Yazar "Kodak, Dilge" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Close to reality in the digital era: The Batman trilogy(IGI Global, 2023) Kodak, DilgeA positive perception towards the digitalization process draws attention. However, a return to retrospective understanding has started with postmodern practices. Cinema is also an art form that is at the center of these discussions. Some directors move away from digital effects day by day and stay closer to the pellicle. British director Christopher Nolan is also one of the auteur directors who are more distant to digitalization. Nolan, who prefers the absence of digital interventions as much as possible in his films and realizing the most realistic forms and forms, is closer to the pellicle. The aim of this study is to evaluate and discuss the discussion of returning to analog and reality on the axis of Nolan's cinema. The DC Comics character Batman, first adapted to the cinema in 1989, has been remade as a trilogy by Christopher Nolan since 2005. The Batman Trilogy, which is a sequel, will be the focus of the discussions in the study.Öğe Dijital bir içerik olarak Podcasting: ulusal radyoların Podcast yayıncılığı üzerine bir inceleme(Istanbul Commerce University, 2023) Aydemir, İsmail Mücahit; Kodak, DilgeBu araştırmanın amacı Türkiye’de ulusal ölçekli karasal yayın yapan radyo istasyonlarının podcast yayıncılığına adapte olup olmadığını ortaya koymaktır. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman tarama yöntemi kullanılmıştır. Bu araştırma, Türkiye’deki ulusal radyo lisansı R1’e sahip olan radyo kuruluşları ile sınırlandırılmıştır. Bu çalışmaya Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca (RTÜK) yayımlanan ‘‘R1-Ulusal Radyo Yayın Lisansına Sahip Kuruluşlar’’ listesinde yer alan radyo kuruluşları dahil edilmiştir. Bir radyonun sahip olduğu web site, mobil uygulama veya dahil olduğu başka özgün platform ya da platformlar, podcast yayıncılığını yapabilmesini sağlayan parametreler olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda örneklem grubundaki radyoların; kurumsal bir web site ve mobil uygulama sahibi olup olmadıkları, ayrıca farklı bir özgün platforma dahil olup olmadıkları incelenmiştir. Örneklem grubundaki radyo kuruluşlarının söz konusu dijital ortamlarda podcast içerikleri yayınlayıp yayınlamadıkları tespit edilmiştir. Bu araştırma kapsamında aynı zamanda örneklem grubundaki radyo kuruluşlarının, küresel ölçekte popüler olan Spotify, Apple Podcast, Google Podcast isimli platformlarda yer alıp almadıkları da incelenmiştir. Bu araştırma, son yıllarda küresel ölçekte popüler hale gelen podcast yayıncılığına, Türkiye’deki ulusal radyo istasyonlarının adapte olup olmadığını ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir. Podcast içerikleri üreten bireysel ve kurumsal yayıncıların ortaya çıktığı günümüzde, sürekli sesli içerikler üreten ve yayınlayan radyo kuruluşlarının, mevcut içeriklerini internet ortamında ‘arşiv’ veya ‘podcast’ başlığı altında yeniden yayınlayıp yayınlamadıkları konusu, bu çalışmanın temel problemini oluşturmaktadır. Bu araştırmanın sonucunda elde edilen verilere göre: Türkiye’deki ulusal radyoların nerdeyse yarısının 5 adet özgün medya platformu içerisine dahil olduğu tespit edilmiştir. Türkiye’deki ulusal radyoların ‘podcast’e ilgisiz kalmadıkları ve söz konusu dijital yayıncılığa adapte olmak için alternatif çalışmalar yaptıkları görülmüştür.Öğe Dijital Çağa Retrospektif Bir Bakış: Dune Evreni Ve Fütürizm Tasavvurları(2023) Kodak, DilgeBir fenomenle ilgili doygunluk durumu, sürecin bir tür kolektif yorgunluğa evirilebileceğinin işareti olarak varsayılabilir. Kimi zaman bu süreç tersine de işleyebilir. Yapay zekâ, metaverse, siber alan gibi oluşumlar, çok kısa bir süre öncesine kadar kavramsal olarak ele alınırken, günümüzde uygulama alanları bulmuş ve etik, suç, tüketim gibi temel kavramlarla düal bir perspektifte değerlendirilmektedirler. Bir yandan üretim, tüketim, haberleşme vb. çok sayıda alan tamamen dijitalleşirken diğer taraftan minimalist tutumlar da toplumsal hayatta baş göstermeye başlamıştır. Geç modern dijital çağ, analog pratiklerin monolitikliğine bir direniş mecazını taşır. Konkre bir dönemin kapanışını simgeler. Ancak dijital çağ bir taraftan da kaygan bir olumlamalar zemininde yer alır. Tıpkı modernitede olduğu gibi, büyük anlatıların dekadansına yapılan tarihi şahitlik, teknolojik determinizmi temeline alarak genişleyen dijital çağın getirileri için de rasyonel bir ihtimaldir. Bu çalışmanın amacı, 1965 yılında Frank Herbert tarafından tasarlanan Dune evreni ekseninde dijitalleşmeyi merkeze alan fütürizm ve trans-hümanizm unsurlarını tartışmak ve muhtemel gelecek tasavvurlarına ilişkin perspektif olanakları aramaktır. Çalışma niteliksel olarak dizayn edilmiş, döküman tarama ve betimsel analiz metodları kullanılmıştır. Analiz bulguları, her ne kadar dijitalleşme ve teknolojiye yönelik bir gelecek tasavvurunun güzellemesi yapılsa da, ekolojik, kültürel, politik ve toplumsal trendlerin gittikçe sadeleştiğini ve muhtemel gelecek tasavvurlarının Dune evrenine benzer bir antikiteye evirilebileceğini ortaya koymuştur.