SBD Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 25
  • Öğe
    Perakende mağazıcılığında satınalma noktası iletişimi: Ayakkabı sektöründe zincir bir marka örneği
    (2011) Bayazıt, Zeynep Şahinoğlu; Yıldırım, Figen
    Perakende yönetiminde yaşanan hızlı değişim özellikle rekabetçi stratejilerin oluşmasında ve her geçengün tüketiciye farklı deneyim sunan markaların öne çıkmasına sebebiyet vermektedir. Farklı olmanınanahtarı öncelikle pazardan beslenip bilginin doğru bir şekilde kullanılması ve yaratıcı sunumlarla talebekarşılık verilmesi ile mümkündür .Değişen tüketim kültürü, en çok perakende yönetiminde etkisinigöstermektedir. Tüketici ile markaların buluştuğu yer olan satınalma noktası iletişim tekniklerinin farklıkılınması ile büyük bir güç oluşturmaktadır. Artık tüketicinin cüzdanındaki payı takip eden markalar,rekabet tanımlarını genişletmekte, bunun sonucunda gerek mağaza yeri seçimleri, gerekse mağaza içipazarlama sunumları ile fark yaratma stratejileri uygulamakta ve sadık müşterilerine ek değersunmaktadırlar. Bu çalışmada, mağazacılık anlayışının değişen tüketime uygun olarak geliştirdiğisatınalma noktası iletişimi hakkında literatür taraması yapılmıştır. Teorik bilginin pratiktekiuygulamalarını ortaya koymak amacıyla çalışma; ayakkabı perakende sektöründe faaliyet gösteren birzincir markanın iletişim stratejilerini örnek olarak almış ve marka yetkilisiyle yapılan derinlemesinemülakat ile araştırma zenginleştirilmiştir.
  • Öğe
    Türkiye'nin taraf olduğu bazı milletlerarası sözleşmeler çerçevesinde doğrudan tanıma usulü
    (2012) Malkoç, Ebru Şensöz
    Yabancı adli ve idari makam kararlarının tanınması bakımından 5718 sayılı MÖHVK ile Türkiye 'nin taraf olduğu iki ve çok taraflı milletlerarası sözleşmeler tanıma usulleri bakımından incelenmiştir. 5718 sayılı MÖHUK ve Türkiye'nin taraf olduğu iki ve' çok taraflı milletlerarası sözleşmeler çerçevesinde, Türk hukukunda yabancı mahkeme kararlarının tanınması bakımından üç ayrı tanıma usulü bulunduğu tespit edilmiştir. Bunlardan ikisi, \"Türk Mahkemesinde Bağımsız Bir Tanıma Davası Açılması \" ve \"Türk Mahkemesinde Görülmekte Olan Bir Dava İçinde Tanıma Talep Edilmesi\" 5718 sayılı MÖHUK m. 58 hükmünde kabul edilen tanıma usulleridir. Türkiye 'nin taraf olduğu iki ve çok taraflı milletlerarası sözleşmeler incelendiğinde, bunların çoğunda, MOHUK'nda kabul edilen tanıma usullerine atıf yapıldığı ve ayrı bir tanıma ıısulii kabul edilmediği; bazılarında ise, yabancı kararın, tanıma şartları bakımından incelenmeksiziıı ve tanıma kararı verilmesine gerek olmaksızın Türkiye'de kendiliğinden hüküm ve sonuçlarını doğıınnası, başka bir ifadeyle, Türkiye'de doğrudan kesin hüküm veya kesin delil etkisine sahip olmasının kabul edildiği tespit edilmektedir. Bu usul, çalışmamızda \"Doğrudan Tanıma Usulü \" olarak adlandırılmakta vt' Türkiye'nin taraf olduğu bazı iki ve çok taraflı milletlerarası sözleşmeler çerçevesinde \"Doğrudan Tamına \"nin yeni bir tanıma usulü olarak Türk hukukunda yerini aldığı tespit edilmektedir.
