IUHİBED, Cilt 6, Sayı 10, Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Sosyal medyada dijital yerlilerin sinema haberlerini değerlendirmesi üzerine bir araştırma(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2019) Kırık, Ali Murat; Kozan, ErsinDünyada birçok alanda hızla artan dijitalleşme sadece teknolojik olarak dönüşümü değil aynı zamanda sosyokültürel, ekonomik, siyasi birçok alanda toplumun yeniden şekillenmesinde etkili olmaktadır. Özellikle 80'li yıllar sonrasında bilgisayar, internet ve mobil teknolojilerinin hızla gelişerek insanların sosyal yaşamlarının vazgeçilmezi haline gelmesi, yeni nesil kuşak tanımlarını ve kültürel pratiklerini ortaya çıkarmıştır. Amerikalı düşünür Marc Prensky’nin dijital yerliler olarak tanımladığı bu yeni nesil kullanıcılar, bu yaşanan kültürel pratiklerin değişiminde etkin rol oynamaktadırlar. Özellikle internet ağlarında etkileşimi temel alan sosyal medya ortamları, bu kullanıcıların üzerinde durdukları önemli ilgi alanlarıdır. Bu hususta etkili bir kitle iletişim aracı ve bir sanat dalı olarak sinema, sosyal medyada bu kullanıcıların ihtiyaçlarını ne tür şekilde karşıladığı bir problem olarak durmaktadır. Bu bağlamda, araştırmamızda dijital yerlilerin sosyal medya ortamında sinema haberlerine olan ilgisinin, tutum ve davranışlarının ölçümlenebilmesi için örneklem olarak İstanbul Ayvansaray Üniversitesi öğrencilerine 2018 Kasım ayı içerisinde bir hafta süreyle çevrimiçi (online) anket uygulaması yapılarak katılımcıların davranış biçimleri incelenmiştir.Öğe Selfie: Yüzün kaybı ve metalaşması bağlamında postmodern deneyim(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2019) Aldemir, AyşeDuygu ve anlam bakımından sonsuz bir c?es?itlilik go?steren yu?z, var olus?un belirdig?i zorlu bir sahne olarak deg?erlendirilebilir. Yu?z, gerc?eklig?i ve temsilleriyle birlikte ben-o?teki diyalektig?inin merkezinde bir fenomen olarak, pek c?ok disiplinin temel meselesi olmus?tur. Yu?z, bir bilmece olarak her zaman “orada”dır. Şeffaflıg?ın imgesi bic?iminde, bireyin go?rsel temsilinin sunumunu gerc?ekles?tiren yu?z, modern hayatta kaybolmus? gibidir. Yu?zu?n kendi gerc?eklig?i yerine artık sonsuz sayıda u?retilebilen imgeleri vardır. Bu c?alıs?mada yu?zu?n, selfie aracılıg?ıyla imgesinin u?retimi dolayımında, gerc?eklig?inin kaybedildig?i, bir tu?r bozuma ug?radıg?ı ve “sergi” deg?eriyle metaya do?nu?s?tu?ru?ldu?g?u? u?zerinde durulmus?tur. Yu?zu?n metalas?ması sonucu, Levinas’ın as?kınlıg?ın ortaya c?ıkmasına en uygun yer olarak ifade ettig?i yu?z’u?n, gerc?ek anlamını yitirdig?i ve s?effaflas?tıg?ı o?ne su?ru?lecektir. Selfie, ben’i vurgulayan, onu o?ne c?ıkaran ve ben’in kendi varolus?unu gerc?ekles?tirebilmesi ic?in bas?kası’yla yu?z yu?ze olma su?recini kesintiye ug?ratan bir olgu olarak deg?erlendirilebilir. Selfie’de bireyin ekranda kendi yu?zu?yle kars?ılas?ması sonucu ortaya c?ıkan aynılık, Levinas’ın kars?ı c?ıktıg?ı aynılıktır. Yu?zu?n ve bir imge olarak selfie’nin anlamını sorgulama amacında olan bu c?alıs?ma, Levinas’ın du?s?u?nceleri bag?lamında selfie’yi okuma denemesidir. Levinas’ın, “bas?kası’nın yu?zu?”, “as?kınlık”, “aynılık” gibi kavramları dog?rultusunda ilerleyen c?alıs?mada, selfie ku?ltu?ru?ne eles?tirel bir yaklas?