Öğe İnfodemi ve Dijital Kamusal Alan: Afet Dönemi Özelinde Bir Araştırma(2023) Eyüboğlu, Ezgi; Kodak, DilgeDijitalleşmenin olanak sağladığı çevrimiçi platformların yeni bir kamusal alan oluşturup oluşturmadığı iddiası son yılların aktüel tartışmalarından biridir. En yalın hali ile kamusal alan; toplumun ortak çıkarlarını hedefe alarak gerçekleştirilen söylem ve eylemlerin bütününü kapsamaktadır. Bu kapsamda kolektif bir katılım söz konusudur. Fakat dijitalleşme ile gerek sosyal paylaşım platformları gerekse çevrimdışı mecralarda kamusal alan kavramının “ortak yarar” işlevini yerine getiremediği iddiası hala güncelliğini korumaktadır. Özellikle kullanıcının etken bir konumda olduğu sosyal medyanın kamusal alan eksenindeki fonksiyonunu anlamak adına önem arz etmektedir. Sosyal medyanın enformasyon akış ve yayılımındaki gücü infodemi riskini meydana getirmektedir. Bu kapsamda çalışmanın amacı 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin ardından afet döneminde oluşan infodemide sosyal medyanın rolünü dijital kamusal alan kavramı ekseninde incelemektir. Çalışma niceliksel olarak desenlenmiş olup, Ölçüt Örneklem yöntemi ile seçilen Teyit ve Doğruluk Payı platformlarının teyide ihtiyaç duyduğu afet ile ilgili haberler İçerik Analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, afet döneminde dolaşıma giren enformasyonun teyit ihtiyacını arttırdığı, hatalı ilişkilendirilen ve çarpıtma haberlerin yoğunlaştığı ve dijital kamusal alanın afet dönemlerinde toplumsal ortak yarar işlevini tam olarak yerine getiremediği ortaya konulmuştur.Öğe Spekülatif gelecek tartışmaları ekseninde tekno-hümanizm ve toplum 5.0: Sistematik bir değerlendirme(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024) Kodak, DilgeTekno-hümanizm, teknolojinin insani deneyim ve potansiyeller üzerinde olumlu etkiler yaratmasını hedefleyen felsefi bir pozisyondur. Bu anlamda tekno-hümanizm teknoloji ve insanlık arasındaki dengenin adil bir şekilde kurulması gerektiğini ve insanlığın yeniden merkeze alınmasını savunur. Bu savunmayı yaparken de insanların yaşam kalitesini artırmak için teknolojik gelişmeleri kullanırken ahlaki ve sosyal sorumluluk ilkelerini gözetir. Teknohümanizm; skolastik felsefe sonrasında Aydınlanma düşüncesinin normatif bir çıktısı olan hümanizm paradigmasının aktüel bir aşamasıdır. İnsan merkezcilik ve rasyonalitenin nesnel çerçevesinde şekillenen Endüstri Devrimi tarihsel olarak Enformasyon Toplumu aşamasını da tamamlamış, süper akıllı toplumlar idealine eğilim artış göstermiş ve internet teknolojileri örgütlü yaşam ve üretim pratiklerini domine etmeye başlamıştır. İlk olarak Japonya’da öne sürülen Toplum 5.0 modeli, dijital teknolojiler ve yapay zeka teknolojilerinin zemin oluşturduğu süper akıllı toplumları refere etmektedir. Toplum 5.0’ın amacı insanlığın makine ve yapay zekalarla olan etkileşimini verimlilik açısından optimize etmektir. Ayrıca toplumsal hayatta büyüme ve kalkınmaya birincil öncelik vererek, yaşam kalitesinin maksimize edilmesini sağlamak bu modelin öncelikli hedefleri arasındadır. Bu çerçeveden hareketle, çalışmanın amacı insan merkezciliğin tarihsel evriminin son aşaması olan tekno-hümanizm yaklaşımı ekseninde, süper akıllı toplum ideallerini odağına alan Toplum 5.0 modelinin vaat ve pratikleri arasındaki benzerlikleri ve çelişkileri, spekülatif gelecek tartışmaları ekseninde (post- tekno hümanizm) sistematik yöntemle tartışmaktır. Çalışmanın temel varsayımı dijital transformasyon sürecini inşa eden neredeyse tüm gelişme ve aksiyonlar insan yaşamını kolaylaştırma felsefesini benimserken, Toplum 5.0 gibi tamamen dijital ve yapay zeka teknolojileri ile donatılmış makro modellerin hümaniteryen temelli bir felsefe gütmedikleri yönündedir. Çalışmada tekno-hümanizm kavramı ve Toplum 5.0 modeli çerçevelendirilerek, sistematik olarak incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, tekno-hümaniteryen görüş ve Toplum 5.0 arasında tematik olarak karşıt bir ilişki olduğu, aksine Toplum 5.0 modelinin spekülatif gelecek tartışmalarını bütünleyen post- tekno hümanist paradigmaya daha yakın bir pozisyonda olduğu tartışılmıştır.