  • Öğe
    Türkiye'de özel öğrenme güçlüğüne ilişkin yapılan uygulamalar
    (2012) Özkardeş, Güngörmüş Oya
    Bu çalışmada Ülkemizde ÖÖG li çocuklara ilişkin yapılan uygulamalar ÖÖG li çocuklara götürülen hizmetler, Uzman/ Öğretmen yetişirilmesi, Sivil toplum örgütlerinin çalışmaları, ÖÖG ile ilgili projeler ve araştırmalar olmak üzere dört başlık altında incelenmiştir; bu bilgilerin ışığında yapılması gerekenler özetlenmiştir.
  • Öğe
    Iş güvencesizliği kavramı ve banka çalışanların ın iş güvences izliğine yönelik algılarının demografik özelliklerine göre incelenmes i
    (2012) Dereli, Beliz
    Günümüzde teknolojik, ekonomik, politik çevrelerde gerçekleşen hızlı değişimler karşısında örgütlerin birçoğu bu değişimlere uyum gösterip rekabet üstünlüğü yakalayabilmek ya da varlıklarını sürdürebilmek için şirket satın alma, birleşme, dış kaynak kullanımı, yeniden yapılanma, özelleştirme, esnek çalışma düzenlemeleri ve küçülme gibi bazı stratejiler uygulamaktadırlar. Her ne kadar bu stratejiler örgüt ve çalışanların menfaati için uygulansa da, bazı olumsuz sonuçlara neden olabilmektedirler. Bu sonuçlardan en önemlisi, bu stratejilerin uygulanması sonucunda dünyamızda ve ülkemizde pek çok çalışanın işini kaybetmesi ya da iş güvencesizliği ile karşı karşıya kalmasıdır. İşsizlik, işgücü piyasasının en temel problemi olarak görülse de, iş güvencesizliği de en az işsizlik kadar çalışanlar üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Ülkemizde bankacılık sektörü, yakın geçmişe kadar işten çıkarmaların sık yaşandığı ve ekonomik krizlere karşı hassasiyetin yüksek olduğu bir sektördür. Dolayısıyla bu sektörde çalışanların iş güvencesizliğini yoğun hissedebilecekleri varsayılmış ve bu çalışma ile bankacılık sektöründe çalışanların demografik özelliklerine göre iş güvencesizliğine yönelik algılarının incelenmesi amaçlanmıştır.
  • Öğe
    6098 Sayılı yeni Türk borçlar kanununa göre internet üzerinden sözleşmelerin kurulması
    (2012) Şeker, Muzaffer
    Çalışmada Yeni Borçlar Kanunu kapsamında elektronik ticaretin altyapısını oluşt0075ran internet üzerinden sözleşmelerin kurulması ile ilgili konular ve Yeni Borçlar Kanununun getirmiş okluğu yeniliklerin ve değişikliklerin internet üzerinden sözleşmelerin kurulmasına etkileri ayrıntılı olarak incelenecektir.
  • Öğe
    Merger of joint companies according to the new Turkish commercial code
    (2012) Yıldız, Şükrü
    Birleşme ekonomik güçlerin bir anıya gelerek mevcut ya da yeni bir şirket çatısı altında güçlerini birleştirmelerini ifade eder. 6102 saydı yeni TTK. kaynağın t İsviçre Birleştirme Kanunundan ve AB 78/855/EC.C saydı şirketler Hukuku 3. Konsey Yönergesinin birleşmeye dair hükümlerinden alcın yeni bir h iı 'leşine düzeni oluşlumu ıstı ır. Bir anonim şirket birleşmesinden söz edebilmek için en az iki (anonim) şirketin bulunması zorunludur. Birleşmede bu iki şirketin malvarlığının birleşmesi re devralunan şirketin ortaklarına devralan şirketin paylarının değiş tokuş oranına göre kendiliğinden iktisap edilmesinin mecburi alması durumu söz konusudur. Böylece birleşmede malvarlığı birleşmesi ile birlikte ortaklar birleşmesi de sağlanarak pay sahipliğinin devamlılığı ilkesi güvence altına alınmış olmaktadır. Yeni kanun bu ilkeye ayrılma akçesi başlığı altında, m. 141 'de istisna da getirmiştir. Diğer yandan birleşme tasfiyesi- sona erme ve külli halejiyet ilkesine göre gerçekleştirilir. Yeni TTK'da tasfiyesiz sona ermenin alacaklıları vl' ortakları mağdur etmemesi için, inceleme hakkı ve alacakların teminat altına alınması gibi, özel hükümler öngörülmüştür. Birleşmenin külli halejiyet ilkesine göre gerçekleşmesinin anlamı ise. şirketin bütün aktif ve pasiflerinin, malvarlığı ve işletmelerinin bir bütün halinde kendiliğinden re başka hiçbir işleme gerek olmaksızın devralan ya da yeni kurulan şirkete geçmesidir.
