Dağlar Macar, Oya2021-04-032021-04-032017https://hdl.handle.net/11467/4783Trablusgarp Savaşı, Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprak parçasını kaybederek, bu coğrafyadaki egemenliğinin sona erdiği bir savaştır. 1881’de Fransızlar Tunus’u, 1882’de de İngilizler Mısır’ı işgal etmişlerdi. Tunus’un Fransızların eline geçmesi, 1870 gibi geç bir tarihte ulusal birliğini tamamlamış ve bir an önce Avrupa güçler dengesinde yer bulmaya çalışan İtalya’yı hayal kırıklığına uğratmıştı. İtalya, kuruluşundan itibaren, siyasi bütünlüğünü ekonomik açıdan güçlendirecek sömürge arayışına girmişti. Gelişen sanayisi ve artan nüfusu için hammadde ve pazara olan ihtiyacı bunu öncelikli bir amaç haline getirmişti. Fakat 19. yüzyılın sonuna kadar Ortadoğu ve Afrika’nın büyük kısmı çoktan Avrupalı büyük güçler tarafından paylaşılmıştı. Bu durumda İtalya, henüz sömürgeleştirilmemiş toprakları hızla ele geçirmenin yollarını aramaya başladı ve gözünü Doğu Akdeniz ile Kızıldeniz’e çevirdi. Dış politikasını buna göre düzenleyerek, genel olarak Doğu’yu da içine alan büyük bir coğrafyayı kendi yaşam alanı yani terra irredenta1 olarak belirledi. Üstelik bu amaç uzun yıllar İtalyan dış politikasının vazgeçilmez temel unsurlarından biri haline geldi.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessHilal-i Ahmer Cemiyeti’nin kurumsal tarihinde önemli bir deneyim: Trablusgarp Savaşı (1911-1912)Article81292947986266205