşme testi ile kontrol edilmiştir. Bulgular, enflasyon ile ekonomik büyüme arasında uzun vadeli olumsuz bir ilişki, enflasyondaki bir değişimin GSYİH'da 0,229833'lük bir düşüşle sonuçlandığını, ancak düşük enflasyon için pozitif bir ilişki olduğunu, yüksek enflasyon ise GSYİH negatif üzerinde bir güce sahip olduğunu gösterdi. Enflasyon ve ekonomik büyüme arasındaki tek ilişki ilişkisi, VAR Granger nedensellik testi kullanılarak doğrulanmıştır. Özetle, analizimiz 2007 ve 2021 yılları arasında seçilen ülkeler için tüketima dayalı ekonomik büyüme ilişkisinin geçerliliğini araştırdı. Son bölüm, çalışma yeni araştırmacılara bazı önerilerde bulunmuştur.
  • Öğe
    The effect of foreign direct investment on economic growth: Case study of South Africa, Egypt and Nigeria
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Alı, Abdırızak Abdullahı; Küçükçolak, Recep Ali
    Bu tez, doğrudan yabancı yatırımın (FDI) Güney Afrika, Mısır ve Nijerya'daki ekonomik büyüme üzerindeki etkisini panel veri analizi yoluyla incelemektedir. Çalışma, 2002'den 2021'e kadar 60 gözlem içeren 20 yıllık verileri kullanıyor ve ekonomik büyümenin bir göstergesi olarak gayri safi yurtiçi hasılayı (GSYİH) kullanıyor. Bu analiz için veriler Dünya Bankası Veritabanından alınmıştır. DYY ile GSYİH arasındaki ilişkiyi analiz etmek için havuzlanmış OLS ve rastgele etki modelleri kullanılır. Havuzlanmış OLS tahmininin sonuçları, DYY'nin bu ülkelerin ekonomik büyümesi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir pozitif etkisinin olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde, rastgele etki modeli, DYY'nin GSYİH üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir pozitif etkisi olduğunu göstermektedir. Çalışmanın bulguları, Hükümetlerin toplam yatırım sermayesinin büyük bir kısmına katkıda bulunacak ve istihdamı ve geliri iyileştirecek, bilgi ve teknoloji transferini teşvik edecek ve sürekli olarak izleyecek ve değerlendirecek stratejik sektörlerde doğrudan yabancı yatırım (FDI) girişlerini çekmeye odaklanması gerektiğini göstermektedir. DYY politikaları Anahtar Kelimeler: Doğrudan yabancı yatırım, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, Güney Afrika, Mısır, Nijerya
  • Öğe
    The relationship between cost management and the financial performance of telecom companies; The case study of Turkey, Egypt and Saudi Arabia
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Muse, Samatar Mohamed; Küçükçolak, Recep Ali
    Bu çalışma, Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan'daki halka açık telekomünikasyon şirketlerinin maliyet yönetimi ile finansal performansı arasındaki ilişkiyi analiz etmeyi amaçlamıştır. Ayrıca beş yıllık bir süre boyunca şirketlerin finansal eğilimlerine ve maliyet yönetiminin finansal performanslarına etkilerine odaklanılmıştır. Çalışmanın sonuçları, likidite analizi sonuçlarına göre Türk Telekom ve Mısır Telekomünikasyon şirketlerinin maliyet yönetiminin daha zayıf görünümde olduğunu ortaya koymuştur. Bu arada Suudi Arabistan telekomünikasyon şirketi (STC) diğer iki firmadan daha iyi maliyet yönetimine sahipti. Ayrıca, Türk Telekom ve Suudi Arabistan Telekomünikasyon şirketi (STC) mali performans analizi, iyi performans gösterdiklerini ve mali performans analizlerine