  • Öğe
    6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU'NA GÖRE ADİ ORTAKLIK SÖZLEŞMESİNDEKİ YENİLİKLER VE DEĞİŞİKLİKLER
    (2014) Badak, Zehra Aybar
    Adi ortaklık sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu içerisinde düzenlenen ve niteliği itibariyleTicaret Kanununda karşılığı bulunmayan her türlü ortaklık ilişkisi için de uygulama bulan, bunun ötesinde Türk Ticaret Kanununda sayılmış olsa bile bu kanunun sessiz kaldığı konu- larda boşluğu doldurmak için başvurulan kimi hallerde ise doğrudan atıf yapılan bir sözleşme ilişkisidir. Bu çalışmada Türk Borçlar Kanununun adi ortaklık sözleşmesi konusunda içerdiği değişiklikler ve getirdiği yenilikler, doktrindeki görüşlerden de faydalanılarak incelenmeye çalışılmıştır. Türk
  • Öğe
    KEFALET SÖZLEŞMESİNDE EŞİN RIZASI
    (2016) Şeker, Muzaffer
    Bu çalışmada, aile hukuku ile borçlar hukukunun kesiştiği, kefalet sözleşmesi ile ilgili yeni bir madde olan \"eşin rızası\" başlıklı BK. m. 584'ün değerlendirmesi yapılacaktır. Ancak bu maddenin değerlendirmesine geçmeden önce, konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olması için, evliliğin eşlerin hukuki işlem ehliyetine etkisi ile ilgili genel bilgi verilecektir.
  • Öğe
    A UGMENTED REALITY SOLUTIONS FOR MARKETINGPR: CASE ANALYSIS OF POKEMON GO
    (2017) Erdemir, Ayşe S.
    6 Temmuz 2016 tarihinde Niantic Games tarafından ABD, Yeni Zelanda ve Avusturalya'da eşzamanlı piyasaya sürülen Poke'mon GO artırılmış gerçeklik (Augmented Reality- AR) tabanlı bir oyun fomatında kitlelerin beğenisine sunuldu. Android ve iOS işletimli mobil telefonlar üzerinden kullanıcıların gerçek dünyada sanal ögelerle keyifli bir deneyim yaşamasına olanak sağlayan bu oyun piyasaya sürüldüğü gün milyonlarca kullanıcıya ulaşınca Niantic Games markalara pazarlama fırsatı sunmak amacıyla oyuna sponsorlu lokasyon ve içerik özelliğini açtı. Poke'mon GO milyonları peşinden sürüklerken iki konu merak konusu olmaya devam ediyor: insanları bu içerikleri tüketmede motive eden güdü nedir ve bu güdülerden elde edilebilecek olası üretici ve tüketici odaklı çıkarımlar nelerdir? Etik konulara da değinecek olan bu yazıda farklı alanlarda karşımıza çıkan AR uygulamaları konu alınıp, popülerliğiyle öne çıkan, Poke'mon GO bir AR tabanlı uygulama olarak değerlendirilecektir. Giriş bölümüne takiben AR tanım ve kullanım alanlarına değinilecek, kısa bir AR tarihçeden sonra literatürde sıklıkla referans verilen, insan güdülerini tetikleyen motivasyon teorileri ve araştırmaları incelenecek, sonuç ve değerlendirme kısmında ise motivasyon teorileri bilişsel bilimin sunduğu çıkarımlarla harmanlanıp bireyin bilişsel ihtiyaçları doğrultusunda markalara pazarlama stratejileri önerilecek, ilerdeki araştırmalar için konu tavsiyelerinde bulunulacaktır.
