Alkan, Ali HaydarBudak, Ali Cem2024-07-182024-07-182024https://hdl.handle.net/11467/7348https://doi.org/10.46928/iticusbe. 1390827Alman Medenî Kanunu’nun yürürlüğe girdiği dönemde medenî hukukun genel teorisinin soyut kavramlardan oluşan düşünme şekli menfaat içtihadı görüşünce kavram içtihadı olarak isimlendirilerek eleştirilmiştir. Taraf menfaatlerini dikkate almaksızın tümdengelim aracılığıyla soyut hukuk kurallarını somut olaya uygulamakla yetinen kavram içtihadının 19. yüzyılın ikinci yarısında oluşturduğu kavramlardan biri de inşaî hak ve bunun uzantısı olan inşaî davadır. İnşaî hak bir kavram olarak medenî hukuka Romanist Seckel’in 1903 yılında verdiği bir konferans ve yazdığı bir yazıyla girecektir. Seckel’in çalışmasıyla inşaî hak adını alacak olan tek taraflı irade beyanıyla hukuk yaratma hakkı, yakın zamanda Christian Hattenhauer tarafından eleştirel bir bakış açısıyla incelenmiştir. Bu bakış açısına göre bütün inşaî haklara ortak bazı özellikler atfedilmesi uygulamada taraf menfaatlerini zedeleyen bir etki yaratmaktadır. Amaç: Bu çalışmanın amacı, inşaî hak ve inşaî dava kavramlarının taraf menfaatlerinin değerlendirilmesi ve dengelenmesi konularında ortaya çıkardığı güçlükleri belirterek soyut hukuk kavramlarının uygulama ile olan ilişkisini göstermektir. Yöntem: Menfaat İçtihadı görüşü ve Christian Hattenhauer’in “Tek Taraflı İrade Beyanıyla Özel Hukuka Ait Hakların İnşası” isimli eseri dikkate alınarak inşaî hak ve inşaî dava kavramlarına ilişkin değerlendirme ve önerilerde bulunulmuştur. Bulgular: Somut uyuşmazlık hâlinde hâkimin vereceği kararın mantıkî çıkarımla ilgisi işin ancak bir yönünü ilgilendirdiğinden, kavram içtihadınca oluşturulan inşaî hak ve inşaî dava kavramlarının uygulama alanının öğreti, yargı kararları ve mevzuat eliyle genişletilmesi uygulamada güçlüklere yol açmaktadır. Özgünlük: Bu çalışmada inşaî hak ile inşaî dava kavramları, menfaat içtihadı dikkate alınarak değerlendirilmekle anılan kavramların uygulamayla ilişkisi ortaya konulmuştur.This short article deals with constructive rights (Gestaltungsrechte) within the context of the debate between jurisprudence of interest and jurisprudence of conceptualism. With reference to the habilitation thesis of Christian Hattenhauer which was published in 2011 it has been argued the so-called “invention” of constructive rights in the early twentieth centruy is hardly useful and efforts to list a number of common characteristics for constructive rights serve no purpose but only create confusion. Purpose: The aim of this study is to show the relationship between abstract legal concepts and the legal practice. The concept of constructive rights is taken as an example to prove that creating new concepts does not always help to improve quality of justice. Method: Evaluations and suggestions are made regarding the concepts of constructive rights and constructive lawsuits, taking into consideration the opinion of the jurisprudence of interest. Special reference was made to Christian Hattenhauer's work titled "Construction of Private Law Rights through Unilateral Declaration of Will". Findings: Constructive rights and constructive lawsuits which have been created as conceptual categories do not help to improve the quality of justice. Originality: In this study, constructive rights and constructive lawsuits are evaluated by taking into consideration the jurisprudence of interest and the relationship of these concepts with practice is revealed.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessİnşaî Hak, İnşaî Dava, Menfaat İçtihadı, Kavram İçtihadıConstructive Rights (Gestaltungsrechte), German Civil Procedure, Turkish Civil Procedure, Jurisprudence of Interest, Jurisprudence of Conceptualismİnşaî hak ve inşaî dava kavramlarına eleştirel bir bakışA critical look at the concepts of constructive right and constructive lawsuitArticle23491373138410.46928/iticusbe. 1390827