ım benimsenmis?tirÖğe Rus düşüncesinin Türk sinemasındaki izleri: Yeraltı ve Kış Uykusu filmleri(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2019) Kılınç, BarışEdebiyat ile toplum arasında koparılamaz bir ilişki vardır ve bu ilişki sanat eleştirisi açısından oldukça önemlidir. Çünkü edebiyat eserleri ortaya çıktığı toplumun yaşantısını yansıtma potansiyeline sahiptir. Bu edebiyat açısından oldukça önemli bir ayrıcalıktır. Edebiyat eserlerinden; siyasetten sanata, ekonomiden kültüre ortaya çıktığı toplumun düşünce dünyasına dair muteber ipuçları edinmek mümkündür. Bu nedenle edebiyatın edebi bilginin yanı sıra yaşantı bilgisi de içerdiği söylenir. Söz konusu olan romanlar, öyküler ya da tiyatro oyunları ise, dramatik yapıları ve karakter tasarımları ile ortaya çıktığı toplumun bütün yaşantısını ve bu yaşantı yoluyla biçimlenen düşünce dünyasını okuyucunun gözleri önüne serebilir. Bu özellikle klasik edebiyatın oldukça tipik bir özelliğidir. Bu konuda Shakespeare’den Zola’ya, Balzac’tan Tolstoy’a birçok örnek de verilebilir. Shakespeare’nin eserlerinde Elizabeth dönemini, Zola’nın ve Balzac’ın eserlerinde Napolyon sonrası Fransa’nın toplumsal yaşantısını ve Tolstoy’da 1850’ler sonrası feodalizmden kapitalizme doğru evrilen Rusya’yı görmek mümkündür. Fydor M. Dostoytevski ve Anton Çehov gibi Rus yazarların romanları, öyküleri ve tiyatro oyunları bu gözle değerlendirildiğinde, bu eserlerin Rus yaşantısından ve bu yaşantının şekillendirdiği Rus düşünce dünyasından izler taşıdığı görülecektir. Bu yazarlar Rusya’nın feodalizmden kapitalizme doğru evrildiği bir dönemde yaşamıştır. Bu dönem 1850’lerde başlar ve neredeyse 20. Yüzyılın başlarına kadar devam eder. Bu nedenle Rusya’nın bu dönemini anlamak için sözü edilen yazarları ve eserlerini incelemek yararlı olabilir. Bu makalenin konusu da Rus yaşantısının ve düşünce dünyasının Türk sinemasındaki izleridir; özellikle son dönem Türk yönetmenleri arasında yer alan Zeki Demirkubuz’un ve Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerindeki yansımasıdır. Sözü edilen yönetmenlerin neredeyse bütün filmlerinde bu yazarların etkilerini görmek mümkündür. Yönetmenlerinin Dostoyevski’den ve Çehov’dan esinlenerek yaptıkları birçok filmi vardır. Demirkubuz’un C Blok (1994), Masumiyet (1997), Üçüncü Sayfa (1999), İtiraf (2001), Yazgı (2001), Bekleme Odası (2003), Kader (2006), Kıskanmak (2009), Bulantı (2015), Kor (2016) gibi filmlerinin Dostoyevski’den, Ceylan’ın Koza (1995), Kasaba (1997), Mayıs Sıkıntısı (1999), Uzak (2002), İklimler (2006), Üç Maymun (2008), Bir Zamanlar Anadolu’da (2011) ve Ahlat Ağacı (2018) gibi filmlerinin ise Çehov’dan izler taşıdığı görülmektedir. Bunların bazılarını uyarlama olarak adlandırmak da mümkündür. Tabii ki bu filmlerin tamamen bu yazarlardan etkilenerek yapıldığı söylenemez. Ayrıca bu çalışma kapsamında bu filmlerin tümünü bu gözle eleştirmek de mümkün değildir. Makalenin sorununu, amaçlı örneklem yoluyla seçilen Yeraltı ve Kış Uykusu filmlerine Rus yaşantısının ve düşüncesinin nasıl yansıdığı sorusu oluşturmaktadır. Demirkubuz’un Yeraltı (2012) filmi Fydor M. Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar (1864) romanından; Ceylan’ın Kış Uykusu (2014) filmi ise Anton Çehov’un Karım ve İyi İnsanlar (1882) öykülerinden esinlenme ya da uyarlamadır. Sözü edilen roman ve öyküler 1850 sonrası Rusya’nın dönüşüm döneminde yazılmıştır. Bu nedenle öncelikle, tarihsel bir incelemeyle iki yazarın ve ilgili eserlerinin Rus yaşantısı ve düşünce dünyasına dair söylediklerinin; sonrasında ise öykü ve karakter analizi ile bu yaşantının ve düşünce dünyasının ilgili filmlere nasıl yansıtıldığının ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Kısaca ilk olarak sözü edilen yazarların da şahit olduğu Rusya’daki dönüşüm dönemi anlatılacak; ikinci olarak Dostoyevski’de ve Çehov’da yansımasını bulan ve sözü edilen dönüşüm döneminin şekillendirdiği düşünce dünyası üzerinde durulacak ve son olarak da bu düşünce dünyasının sözü edilen yazarlar ve eserleri yoluyla Yer Altı ve Kış Uykusu filmlerine nasıl yansıdığı ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır. Bu ortaya çıktığında 2000 yıllar sonrası Türk sinemasının genel düşünsel eğilimini anlamak mümkün olacaktır. Çünkü Demirkubuz ve Ceylan kendisinden sonra gelen birçok Türk yönetmeni etkilemiştir. Nitel bir çalışma olan bu bildiride veriler literatür taraması yoluyla elde edilmiştir.Öğe İlgi odaklı yayıncılık anlayışı çerçevesinde futbol kültürünün sosyal medyada sanal özerk alanının oluşması: Vole(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2019) Ay, AyselMedyanın topluluklar açısından sağladığı iletişim ağının günümüzde en hızlı ve kolay ulaşılabilir mecrası olan sosyal medyanın varlığı kuşkusuz kültür ve kültürel kimlikler için de anlamlıdır. Sosyal medya ve kültürel yeniden üretim postmodern bir anlayışla karşımıza çıkmaktadır. Bu şekilde kültürün yeniden üretildiği alanlardan biri de futboldur. Bu bağlamda çalışmada amaç; kendisine ait bir kültürü ve kimliği olan futbol için yeni iletişim mecralarının sağladığı yeni özel alanı tartışmaktır. Bu tartışma, kültür, kimlik ve ilgi odaklı yayıncılık anlayışı bağlamında, Dünya’daki ilk spor sosyal ağı olan, Vole Spor Sosyal Ağı örneği açısından ele alınacaktır.Öğe İletişim araştırmalarında kullanılan yöntem ve teknikler üzerine bir değerlendirme(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2019) Kavut, Sevgiİletişim alanındaki yöntemler ve teknikler kullanılarak yapılan doktora tezlerinin analizi için bir araştırma yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, iletişim araştırmalarındaki yöntem ve tekniklerin kullanıldığı alanda yapılmış olan doktora tezlerini analiz ederek, alanda kullanılan yöntem ve teknikler hakkında iletişim bilimine yeni bilgiler kazandırmak ve alanın gelişimine katkıda bulunmaktır. Çalışmada öncelikle iletişim alanında kullanılan yöntemler ve teknikler literatür taraması ile incelenmiş, ardından YÖK Ulusal Tez Merkezi “İletişim” kavramı ile taranarak 2013-2018 yılları arasındaki anabilim dalı iletişim olan izinli doktora tezleri analiz edilmiştir. YÖK Ulusal Tez Merkezi ile ulaşılan erişime açık/izinli iletişim alanındaki doktora tezleri; Anabilim dalları, sayfa sayıları, yıllara göre dağılımları, kullanılan yöntem ve teknikler, üniversite dağılımları açısından içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Yıl, sayfa sayısı, üniversiteler, Anabilim dalları, yöntem ve teknikleri bakımından tezlerin sayı ve yüzde dağılımları ile aralarındaki sayısal farklar analiz edilmiştir. Bu araştırmada Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tez merkezi aracılığıyla ulaşılan erişime açık/izinli iletişim alanında yapılmış olan doktora tezleri incelenmiştir. İletişim alanındaki izinli 77 doktora tezi incelenmiştir. Bu araştırmanın güncel bir çalışma olması açısından tarih aralığı olarak 2013-2018 baz alınmıştır. Araştırma, 2013-2018 yılları arasında İletişim Anabilim dallarında yapılmış olan izinli doktora tezleri ile sınırlandırılmıştır. Araştırma sonucunda iletişim alanında en çok kullanılan araştırma tekniğinin anket olduğu gözlemlenmiştir