  • Öğe
    GIDA SEKTÖRÜ KAPSAMINDAKİ KÜÇÜK KOBİ'LER VE ELEKTRONIK TICARET UZERİNE NİTEL BİR ARAŞTIRMA
    (2017) Yalçın, Sevinç; Onursal, Fatma Serab
    Bu araştırmanın amacı elektronik ticaret'in gıda sektöründe yer alan küçük KOBİ'ler üzerinde var olan etkilerini ortaya çıkarmaktır. Araştırma kapsamında, konuya dönük olarak gerekli cevapları verebilecek ve soruna efektif anlamda çözüm üretebilecek 15 firmanın yöneticisi ile derinlemesine mülakat çalışması gerçekleştirilmiş olup araştırma kapsamında amaçlı örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Cevaplayıcılara konu ile alakalı ve bağıntılı toplam 15 soru yöneltilmiş ve her bir soruya gerekli ayrıntıya sahip olan yanıtlar alınmıştır. Çalışmanın sonucunda elektronik ticaret'in gıda sektöründe yer alan küçük KOBİ'lerin itici gücü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    A THE EFFECT OFJOB SATISFACTION ON ORGANISATIONAL COMMITMENT: CASE STUDY OFA PRIVATE UNIVERSITY
    (2017) Kosovalf, Pınar; Şencan, Hüner
    Bu çalışmanın amacı bir vakıf üniversitesinde çalışan akademik ve idari personelin lş Tatmini ile Örgütsel Bağlılık düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Çalışmada öncelikle lş Tatmini ile Örgütsel Bağlılık arasındaki ilişkiler incelenmiştir. lki kavramsal yapı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu görülmüş ve ayrıca demografik değişkenlerle Örgütsel Bağlılık arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Bunlar; yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, pozisyon, çalışma durumu, kıdem ve meslek yılı faktörleridir. Araştırma sonuçlarına göre işgörenlerin; yaş, eğitim, pozisyon ve kıdem değişkenleri ile örgütsel bağlılık toplam puanları ve alt boyutlarının toplam puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık yarattığı ortaya çıkmıştır. Cinsiyet, çalışma durumu ve meslek yılı değişkenleri ile örgütsel bağlılığın ve alt boyutlarının toplam puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık bulunmamıştır.
  • Öğe
    YATIRIM VE PROJE FİNANSMANINDA KİRA SERTİFİKALARININ KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ
    (2018) Küçükçolak, Recep Ali; Kasımoğlu, Murat
    Bu çalışmada, yatırım ve proje finansmanı süreçlerinde yeni bir alternatif sunan İslami fonlama enstrümanları içerisinde sukuk ve Türkiye’deki tanımlamayla kira sertifikalarının ihracının yasal dayanak kazanmasından sonra kavramsal çerçevesinin irdelenmesi, önceki ve yeni kira sertifikaları tebliğinin karşılaştırmalı olarak analizinin ardından bundan sonraki ihraçlarda ihracın başarılı olmasını etkileyen ve dikkat edilmesi gerekli hususların üzerinde durulmuştur. Çalışmamız uluslararası alanda ve Türkiye uygulamasında kira sertifikalarının modellenmesi ve işleyişi üzerinde durduktan sonra, proje finansmanı süreci ve özelliklerinin irdelenmesi,kira sertifikalarının proje finansmanında kullanımı, özel sektörün büyüme finansmanı ve Türkiye’de kira sertifikası piyasasının gelişimi incelenmiştir. Kira sertifikası piyasasının Türkiye’de büyütülmesi ve derinleştirilmesi için öneriler yapılmıştır.
