Yazar "Kuş, Yasemin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Benlik saygısı ile cerrahi olmayan estetik müdahaleler arasındaki ilişkide beden imgesi baş etme stratejilerinin rolünün incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022) Tan, Ezgi; Kuş, YaseminAmaç: Her geçen yıl gerçekleştirilen cerrahi olmayan estetik müdahalelerin sayısı bir önceki yıla kıyasla önemli ölçüde artmaktadır (Aesthetic Plastic Surgery National Data Bank, 2021, p. 6). Bu artışı etkileyebilecek temel psikolojik mekanizmaların araştırılması, hem estetik müdahale öncesi hem de sonrasında hastanın iyi oluşunu anlamak açısından oldukça değerlidir. Bu çalışmada, benlik saygısı ile cerrahi olmayan estetik müdahaleler arasındaki ilişkide beden algısı baş etme stratejilerin rolünün incelenmesi amaçlanmaktadır. Sunulan çalışma kapsamında beden algısı baş etme stratejilerinden görünüşü düzeltme ve olumlu mantıksal kabullenme stratejileri incelenmektedir. Yöntem: Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi 267 kadın ve 43 erkek olmak üzere toplamda 310 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların yaşları 18 ile 29 arasında değişmektedir. Araştırmanın verileri Kişisel Bilgi Formu, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Beden İmgesi Baş Etme Stratejileri Ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 24 programı ile Process makro eklentisi kullanılmıştır. Bulgular: Analiz sonuçlarına göre benlik saygısı ile cerrahi olmayan estetik müdahaleler arasındaki ilişkide olumlu mantıksal kabullenme stratejisi biçimlendirici rol oynamaktadır. Beden imgesi ile baş ederken yüksek düzeyde olumlu mantıksal kabullenme stratejisi kullanan kişilerde benlik saygısı ile cerrahi olmayan estetik müdahale arasındaki ilişki zayıflamaktadır. Öte yandan, görünüşü düzeltme stratejisi ile benlik saygısı ve cerrahi olmayan estetik müdahaleler arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Ancak, bu stratejinin benlik saygısı ile cerrahi olmayan estetik müdahaleler arasındaki ilişkide biçimlendirici rolü desteklenmemektedir. Elde edilen bulgular alanyazın kapsamında tartışılacaktır. Özgünlük: Son on yılda, estetik amaçlı müdahalelerin başlangıç yaşının erken yaşlara kadar indiği bilinmektedir. Araştırmanın sonuçları, bedenini olumlu algılama ve iyi yönleri ile var olduğu gibi kabul etmenin genç erişkinlikte estetik müdahale girişimlerini etkilediğine işaret etmektedir. Bu durumda, sosyal medya aracılığıyla maruz kalınan estetik standartların özellikle, genç erişkinler üzerinde etkisinin azaltmanın bir yolu olarak olumlu mantıksal kabullenme beden imgesi baş etme stratejisinin önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışma estetik müdahale uygulamalarında benlik saygısının ve beden imgesi ile baş etme stratejilerinin risk ve koruyucu faktörler olabileceğini göstermektedir.Öğe İş bağlamında düzenleyici odak ölçeği: Türkçeye uyarlama çalışması(İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü, 2023) Kuş, Yasemin; Ünsal, PınarDüzenleyici odak teorisine göre hedefe yönelik davranışlar teşvik ve önlem olmak üzere iki farklı odak tarafından düzenlenmektedir. Teşvik odağı, ilerleme, büyüme ve başarı gibi gelişim ihtiyaçları ile ilişkilidir ve bu odağa sahip bireylerin amaçları hedefler, umutlar, idealler ve özlemlerdir. Öte yandan, önlem odağı; güvenlik, emniyet ve sorumluluk gibi koruma ihtiyacı ile ilişkilidir ve bu odağa sahip bireyin amaçları görevler, yükümlülükler ve gerekliliklerdir. Teori uzun yıllardır birçok alanda araştırılmış olsa da işe yönelik tutumlar üzerindeki etkisi son yıllarda dikkat çekmektedir. Ulusal yazın incelendiğinde, düzenleyici odak kavramını işe yönelik tutumlar kapsamında ele alan Türkçe bir ölçeğe rastlanmamıştır. Bu boşluğu doldurmak amacıyla bu çalışma kapsamında, İş Bağlamında Düzenleyici Odak Ölçeği’nin (Work Regulatory Focus Scale (Neubert ve ark., 2008) Türkçeye uyarlanması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ölçeğin çeviri çalışmalarının ardından psikometrik özelliklerinin uygunluğu iki ayrı çalışma ile test edilmiştir. Çalışma 1 260 çalışan birey ile yürütülmüş, bu çalışmada ölçeğin yapı geçerliğini sınamak üzere açımlayıcı faktör analizi ile faktörlerin birbiriyle ve çalışan sesliliği ile ilişkisi incelenmiştir. Çalışma 2 ise 157 çalışan birey ile gerçekleştirilmiş, yine ölçeğin yapı geçerliğini kapsamında doğrulayıcı faktör analizi ve ölçeğin risk alma ile ilişkisi incelenmiştir. Ölçümün güvenirliğini test etmek üzere ise her iki çalışmada da iç tutarlılık katsayısı hesaplanmıştır. Çalışma 1’den elde edilen faktör analizi bulguları orijinal ölçekle tutarlı olarak önlem ve teşvik boyutlarından oluşan iki faktörlü yapıyı ortaya koymaktadır. Korelasyon analizi sonucunda önlem ve teşvik odağı arasında; odaklar ile engelleyici ve destekleyici ses türleri arasında beklenen yönde anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Çalışma 2’den elde edilen bulgular da iki faktörlü yapıyı desteklemiş ve teşvik odağı ile risk alma eğilimi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Güvenirlik analizi sonucunda, çalışma 1 ve 2’de sırasıyla önlem boyutu için iç tutarlılık katsayısı .91 ve .93; teşvik boyutu için .85 ve .87 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, ölçeğin Türkçe formunun geçerliği ve ölçümün güvenirliği için çeşitli kanıtlar sunulmuşturÖğe İş yaşamında psikolojik şiddet öncülleri, sonuçları ve önlemeye yönelik öneriler(Güven Plus Grup A.