göre (brüt marj, net kar marjı, faaliyet kâr marjı ve aktif kârlılığı) böyle devam etmelerinin beklendiğini ortaya koymustur. Ancak, Mısır Telekomünikasyon şirketinin finansal performans sonuçları, sonuçların çoğu ortalamanın altında olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan, şirketlerin regresyon analizi sonuçlarına göre, maliyet yönetiminin tüm şirketlerin finansal performansları üzerinde %78'den fazla etkisi olduğu için, maliyet yönetiminin tüm şirketlerin finansal performanslarına önemli bir katkısı bulunmaktadır. Tüm değerler (p-değeri) 0,000'de izin verilen bir aralıkta olduğundan, bu bize maliyet yönetimi ile finansal performans arasında önemli bir ilişki olduğunu göstermektedir. Böylece, hipotez kabul edilmekte ve araştırmacı, maliyet yönetiminin tüm şirketlerin finansal performansı üzerinde önemli bir etkisi olduğu sonucuna varmaktadır. Çalışma, güçlü maliyet minimizasyonu yoluyla Mısır Telekomünikasyon Şirketi ve Türk Telekom Şirketi için zayıf görünen maliyet yönetimi tekniklerinin iyileştirilmesini, alacakların hızlı bir şekilde ödenmesini sağlayarak borçları kontrol altında tutmayı ve şirketin nakitini artıracak satışları artırarak şirket cirosunu iyileştirmeyi önermektedir. Son olarak, çalışma, Suudi Arabistan'ın stc şirketinin, şirketteki karlarını artırmak için ,birim maliyete dikkat etmesi ve standart maliyet bilgilerine bağlı kalması gerektiğini ortaya koymaktadır.
  • Öğe
    The effects of private equity on the financial performance of the firms
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2023) Farah, Mariam Robleh; Sönmezer, Sıtkı
    Özel sermaye yatırımları finans dünyasında giderek daha büyük bir yer tutuyor. Rolleri hem işletmeler hem de akademisyenler için ilgi çekicidir. Bu tezin amacı, özel sermayenin firmaların finansal performansını nasıl etkilediğini görmektir. Bu tezde, özel sermayenin firmaların finansal performansı üzerindeki etkisini değerlendirmek için ekonometrik bir model kullanılmıştır. Rassal etkiler modeli, özel sermayenin nasıl çalıştığını ve özel sermaye ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) özel sermayeden fon aldıktan sonra finansal olarak ne kadar iyi performans gösterdikleri arasında ne tür bir ilişki olduğunu anlamak için kullanılmıştır. Bu tez için kullanılan veriler, 2012-2020 yılları arasında Thomson Reuters Refinitiv veri tabanından alınmıştır ve risk sermayesi fonları tarafından desteklenen 181 listelenmemiş şirket toplanmıştır. Ancak yetersiz finansal bilgi nedeniyle, çalışmamızda bu şirketlerden yalnızca 54'ü incelenmiştir. Bu tezde üç bağımsız değişken - yönetim kurulu büyüklüğü, anlaşma sayısı ve girişim sermayesi fonu - ve bir bağımlı değişken - girişim sermayesi getirisi - incelenmiştir. Bu tezin sonuçları, işlem sayısının firmanın finansal performansını doğru bir şekilde tahmin etmediğini göstermektedir. Bu durum, fonun işlem sayısı ile bu tezde incelenen değişken arasında bir ilişki olmadığını göstermektedir. Bir firmanın finansal performansı, diğer araştırmacıların da öngördüğü gibi, özel sermaye fonu ile iyileşmektedir. Son olarak, yönetim kurulu büyüklüğünün öz sermaye karlılığı üzerinde negatif bir etkisi vardır. Bir firmanın finansal performansı yönetim kurulu büyüklüğünden etkilenmemektedir.