  • Öğe
    I_.(ALİTE UYGULAMALARININ İŞLETMECPERFOORMANSI UZERINDEKI ETKISI: INŞAAT SEKTORUNDE BIR UYGULAMA
    (2017) Özer, Elif; Karabulut, Ahu Tuğba
    Bu çalışmanın amacı, kalite uygulamalarının işletme performansı üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmada kalite uygulamaları şu boyutta incelenmiştir: Üst yönetim liderliği, müşteri odaklılık, kalite sistem prosesleri, insan kaynakları uygulamaları, tedarikçi ilişkileri, süreç kontrol ve geliştirme. Öte taraftan, perfomıans Dengeli Başarı Göstergesi boyutları yönünde şu boyutta incelenmiştir: Finansal Performans, Firma lçi Performans, Müşteri Performansı, Yenilik ve Öğrenme Performansı. Araştırmada kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma formu inşaat sektöründeki şirkette çalışan 300 kişiye uygulanmış ve analiz edilmiştir. Toplanan verilerin analizi için frekans dağılım analizi, güvenilirlik analizi, faktör analizi, korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizi yapılmıştır. Araştırmada işletmelerin kalite uygulamalarının işletme performansını pozitif yönlü etkiledigi tespit edilmiştir.
  • Öğe
    RELA ONSHIP BETWEEN CHILDHOOD RA UMA AND STA TE ofMOOD IN ADOLESCENTS DISPLA YIN RISK BEHA VIORS
    (2017) Okutan, Sema Balık; Arı, Ela; Cin, Firdevs Melis
    Riskli davranışların oluşumunda ailesel ve çevresel faktörlerin etki ağırlığını göz önünde bulundurarak hazırlanan bu çalışmada; riskli davranış gösteren ergenlerin yaşamış oldukları çocukluk çağı travmaları ve zekânın ruhsal durumları ile ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmanın evrenini; ailesi ve çevresi tarafından istismara uğradığı belirlenmiş ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından koruma altına alınmış, riskli davranışlar gösteren ergenler tarafından oluşturulan klinik vakalar meydana getirmektedir. Söz konusu evren arasından, Bakanlık bünyesinde hizmet vermekte olan lstanbul ll sınırlarındaki iki adet merkezde korunma bulunan 65 ergen örneklem olarak belirlenmiştir. Klinik vakaların lQ skorlarının belirlenebilmesi adına örnekleme Porteus ve Cattel zeka testleri uygulanmıştır. Bununla birlikte, vakalara Çocukluk Çağı Ruhsal Travmalar Ölçeği ve Kısa Semptom Envanteri uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre duygusal ihmal; depresyon, olumsuz benlik ve somatizasyon üzerinde anlamlı etki yaratmaktadır. Bununla birlikte, cinsel istismar olumsuz benliğin üzerinde anlamlı bir etki yaratmaktadır.
  • Öğe
    BEDENSEL ENGELLİ OLAN YE OLMAYAN BİREYLERİN ÇEŞİTLI DUYGUDURUM DEGIŞKENLERI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2017) Malkoç, Gökhan; Özcan, Gökhan
    Bu araştırma, bedensel engelli olan ve olmayan ergen bireylerin depresyon düzeylerini, sosyal görünüş kaygılarını ve vücut algılarını incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın örnekleminde kırk beşi engelli, kırk beşi engelli olmayan toplam doksan katılımcı bulunmaktadır. Araştırmanın verileri tüm katılımcılardan Beck Depresyon Ölçeği, Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği ve Vücut Algısı Ölçeği uygulanarak elde edilmiştir. Araştırma sonucunda engelli ergen bireylerin depresyon ve sosyal görünüş kaygı düzeyi engelli olmayan bireylerin depresyon ve sosyal görünüş kaygı düzeyinden daha yüksek; engelli bireylerin vücut algılarından sağladıkları tatmin ise engelli olmayan bireylerin vücut algılarından sağladıkları tatminden daha düşük olarak tespit edilmiştir.
