Ceylan, Şule Şahin2014-08-212014-08-2120061303-5495https://hdl.handle.net/11467/326Bu makalede, Francis Fukuyama’nın ‘tarihin sonu’ kuramı, liberalizm ve Kojeve’in Hegel diyalektiğine getirdiği yorumla bağlantısı üzerinden ele alınmıştır. Fukuyama’ya göre, monarşi veya komünizm gibi yönetim biçimlerinin başarısızlığı, insanlara özgürlük ve refah sunmaktaki eksikliklerinden kaynaklanmaktadır. İslamın alternatif bir yönetim şekli olarak düşünülmesini engelleyen de, özgürlük ve demokrasinin bulunmayışıdır. İslamın, modernitenin bazı önemli değerlerini sağlayabilecek araçlara sahip olmaması, liberal demokrasi ve kapitalizmle tanımlanan moderniteyle bağdaşmasına imkan tanımamaktadır. Verili bir toplumda, özgürlüğün geliştirilmesini için, en elverişli sosyal ve siyasi sistem liberal demokrasidir, ki zaten ideolojiler arasındaki mücadelenin de liberalizmin zaferiyle sonuçlandığı açıktır.This paper focuses on Francis Fukuyama’s theory of ‘the end of history’ and its connection with liberalism and Kojeve’s interpretation of Hegels dialectic. .According to Fukuyama, some forms of government, as monarchy or communism, had failed; the cause of their imperfectness about allowing people freedom and welfare. İslam should not be thought as an alternative way of governing, for the lack of democracy and liberty. Islam and modernity, which is characterized by liberal democracy and capitalism, are incompatible. The former doesn’t have the devices to satisfy some important values of modernity. In a given society, liberal democracy is the best conceivable social-political system for fostering freedom; and its obvious that struggle between ideologies is largely at end, by the triumph of liberalism.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessTarihin SonuDiyalektikLiberalizmDemokrasiThe End of HistoryDialecticLiberalismDemocracyFrancis Fukuyama ve tarihin sonu teziFrancis Fukuyama and the idea of the end of historyArticle511283252