Ş. Yayınları, 2021) Aşkın, Rüstem; Kuş, YaseminModern iş yaşamı ile rekabet neredeyse aynı anlama sahiptirler. Günümüz iş yaşamında yalnızca işletmeler değil çalışanlar arasındaki rekabetin de her geçen gün artış gösterdiği gözlenmektedir. Örgütsel hedeflerin agresifleşmesi, çalışma standartlarının hızla değişimi ve iş davranışlarının alışılagelmişin ötesine geçmesi, işi ve işyerini adeta psikolojik şiddet sahnesine dönüştürebilmektedir. Geleneksel fiziki çalışma ortamlarının yerini mobil ve uzaktan erişime dayalı esnek çalışma düzenine bırakmıştır. Bu değişim ile birlikte psikolojik şiddet, daha farklı boyutlara ve 7/24’lük zaman dilimine kaymıştır. İş yaşamında psikolojik şiddetin fiziksel şiddete kıyasla daha yaygın ve sık olduğu belirtilmekte ve birçok ülkede ulusal bir salgın ve halk sağlığı sorunu olarak ele alınmaktadır. Psikolojik şiddet, mağdur üzerinde önemli ruhsal, sosyal ve psikosomatik sorunlar oluşturabilen saldırgan taktikleri içermekte, yoğunluğu ve tekrarlayıcılığı ile orantılı olarak değişik ruhsal sonuçlara yol açabilmekte ve Aynı zamanda örgüte yönelik birçok olumsuz tutum ve davranışın ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Örgütlerin devamlılığı için en kıymetli sermaye olan nitelikli insan kaynağının iyi oluşunu sağlamak ve korumak en önemli konulardan biridir. Bu nedenle potansiyel risk faktörlerinin tanımlanması ve önüne geçilmesi için çeşitli düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Çalışmamızda psikolojik şiddet kavramı iş yaşamı bağlamında ele alınmakta; psikolojik şiddetin tanımlanması ve kapsamı, toplumsal, örgütsel ve bireysel boyutta şiddet nedeni olabilecek faktörler ve etkilerini alanyazın kapsamında incelenmekte ve iş yaşamında psikolojik şiddeti önlemeye yönelik öneriler sunulmaktadır.Öğe Koronavirüs (COVID-19) salgın sürecinde evden çalışma ile işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkide iş yaşamı kalitesinin aracı rolü(İsarder, 2021) Ayyıldız, Ferhat; Çam, Duygu İrem; Kuş, YaseminAmaç – COVID-19 salgını yaşamın birçok alanını olumsuz etkilemekte ve salgına yönelik temel tedbir olan sosyal izolasyonun sağlanması amacıyla çeşitli düzenlemeler gerçekleştirilmektedir. Bu tedbirlerin ötesinde, bireylerin sağlık ve güvenlik konusundaki endişelerini giderebilmek için çalıştıkları kurumlardan da birtakım beklentileri ortaya çıkmıştır. Örgütler bu beklentilere karşılık vermek ve mevcut işgücünü korumak adına birtakım düzenlemelerde bulunmaktadır. Bu düzenlemelere bağlı olarak çalışanların bir kısmı evden çalışma sistemine geçerken bir kısmı da iş yerlerine gitmeye devam etmektedir. Bireylerin hayatında önemli bir yer tutan iş yaşamındaki bu düzenlemeler, iş dışı faaliyetlerini ve örgüte yönelik tutumlarını etkileyebilmektedir. Bu doğrultuda mevcut araştırmada salgın sürecinde evden çalışmanın işten ayrılma niyeti ile ilişkisini ve algılanan iş yaşamı kalitesinin bu ilişkiye aracılık edip etmediğini incelemek amaçlanmıştır. Yöntem – Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma verileri, kartopu örnekleme yöntemiyle ulaşılabilen ve çevrimiçi ankete katılım gösteren 292 beyaz yakalı çalışandan elde edilmiştir. Veri toplama araçları, evden çalışmaya ilişkin bilginin de alındığı Demografik Bilgi Formu, İş Yaşamı Kalitesi Ölçeği ve İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği’nden oluşmaktadır. Veriler SPSS 21 paketinde korelasyon ve çoklu hiyerarşik doğrusal medyatör regresyon analizi ile analiz edilmiştir. Bulgular – Yürütülen çoklu hiyerarşik doğrusal medyatör regresyon analizi sonucunda salgın sürecinde evden çalışma ile işten ayrılma niyeti arasında negatif yönlü ilişki olduğu ve algılanan iş yaşamı kalitesinin bu ilişkiye tam aracılık ettiği görülmüştür. Tartışma – Evden çalışma düzenlemesinin, bireylerin salgın sürecinde ortaya çıkan sağlık, güvenlik ve ekonomi konularındaki temel ihtiyaçlarına cevap verdiği görünmektedir ve bu nedenle bireyler mevcut organizasyonlarında çalışmaya devam etmek istemektedir. Salgın sonrası süreçte evden çalışma sisteminin faydalarını korumak için bu sistemin bireylerin beklentileri ile örtüşmesine dikkat edilmelidir.