  • Öğe
    KONUT FİNANSMANINDA YAPI TASARRUFU YÖNTEMİ,RİSK MODELLERİ VE VASİCEK KISA VADELİ FAİZORANI MODELİ İLE AMPİRİK BİR UYGULAMA
    (2020) Koç, İlker; Alp, Elçin Aykaç
    Yapı tasarrufu (YT) sistemi, hane halklarının konut kredisi elde edebilmek içinbelirli bir süre birikim yapmasına dayanan, dünyanın birçok ülkesinde uzunzamandır uygulanan alternatif bir konut finansman yöntemidir. Bu çalışmada YTsistemi ve risk modelleri incelenerek, söz konusu modellerin ülkemiz koşullarınauygunluğun araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, Vasicek modeli maksimumolabilirlik yöntemi ile tahmin edilmiş, ayrıca R programlama dili kullanılarakMonte Carlo simülasyonu yapılmıştır. Elde edilen sonuçların gerçek piyasaverileri ile uyumlu olduğu gözlemlenmiş ve modelin ülkemizde uygulanacak YTsistemi risk yönetim çalışmalarında dikkate alınabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FİLİSTİN SORUNU: TÜRKİYE'NİN BAKIŞ AÇISI
    (2019) Öz, Sabri; Tüten, Mustafa
    Bu çalışma Filistin Sorununa Türkiye’nin bakış açısı üzerine bir literatür çalışmasıdır. Üç kıtanın kesişimyeri olan Ortadoğu'nun stratejik önemi tüm dünya ülkelerinin dikkatini çekmektedir. Bu bölgede yerleşimkurmuş olan İsrail'in ikiye bölünmesi ile bu topluluk dünyanın çeşitli yerlerine dağılmıştır. Yahudilerekucak açan Osmanlı, zayıflamasıyla birlikte Yahudilerin toprak taleplerine maruz kalmıştır ve bu durumYahudilerin özgürlükçü düşüncesini canlandırmıştır. Filistin halkı için büyük bir tehdit haline gelmiş olanbu durum Türkiye’yi denge politikası izlemeye itmiş olsa da Türkiye Müslüman olan Araplara her zamandaha yakın bir profilde yer almıştır. Körfez Krizi'nin yaşanması ile Irak'a uygulanan ambargo Türkiye'yeekonomik açıdan ciddi sıkıntılar yaşatırken diğer bir yandan da PKK terörünün ortaya çıkmasıyla Türkiyegüvenlik sorunu da yaşamıştır. Bu çalışmada Yahudilerin sürgünü ile kıvılcımı atılan Filistin Sorunu’nunTürkiye açısından sonuçları ve bu sorun karşısında Türkiye’nin dönemsel tutumları incelenmiştir.
  • Öğe
    TÜRKİYE'NİN SEÇİLMİŞ ÜLKELERLE OLAN DIŞ TİCARETİNİN GENİŞLETİLMİŞ ÇEKİM MODELİ BULGULARIYLA ANALİZİ VE TİCARET POTANSİYELİ
    (2020) Tuna, Yusuf; Tunalı, Halil; Şimşek, Onur
    Dış ticaret, uluslararası mal ve sermaye hareketlerinin serbestleşmesini savunan yaklaşımlarınbenimsenmesiyle ekonomik karar alıcıların gündem maddesi haline gelmiştir. 1980’lerden itibaren ihracatkaynaklı büyümeye önem veren Türkiye’nin dış ticaretinin analiz edilmesi büyüme açısından da önemlihale gelmiştir. Bu nedenle Türkiye’nin dış ticaretini etkileyen unsurları ve ticaret potansiyelini ölçebilmekiçin farklı bölge ve kıtalardan ülkeler seçilmiş ve genişletilmiş panel çekim modeli yardımıyla dış ticaretanalizi yapılmıştır. Ülke seçiminde herhangi bir bölgesel veya küresel ekonomik entegrasyon oluşumundanyola çıkılmaması, Türkiye’nin 2007-2017 yılları arasında en fazla ihracat yaptığı 20 ülkenin seçili ülkelerolarak değerlendirmeye alınmış olması ve potansiyel ticaret hesaplanmalarında stokastik sınır çekim modelivasıtasıyla etkinlik skorlarının hesaplanması bu çalışmayı farklılaştırmaktadır. Sonuçlara göre seçiliülkelerle olan dış ticareti; ülkelerin ekonomik büyüklükleri