  • Öğe
    Türk sigorta şirketlerindeki riskler ve risk yönetiminin anket çalışması ile analizi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2020) Gezgin, Murat; Özyüksel, Suna
    Sigortacılık sektörü, küresel riskleri üstlenen ve ekonomik kayıpları minimuma indiren bir sektör olduğu için gerek finansal sistemin gerekse ekonominin temel taşlarından biridir. Yaşanan hasarların sigorta şirketleri tarafından hemen tazmin edilmesi, yatırımcıların faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmesi anlamına gelmektedir. Hem prim üretimi ile ekonomiye katkısı, hem de oluşan hasarların tazmini neticesi yatırımcılara destek olması nedeniyle sigortacılık sektörü ülke ekonomisinin gelişimi açısından çok önemlidir. Ancak sigorta sektörü hem üstlendiği riskler hem de karşılaştığı diğer riskler nedeniyle, çok sayıda risklerle karşı karşıyadır. Bu nedenle, sigorta şirketlerindeki risk yönetiminin güçlü olması, ülke ekonomisinin gelişimine temel teşkil etmesi açısından önem arz etmektedir. Risk yönetimi süreci, sigorta şirketlerinin işlerini optimum düzeyde yürütmesi, stratejik hedeflerine ve varlığına etki edebilecek risklerin belirlenmesi, ölçülmesi, azaltması ve kontrol altına almasını sağlar. Bu çalışmanın amacı, Türk sigorta şirketlerinin karşı karşıya kaldığı riskleri ve bu önemli risklerle mücadele etmek için üstlenilen risk yönetim davranış ve yaklaşımlarını, yapılan bir anket uygulaması ile araştırmaktır. Anket çalışmasında sigorta şirketlerinin risk yönetim departmanı yapılanmaları, sigorta şirketlerinin öngördükleri riskler ile bu risklere karşı stratejileri ve sigorta şirketlerinin risk yönetimi yapmak üzere kendi satın aldıkları sigorta poliçeleri ile ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Anket sonuçlarındaki önemli bulgular arasında, Sigorta şirketlerinin öngördükleri en yüksek riskler sırasıyla "Faiz oranı ve döviz dalgalanması, politik riskler, ekonomik yavaşlama, ekonomik kriz, yasal düzenleme değişiklikleri, siber saldırılar, mevzuata uyumsuzluk, artan rekabet, dijitalleşme/insurtech (sigorta teknolojileri) ve iş sürekliliği kesintisi riskleri" olduğu ayrıca, Türk Sigorta sektörünün, dünya sigorta sektöründe ve Türk finans sektörü içinde küçük bir paya sahip olmasına rağmen risk yönetimi yapılanmaları açısından güçlü bir yapıya sahip olduğu görülmektedir.
  • Öğe
    Türkiye ve Avrupa'nın kara para aklanması ile mücadele yöntemlerinin mukayeseli olarak incelenmesi
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2018) Erdem, Eyyüp; Artar, Okşan
    Kara para aklama; organize ve sınır aşan bir suç olarak, özellikle teknolojik gelişmelere bağlı olarak artmaktadır. Aklamanın yalnızca ekonomik değil, sosyal yönden de toplumlar üzerinde yıkıcı etkileri olduğu görülmektedir. Kara para aklama faaliyetinin, ekonomik ve sosyal alanlarda büyük tahribatlar oluşturması nedeniyle son dönemde kuruluşlar nezdinde yerel, bölgesel ve küresel ölçekte bu suçla mücadele edilmektedir. Suçtan elde edilen gelirlerin nakit formda olması ve bu durumun beraberinde getirdiği olumsuzluklar nedeniyle aklayıcılar; fonları finansal sisteme dâhil etme ve bu fonları mümkün olduğu kadar kaynağından uzaklaştırma çabasındadırlar. Kara paranın belli bir ülkede kolay aklanabiliyor olması ülkenin ekonomik durumu ve küresel itibarı açısından bir takım olumsuzlukları beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada; kara paranın tanımı, aklama aşamaları, aklama yöntemleri gibi kavramsal çerçevenin yanında, aklamanın önlenmesine yönelik uluslararası kuruluşların yaptığı yasal düzenlemeler ortaya konulmuştur. Bununla beraber AB Direktifleri çerçevesinde kara paranın aklanması ile mücadelede Türkiye ile Avrupa Birliği mukayeseli olarak incelenerek, çalışmanın mevcut literatüre katkı sağlaması amaçlanmıştır.