Varol, Begüm Gülberk2022-10-192022-10-192022https://hdl.handle.net/11467/5368https://doi.org/10.46928/iticusbe.1102114Evliliğin sona ermesiyle evlilik birliğindeki malvarlığı değerlerinin hakkaniyete uygun biçimde paylaştırılması gerekmektedir. Malvarlığı değerlerinin orantılı biçimde paylaştırılabilmesi için, eşlerin mal rejimi sona erdiğinde talep edebileceği birtakım alacak hakları bulunmaktadır. Eşler, tasfiye aşamasında, kural olarak evlilik süresince edindikleri “edinilmiş mallarının” yarısı üzerinde alacak hakkına sahiptir. Bu hak, artık değer hesabı yapıldıktan sonra çıkan miktarın yarısını oluşturan “katılma alacağı” olarak adlandırılmaktadır. Mal rejimi sona erdiğinde eşler “katılma alacağı” taleplerini mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan davalar ile öne sürebileceklerdir. Amaç: Bu çalışmada, “katılma alacağının” talebine ilişkin zamanaşımı süresi ile ilgili öğretideki görüş ayrılıkları ve uygulamadaki son durumun incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmada “katılma alacağının” tâbi olduğu zamanaşımı süresine yönelik öğretide iki farklı görüş ayrılığına sebebiyet veren ilgili Türk Medeni Kanunu’nun 178. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesindeki zamanaşımı süreleri incelenerek Yargıtay uygulamasındaki son durum ile öğretideki görüş farklılıklarının gerekçeleri incelenmiştir. Bulgular: Mal rejiminin sona ermesinde “katılma alacağının” zamanaşımı süresinin Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi gereğince 10 yıl olması gerektiği yönünde ve Türk Medeni Kanunu’nun 178. maddesi gereğince 1 yıl olması gerektiği yönünde iki farklı görüş mevcut ise de Yargıtay TBK m.146 gereği 10 yıllık zamanaşımı süresini kabul etmektedir.With the dissolution of the marriage, the assets in the marriage union should be shared in an equitable manner. In order for the property values to be shared proportionally, the spouses have certain receivables that they can claim when the property regime ends. As a rule, spouses have the right to claim over half of their "acquired property" acquired during the marriage during the liquidation phase. This right is called the “participation receivable”, which constitutes half of the amount that comes out after the residual value calculation is made. When the property regime comes to an end, the spouses will be able to put forward their claims for participation with the lawsuits arising from the liquidation of the property regime. Purpose: In this study, it is aimed to examine the differences of opinion in the doctrine about the statute of limitations regarding the request for "participation claim" and the latest situation in practice. Method: In the study, the statute of limitations in Article 178 of the Turkish Civil Code and Article 146 of the Turkish Code of Obligations, which cause two different disagreements in the doctrine regarding the statute of limitations to which the "participation claim" is subject, were examined, and the latest situation in the practice of the Court of Cassation and the justification of the differences of opinion in the doctrine were examined. Findings: Although there are two different opinions that the statute of limitations for the “participation claim” at the end of the property regime should be 10 years in accordance with Article 146 of the Turkish Code of Obligations, and that it should be 1 year in accordance with Article 178 of the Turkish Civil Code, Article 146 of the Supreme Court of Appeals. accepts the 10-year statute of limitations.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessYasal Mal Rejimi, Katılma Alacağı, ZamanaşımıLegal Goods Regime, Participation Credit, TimeoutKatılma alacağında zamanaşımı sorunuTIMEOUT PROBLEM WHEN JOINING RECEIPTArticle214492194410.46928/iticusbe.1102114