ve Türkiye’nin sahip olduğu nüfus olumlu,uzaklık, ihracat yapılan ülkelerin ticari serbestlik endeksleri ve nüfusları ise olumsuz etkilemektedir. Elealınan yıllar içerisinde Türkiye’nin ihracatının yarısından fazlasına sahip olan seçili ülkelerle dış ticaretetkinlik skorunun %68 olduğu, Almanya, Birleşik Krallık, ABD, Fransa, İspanya, İtalya, BAE, Irak veCezayir’le ortalama etkinliğin üzerinde, Rusya, Polonya, Bulgaristan, İran, İsrail ve Çin’le ortalamaetkinliğin altında dış ticaret yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    COVID 19'UN BORÇ İLİŞKİLERİNE VE BAZI BORÇLAR HUKUKU SÖZLEŞMELERİNE ETKİSİ
    (2020) Akıncı, Şahin
    COVID 19 olarak adlandırılan ve Çin’de ortaya çıkan virüs, kısa zamanda tüm dünyayı sarmıştır. Virüsünyayılmasına engel olabilmek için hemen her devlet birtakım tedbirler almıştır. Bu kapsamda bir kısımişyerleri kapatılmış, bazı sektörlerin faaliyetleri durdurulmuştur. Uçuşlar durmuş, spor müsabakalarıertelenmiş, düğün salonları, lokanta ve kafeler geçici olarak kapatılmıştır. Tüm bu gelişmelerin bir takımhukukî problemleri beraberinde getirmesi kaçınılmazdır. Bu makalede COVID 19 adı verilen salgınhastalığın borç ilişkilerine etkisi incelenmiştir. Borçlu tarafından borç ilişkisi ihlâl edilmişse bunun ne gibihukukî sonuçlarının olacağı üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda borçlar hukukunun özellikle tüm borçilişkilerine uygulanan mücbir sebep, uyarlama, temerrüt gibi genel kuralları çerçevesinde değerlendirmeleryapılmıştır. Önemine binaen kira, özel okul ve inşaat sözleşmeleri üzerinde ise özel olarak durulmuştur.
  • Öğe
    COVID-19 SÜRECİNDE VE POST-PANDEMİ DÖNEMİNDE YAŞAM TARZI AÇISINDAN TÜKETİCİ DAVRANIŞLARININ DEĞİŞEN EĞİLİMİ ÜZERİNE KAVRAMSAL BİR ÇALIŞMA
    (2020) Çakıroğlu, K. Ilgın; Pirtini, Serdar; Avcı, İbrahim
    Toplumlar belirli dönemlerde birtakım zorluklarla karşılaşabilirler. Bu tür zorluklar ekonomik, politik,kültürel, toplum sağlığı gibi durumlar ile ilgili olabilir. Karşılaşılan her zorluğun toplumun, bireylerinüzerinde birtakım etkileri olacağı aşikardır. Bu etkilerin bireylerin davranışlarında değişiklikler ilesonuçlanması muhtemeldir. Son zamanlarda Türkiye’yi ve tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgını ile karşıkarşıya kalınmıştır. Salgın süresince tüketicilerin ihtiyaçlarında, faaliyetlerinde, tüketim davranışlarındadeğişimler yaşanmaya başlamıştır. Bu tür değişimleri anlayabilmek, salgın süreci ve sonrasında tüketicilereçözümler üretebilmek adına, kapsamlı bilgi sunacak olan yaşam tarzı araştırması önemli olmaktadır.Böylelikle tüketici davranışlarına dair detaylı bilgiler elde edilerek, toplumsal eğilimlere dair fikirleredinilebilir. Bu araştırmada Covid-19 süreci ve sonrasına dair tüketici davranışlarındaki eğilimler yaşamtarzı bakış açısıyla kavramsal bir çerçevede değerlendirilmektedir. Değerlendirme sonucunda, Covid-19sürecinde tüketicilerin temel ihtiyaçlara yöneldikleri, çevrimiçi alışverişin arttığı, dijital platformları dahafazla kullandıkları, firmaların kurumsal sosyal sorumluluk projelerine özel önem verdikleri söylenebilir.Bu tür eğilimlerin uzun dönemli olması halinde tüketicilerin yaşam tarzlarında değişiklikler olmasıbeklenmektedir.